Cümle, bir fikri bir duyguyu, ve düşünceyi, bir oluş ve kılışı tam olarak bir hüküm hâlinde anlatan kelime grubudur. Sözcük anlam birimi, cümle yargı birimi, paragraf ise düşünce birimidir.
Cümlede vurgu:
*a Fiil cümlelerinde yüklemden önceki sözcük vurguludur.
Akşama kadar evi temizledik.
Size geleceğiz yarın.
*b Yüklemin başta olduğu fiil cümlelerinde vurgulu sözcük sonda bulunur.
Görüşürüz, akşam yurtta.
*c Önemsenen ögeyi vurgulamanın bir yolu da onu yükleme yaklaştırmaktır.
Kardeşim dün Almanya’ya uçakla gitti.
*d İsim cümlelerinde vurgu yüklemdir.
Sınavı kazanan şu çocuktu.
En sevdiğim ders Türkçe’dir.
*e mi soru edatından önceki sözcük vurguludur.
Beni dün telefonla sen mi aradın?
Sen dün telefonla beni mi aradın?
Sen beni dün telefonla mı aradın?
Sen beni telefonla dün mü aradın?
Sen beni telefonla dün aradın mı?
*f de bağlacından önceki sözcük vurguludur.
Sen de mi geleceksin?
1.1. cümlede anlam özellikleri
1.1.1. Anlamdaş Yargılar
Bir düşüncenin aynı anlama gelen başka sözcüklerle oluşmuş veya aynı sözcüklerin yerleri değiştirilerek oluşmuş, cümlelerle ifade edilmesidir.
*Eş anlamlı cümleleri çözerken edat ve bağlaçlara dikkat edilmelidir.
Okulumu ve öğretmenlerimi sevmiyor değilim.
Okulumu ve öğretmenlerimi seviyorum.
Ne sen ne o bu işten anlamıyorsunuz.
Sen ve o bu işi bilmiyorsunuz.
Evi didik didik aradılar.
Evin her yerini aradılar.
1.1.2. Yakın Anlamlı Yargılar
Anlam bakımından birbirine yakın olan cümlelerle oluşur.
1.1.3. Nesnel (Objektif) Yargılar
Kişisel duygu ve düşüncelere yer vermeyen, doğruluğu herkes tarafından kabul edilmiş, kişiden kişiye değişmeyen yargılardır.
Bu gün hava bulutlu.
Romanda üç erkek bir kadın kahraman var.
Ankara Türkiye’nin başkentidir.
Atatürk üniversitesinden mezun olmuş.
1.1.4. Öznel Yargılar
Kişisel duygu, düşünce ve eleştirilere yer veren, doğruluğu kişiden kişiye değişen yargılardır.
Necip Fazıl’ı sevmemek mümkün mü?
Eserlerindeki tasvirler çok başarılı
Ankara Türkiye’nin en güzel kentidir.
1.1.5. Bir Şarta(koşula) Bağlılık Bildiren Yargılar
*Bir eylem ya da durumun gerçekleşmesini başka bir eylem ya da durumun gerçekleşmesine bağlayan yargılardır.
Çalışırsan sınavı kazanırsın.
Kitapları veririm ancak yarın getir.
Akşama dönmek üzere gidebilirsin.
1.1.6. Sebep(neden)-Sonuç İlişkisi Bildiren Yargılar
*Yargının meydana geliş sebebinin belirtildiği yargılardır.
Beni çağırmadığı için gitmedim.
Soğuktan tir tir titriyordu.
Okula gitmedi sınıfta kaldı.
Yemek yemiyorum çünkü iştahım yok.
Bir eylemin hangi gerekçeyle veya hangi nedenden dolayı yapılmasıdır. Bunu bulmak için yükleme "niçin" sorusu sorulur.
1.1.7. Aşamalı Bir Durum Bildiren Yargılar
*Bir durumun olumlu ya da olumsuz yönde giderek değiştiğini bildiren yargılardır.
Bebek her geçen gün büyüyor.
Hasta adam gittikçe düşüyor.
Gelirimiz yıldan yıla artıyor.
1.1.8. Doğrudan veya dolaylı anlatıma dayalı yargılar
*Bir kişinin bir konu hakkındaki düşüncelerini ve görüşlerini söyleyenin ağzından yansıtan anlatıma doğrudan anlatım denir.
“Beni bir daha arama.” demiş.
*Bir kişinin her hangi bir konudaki duygu ve düşüncelerini başka birinin kendi üslûbuyla dile getirdiği anlatıma da dolaylı anlatım denir.
Onu bir daha aramamasını söylemiş.
1.1.9. Karşılaştırma Bildiren Yargılar
*Durum olay ve olgular arasındaki benzerlikleri farklılıkları ve üstünlükleri ifade eden yargılardır.
Daha, çok, fazla, en kadar...
Ayşe senden daha uzun.
Senin kadar haylaz çocuk görmedim.
Üçüncü sınıfın en çok çalışan öğrencisidir.
Şu konu öncekine göre daha zor.
1.1.10. Karşıt Durumları Dile Getiren Yargılar
*Bir düşünce olay ya da nesnenin olumlu ve olumsuz yanlarıyla verilmesidir.
Ama, fakat, lâkin, ancak, yalnız ne var ki bağlaçlarıyla sağlanır.
Bu vakitte herkes yatıyor ama ben ayaktayım.
Herkes düğüne gitti fakat biz gitmedik.
1.1.11. Olasılık(ihtimâl) Bildiren Yargılar
*Bir eylemin gerçekleşebileceğini veya gerçekleşemeyeceğini kesinlik taşımadan belirten yargılardır.
Bu yıl mezun olmuş olabilir.
Gönderdiğim mektup onu ulaşmıştır.
Bu kitap sanıyorum yeni çıktı.
Belki ben de sizinle gelebilirim.
İhtiyarın çok ateşi var hastaneye yatabilir.
1.1.12. Varsayım Bildiren Yargılar
*Olmayan bir eylemi olmuş kabul ederek ifade eden yargılardır.
Varsayalım ki sınavı kazandın, sonra ne yapacaksın?
Diyelim ki bir ev aldın.
Tut ki beni görmedi.
1.1.13. Eşitlik ya da Eşitsizlik Bildiren Yargılar
Elmayı ortadan bölerek ona verdim.
Parayı yarı yarıya bölüştük.
Mirastan payına düşene razı oldu.
1.1.14. Tanım Bildiren Yargılar
*Bir şeye özgü niteliklerin belirtilmesidir.
Kısaca tanım “Nedir?” sorusunun cevabıdır.
Aşağıdakilerin hangisinde tanım yapılmıştır ? diye sorulabilir.
Bir şeyin ne olduğunu anlatan ve "Bu nedir?" sorusuna cevap verebilen cümlelerdir. Örnek : İsimleri etkileyen sözcüklere sıfat denir.
1.1.15. Yorum Bildiren Yargılar
*Bir olayı bir görüş açısıyla açıklamak ve değerlendirmektir.
Onun yardım sever birisi olduğunu anladım.
Yazarın tasvirleri başarılı.
*Yorum bildiren yargılar öznel yargılardır.
1.1.16. Görecelik Bildiren Yargılar
Bana göre çok başarılı bir insandır.
Bence başarılı olmak için dersaneye gitmek yeterli değil.
→ DEĞERLENDİRME : Bir sanat eserinin, sanatçının veya herhangi bir durumun iyi ya da kötü yönlerini orta-ya koymaktır.
Not 1 : Değerlendirmeler, kimi zaman öznel, kimi zaman nesnel olabilir.
Örnek : Sairin şiirleri insani derinden etkiliyor. ( Öznel )
Romanda kişiler gerçek yasamdan alinmiş. ( Nesnel )
Not 2 : Bir şeyin olduğu gibi anlatılması, o şey üzerinde yorum yapılmaması değerlendirme değildir.
Örnek : Uzun boyluydu.(Yorum yok-Değerlendirme yok.)
→MECAZLI ANLATIM : Mecaz anlamlı kelimelerin kullanıldığı cümlelerle yapılan anlatımdır.
Örnek : Karşı dağlar asırlardır uyuyor.
→KARŞILAŞTIRMA : Bir düşünceyi ya da kavramı daha anlaşılır hâle getirmek için onu, başka bir düşünce veya kavramla herhangi bir yönden, benzer ya da farklı yönden kıyaslamadır.
Örnek : Hakan, Murat kadar çalışkandır.
→DOLAYLI - DÜZ ANLATIM : Cümle içinde başkasına ait bir sözü, cümleyi söyleyenin, kendi söyleyişine göre değiştirerek aktarmasıdır.
Örnek : Kardeşim bana "Kitap okuyacağım." dedi. ( Söz değiştirilmediği için düz bir anlatımdır. )
Kardeşim bana ders çalışacağını söyledi. ( Söz değiştirildiği için dolaylı anlatımdır. )
→ÜSLÛP : Bir sanatçıya özgü duyuş, görüş, anlayış, anlatış özelliğiyle, teknik, renk, güçlendirme ve söyleyiş tarzıdır.
Örnek : Sanatçı, hikâyesinde deyimleri çok kullanmış.
→ÖNYARGI : Bir olay veya kişiyle ilgili değişik sebeplerden dolayı önceden edinilen olumlu veya olumsuz yargılardır.
Örnek : Bu kitap çıktığında çok tutulacak.
→ÖNERİ: Bir konuda eksik görülen herhangi bir şeyin nasıl giderilebileceğine dair teklif getirmektir.
Örnek : Sabahleyin ders çalışırsa daha iyi olur.
→ELEŞTİRİ : Bir insani, bir eseri, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek için incelemektir.
Örnek : Yazar, tek boyutlu kişiler oluşturmuş.
→CÜMLE OLUŞTURMA : Bunda dikkat edilecek husus "yüklem" dir. Kurallı cümlelerde yüklem sonda olacağından yüklem olabilecek ifadeyi veya kelimeyi numaralı ifadelerden seçip diğerlerini de anlamlı ve mantıklı bir sıralamaya sokabiliriz.
SORULAR:
1.Aşağıdakilerin hangisinde tanımlama vardır?
A) Lirik şiir, akıldan çok düşünce gücüne, düşünceden çok
duyguya yaslanır.
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile
getirilir.
C) Lirik şiirde şair, sözcükleri seçerken, onların ses ve görüntü
gücünü göz önünde tutar.
D) Lirik şiir, duyguların, çok etkili ve coşkulu bir biçimde dile
getirildiği şiir türüdür.
E) Lirik şiirde yıllar yılı, aşk, ölüm, din gibi belirli temalar
işlenmiştir.
2.Aşağıdaki sıralı cümlelerin hangisinde ikinci cümle birincinin yorumudur?
A) Ayrıntıları iyi seçiyor, bunları ustaca kullanıyor.
B) İkide bir karşıma çıkıyor, sanki beni izliyor.
C) Bu gömleğin rengi hoşuma gitmedi, ötekini beğendim.
D) Onlara gülüp geçmek istiyorum, olmuyor.
E) Koluma giriyor, başlıyor konuşmaya.
3. (I)Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler dünyasında gezinmek isteyenler için keyifle okunabilecek bir kitap. (II)Yazar, yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek hayatında edindiği izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III)Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV)Çok akıcı bir dili var. (V)Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntısına değin, somut bir biçimde yansıtmış.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A)I ve II B)I ve V C)II ve III D)II ve IV E)IV ve V
4. Aşağıdakilerden hangisi üslupla ilgili bir yargıdır?
A) Genellikle oyunlarının konusu, günlük hayattaki çatışmalar ve sorunlardır.
B) İkinci romanında da halk masallarına özgü yapıyı yinelemiştir.
C) Kişilerin iç dünyasını, onların olaylar karşısındaki tepkileriyle ortaya koymuştur.
D) Olayları yönlendiren sosyolojik ve psikolojik etkenler üzerinde durmuştur.
E) Yaşanılan gerçekleri hiç değiştirmeden, alaysamalı bir tutumla işlemiştir.
5. (I)Roman yazarken konuşmalara yer vermek çoğunlukla kaçınılmazdır. (II)Hatta salt konuşmalardan oluşan romanlar bile vardır. (III)Bu romanlarda herhalde amaç, tip yaratmaktır. (IV)İki satırlık bir konuşma, bir karakteri on sayfalık bir betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. (V)Bunun başarılı örneklerine M. Şevket Esendal’ ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı yapıtında rastlıyoruz.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmıştır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?
A) İyi bir şair ve yazar olmasına karşın çok tanınmış biri değildi.
B) Öykülerinde betimlemeyle birlikte mizahi bir anlatıma da yer verirdi.
C) Sözcükleri değişik anlamlarda kullanmaktan kaynaklanan çarpıcı bir anlatımı vardı.
D) Betimlemelerinde abartmaya kaçan romantik bir tutum görülürdü.
E) Öykülerini de okudu ama bunları şiirleri ve oyunları kadar beğenmedi.
7. (I)Toroslar, Çukurova’nın bereketli topraklarını İç Anadolu bozkırından ayırır. (II)Çukurova’yı at nalı biçiminde kuşatmış bir duvardır sanki. (III)Ovadan bakılınca çelikten dev bir testere ağzını andıran tepeler, yaz kış ışıl ışıldır. (IV)Toroslar öylesine sarp ve yüksektir ki kolay kolay geçilmez. (V)Tren bile Toroslar’ ı geçerken tünelin birinden çıkıp birine girer.
Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde ”benzetme” yapılmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) II ve IV E) IV ve V
8.Aşağıdakilerin hangisinde yorum söz konusu değildir?
A) Alabildiğine insan kalabalığı vardı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu.
B) Bir ılık güz öylesinde
Şanlı haki torbası üstünde
C) Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
D) İzmir’e girişini Atatürk’ün
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
E) Işıktı, sevinçti, türküydü
Görseydiniz o resimde Atatürk’ü
9. (I)Bu kitapta anlatılanlar 1940 yılında geçiyor. (II)Yazarının arka kapakta açıkladığına göre bu yapıt, yazmakta olduğu roman dizisinin ilk kitabını oluşturuyor. (III)Kitapta Çukurova yöresi ve bu yörede yaşayanların birbirleriyle olan ilişkileri ele alınıyor. (IV)Bunlar içtenlik ve sevecenlikle yoğrulmuş, yalın bir anlatımla sergileniyor. (V)Bu anlatım açık, kısa cümleli bir dille beslendiğinden zevkle, ilgiyle okunuyor.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde söyleyenin kendi düşüncesine yer verilmiştir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
D) III ve IV E) IV ve V1
10.”Kimi yazılar bilgilendirme amacına yöneliktir.Bu tür yazıların anlatımında yazar, kendisini olabildiğince gizler. Daha doğrusu nesnel bir tavır takınır; duygularını anlatımına katmaz.”
Hangisinde bu parçada belirtilen anlatım özelliği vardır?
A) Bu bölgenin bitki örtüsü yönünden zenginliği çok yağış almasına bağlıdır.
B) Karadeniz kıyılarının, insanı etkileyen çarpıcı bir güzelliği vardır.
C) İnsan, Efes harabelerini dolaşırken yüzyılların ötesinde yaşar gibi olur.
D) Roman, bir köy öğretmeninin serüvenini büyük bir ustalıkla yansıtıyor.
E) Gerilimli filmlerden hoşlanması, onun sert yaradılışlı biri olduğunu gösterir.
11.Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatımı nesnel bir nitelik taşımaktadır?
A) Tiyatro, sinemaya göre daha eğlencelidir.
B) Deniz kenarında yaşamaya doyum olmaz.
C) Güneşin batışını izlemek, insana mutluluk verir.
D) Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.
E) Resim sergisi önemli bir sanat etkinliğidir.
12.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir değerlendirme söz konusudur?
A) Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
B) Öyküdeki kişilerin dördü erkek, üçü kadındır.
C) Romanın sonunda kahramanların hepsi ölüyor.
D) Kitaptaki ilk öykünün konusu köy yaşamıdır.
E) Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor.
13. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklı bir nitelik taşımaktadır?
A) Bu sanatçının resimleri, duygu ve düşünceyi görselliğe
dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür.
B) Sanatçı kendine özgü çağdaşlık anlayışını ve eleştirel tavrını
bu dizide de sürdürüyor.
C) Sanatçı, bu resimlerinde gerçekleri, değişik yorum ve
çağrışımlara açık biçimde vurguluyor.
D) Sanatçının son resimleri insanı etkileyen ve duygulandıran
bir anlatımla, inceden inceye işlenmiştir.
E) Sanatçının sarı ve yeşil renkleri ağırlık olarak kullandığı kırsal kesim resimlerinde, çalışan köylüler görülüyor.
14.Hangisinde değerlendirme söz konusudur?
A) Kimi sanatçılar duygularını dile getirmek için, kimileri de kusursuz eserler yaratmak için yazarlar.
B) Bu eserde, konu gerçek yaşamdan alınmış, kişiler karakterlerine uygun biçimde konuşturulmuştur.
C) Bir eserin değerinin, konusundan çok, üslubuna bağlı olduğunu her zaman söylerim.
D) Bu romandaki kişilerin birbirleriyle ilişkisi üzerine bir çok inceleme yapılmıştır.
E) Romancı, gerçekleri düş gücüyle yeniden biçimlendiren kişidir.
15.(I)Onun şiirinin temelini halk türkülerinden alınan öğeler oluşturur. (II)Şiirinde bu öğeler öne çıkar ve lirik bir söyleyişe ulaştırır şairi. (III)Fakat lirizm onun şiirinde bir güz güneşi gibidir. (IV)Kimi zaman gökyüzü pırıl pırıldır, güneş sırtını ısıtır şiirin. (V)Kimi kez de gökyüzü bulutlanır; sözcükleri duygusal değerlerinden soyan, kuru, bilgilendirmeye yönelik söyleyiş öne çıkar. (VI)Bu söyleyiş son şiirlerinde kendini belli eder daha çok.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde “öğretici” şiire olumsuz bir bakış sezilmektedir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
16.Aşağıdakilerin hangisinde kişinin kendisine yönelik eleştirisi daha ağır basmaktadır?
A) O yıllarda İstanbul’a göçenlerin sayısı arttıkça, kenti sıkıcı bulur, oradan kaçıp kurtulmanın yollarını arardım.
B) O yaşlarda, kadınla erkeği karşı karşıya getiren filmleri daha çok severdim.
C) Sinema salonunun loşluğunda koltuğa gömüldüm mü günlük sıkıntılarımda kurtulur, hayallere dalardım.
D) Bugün artık hoşlanmadığım kaçma kovalama eylemleri üzerine kurulu romanları, o günlerde severek okurdum.
E) O zamanlar, içinde bulunduğum koşulları değerlendiremediğim için çok yakınımda olan mutluluğu göremez, onu çok uzaklarda arardım.
17.Aşağıdakilerden hangisi bir varsayımı ifade etmektedir?
A) O, çarşamba günü geziden dönebilir.
B) Diyelim ki bu olay gerçek değildir.
C) İstediğini veririm, yeter ki sen çalış
D) Belki onu sen de tanırsın.
E) Yarın akşam yemeğine onlar da gelebilir.
18. (I) Bu şiirlerin tadına varabilmem için, oldukça fazla çaba harcamam gerekti. (II) Bunların bir yanı ne kadar açık ve yalınsa bir yanı da o kadar karmaşık ve yoğun. (III) Bu noktada, sanatçının öyküleriyle benzerlik görülüyor. (IV) Kitabın sonuna, şiirlerin sezgisel dünyasını ortaya koyacak notların eklenmesi yararlı olabilirdi. (V) Yine de sanatçının şiirlerinden bir demetin Türkçe’ye kazandırılması çok olumlu bir çalışma.
Yukarıdaki cümlelerin hangisi bir öneri ifade etmektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
19.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde önerinin gerekçesi de açıklanmıştır?
A) Daha az konuşup, daha çok iş yapın.
B) Başarının bir parçası olun, eleştirmeni değil.
C) Sabır erdemdir, sakın ondan vazgeçmeyin.
D) Çabalarla amaçları birbirine karıştırmayın.
E) Başkalarını eleştirdiğiniz kadar kendinizi de eleştirin.
20. (I) Bu oyunu izlerken gülümsüyorsunuz. (II) Yumruklarınızı sıkmıyorsunuz,- öfkelenmiyorsunuz. (III) Yalnızca yansıtılmak istenen bir güzelliği algılıyorsunuz. (IV) Güzel bir oyun izlemenin coşkusuz sevincini ve rahatlığını duyuyorsunuz. (V)Biliyorum, çok fazla seyirci toplamayacak bu oyun, ama salt o rahatlığı yaşamak adına görülmeye değer.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde önyargı söz konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
21. (I) Anadoluhisarı’nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye dayanıyor. (II) Kaynaklara göre, Anadoluhisarı, Boğaz’dan geçişleri kontrol etmek amacıyla Yıldırım Bayezıt tarafından yaptırılmış. (III) Yapılırken kullanılan malzemeler arasında, Bizans yapılarında alınmış taşlar da var. (IV) Bu durum, burada eski bir Zeus Tapınağı’nın bulunduğu yönündeki düşünceleri daha da güçlendiriyor. (V) Boğaz’ın en dar yerinde, Göksu deresi kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün olduğu gibi, Osmanlı öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı çeşitli kaynaklarda belirtiliyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde belirtilenler tahmin niteliği taşımaktadır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
22. Hangisinde gerçekleşmemiş bir beklenti söz konusudur?
A) Geldiğini duyunca beni arar sanmıştım.
B) Boyu uzun olduğu için basketbol takımına girdi.
C) Geçen yılın şampiyonu bu yıl da başarılı olmalı.
D) Bu sene bitireceğini umuyorum.
E) Geç kaldığı için treni kaçırdı.
23.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yakınma söz konusudur?
A) Dergiye girecek yazıların daha önce yayınlanmamış ve özgün olması gerekir.
B) Konudan konuya atlayan, başlığıyla içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok yormaktadır.
C) İsteklerimizden biri de gönderilen yazıların, yazı makinesiyle çift aralıklı olarak yazılmasıdır.
D) Alt alta dizilmiş cümlelerin şiir sayılamayacağı herkesçe bilinen bir gerçektir.
E) Daha güzel, daha nitelikli bir dergi çıkarabilmek için okurla iş birliği şarttır.
24.(I) Çeviri, kültürler arası etkileşimdeki önemli etkinliklerden biri. (II) Kültürleri zenginleştiren bir öğe. (III) Son yıllarda, çok sayıda bilimsel ve yazınsal eser dilimize çevrildi. (IV) Bu, Türk kültürü açısından büyük bir kazanç. (V) Ne var ki, bu çeviri metinlerinin bir çoğunda özgün metnin tam olarak yansıtılıp yansıtılmadığı ya da kullanılan Türkçe’nin niteliği tartışılabilir.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde bir kaygı söz konusudur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
25.Aşağıdakilerin hangisinde uyarma ifadesi vardır?
A) İzin verirseniz bu konuyu sonra tartışalım.
B) Arkadaşlar, biraz sessiz olabilir miyiz?
C) Hemen okula gitmek zorundayım.
D) Ben nöbeti alınca siz gidersiniz.
E) Bu kitapları okuyunca arkadaşınıza verirsiniz.
26.Aşağıdakilerin hangisinde söyleyenin düşüncesi kinayeli bir biçimde dile getirilmiştir?
A) Otel görevlisi salondaki televizyonun sesini sonuna kadar açmış ama kimse dinlemiyor.
B) Eh, bu hızla gidersek okula ancak yarın sabah varırız.
C) Her gün sabaha kadar arabesk müzik dinlerler.
D) Son on yılda çok sayıda canlı türünün soyu tükendi.
E) Gürültüyle savaşabilmek için yasalaşmak gerekiyor
CEVAP:1.D 2.B 3.E 4.E 5.D 6.E 7.C 8.D 9.E 10.A 11.D 12.E 13.E 14.B 15.D 16.E 17.B 18.D 19.C 20.E 21.D 22.A 23.B 24.E 25.B 26.B
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder