5 Mart 2012

PARAGRAF SORULARINDAKİ PÜF NOKTALAR


PARAGRAF NEDİR
      
       Paragraf, herhangi bir yazının bir satırbaşından öteki satırbaşına kadar olan bölümüne denir. Daha geniş bir ifadeyle paragraf "bir duyguyu, bir düşünceyi bir isteği, bir durumu, bir öneriyi, olayın bir yönünü, yalnızca bir yönüyle anlatım tekniklerin­den ve düşünceyi geliştirme yollarından yararlanarak anlatan yazı türüdür. Kelimeler cümleleri, cümleler paragrafları, paragraflar da yazıları oluşturur. Paragraf bir yazının küçültülmüş bir örneğidir. Bu yönüyle yapı bakımından bir yazıya benzer. Nasıl yazıda giriş, gelişme, sonuç bölümleri varsa paragrafta da aynı bölümler vardır.

      Her paragrafta bir düşünce savunulur. Paragrafın bir bütün oluşturabilmesi için cümlelerin de yapı ve anlam yönüyle bütünlük oluşturması gerekir. Paragraftaki düşünceler hem kendi aralarında birbirine bağlı hem de ana düşünceye bağlıdır.
     Paragraf kendi içinde bir bütünlük oluşturduğu gibi yazı içinde de yazıyla bir bütünlük oluşturur. ÖSS’de seçilen paragraflar böyle kendi içinde bütünlüğü olan ve dışına çıkılmayı gerektirmeyen paragraflardır.

PARAGRAFLARDA SIKÇA KULLANILAN BAZI KELİMELERİN ANLAMLARI:
      Bu sözcüklerin anlamlarını bilmeniz şüphesiz ki söz konusu sorularla ilgili karşınıza çıkacak soruları daha çabuk ve daha kolay anlamanızı sağlayacaktır, bunun sonucunda ise bu soruları hem daha kolay anlayacaksınız hem de soruyu doğru cevaplama şansınız artacaktır. Umarım, birkaç saatinizi ayırıp bu sözcüklerin anlamlarını öğrenirsiniz.

Adaptasyon: Uyarlama                                       Adapte: Uyarlanmış
Ağdalı: Anlaşılması güç, karmaşık             
Ahenk: Uyum, düzen
Akıcılık: Sürükleyici olma, okuyanı sıkmama Aktüel: Güncel, edimsel
Alaturka: Türk geleneklerine uygun                    Alafranga: Batı tarzında, Türk geleneklerine uygun olmayan
Anlatı: Hikâye etme                                                      Bağdaşmak: Uyuşmak
Banal: Bayağı, sıradan                                              Betik, bitik: Kitap, mektup…
Burjuva: İmtiyazlı, seçkin, soylu 
Biçem: Üslup, tarz, anlatım biçimi
Çağrışım: Hatırlatma                                                   Çeşni: Çeşit, tat, hoşa giden özellikler
Çağdaş: Aynı çağda yaşayan, uygar                           Dejenere: Yozlaşmış, aslını koruyamamış
Devinim: Hareket, eylem                                             Diksiyon: Duru, kurallara uygun güzel konuşma
Duyarlılık: Hassasiyet                                                    Dikte etmek: Bir düşünceyi zorla kabul ettirmek
Dingin: Durgun, hareketsiz, sakin                                  Dinleti: Bir topluluğa bir şeyler anlatmak, konser
Diyalog: Karşılıklı konuşma                                          Doğaçlama: İrticalen, metne bağlı kalmadan içinden geldiği gibi konuşma   
Doğallık: Yapmacıksız, gösterişsiz                                 Dramatik: Acıklı
Edimsel: Hareketli, fiili                                                   Ego: Ben
Eğreti: Geçici, sınırlı                                                       Empoze: Zorla kabul ettirme
Erek: Amaç, maksat               
Etik: Ahlaki, ahlakla ilgili
Fantezi: Sonsuz hayal                                                  Fenomen: Olay, olgu
Fonetik: Ses bilgisi                                                   Görece: Kişiden kişiye değişebilme durumu
Güdüm: İrade,                                                                 İçerik: Bir şeyin içerisinde bulunanların tümü, muhteva
İkilem: Çatışma, iki durumdan birini seçme                 İlinti: İlgi, ilişki zorunluluğu
İma: Dolaylı, üstü kapalı anlatma      
İmge: Hayal, hülya
İnan: İnanma işi                                                               İndirgeme: Bir işi daha kolay kısa ve yalın hale getirme
İşlev: Görev,  fonksiyon                                                  İrdelemek: Detaylı olarak incelemek
İroni: Alaylı söyleyiş, acıklı ve komik                            İvedi: Acele,
Jest: El, kol veya baş ile yapılan uyumlu hareket     Kriter: Ölçüt, kıstas
Kitle: İnsan topluluğu                                                   Kuram: Kanıtlanmamış, teori, soyut bilgi
Mistik: Aklın erişemediği  şey, manevi                   Nicelik: Sayılabilen ölçülebilen, azlık, çokluk…
Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü                              Ödün: Taviz ve şakalı söz, espri          
Özlülük: Az sözle çok anlam ifade  etme                       Özgün: Yalnız kendine has bir nitelik taşıyan, farklı, orijinal
Özveri: Fedakârlık                                                         Payanda: Dayanak
Polemik: Ağız kavgası, sert tartışma                            Realite: Gerçeklik
Salt: Yalnız, tek   
Sav: İddia, tez
Simge: Sembol                                                           Süreğen: Sürüp giden
Tasarı: Proje, plan                                                   Tem: Tema
Tinsel: Ruhi, manevi, dini                                  Tutarlılık: Çelişen fikirlerin olmaması
Yadsımak: İnkâr etmek, yabancı kalmak                  Yaratı: Eser, yapıt
Yazın: Edebiyat                                                       Yazınsal: Edebi
Yetke: Otorite
Yetkin: Olgun, mükemmel
Yoğunluk: Yazıda birçok anlamın bir arada olması             
Yazınsal yaratı: Edebi eser
Salık vermek: Öğüt vermek, tavsiye etmek                 Kanıksamak: Alışmak

PARAGRAF SORULARINDA ÇOK ÖNEMLİ HUSUSLAR
 1. Paragraf sorularının çözümüne mutlaka so­ruyu okuyarak başlayın. İşe doğrudan paragraf oku­narak başlanırsa paragrafta ne arandığı, paragrafın niçin okunduğu bilinmediğinden, paragraf, boş yere okunmuş olur. Bu durumda paragrafı iki defa okumak zorunda kalırız ki bu da bizim için büyük zaman kaybı olur.
2.Paragraf  sorularında“soru kökü” çok dikkatli okunmalıdır. Değinilmemiştir, vurgulanmamaktadır, çıkarılamaz tarzındaki soruları" değinilmiştir, vurgulanmaktadır, çıkarılır" diye okursak soruları yanlış cevaplarız.
3. Paragraf soruları diğer sorulardan daha kolaydır. Çünkü paragraf sorularının hem cevabı paragrafın bütünlüğü içindedir, hem de bu sorularda gramer ya da edebiyat bilgisine gerek yoktur. Okuma alışkanlığı olan, az çok kitap okuyan öğrenciler bu soruları çok rahat çözer.
4.Paragrafta  anlatılan şeyler mutlaka paragrafın bütünlüğü içinde değerlendirilmelidir. Paragrafta inanmadığımız ve bize göre doğru olmayan şeyler anlatılsa bile bunlar doğrudur. Çünkü sorular mutlaka "parçaya göre" cevap­landırılmak zorundadır. Bu yüzden paragraf soru­larında kesinlikle paragrafın dışına çıkılmamalı.
5.Paragraf soruları uzun göründüğü için birçok öğrenci zaman kaybetmemek için paragraf sorularını çözmeden geçer. Oysa bizim ÖSS’de her bir soruya çok fazla ihtiyacımız vardır. Paragraf dışındaki kısa sorulardan zaman ta­sarrufu yaparak, paragraf sorularında ise sorudan başlayarak paragraf sorularını yeterli zamanda ra­hatlıkla çözebiliriz. Zaten paragraf sorularının büyük çoğunluğunun uzun metinler olmasına rağmen çok basit sorular olduğunu göreceksiniz.
6.Paragraf sorularındaki metinlerde anlamını bilmediğimiz, daha önce duymadığımız ya da duyup, okuyup sık kullanmadığımız bazı özel kelime ve kavramlar karşımıza çıkabilir. Bu kelime ve kavramların bilinmesi metni daha iyi anlamamızı sağlar.
7.Paragraf sorularında genel bir insan tipinden söz edilir.
Bu insan tipi ÖSS sorularını hazırlayan kişilerin  yetiştirmek istedikleri (ya da üniversitede okumasını istedikleri)insan tipidir. Bu insan tipinin özelliklerinin bilinmesi bence paragrafların çözümünü çok kolaylaştıracaktır. Bu genel insan tipinin özelli şunlardır:           
a) Savaşlara, teröre, sömürüye karşıdır.
b) Hızlı sanayileşme sonucu doğanın tahrip edilmesini onaylamaz.
c) Doğayı fazlasıyla sever. Yeşile ve yeşilliğe tutkundur. Beton yığınları arasında yaşamaktan sıkılır. Doğaya yönelmek, doğayla iç içe olmak onu rahatlatır. İnsanlardaki doğa sevgisi azaldıkça birbirlerine olan sevgilerinin de azaldığına inanır.
d)  Saygılı, hoşgörülü ve sevecendir. İnsanları
düşüncelerinden dolayı kınamaz.
e)  Düşünce özgürlüğünden yanadır. Herkesin düşüncelerini açıkça ve rahatça söyleyebilmesi taraftarıdır.
f) Akla ve bilime çok önem verir. Bâtıl düşüncelere, hurafelere ve geçerliliği kanıtlanmamış (ispatlanmamış) düşüncelere karşıdır.
g) Yenilikçidir. Yeniliklere açıktır. Sürekli yenilenmeyi ve değişimi savunur. Kendini yenilemeye, değişimlere karşı duran insanları onaylamaz.
h) Sanata tutkundur. Sanatın her dalını sever. Sanata ve sanatçıya büyük önem verir. Sanatın in­sanı yücelttiğine inanır.
ı) Eğitimi her şeyin üstünde görür. Eğitimin ol­madığı yerde hiçbir gelişmenin olmayacağına inanır.
i) Okuma tutkunudur. Okumanın insan düşüncesini ve evrenini genişlettiğine inanır. En büyük ıstırabı insanların okumamaları, okumaya gayret etmemeleridir.
j) Sanat ve edebiyatta ulusallığı (millî olmayı) savunur. Sanatçılar ve edebiyatçıların önce yerli olanı iyice tanıyıp incelemeden evrensel olanı
yakalayamayacaklarına inanır.
k) Sanatın ve müziğin evrensel olduğuna inanır. Bir insanın Yunus Emre'yi sevdiği gibi Hugo'yu da sevebileceğini savunur.
I) Geçmişini iyi bilmeyen toplumların gelecekler­inin karanlık olacağına inanır.
m) Dürüst, yardımsever ve nazik bir insandır.
n) İnsana çok fazla önem verir. Evrendeki her şeyin temelinde insan vardır. İnsanın olmadığı yerde hiçbir şeyden söz edilemez.
o) Çocukluğuna ve çocukluk günlerine büyük bir özlem duyar. Sık sık çocukluğuna, anılarına döner.
ö) Aydınların ve sanatçıların görevlerinin toplu­mun sorunlarına sahip çıkmak ve toplumu yüceltmek olduğunu düşünür.
p) İyimser ve mutludur. En küçük olaylardan ve durumlardan bile kendisine mutluluk adına bir pay çıkarır.
r) Mücadeleci, kararlı ve iradeli bir insandır. Umutsuzluğa kapılmaz. Her şeyin üstesinden gelinebileceğine inanır
s) Dilini ve edebiyatını çok sever. O dili konuşan herkesin (dilci olsun olmasın) konuştuğu dili çok iyi bilmesini ve konuşmasını ister.
ş) Kabalığa, her türlü yalan dolana ve haksızlığa karşıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder