23 Aralık 2011

Özne


Kural: Cümlede yüklemin bildirdiği işi yapandır. Yüklemde bildirilen iş yada oluşu yapan veya olan öğedir. Özne söylenmese bile kişi olarak yüklemde varlığı hissedilir.
Ancak isim yada isim soylu kelimeler özne olabilirler. Özneler hal eklerini almazlar. İyelik ve çokluk eklerini alabilirler.
Özne yalnızca etken çatılı fiillerde vardır.

Özne çeşitleri:

ANA DİLE SAYGI



Ana diline saygı, önce onu bilerek sevmek, sonra da doğru ve düzgün kulanmakla
olur. Bu saygının yüksek katı ise, ana dilini yabancı dillerin salgınından koruyarak
kendi yapısı içinde işleyip zenginleştirmeye çalışmakla gösterilir. Bu da sanatçıların,
bilginlerin ve eli kalem tutan bütün yazarların görevidir. Dilini doğru kullanmayı
beceremeyenlerin, yabancı kelimeleri dillerinden bir türlü söküp atamayanların,
ana diline sevgiden ve saygıdan söz etmeleri gülünç olmaktan öteye geçemez.

ÖĞELERİN DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER


Türkçe cümle yapısında öğe dizilişi şöyledir:

Özne + tümleçler + yüklem.

Yüklem sonda bulunur. Ama meselâ şiirde yüklem cümlenin herhangi bir yerinde olabilir.
Diğer öğelerin yeri önem sırasına göre değişebilir.

Yüklemin cümle sonunda olup olmamasına göre cümleler ikiye ayrılır:

CÜMLENİN ÖĞELERİNİ BULURKEN GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI GEREKEN HUSUSLAR


Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir hareketi, bir durumu tam olarak bir yargı halinde anlatan kelime veya kelime gruplarına cümle denir. Cümlenin olabilmesi için bir çekimli isim veya fiili olması gerekir. “Git.”, “Öğretmenim.” Tek bir kelime oldukları halde özne ve yüklemden meydana geldikleri ve yargı bildirdikleri için cümledir. “Türk atlarının geçtiği yoldan” kelime grubu ise dört kelimeden oluştuğu halde yargı içermediği için cümle sayılmaz. Sonuna “gittik” şeklinde çekimli bir fiil getirilirse cümle olur.

NOKTALAMA İŞARETLERİ


1)NOKTA (.):

a)Tamamlanmış cümle sonlarında kullanılır:
*Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ,ağlardım.
*Beni sevmiyordun,bilirdim.

b)Kısaltmalardan sonra kullanılır:
* vb.            *Prof.            *Dr.      *Cad.       *Alm.        *Ar.     İng.

c)Sıra gösteren rakamlardan sonra “-inci” eki yerine kullanılır.
*Senin çocuk 1. sınıfta mı okuyor.
*Dün 25. yaşıma bastım.

Noktalama İşaretleri Örnekler


Þ Kardelenler açmış karı görmeden (1) Birini koparıp yakama takmak istedim, içim elvermedi (2) Kara topraklar üstünde ak kardelenler (3) Oysa onlar ak karın üstünde yükselmeliydi (4) Toprakta kar değil kar suyu bile yok(5)
Hangisine nokta getirilemez?

Þ Kitaplarını () defterlerini () kalemlerini alıp geldi.

Þ Kırmızı() güzel bir arabası var.

Þ Yaşlı() kadının yanına usulca yanaştı.

Þ Bu evi() çocukluğumun geçtiği yeri() asla sattırmam.

Þ Yoo() bu kadarına dayanamam()

7 Aralık 2011

NOKTALAMA İŞARETLERİ


Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir.

Yazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri şunlardır:


1. NOKTA ( . )

Nesne


Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öğe nesnedir.

Dolayısıyla sadece fiil cümlelerinden yüklemi geçişli fiil olanlar nesne alır. Az da olsa isim cümleleri de nesne alabilir.
Düz tümleç de denir.
Yükleme sorulan “ne?, neyi?, kimi?” sorularının cevabıdır.

Burada son fırtına son dalı kırıyordu.
Bütün bu yalılar, eski Boğaziçi hatıralarını sayıklar.
Türk halkı bağımsızlığını, Ulu Önder’e ve onunla birlikte savaşanlara borçludur.

NAZIM BİÇİMLERİ ve TÜRLERİ



NAZIM BİÇİMİ ve TÜRÜ

Şiirler nazım birimlerine, kafiyeleniş şekillerine, vezinlerine ve mısra sayılarına göre nazım şekillerine; işledikleri konulara ve ilgili oldukları alanlara göre de nazım türlerine ayrılırlar. 
HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ ve TÜRLERİ
I. HECE ÖLÇÜSÜYLE YAZILAN HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ ve TÜRLERİ
A. ANONİM HALK ŞİİRİ NAZIM BİÇİMLERİ
1. MANİ
Sözlü/anonim edebiyat ürünlerindendir.
Dört mısradan meydan gelir.
Yedili hece ölçüsüyle söylenir.

Noktalama İşaretleri


1- Bitmiş cümlelerin sonunda kullanılır ; Oyuncu uzun süre alkışlandı.

* Cümle değerindeki sözcüklerden sonra da kullanılır.

- Kitabı okudun mu ?
- Hayır.

2- Tarihlerde, gün-ay ve ay-yıl bildiren rakamların arasında kullanılır.

11.12.1996 - 06.X.1999

3- Saatlerde, saat ve dakika bildiren rakamların arasında kullanılır.

Metatez ve Aşınma


Bir gramer birliğinde yan yana gelen iki sesin bazen yer değiştirdiği görülür.
Köprü – körpü
Çömlek – çölmek
Öğretmek – örğetmek
Kirpik – kiprik
Kirpi – kipri
Yanlış – yalnış
Kibrit – kirpit
Gömlek – gölmek
                         SES AŞINMASI

1 Aralık 2011

KÖK - EK- KELİME YAPISI


KÖK :  Bir kelimenin, daha küçük parçalara ayrılmayan,  anlamlı en küçük parçasına denir. Kelime kökü, kelimenin tamamı ile ilgili olmalıdır.
Örnek:
“Okul” kelimesinin kökü, “oku” fiilidir. Fakat bu kelimede “ok” kısmı da bir anlam taşır. Ama okul ile ok arasında bir ilgi yoktur.
Kökler dilin ana malzemesi olup bilemediğimiz zamanlardan beri vardır.Sonradan yapılmazlar.İhtiyaç duyduğumuz kelimeler bu köklerden faydalanılarak yapılır.

Kökler iki çeşittir:


27 Kasım 2011

ÖSS KONU ANLATIM


Z A M İ R

İsim olmadıkları halde ismin yerini tutan sözcüklerdir.

ÖZELLİKLERİ

1- Anlam kapsamı bakımından en geniş sözcüklerdir. Bu nedenle sayıları çok az olan zamirler, bütün kavramları ve varlıkları karşılayabilir.

2- Çekim sırasında kök değiştirebilir.

KOMPOZİSYON KONULARI



1) Tasarrufun kişi ve toplum hayatındaki yerini ve önemini açıklayınız.
 Bir ülkede bilim ve tekniğin gelişmesi neleri değiştirir?
Radyo, televizyon, gazete gibi kitle iletişim araçlarının yararları nelerdir?
Orman ve ağacın insan hayatındaki önemini açıklayınız.
Mutluluk konusunda bir kompozisyon yazınız.
Sizce hayatta başarılı olmanın şartları nelerdir?
Atatürk’e layık olmak konulu bir kompozisyon yazınız.
Vatan ve bayrak konulu bir kompozisyon yazınız.
Akıllı, zeki ve dahi arasındaki farkı belirten bir kompozisyon yazınız.
Haberleşme  araçlarının önemini belirten bir kompozisyon yazınız.
Bir millet için dil neden önemlidir?

KOMPOZİSYONDA DİKKAT EDİLECEK KURALLAR




1.Giriş bölümünde;konuya genel bir başlangıç yapılır,giriş bölümünü okuyan biri gelişmede nelerden bahsedebileceğimizi anlayabilmelidir,bu bölümde örnek verilmez,ayrıntılara girilmez, “ancak,şunun için,bundan dolayı “ gibi açıklama gerektirecek ifadeler kullanılmamalıdır.Bu bölüm tek paragraftan oluşur.giriş bölümü tek cümleden oluşmamalı.
2.Gelişme bölümünde; konu açıklanmaya başlanır,örnekler verilebilir,atasözü ,özdeyiş veya gözlemlerden yararlanılabilir,bu  bölümde birden fazla yardımcı fikir bulunabilir.Böyle bir durumda yardımcı fikirler farklı paragraflara bölünecektir.Paragraflar arası geçiş bir bağlantı cümlesi ile sağlanmalıdır.
3.Sonuç bölümünde;konu bir yargıya bağlanmalıdır,konumuzun özü ortaya çıkmalıdır.Hiçbir şekilde bu bölümde açıklamalara girilmez.Örnek verilmez.Bu bölüm tek paragraftan oluşur;ancak  tek cümleden oluşmayacaktır.

KELIMELER ARASINDAKI ANLAM İLIŞKILERI


1. EŞ ANLAMLI KELİMELER


Yazılış ve okunuş bakımından farklı fakat anlamca aynı olan kelimelerdir. Bu tür kelimeler birbirlerinin yerini tutabilir. Anlamdaş kelimelerin birisi genelde yabancı kökenlidir.

kıymet-değer, cevap-yanıt, sene-yıl, medeniyet-uygarlık, imkân-olanak, acele-ivedi, zelzele-deprem, yoksul-fakir, misafir-konuk, sınav-imtihan, yöntem-metot, mesele-sorun, fiil-eylem, kelime-sözcük, vasıta-araç...

Kelimede Anlam


KELİME BİLGİSİ

Kelime (sözcük)

Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime denir. Kelime, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasıdır. Kelimelerin belirli bir düzen içerisinde bir araya getirilmesiyle anlaşma sağlanır.

KELİMEDE ANLAM

26 Kasım 2011

Kelime Yapısı ve Ekler 2


KELİME YAPISI VE EKLER
1. (l) Kimsenin nicedir akasyalarla ilgilenmediğini düşünürdüm.  (II) Birkaç eski şarkıda anılmala­rı varlıklarından daha gerçek, daha sürekliydi sanki. (III) Oysa kentin doğusunda daracık bir sokağın alçak yapılan, akasyaları hala savu­nuyordu. (IV) Bir yağmur sonrası gelen çeki­nik güz güneşi de... (V) Geceler ise serindi; yaprakların tozlu yeşilini solduruyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde hem basit hem türemiş hem bile­şik sözcüğe örnek gösterilebilir?
A) I           B) II          C) III           D) IV            E) V

2. Aşağıdaki altı çizili bileşik sözcüklerden hangisi diğerlerinden farklı bir yöntemle yapılmıştır?
A) Buradaki limana yeni bir dalgakıran yapacaklarmış.
B) Eskiden bu ormanlarda çeşit çeşit ağaçkakanlar varmış.
C) Cankurtaran yetişmeseymiş iki çocuk da ölüyormuş,,
D) Yeni bir kasetçalar almak için mağazaya girdim,
E) Biçerdöverler sarı sarı başakları homurtu­lar çıkararak yutuyordu.

Kelime Yapısı ve Ekler


KÖKLER

Kökler 3 ana gruba ayrılır:
1.İsim Kökleri   2.Fiil Kökleri   3.Ortak (isim+fiil) Kökleri
İsim Kökleri: İsimlerden (fiillerden oluşan) köklerdir. Göz, kitap, odun, kara, kuru, çok, az, en...
Fiil Kökleri: Fiillerden (iş, hareket, oluş) bildiren sözcüklerden oluşur. Öğret-mek, yaz-mak, kon-mak, bil-mek, sil-mek...
Ortak Kökler: Hem isim, hem fiilden oluşan köklerdir. Boya (isim), boya-mak, savaş (isim) savaş-mak, güreş (isim), güreş-mek (fiil), barış, barış-mak...
BİR SÖZCÜĞÜN SONUNA ULANAN PARÇANIN EK OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN

KELİME GRUPLARI



Yan yana dizilen kelimeler, ya yargı bildirerek cümleyi, ya da varlık ve hareketleri karşılayarak kelime gruplarını meydana getirirler. Bu diziliş, Türkçenin söz diziminin bazı kurallarına bağlıdır. Türkçe söz diziminin en belirgin özelliği, ana unsurun genellikle sonda bulunmasıdır.

Kelimelerin, bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelerek oluşturdukları kelime topluluklarına kelime grubu denir.

Varlıklar, kavramlar, nitelikler, durumlar, hareketler birer kelimeyle de karşılanır. Ama bir kelime bunlardan birini karşılamaya yetmiyorsa, yani bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi ancak birden fazla kelimeyle karşılayacaksak kelime gruplarını kullanırız.

KELİME ANLAMI 2


GENEL BİLGİLER
Sözcük, çoğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en küçük parçası, diye tanımlanır. Ağaç, hayal, dost gibi sözcükler buna örnektir. Bazı sözcükler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sözcüklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: için, gibi, göre vs.
ÖSS’de sözcük anlamına dayalı sorular değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar. Kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?” gibi bilgiye dayalı olduğu halde, kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde “gün” sözü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?” gibi sözcüğün cümle içindeki yorumuyla ilgilidir. Hatta yoruma dayalı sorular sözcük anlamıyla ilgili soruların çoğunu oluşturur.
GERÇEK, MECAZ VE YAN (YAKIŞTIRMA) ANLAM

SÖZCÜK (KELİME) ANLAMI



A) Sözcükte Anlam Değişmeleri ( Sözcükte Çok Anlamlılık)
Gerçek Anlam: Kelimenin aklımıza gelen ilk anlamına denir.
Çocuk ağzını bir peçete ile sildi. Bütün gücüyle sırtına vurdu.
Yan Anlam: Bir varlığın adının o varlığa benzeyenlere de verilmesine denir.
Radyonun sesini biraz kısar mısın?  Babam yine gözlerini kısmış bakıyordu.  Lambayı kıs da uyuyalım. Zayıfladığından kemeri biraz daha kıstı.
Bir saat ders çalışalım. Yeni aldığı saati herkese gösteriyor.  Bu saatte orada kimse bulunmaz. Kahvaltı saatinde burada olun. Su saati yine patlamış.
Kapının kanatlarından biri açık kalmıştı.

25 Kasım 2011

KELİME BİLGİSİ



Kelime (sözcük)
Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime denir. Kelime, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasıdır. Kelimelerin belirli bir düzen içerisinde bir araya getirilmesiyle anlaşma sağlanır.
KELİMEDE ANLAM
Kelimeler de dil gibi canlı varlıklardır. Sahip oldukları anlamların dışında zamanla yeni anlamlar kazanabildikleri gibi bir anlamda birkaç kelime de kullanılabilir. Bu özellikler hem kelimenin kendisine ait olabilir, hem de diğer kelimelerle olan anlam ilişkisini gösterebilir. Burada kelimelerin anlam özelliklerinin yanı sıra kelimeler arasındaki anlam ilişkileri de karşımıza çıkmaktadır. Kelimeler tek başlarına anlamlı olabildikleri gibi cümlede veya söz içinde kullanılışlarına göre yeni anlamlar da kazanabilirler, aralarında anlamdaşlık sesteşlik gibi ilişkiler de barındırabilirler.

KELİME ANLAMI 2


İKİLEMELER

Anlatımı canlandırıp güçlendirmek amacıyla aralarında farklı anlam ilişkileri olan sözcüklerin art arda kullanılmasıyla oluşturulan söz öbeklerine denir.
İkilemeler anlatımı daha ilgi çekici hale getirir ve anlatıma akıcılık kazandırır. İkilemelere yinelemeler veya tekrar grupları da denir.

                İkilemeler değişik yollarla oluşturulur.

SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ 1



                Dilin anlamlı en küçük parçası sözcüktür. Sözcükler dilde kullanımlarına göre bir ya da birden çok anlam kazanabilirler.

Anlam Daralması: Sözcüğün önceden karşıladığı anlamın sadece bir bölümünü ifade eder hale gelmesine anlam daralması denir.
Yemiş & incir     davar & küçükbaş hayvan  il & şehir

Anlam Genişlemesi: Bir varlığın bir bölümünü anlatan, kullanış alanları sınırlı olan sözcüklerin zamanla o varlığın bütününü ifade eder hale gelmesine denir.

KAFİYE



Kafiye, en az iki mısra sonunda. anlamı ayrı, yazılışı aynı iki sözcük arasındaki ses benzerliğidir.
Kafiyenin sağladığı hususlar şunlardır:
a) Her mısraın ahenkli bir durgu ile kesilmesini sağlar.
b) Kafiye şiirin akılda kolayca kalmasını temin eder.
c) Anlamca ilgisiz görünen mısraları kaynaştırır.
d) Yeni fikirlerin bulunmasına katkıda bulunur.
e) Şiire söyleyiş güzelliği kazandırır.
Kafiyenin şartları:

İSTİKLÂL MARŞI DETAYLAR, KABULU, HERŞEYİ


                            
                                         
Bağımsız:
 Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen , hür, özgür, özerk, müstakil.
 (Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 1988, I. Cilt s. 127)

Özgür:
 (ulus, ülke için) Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, hür.
 (Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 1988, II. Cilt s. 1148)

Bağımsızlık :

24 Kasım 2011

İSTİKLAL MARŞI VE AÇIKLAMASI 2


AÇIKLAMA
    1.   Kıta: Şair bu kıtada Türk ulusuna sesleniyor.Ülkemizde bir tek insan kalıncaya dek bu vatanı savunacağız. Vatan toprakları üstünde bir tek Türk bile kalsa, bağımsızlığımızı ve bayrağımızı savunacaktır. Bayrağımız dalgalandığı yerden indirilemez, tutsak edilemez, onun için kaygılanma. Bayrak Türk ulusunun yıldızıdır. Bayrağımız her zaman parlayacak ve ulusumuz yaşayacaktır. (Eski bir inanca göre, her insanın bir yıldızı vardır; yıldız parladıkça insan yaşar. Şair burada, bayrağımızı ulusumuzun yıldızı sayıyor.)

İSTİKLAL MARŞI VE AÇIKLAMASI



Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
                        Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
                        O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
                        O benimdir, o benim milletimindir ancak.

            Mehmet Akif Türk milletine cesaret,ve tahammül aşılamak için ve onda bulunan duyguları harekete geçirmek için şiirine korkma sözüyle başlıyor. Bayrak bir milletin bir milletin geleceğinin ve bağımsızlığının sembolüdür. Bayrağın sönmesi türk milletinin istiklalini kaybetmesidir. Şair ülkemizde tek bir insan kalana  kadar bu vatanı savunacağımızı belirtiyor. O halde en son türk bireyi son nefesini vermeden türk istiklal ve bağımsızlığını yok etmek, türk bayrağını söndürmek mümkün değildir. Zira bayrağımız milletimizin yıldızıdır. Bayrağın kaderi ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır. Bayrak bizimdir, biz yaşadıkça onu elimizdenkimse alamaz.
            Türk milletinin bütün fertlerini öldürmedikçe bağımsızlığını kimse yok edemez.
                       

KELİME


Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da bazen tek başına anlamı olmadığı hâlde (edatlar) cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime (sözcük) denir.


Kelime, belirli bir düzen içerisinde bir araya getirilmesi sonucu insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, dilin anlamlı en küçük parçasıdır.


Kelime ÇEŞİTLERİ


İSİMLER




Tanım

Canlı cansız bütün varlıkları, kavramları,  hatta fiilleri de karşılayan, onları anmaya, tanımaya, birbirinden ayırmaya yarayan kelimelere isim (ad) denir:

ağaç, su, deniz, Hasan, Anadolu, gidiş, dönüş vb.


İsimler çeşitli yönlerden sınıflara ayrılır.


A. VARLIKLARA VERİLİŞLERİNE GÖRE

İsimler ait oldukları varlığın veya kavramın eşi benzeri olup olmamasına göre ikiye ayrılır: Varlık veya kavram özelse (eşsiz, benzersiz) onun ismi de özel isim; cins ise (aynısından birden fazla) onun ismi de cins ismidir.


İSİM-FİİL GRUBU


          Bir isim-fiil (mastar) ile ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimelerin veya kelime gruplarının oluşturduğu yeni gruba isim-fiil grubu denir.


Grubun ana unsuru isim-fiildir ve sonda bulunur. Vurgu isim-fiilden önceki unsurdadır.

Mastar, grupta yüklem görevi yapar. Ondan önce gelen kelimeler de cümlede olduğu gibi özne, nesne, tümleç olurlar.

Onu biraz sonra çekeceği acıya   hazırlamak...
Nesne                      dolaylı tüml.                Yülem

Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup /

22 Kasım 2011

Yeniçarşım.com ile Evden Çıkmadan Çarşıya Çıkıyoruz!

Ekim ayından bu yana yayında olan Yeniçarşım.com, alışkın olduğumuz e-ticaret sitelerinden oldukça farklı. Site şimdiden sloganı olan “Evden çıkmadan çarşıya çık” mottosunu fazlasıyla yerine getiriyor. Çünkü şimdiden Yeniçarşım.com’da yüzlerce mağaza var ve siz dilediğiniz ürünü bu mağazalar arasından seçerek kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Üstelik, internetten alışveriş yaparken en çok çekindiğimiz “güvenlik” engelini Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi ile çözmüşler. Sistemi açıklayan video:

Yeniçarşım.com’un diğer alışveriş sitelerinden önemli farkları var. Platformun en belirgin karakteristiği olan alıcı ile satıcıyı bir araya getirme stratejisi, satıcıların (mağazaların) ticari kuruluş olması gibi akıllıca bir taktikle desteklenerek, son derece başarılı bir sistem getirilmiş durumda. Yeniçarşım.com’da satış yapan her mağaza, ticari unvana sahip, fatura kesen ve dolayısıyla garantili ürün satan mağazalar. Bu sayede aynı ürünü birden fazla mağaza arasından güvenle seçerek satın alabiliyorsunuz. Herhangi bir problemde “Hürriyet Güvenli Alışveriş Sistemi” ve Yeniçarşım’ın başarılı müşteri hizmetleri departmanı hizmetinizde.

www.yenicarsim.com'da 24 farklı kategoride onbinlerce ürün bulunuyor. Giyimden aksesuara, elektronikten beyaz eşyaya kadar aradığınız her şey Yeniçarşım.com’da.

Ayrıca, www.facebook.com/yenicarsim ve www.twitter.com/yenicarsim adreslerinden ise Yeniçarşım’ı takip edebilir, kampanya ve fırsatlardan haberdar olabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

15 Kasım 2011

İSİM


Canlı, cansız bütün varlıkları, kavramları, duygu ve düşünceleri , durumları ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini tek tek veya cins cins karşılayan kelimelerdir.

Görev ve Anlamlarına Göre

Somut İsimler : Beş duyu organımızla algılayabildiğimiz varlıklar somuttur. Bunları duyarız, tadarız, dokunuruz, görürüz, koklarız.

Kuş, tabak, dağ, su, sıra, tahta, şeker..........vb.

İSİM ÇEKİM EKLERİ



İsim soylu sözcüklere gelerek onlara cümlede görev ve anlam kazandıran eklerdir. Sadece isimlerle ilgili olmayıp zamir, sıfat ve zarflarla da ilgili olduğundan isim soylu sözcüklerin sonunda işledik. Bu ekleri şöyle gösterebiliriz.
a. Çokluk eki
b. Hal ekleri
c. Eşitlik eki
d. İyelik eki
e. İlgi eki
A. ÇOKLUK EKİ
Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir.
Kalemler , çantalar , defterler alındı.
B. HAL EKLERİ

İmla ve Noktalama Uygulamaları



NASİHAT 
Mahkemede hakim Necib Fazıla nasihat ederken,Bak dosdum,seni bundan böyle huzurum da görmiyeceğim deyil mi? Der. 
Necib Fazıl hayretli bir ifadeyle sorar?Hakim bey yoksa istifamı ediyor sunuz? 
ÖLÜM KORKUSU İLE 
Cep  takvimi şairlerinden biri Yahya Kemale uzun sıkıcı manasız bir şiirini okur. Sonun da ,üstadım der :ben bu şiiri müdhiş bir heycanın  tesiriyle yazdım.der. Yahya  kemal bu görüşe hâk verir!Mutlaka sizi ölümle tehtit etmişlerdir. Yok  sa yazamaya bilirdiniz! 

İMLÂ YANLIŞLARI ÖRNEKLER



Bir takım insanlar iki şiir yazmakla şair olunur zan ediyorlar.(2)
Cumhuriyet 29/X/1923’de kuruldu.(1)
Dün akşam ki televizyon filimini beğenmiyen varmı? (4)
Size bu mektupla birlikte bir hikayede gönderiyorum. (2)
Her zaman Dünya bir yana çocuğum bir yana derdi. (1)
Ay, dünyanın çevresini yirmidört saatte dolanır. (2)
Kipriklerine kadar toza toprağa bulanmışdı. (2)
Dışarda o kadarda soğuk yok canım. (2)
Anka kuşu Şehzade’yi sırtına bindirip uçtu. (1)
Bugün ki toplantı 15.00’de yapılacakmış. (2)

İMLÂ KURALLARI


Yazıda doğabilecek karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, herkesin aynı şekilde yazıp okumasını sağlamak için belirlenmiş olan kurallara imlâ kuralları denir.
Bu kurallardan birçoğu aslında anlama ve telâffuza bağlıdır. Anlam ve telâffuz; akla, mantığa, geleneğe, çoğunluğa vb.ne uyduğu takdirde -zaten yazıldığı gibi okunan ve okunduğu gibi yazılan bir dil olan- Türkçenin imlâsı kolayca halledilecektir.


28 Ekim 2011

FİİLLERDE ANLAM (ZAMAN) KAYMASI



Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmaz. Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. Elbette bu, cümlenin anlamıyla ilgilidir. Kısaca, cümlede yüklemin çekimlendiği kip veya zamanla işin yapıldığı kip veya zamanın farklı olmasına anlam kayması denir.
“Sizi yarın burada bekliyorum.” cümlesinde “bekliyorum” yüklemi şimdiki zamanla çekimlendiği halde iş “yarın” yani gelecek zamanda yapılacaktır. Öyleyse burada zaman kayması vardır.
“O her gün aynı saatte yola çıkıyor.”
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş “her gün” yani geniş zamanda yapılıyor.
“O daha üç yaşındayken babasını kaybediyor.”
cümlesinde fiil şimdiki zamanla çekimlenmiş, iş geçmiş zamanda olmuş.
“Bu dilekçeyi sonra yazarsınız.”

FİİLİMSİLER ( EYLEMSİLER )



Kökü fiil olduğu halde; isim, sıfat veya zarf gibi kullanılan sözcüklere fiilimsi denir. Fiilimsiler çekimlenemezler çünkü şahıs kavramı yoktur. İsim gibi çekimlenirler, isimlerin alabileceği ekleri alırlar, olumsuzluk eki olan –me, -ma eklerini alırlar.
1-  İsim Fiiller : “-mek, -mak, -ma,-me, -ış, iş, -uş, -üş eklerinin fiil köküne eklenmesiyle oluşturulurlar.

Yaşamak kadar güzeli var mı?
Çalışmak hem de çok çalışmak.
Bir bakışı ömre bedeldir.


FİİLERDE OLUMSUZLUK



Fiili bildirdiği işin, oluşun,hareketin yapılmadığını gösteren fiiller OLUMSUZDUR
Fiil köküne eklenen ‘-me ,-ma,-mez,-maz’ekleri ile olumsuzluk ifadesi sağlanır.
Zaman eki ve kişi ekinden önce gelir.


                       Gel—-------------me--------------- di-------------- ler

                         F.K        olumsuzluk      zaman eki      şahıs eki
                                             eki



DİKKAT: ‘-me’ olumsuzluk bildiren ek ,şimdiki zaman kipinde;’-mı,-mi,-mu,-mü’ biçimine dönüşür.

                        Yaz---------------mı-----------------yor-----------------sun.  
               
                         F.K        olumsuzluk eki     zaman kipi        şahıs eki


       Geniş zaman kipinde olumsuzluk çekimi farklıdır.

FİİL (EYLEM)



Fiiller, kalıcı kavram ya da varlıkları karşılamaz. Bunlar hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Mastar halinde bir hareketin adı olurlar: “yürümek, olmak, düşünmek vs.”
FİİL ÇEKİMİ
Fiillerin kip ve şahıs bildirecek biçimde düzenlenmesine denir. Bir çekimde kip mutlaka bulunur, ancak şahıs bazen bulunmayabilir. Çekimin daha iyi anlaşılabilmesi için “kip, zaman, şahıs” kavramlarının bilinmesi gerekir.
Fillerde Kip
Eylemlerin bir hareketi, oluşu, durumu ortaya koyuşu farklı şekillerde olur. Bazen bunlar bir başkasına haber verme şeklinde aktarılır, bazen bir koşula bağlanır, bazen istenen bir durum anlatılır. Buna fiilin kipi denir.
Türkçe’de kipler iki grupta incelenir. Bunlar haber kipleri ve dilek kipleridir.

NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ


     
Cümlenin yükleminin, özne ve nesneyle ilişkisi açısından bir takım eklerle, Görev ve anlamca tamamlayan biçimdir.
1.Geçişsiz Çatılı Fiiller :
Hatırlatma : Nesne: Yüklemin bildirdiği işten doğrudan doğruya etkilenen öğedir. Yükleme ; “ne, neyi, kimi” soruları sorularak bulunur.
Geçişsiz çatılı fiiller nesnesi olmayan cümlelerin fiilleridir. Öznenin yaptığı işten ve yüklemin bildirdiği işten etkilenen “nesne” yoktur.
Aynur horlayarak uyudu. (Ne uyudu? kimi uyudu?
Neyi uyudu?  sorularına cevap alınamıyor.)
Dikkat :Yağmur şakır şakır yağıyor.(cümlesinde ne yağıyor? sorusuna cevap öznedir. yağmur ne yağıyor? sorusuna alınacak cevap nesneyi verir. Ama bu cümlede nesne yoktur.)
Sinem oturuyor. Kuş uçmuş. Köpek havladı. Ali gidiyormuş.

FİİL ÇATISI



Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz.
Çatı; yüklemin nesne ve özneyle ilgisi olduğundan, sorularda karşımıza çoğu kez, nesne-yüklem ve özne-yüklem ilişkisi olarak çıkar. Şimdi bunları ayrı ayrı inceleyelim.
NESNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.
1. Geçişli Fiil
Nesne alabilen fiillerdir. Bir fiilin nesne alıp almadığının nasıl anlaşılacağını cümle öğelerinde “nesne” konusunda işlemiştik. Buna göre, fiil nesne alıyorsa geçişli olacaktır.
Örneğin;
“Etrafı daha iyi görebilmek için ışığı yaktı.”

23 Ekim 2011

ÇATI


Cümlenin yükleminin, özne ve nesneyle ilişkisi açısından bir takım eklerle, Görev ve anlamca tamamlayan biçimdir.
FİİL ÇATISI
A) NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ
a) Geçişsiz Çatılı Fiiller :
Hatırlatma : Nesne: Yüklemin bildirdiği işten doğrudan doğruya etkilenen öğedir. Yükleme ; “ne, neyi, kimi” soruları sorularak bulunur.
Geçişsiz çatılı fiiller nesnesi olmayan cümlelerin fiilleridir. Öznenin yaptığı işten ve yüklemin bildirdiği işten etkilenen “nesne” yoktur.

FİİL ÇATISI


Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz.
Çatı; yüklemin nesne ve özneyle ilgisi olduğundan, sorularda karşımıza çoğu kez, nesne-yüklem ve özne-yüklem ilişkisi olarak çıkar. Şimdi bunları ayrı ayrı inceleyelim.
NESNE - YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.

FİİL ÇATISI TEST - 1


1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem geçişsiz bir eylemdir?
A) Tanıdık bir şehirde garip kalmanın hüznünü yaşıyorum.
B) Şehirler, anıların sık sık tazelenmesini ister.
C) İncecik bir duman tütecekti, bakır semaverden
D) Yola erken çıkmanın avantajını kullanamadı.
E) Son zamanlarda kimseyle konuşmak istemiyordu.

FİİL ÇATISI TEST - 2

1. I. Edilgen çatılı fiillerin öznesine "sözde özne" denir.
II. Nesneyle kullanılabilen fiillere geçişli fiil denir.
III. Dönüşlü fiiller, eylemin gösterdiği işin birden çok özne tarafından yapıldığını gösterir.
IV. Geçişsiz fiillerin geçişli yapılmasına "ettirgen fiil" denir.
V. Nesneyle kullanılamayan fiillere "geçişsiz fiil" denir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangi-sindeki bir bilgi yanlışlığı vardır?
A) I,III ve IV 
B) III ve IV 
C) III,III ve IV
D) I,IV ve V 
E) I ve IV

3 Ekim 2011

EKLER



Sözcüklerin kök veya gövdelerine gelerek onların cümledeki görevlerini belirleyen, onlara değişik anlamlar katan ya da onlardan yeni sözcükler türeten ses veya ses bileşimlerine ek denir.
Bunlardan çekim eklerini daha önce gördüğümüz için yapım ekleri üzerinde duracağız.
Yapım Ekleri
İsim ve fiillerin kök veya gövdelerine gelerek onlardan başka isim ya da fiil türeten eklerdir.
Burada kök sözünü de açıklamakta fayda var.
Kök
Bir sözcüğün anlamı ve yapısı bozulmadan parçalanamayan en küçük parçasıdır. Köklerde yapım eki bulunmaz, ancak çekim eki bulunabilir.
Örneğin;

SÖZCÜĞÜN YAPISI



Sözcüğün yapısını üç grupta inceleyebiliriz: Basit sözcük, türemiş sözcük, bileşik sözcük.
Şimdi bunları ayrıntılarıyla görelim.
1. Basit Sözcük
Yapım eki almayan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler çekim eki almış olabilir. Yapım eki almadıklarından bunlar daima kök halinde bulunur.
“Her tarafı bembeyaz karlar örtmüştü.” cümlesindeki bütün sözcükler basittir.
2. Türemiş Sözcük
Yapım eki alan sözcüklerdir. Türemiş sözcükler cümledeki görevlerine göre belli türleri karşılar. Böylece sözcük hem yapı hem görevce adlandırılır; yani türemiş isim, türemiş sıfat, türemiş fiil.... gibi.
“Bu köşeye bir kitaplık kurmak lazım.”
“Bana bir silgi verebilir misin?”
“Sınıfımızın başkanı çok dalgın biriydi.”

24 Eylül 2011

EK FİİL


Ek-fiil, isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan ya da basit zamanlı fiillerin sonuna gelerek bu fiilleri birleşik zamanlı fiile dönüştüren ek hâlindeki fiildir. "imek" fiilinin ek olarak kullanımıdır. 
*     Genellikle bitişik yazılır.
*     Ek-fiilin dört kipi vardır.

İsim
Ek-fiil
Şahıs eki
Ek-fiil almış şekli
memur
-du
-m
memurdum
1- Geniş Zaman

İsim soylu kelimelere kişi ekleri getirilerek yapılır. Bunlar geniş zaman eklerinin yerini tutar. Üçüncü kişilere "-dir" eki getirilir.

EDATLAR


Tanımı

Tek başlarına anlamları olmayan, başka kelimelerle öbekleşerek değişik ve yeni anlam ilgileri kuran, birlikte kullanıldıkları kelimelere cümlede anlam ve görev kazandıran kelimelere edat denir.

Bazı dil bilgisi kitapları bağlaçları, edatları ve ünlemleri bir araya getirerek edatlar başlığı altında şu şekilde sınıflandırır:

Bağlama edatları                       bağlaçlar
Son çekim edatları         edatlar
Ünlem edatları               ünlemler


Nesne Tümleci


NESNE TÜMLECİ ( DÜZ TÜMLEÇ )

Kural : Cümlede yüklemin bildirdiği yargıdan etkilenen öğedir.

Aysel  çantayı  getirmemiş. (neyi? çantayı)
 

               Özne      N.T.          Y

Aysel’in yaptığı ”getirme” işinden etkilenen obje; çantadır.


DOLAYLI TÜMLEÇ 2




DOLAYLI TÜMLEÇ

Hatırlatma : Türkçe’de ismin durumunu bildiren ekler kelimenin sonuna eklenirler. Kelimeyi belirtir, ayrılma durumunu, bulunma durumunu, yönelme durumunu ifade etmeye yararlar.

Ev                 (Yalın hali)
Ev-i               (Belirtme durumu)
Ev-e              (Yönelme durumu)                      Bu üç durumu belirten cümle            
Ev-de            (Bulunma durumu)                       öğesi Dolaylı Tümleç olan
       Ev-den           (Ayrılma durumu)                       kelimelerden oluşur.
          


Dolaylı Tümleç


“-E, -dE, -dEn” eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, “fiilin, çıkma (uzaklaşma), bulunma ve yönelme (yaklaşma) bakımlarından ilgili olduğu yer” yönünden tamamlayan öğedir.

Yer tamlayıcısı da denir.

Biz yazları köye gideriz; sahil lüksümüz yok bizim.
Nice tarihî eserler sular altında bırakılıyor.
Buğdayı çiftçiden hep ucuza alırlar.
Baş ucumdaki lâmbayı yakıp saate baktım.
Büyük bir boşlukta bozuldu büyü.
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu.
Başımız üstünden yorgun bulutlar geçer.

21 Eylül 2011

Dilde Yabancılaşma


Bir televizyon kanalı, 'Best Model Türk Dili Konuşan Ülkeler' yarışması düzenlemiş. Yani Türk dili konuşan ülkelerin mankenlerinin yarışması. Hem Best Model, hem de Türk Dili konuşan ülkeler... Tam, 'altı kaval, üstü şeşhane' deyimine uygun bir durum...
Maalesef günümüz insanı sözlerinin arasına İngilizce, Fransızca vb kelimeleri sokuşturmayı kültürlü olma göstergesi addetmektedir. Sadece sözlerinde yer vermekle kalmayıp, günlük hayattaki bir çok eşyayı ve kavramı da yabancı kökenli kelimelerle anlatmaktadır. Özellikle gençler olmak üzere insanlar artık; 'Blue Jean Center'dan aldığı 'new creation' kıyafetleri giyerek, 'restaurant'a veya 'fast food'a gidiyor. Kapıda 'closed' yazarsa geri dönüyor, 'open'i görünce 'push'u da okuyup kapıyı iterek içeri giriyor.

18 Eylül 2011

Dil Bilgisi Akademik Çalışma


DİL NEDİR?

Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, Kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, Temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş sosyal bir kurumdur.

Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.

Dil Bilgisi (120 sayfa)


KELIME ANLAMI

1. GERÇEK ANLAM : Kelimelerin ilk, asil, temel anlamidir.
Örnek : Ayagim, düsünce kirildi.
G.A
2. MECAZ ANLAM : Sözcüklerin gerçek anlamlarindan tamamen uzak- lasarak kazandiklari yeni anlamli keli-melere "mecaz" denir.
Örnek : Bana ayak yapma!
M.A
3. YAN ANLAM (YAKISTIRMA)
"Masanin ayagi kirildi." cümlesinde oldugu gibi, "ayak" sözcügü hem ger- çek anlamli, hem de mecaz anlamli de- gildir. Çünkü gerçek anlamla bir iliskisi vardir. Bu yüzden örnekteki "ayak" ke- limesi yan anlamlidir.

4. SOMUT ANLAM : Bes duyu orga-nimizin herhangi biriyle algilayabil- digimiz kelimelerdir.
Örnek : Kalem

5. SOYUT ANLAM : Bes duyu orga-nimizin herhangi biriyle algilayamadi-gimiz kelimelerdir.
Örnek : Düsünce