24 Eylül 2011

EK FİİL


Ek-fiil, isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan ya da basit zamanlı fiillerin sonuna gelerek bu fiilleri birleşik zamanlı fiile dönüştüren ek hâlindeki fiildir. "imek" fiilinin ek olarak kullanımıdır. 
*     Genellikle bitişik yazılır.
*     Ek-fiilin dört kipi vardır.

İsim
Ek-fiil
Şahıs eki
Ek-fiil almış şekli
memur
-du
-m
memurdum
1- Geniş Zaman

İsim soylu kelimelere kişi ekleri getirilerek yapılır. Bunlar geniş zaman eklerinin yerini tutar. Üçüncü kişilere "-dir" eki getirilir.

EDATLAR


Tanımı

Tek başlarına anlamları olmayan, başka kelimelerle öbekleşerek değişik ve yeni anlam ilgileri kuran, birlikte kullanıldıkları kelimelere cümlede anlam ve görev kazandıran kelimelere edat denir.

Bazı dil bilgisi kitapları bağlaçları, edatları ve ünlemleri bir araya getirerek edatlar başlığı altında şu şekilde sınıflandırır:

Bağlama edatları                       bağlaçlar
Son çekim edatları         edatlar
Ünlem edatları               ünlemler


Nesne Tümleci


NESNE TÜMLECİ ( DÜZ TÜMLEÇ )

Kural : Cümlede yüklemin bildirdiği yargıdan etkilenen öğedir.

Aysel  çantayı  getirmemiş. (neyi? çantayı)
 

               Özne      N.T.          Y

Aysel’in yaptığı ”getirme” işinden etkilenen obje; çantadır.


DOLAYLI TÜMLEÇ 2




DOLAYLI TÜMLEÇ

Hatırlatma : Türkçe’de ismin durumunu bildiren ekler kelimenin sonuna eklenirler. Kelimeyi belirtir, ayrılma durumunu, bulunma durumunu, yönelme durumunu ifade etmeye yararlar.

Ev                 (Yalın hali)
Ev-i               (Belirtme durumu)
Ev-e              (Yönelme durumu)                      Bu üç durumu belirten cümle            
Ev-de            (Bulunma durumu)                       öğesi Dolaylı Tümleç olan
       Ev-den           (Ayrılma durumu)                       kelimelerden oluşur.
          


Dolaylı Tümleç


“-E, -dE, -dEn” eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, “fiilin, çıkma (uzaklaşma), bulunma ve yönelme (yaklaşma) bakımlarından ilgili olduğu yer” yönünden tamamlayan öğedir.

Yer tamlayıcısı da denir.

Biz yazları köye gideriz; sahil lüksümüz yok bizim.
Nice tarihî eserler sular altında bırakılıyor.
Buğdayı çiftçiden hep ucuza alırlar.
Baş ucumdaki lâmbayı yakıp saate baktım.
Büyük bir boşlukta bozuldu büyü.
Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu.
Başımız üstünden yorgun bulutlar geçer.

21 Eylül 2011

Dilde Yabancılaşma


Bir televizyon kanalı, 'Best Model Türk Dili Konuşan Ülkeler' yarışması düzenlemiş. Yani Türk dili konuşan ülkelerin mankenlerinin yarışması. Hem Best Model, hem de Türk Dili konuşan ülkeler... Tam, 'altı kaval, üstü şeşhane' deyimine uygun bir durum...
Maalesef günümüz insanı sözlerinin arasına İngilizce, Fransızca vb kelimeleri sokuşturmayı kültürlü olma göstergesi addetmektedir. Sadece sözlerinde yer vermekle kalmayıp, günlük hayattaki bir çok eşyayı ve kavramı da yabancı kökenli kelimelerle anlatmaktadır. Özellikle gençler olmak üzere insanlar artık; 'Blue Jean Center'dan aldığı 'new creation' kıyafetleri giyerek, 'restaurant'a veya 'fast food'a gidiyor. Kapıda 'closed' yazarsa geri dönüyor, 'open'i görünce 'push'u da okuyup kapıyı iterek içeri giriyor.

18 Eylül 2011

Dil Bilgisi Akademik Çalışma


DİL NEDİR?

Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, Kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, Temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş sosyal bir kurumdur.

Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.

Dil Bilgisi (120 sayfa)


KELIME ANLAMI

1. GERÇEK ANLAM : Kelimelerin ilk, asil, temel anlamidir.
Örnek : Ayagim, düsünce kirildi.
G.A
2. MECAZ ANLAM : Sözcüklerin gerçek anlamlarindan tamamen uzak- lasarak kazandiklari yeni anlamli keli-melere "mecaz" denir.
Örnek : Bana ayak yapma!
M.A
3. YAN ANLAM (YAKISTIRMA)
"Masanin ayagi kirildi." cümlesinde oldugu gibi, "ayak" sözcügü hem ger- çek anlamli, hem de mecaz anlamli de- gildir. Çünkü gerçek anlamla bir iliskisi vardir. Bu yüzden örnekteki "ayak" ke- limesi yan anlamlidir.

4. SOMUT ANLAM : Bes duyu orga-nimizin herhangi biriyle algilayabil- digimiz kelimelerdir.
Örnek : Kalem

5. SOYUT ANLAM : Bes duyu orga-nimizin herhangi biriyle algilayamadi-gimiz kelimelerdir.
Örnek : Düsünce

Dil Yanlışları ve Anlatım Bozuklukları 2


1. Mantık ve Bilgi Bakımından Doğruluk
2. Dil Bilgisi Bakımından Doğruluk
    Yapılışları yanlış olan kelimeler
    Yardımcı fiillerin yanlış kullanılması
    Eksiklik
    Uyumsuzluk
    İmlâ ve noktalama yanlışları
    Dizgi yanlışlarından kaynaklanan anlatım bozuklukları

17 Eylül 2011

Dil Yanlışları ve Anlatım Bozukluklar 1

Açıklık

Cümlede anlatılmak istenenin dinleyen veya okuyan tarafından kolayca anlaşılmasına açıklık denir. Açık olmayan cümlelerde anlatılmak istenenler bazen az çok anlaşılır fakat çoğu zaman cümlede ne söylenmek istendiği belli değildir. Aşağıdaki cümlelerde açıklık olmadığı için ne söylenmek istendiği tam olarak anlaşılamamaktadır:
Bu kopyaları Burçin hazırlamıştır onu çekecek arkadaşlar için.
― S. D. in vücudunda estetik (ameliyat) var mı?
― Hayır, vücudunda hiç estetik yok. (Bu ifadeden vücudunun güzel olmadığı anlamı da çıkabilir.)
 Kelimelerin yerli yerinde kullanılmaması, öge eksiklikleri, kelimelerin yanlış kullanılması, virgül işaretinin uygun yere konmaması , anlamca çelişen sözlerin bir arada kullanılması gibi hususlar cümlenin açıklığını engeller.

DİL NEDİR?



Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, Kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, Temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş sosyal bir kurumdur.

Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.

16 Eylül 2011

Dil Bilgisinin Bölümleri


Ses, hece, kelime, kelime grubu, cümle gibi birimlerden oluşan dilde bu unsurları inceleyen, dilin özellikleriyle konuşmada ve yazmada uyulması gereken kuralları belirleyen bilim dalına dil bilgisi denir.
Dil bilgisinin bölümleri:
1. Ses bilgisi (fonetik): Sesler, seslerin oluşması, sınıflandırılması, heceler, ses değişmeleri, ünlü ve ünsüz uyumları, ünlü-ünsüz ilişkileri, ses olayları vb. konular ses bilgisinin konularıdır. Örnek: a, ba, a-ra-ba, kaşık>kaşığı, yegâne vb.

Dil Bilgisi 2


Dil Nedir?


Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.

Ana dil

Bugün ses yapısı, şekil ve anlam bakımından birbirinden az ya da çok farklılaşmış bulunan dil veya lehçelerin, kök bakımından bilinmeyen bir tarihte birleştikleri ortak dil: Ana Türkçe, Ana Moğolca, Ana Altayca, Lâtince vb.

Dil Bilgisi



CÜMLE         

         Acılarımızı,  sevinçlerimizi, çeşitli duygu ve düşüncelerimizi cümlelerle anlatırız. Birtakım sözcükleri söylemek veya yazmak, dilek ve isteklerimizi anlatmaya yetmez. Bunları anlatabilmek için çeşitli biçimlerde ve uzunluklarda cümleler kurmamız gerekir.
         Cümle sözcüklerden meydana gelir. Sözcükler cümle içinde anlam kazanır. Edirne demek, bayrak demek, anlamak demek yetmez. Bu sözcüklere anlam kazandırabilmek için, onları cümle haline getirmek gerekir. Öyleyse, bir amacı tam olarak anlatabilmek için bu sözcükler birtakım kurallara göre sıralanmalıdır.

DEYİMLERİN ÖYKÜSÜ


AKLA KARAYI SEÇMEK
(Bir işin üstesinden gelene kadar çok zorluk çekmek, güçlükle başarmak)
Dinimize göre, sabah namazının kılınma vakti, güneş doğuncaya kadar geçerlidir. Ortalık ağarmaya başlayıp da ak iplik ile kara iplik birbirinden seçilinceye kadar sabah namazı kılma süresi devam eder. Ağır hastalar bütün gece sancı ve ızdırap içinde kıvranarak uyuyamadıklarından, sabahı zor ederler.

DEYİMLER



Öz anlamlarından az çok ayrı bir anlam taşıyan kalıplaşmış kelime topluluğuna denir.
En az iki kelimeden oluşan özlü söz guruplarıdır. Kelimelerden en az bir tanesi mecaz anlamlıdır. Halk dilinde yerleşmiş söz guruplarıdır. Yargı bildirmezler ancak düşündürürler. Deyimlerde kelimeler değiştirilemez, eş anlamlısı kullanılamaz.    Aba altından değnek göstermek ( yerine )Palto altından değnek göstermek ( anlamı bozar )
Örnek: Kurban olmak (hayvanlar kurban olur, deyim insanların fedakarlığı).
Bir oyuna geldiğini anlayan Ayşe’de şafak atar. (şafak, dilimizde “alaca karanlık” anlamında geldiği gibi “ortalığın aydınlandığı zaman” anlamında da kullanılır. Halbuki buradaki anlamı “aklı başına gelmek”tir. Bu bir deyimdir.

12 Eylül 2011

Deyimler


A
Aba altından değnek göstermek: Sakin, yumuşak görünmekle birlikte karşısındakini gizliden gizliye korkutmak."Sakın onlara aba altından değnek göstermeye kalkma, yoksa kaçırırsın."
Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?: "Tamam, ilgililer bu işe karışabilirler, ama sen neci oluyorsun" anlamında kullanılır.
Abayı yakmak: Gönül verip âşık olmak, tutulmak."Türkmen kızına abayı yakalı beri, sazı elinden düşürmez oldu."
Abbas yolcu: 1. Yola çıkmaya kesin kararlı."Abbas yolcu! Daha fazla oyalamayın." 2. Ölmek üzere (olan). "Komaya girdi, abbas yolcu mu ne?"
Abesle iştigal etmek: Yersiz, yararsız, boş ve anlamsız şeylerle vakit geçirmek."Şu yaşa geldin, ama abesle iştigal etmekten vazgeçmedin."

Çeviri ve Roman Özetleri


FAUST (GOETHE, ALMAN-ROMANTİK 100 Temel Eser)

Eserde insanın iyi yaratıldığını, kötü şeyler yapsa da sonunda mutluluğu yakalayacağını söyleyen Tanrı ile bunun tersini savunan Mefistofeles iddiaya girer. Bunun için bütün bilimleri araştırnış, kendisini büyüye vermiş Faust'u seçerler. Umduğunu bulamadığı için intiharın eşiğine kadar gelen Faust'a Mefistofeles kendisini tanıtır ve onunla da iddiaya girer. Faust'u içinde bulunduğu bunalımlı hayattan alıp değişik dünyalara sürükleyen Mefistofeles sonunda iddiayı kazanmıştır.

HACI MURAT (TOLSTOY- REALİST RUS)

Çekim Ekleri


EKLER



Dilimizi kullanışlı hâle getiren; aynı kelimelerle farklı anlamlar ifade edilmesini, kelime haznesinin genişlemesini sağlayan, eklerdir.

EK


Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen seslere/hecelere ek denir.

Kelimelere cümlede görev yüklenirken ve onlardan yeni kelimeler türetilirken öncelik yapım eklerinindir. Yapım eklerinin üzerine çekim ekleri gelir. Ama bir iki ek haricinde çekim ekinin üzerine yapım eki getirilemez.

5 Eylül 2011

CÜMLENİN ÖĞELERİ


ÖĞE : Sözcüklerin cümlede tek başlarına veya öbekleşerek eleman olarak yaptıkları göreve öğe denir. Öğeler ikiye ayrılır ;

   1- Temel Öğeler
      a) Yüklem
      b) Özne

   2- Yardımcı Öğeler
      a) Düz tümleç (Belirtili ve Belirtisiz Nesne)
      b) Dolaylı Tümleç
      c) Zarf Tümleci
      d) Edat Tümleci

CÜMLE


 Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, haberi, durumu, olayı vb. ifade etmek için kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan sözcüğe veya söz dizisine cümle denir.

Bugün hava ne kadar güzel!
Senin de benim gibi, otobüste, çalan cep telefonun uzun süre açmayanlara, “Şehir magandaları!” diye bağırasın geldi mi hiç?

CÜMLEDE ANLAM


CÜMLE : Bir duyguyu,bir düşünceyi, isteği, durumu, olayı anlatan-yargı değeri taşıyan- sözcük veya sözcük dizisidir. Cümleler, amacın anlatılmasında en önemli yapı taşlarıdır. Cümlelerin anlamı, yüklemin bildirdiği özelliğe bağlıdır. Yüklemlerin bildiriş farklılıkları Cümlenin amacını yansıtır.

Cümlenin amacı bazen bir işin yapılması, bazen de yapılmaması yönündedir; bir durum ya da olayı soru yoluyla öğrenmek, kimi kez de duyguları dile getirmek ya da bir isteği belirtmektir. Bu özellikler cümlenin taşıdığı anlamı belirler.

CÜMLEDE ANLAM VE ANLATIM


A) CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİSİ

Cümle anlamı ile anlamlarına göre cümleler karıştırılmamalıdır. Bunlar birbirinden çok farklı konulardır. Anlamlarına göre cümleler konusunda olumlu, olumsuz cümleler; soru, ünlem cümleleri vb. vardır.

Cümle anlamı, verilen bir cümlenin anlamını bulup ifade edebilmekle ilgilidir. Yani bir cümleyi aynı anlama gelecek şekilde biraz daha farklı olarak, birkaç değişik ya da yeni kelimeyle söyleyebilmek cümledeki anlamı bulmak demektir.

Cümle anlamında verilen bir cümlenin anlamca özdeşi, karşıtı veya yerine konulabilecek cümle sorulur. Bu konu için ata sözü ve deyimler de kullanılabilir.

CÜMLE


Bir duyguyu, düşünceyi, durumu, dileği. tam olarak anlatan,
kendi içinde bir anlam ve yargı bütünlüğü taşıyan sözcük ya
da sözcük topluluğuna cümle denir.
– Oraları her geçen gün daha çok özlüyorum.(duygu)
– Çevremizi her zaman temiz tutmalıyız. (düşünce)
– Çalıştığı iş yerinden oldukça memnunmuş. (durum)