5 Mart 2012

PARAGRAFTA ANLATIM BİÇİMLERİ



Paragrafta yazarın herhangi bir düşünceyi ya da durumu ortaya koyma biçimine anlatım denir. Yazar aktaracağı duruma uygun bir anlatım biçimi seçemezse, yazısının etki gücü azalır. Bir bilgiyi aktarmakla bir olayı hikaye etmek ya da bir manzarayı betimlemek farklı bir anlatım gerektirecektir.
Bu biçimleri şu şekilde açıklayabiliriz.
1. Açıklama
Öğretici özellik gösteren bir anlatım biçimidir. Yazarın amacı bilgiyi en kısa yoldan okuyucuya anlatmak olduğundan, yazar sanatlı söyleyişlere, imalı sözlere pek yer vermez. Açık, anlaşılır bir dil kullanır. Soyutluktan, kişisellikten kaçınır. Tanımlarla, örneklerle konunun en iyi biçimde anlaşılmasını sağlar. Ansiklopedilerde daha çok bu tür bir anlatım görülür.

2. Tartışma
Yazarın, bir düşüncenin, bir önerinin doğru olmadığını ortaya koymak amacıyla hazırladığı yazılarda başvurduğu bir yöntemdir. Yazar okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir üslupla yazısını oluşturur. Devrik cümlelerle, soru ve cevaplarla yazısına akıcılık kazandırır. Sonuçta burada da bilgi ortaya konmuş olabilir; ancak bir görüşün başka bir görüşe karşı savunuculuğunun yapılması onu açıklamadan ayırır. Yazar, görüşlerini inandırıcı kılmak için kanıtlama yoluna başvurur. Kanı niteliği taşıyan yargılardan kaçınır, nesnel olmaya çalışır.
3. Betimleme
Yazarın, gördüklerini okuyucunun gözünde canlanacak biçimde anlatmasıyla oluşan bir anlatım biçimidir. Betimlemede asıl olan görselliktir. Bu nedenle gözle algılanan renk ve biçim ayrıntılarına büyük yer verilir.
Betimlemeler iki grupta incelenir.
a. Ruhsal betimleme : İnsanların iç dünyasıyla tanıtıldığı, tavır ve davranışlarının ele alındığı betimleme türüdür. Görsellikten çok, izlenim ve sezginin ağır bastığı bu betimlemeler sadece insanlara özgüdür.
“İçli, çok duygulu bir adamdı; konuşurken hem ağlar hem ağlatırdı...” sözleri bu tür betimlemedir.
b. Fiziksel betimleme : Gözle görülenin anlatıldığı betimlemelerdir. Kişinin dış görünüşüyle betimlenmesi ya da dış dünyanın anlatılması bu türdendir.
Betimlemelerde yazar nesnel olabileceği gibi gözlemlerine duygularını da katabilir.
4. Öyküleme
Belli bir zaman diliminde gelişen olayların anlatıldığı durumlarda başvurulan anlatım biçimidir. Olayın olmadığı yerde öyküleme olmaz. Anlatım yönüyle betimlemeye benzer; ancak betimlemelerde yazarın izlenimleri söz konusu olduğu halde, öykülemede olayın aktarımı, durumların değişmesi, zaman süreci söz konusudur.
DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI
Her paragrafın belli bir düşünceyi aktarmak için yazıldığını söylemiştik. Yazar bu düşünceyi okuyucuya değişik şekillerde ortaya koyarak anlatır. Burada anlatım biçimiyle düşünceyi geliştirme yollarının farklı şeyler olduğunu da söylemeliyiz. Ancak anlatım biçimi dört tane olduğundan bir soru haline getirilemez. Bu nedenle geliştirme yollarıyla birlikte sorulur.
Şimdi sorularda karşımıza çıkan “düşünceyi geliştirme yolları”nı açıklayalım.
1. Tanımlama
Kavramların tanımlar halinde verilmesi şeklinde ortaya çıkar. Tanımın ne olduğunu cümle anlamında görmüştük. Parça içinde bir tanım cümlesi varsa, tanımlama var sayılır; bütün paragrafın tanım olması gerekmez.
2. Karşılaştırma
İki farklı düşünce, kavram ya da durumun mukayese edilmesiyle ortaya çıkan bir yöntemdir. Karşılaştırmada, karşılaştırılan olgular arasında bir derecelendirme söz konusudur. Bir kavram diğerinden üstün, aşağı ya da diğeriyle aynı seviyede olması yönünden başka bir kavramla karşılaştırılır. Üslup olarak “Bu böyledir; şu ise şöyledir. “ ifadesi hakimdir.
3. Örneklendirme
Anlatılan konuyla ilgili örneklerin verilmesiyle ortaya çıkar. Konuyu daha anlaşılır ve zihinde daha iyi kalıcı bir niteliğe kavuşturur. Verilen örneğin okur tarafından bilinen, çağrışım yaptırıcı bir nitelik taşıması gerekir.
Bazen bir fıkra, bir öykücük bile örnek olarak verilebilir.
4. Tanık Gösterme
Yazarın, düşüncesini inandırıcı kılmak için, o konuda sözüne güvenilir birinin sözünü parçasına alıntı yaparak almasıyla oluşur. Genellikle bu söz tırnak içinde verilir. Sözün olmadığı yerde tanık gösterme de olmaz.
5. Benzetme
Bir olguyu anlatırken başka olgularla benzerlik kurma şeklinde oluşur. İki olgu arasında sağlam bir benzerlik olmalıdır.
6. İlişki Kurma
İki kavram arasındaki ilgiden üçüncü bir hüküm çıkarma durumudur. Genellikle kavramlar arasında ilişki kurulduğu için bu adla verilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder