Paragraf, bir
düşünceyi tam olarak anlatabilmek için bir araya getirilen cümleler
topluluğudur. Bir satır başından diğer satış başına
kadar devam eder. Tanımdan da
anlaşılacağı gibi paragrafın iki özelliği vardır; cümlelerden oluşması ve konu
bütünlüğünün bulunmasıdır.Paragrafın bütün cümleleri aynı konuyu işler
ve aynı düşünceyi açıklar ya da destekler. Tek bir düşünce etrafında oluştuğundan
kendi içinde bir bütünlük gösterir; kendinden önceki ya da sonraki paragraflara
bir bağlılık göstermez.
Paragraf konusunu üç başlık altında
işleyebiliriz:
A) Paragrafın
anlam yönü
B)Paragrafın
yapı yönü
C)Paragrafın
anlatım yönü
Bu
konuları incelemeden önce, bütün paragraf sorularının çözümünde yararlı
olabilecek birkaç hususu bilmek gerekir:
1.Önce soru okunur.
2.Daha
sonra parça (metin) okunur.
3.Parça
okunurken, önemli yerlerin altı çizilir. (Önemli yer, sorunun cevabı olabilecek
olan yerdir)
4. Cevap bulunurken, yazıda
anlatılanlar dikkate alınmalıdır. Kendi görüş ve düşüncelerimize göre hareket
edilmemelidir.
Doğru
seçenek bulunurken yanlış seçenekler elenmelidir.
A) PARAGRAFIN ANLAM YÖNÜ
PARAGRAFIN
KONUSU
Paragrafta hakkında söz söylenen düşünce,
olay ya da durumlar konuyu verir. Konuyu bulmak için "Parçada neden söz
ediliyor?" diye sorabiliriz. Yani üzerinde durulan neyse konu da odur.
Bununla ilgili sorular değişik soru kökleriyle karşımıza çıkar.
"Aydın karşılaştığı her meseleyi
yeniden irdeleyen insandır. Fikirler, üzerinde düşünülmeyince basmakalıp hâle
gelir; bir nevi batıl inanç şekline girer. Aydın, başkalarından önce kendine
karşı hür olan insandır. Onun için hakikat, en üstün kıymettir."
Parça neyi anlatıyor? sorusunu bu parçaya
yönelttiğimizde alacağımız cevap: "Aydın"ı anlatıyor olacaktır. Peki
"Aydın"ın neyini anlatıyor? dediğimizde "Özelliklerini..."
cevabını veriyoruz. Öyleyse bu parçanın konusu "Aydının Özellikleri"dir.
Bazen konu soruları şiir şeklinde de
karşımıza çıkabilir.
Tema : Şiire hâkim olan
duygu veya şiirde bahsedilen konuya tema denir.
Burda güneş
Orda yağmur
Güneşte de güzel dünya
Yağmurda da
Şükürler olsun tanrım
Şükürler olsun sana
Verdiğin hayat pırıl pırıl
Orda yağmur
Güneşte de güzel dünya
Yağmurda da
Şükürler olsun tanrım
Şükürler olsun sana
Verdiğin hayat pırıl pırıl
Şimdi bu şiirin temasını bulalım.
Şair güneşi ve yağmuru anlattıktan sonra
ikisinin de güzel olduğunu söylüyor. Sonra bunların güzelliğini genelleyerek
yaşamın pırıl pırıl, yani güzel olduğuna değiniyor.Memnun olduğu bu güzel
yaşamı bahşettiğinden dolayı da Allah'a şükrediyor. Şair yaşamı güzel bulduğuna
ve şiirde bunu anlattığına göre şiirin teması "Yaşama Sevinci" dir
diyebiliriz.
ÖRNEK: Çalışkan insan her
yerde kendini kabul ettirir. Değil dostları, düşmanları bile ona hakkını teslim
eder. Çalışkan insan elbette miskin miskin oturanla bir tutulmaz. Bu ne vicdana
ne insafa sığar. Çalışkan insan başkalarına muhtaç yaşamaktan da kurtulmuştur.
Her insan çalışmayı ibadet bilmelidir.
Paragrafın
konusu aşağıdakilerden hangisidir? DPY 6-2003)
A)İnsan ilişkileri B) Çalışmanın önemi
C)İnsanın üstünlüğü D)Saygınlık
PARAGRAFIN
ANA DÜŞÜNCESİ
Ana fikir bir parçada esas
vurgulanmak istenen düşüncedir. Yazarın okuyucusuna vermek istediği mesaj ana
fikri oluşturur. Konu araçtır; ana fikir
de amaçtır.
Buna yazarın paragrafı yazma amacı da
diyebiliriz. Her paragrafın belli bir ana düşüncesi vardır. Bu düşünce bazen
paragrafın herhangi bir yerinde bir cümle hâlinde verilir. Diğer cümleler bu
düşünceyi açıklar ya da destekler. Bazen ise belli bir cümleyle verilmez,
paragrafın bütününe sindirilir.
Paragrafın ana düşüncesini bulabilmek için
kendimize "Yazar bu parçayı hangi amaçla yazdı?", "Bize ne demek
istedi?" gibi soruları sorabiliriz.
Ana fikir soruları çözülürken
şunlara dikkat edilmelidir:
1. Ana
fikir paragrafın tamamını kapsar.
2.Bazı
paragraflarda ana fikir cümle halinde metnin başında veya sonunda verilebilir.
Bazı paragraflarda ise direkt verilmez. Okuyucu “anlam bütünlemesi” yaparak ana
fikri bulur.
3. Ana
fikir bulunurken kendi düşüncelerimiz değil, paragrafta yazılanlar dikkate
alınmalıdır.
4. Ana
fikir bulunurken; yazar bu yazıyı niye yazmış? Veya yazarın vermek istediği
mesaj nedir? Soruları sorulabilir.
5.Şiirlerin
konusu ve ana fikri olmaz. Şiirlerin teması vardır.
Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir
yer tutar ve gelişmelerini sağlar. Oyundan ve oyuncaklardan mahrum bazı
çocukların, gelecekte asık yüzlü, somurtkan ve çekilmez kişiler oldukları
görülmüştür. Oyunlar, aşırı olmadığı sürece, çocuklar için vazgeçilmez eğlence
kaynaklarıdır.
Bu parçanın bütününde işlenen düşünce
"Oyun ve oyuncağın, çocuğun ruhsal gelişimi için gerekli olduğu"
fikridir.
Yazar bu ana düşünceyi zaten ilk cümlede
"Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir yer tutar. Ve gelişmelerini
sağlar." Sözleriyle vermiştir. Daha sonraki cümlelerde ise bu düşüncesini
açıklayıcı ve destekleyici yargıları vermiştir. Bazen ana düşünce şiirle de
sorulabilir.
İnsan vardır fark edilmez süsünden,
Kimi farksızdır koyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle aman kapılma.
İnsan belli olmaz görüntüsünden.
Kimi farksızdır koyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle aman kapılma.
İnsan belli olmaz görüntüsünden.
Bu parçada insan ve hayvan karşılaştırılmış.
İyi bir hayvanın dıştan bakılarak anlaşılabileceği, insanın tanınmasının ise
zor olduğu dile getirilmiştir. Anlatılan "İnsanın ne düşündüğü, ne yapmak
istediği, kısaca içyüzü belli değildir." sözleri ile özetleyebiliriz.
ÖRNEK: Beğenilen bir elbise
dikmek nasıl ustalık gerektiriyorsa şiir yazmak da ustalığı gerektirir. En
zengin kavramlar ve sözcükler kötü bir ozanın elinde yok olup gider; tıpkı iyi
bir kumaşın kötü bir terzi elinde çarçur olması gibi. Sanat, terzilikte olduğu
gibi makası kullanabilme işidir. (LGS-2002)
Bu
parçada vurgulanmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatın da, zanaatında iyi ürünleri
ustalarının elinden çıkar.
B) Kullanılan araç ve gereçlerin nitelikli
ve çok sayıda olması gerekir.
C) Sanatın kaynağında yaratıcılık ve
özgünlük vardır.
D) Her uğraşın kendine özgü kuralları
vardır.
ÖRNEK: Vatan sevgisi,
sevgilerin en yücesidir. Çocuğa bu sevgi anne kucağındayken ailede verilmeye
başlanmalı, okul eğitimiyle zenginleştirilerek ve pekiştirilerek
geliştirilmelidir. Çünkü vatan, onu seven insanlarla ileriye daha ileriye
gidecektir.
Bu
parçada, vurgulanan ana düşünce aşağıdakilerden hangisidir?(ÖOS-2001)
A) Vatana hizmet onu sevmekle başlar.
B) Diğer sevgiler vatanı sevmekle başlar.
C) Vatan sevgisi insanı yaşama bağlar.
D) Bilgili insanlar vatana daha çok hizmet
ederler.
BAŞLIK
Paragrafta anlatılanları en iyi özetleyen kelime ya
da kelime öbeğidir.Yazıda anlatılanlara ve yazının amacına uygun olmalıdır. Başlıkta şu özellikler bulunmalıdır:
1.Başlık
paragrafın tamamını kapsamalı.
2. Ana
fikirden izler taşımalı, ana fikirle uyum içinde olmalı.
3.Birden çok başlık,
seçeneklerde doğru gibi görünebilir. İçlerinden en uygun olanı seçilmelidir.
ÖRNEK: Bu sergimde ilk kez
doğanın karşısında insan, hayvan, sanatçılar, işçiler, Pazar yerleri gibi
konulara ağırlık verdim.Sanatçı her türlü konuyu işlemeli, hepsini de aşama
aşama resimlerinde göstermeli. Kimi insan ögesine kimi de benim gibi doğa
konusuna ağırlık veriyor.Bana göre, konulara esir olunmamalıdır.
Bu
paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A)Anlatımın özgürlüğü
B)Doğa sevgisi
C)Konu çeşitliliği
D)İnsanın tükenmezliği
DUYULAR
İnsanın
beş duyusu vardır. Cümlelerde bu beş duyu
organından herhangi birisiyle algılanan bir ayrıntıya yer verilebilir.
Görme, tatma, duyma, dokunma ve koklama beş duyuyu oluşturur.
ÖRNEK: Şaşırdım ne
söyleyeceğimi, hiçbir şey diyemedim.Hiçbir şey gelmedi o an aklıma.Kendime
geldiğimde odada kimseler yoktu.Yalnızca ablamın yüzünde şaşkın bir huzur ve
sevinç vardı.
Bu parçanın
anlatımında hangi duyudan yararlanılmıştır?
A) Görme B) Dokunma
C) Tatma D) İşitme
DUYGULAR
Duygu beş
duyu organıyla algılanmayan (kalben algılanan) hislerdir. Genellikle; sitem,
ümit, ümitsizlik, coşku, sevinç, korku, merak, endişe vb. kavramlardır.
ÖRNEK:Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde bir “yakınma” söz konusudur?
A) Duygu ve düşünce bakımından güçlü bir
kişiliği vardı.
B) Yazılarını kaleme alırken dikkatli ve
titiz davranırdı.
C) Bazı yayınların, gençleri toplumsal
değerlere saygısızlığa yönlendirmesi
bizi üzüyor.
D) Her kitabı okumaz, kitap seçiminde belli
ölçütleri vardır.
ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “yakınma”
söz konusudur?
A) Duygu ve düşünce
bakımından güçlü bir kişiliği vardı.
B) Yazılarını kaleme
alırken dikkatli ve titiz davranırdı.
C) Bazı yayınların,
gençleri toplumsal değerlere saygısızlığa
yönlendirmesi bizi üzüyor.
D) Her kitabı okumaz,
kitap seçiminde belli ölçütleri vardır.
ÖRNEK: Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde “küçümseme” anlamı
vardır? (LGS-2002)
A) Bu maçı kazanıp da şampiyon olacaklarmış.
B) Eline geçen fırsatları
değerlendirmeliydin.
C) Ne sen, ne de ben ona bu durumu
anlatamadık
D) Ne yazık ki bu konuyu her ikisi de
biliyorlarmış.
PARÇADAN
ÇIKARILACAK SONUÇLAR
Paragraftan
çıkarılabilecek, çıkarılamayacak sonuçlar, paragrafta işlenen yan konularda
bulunur. Bu tip sorular eleme yöntemiyle çözülürse sonuca daha kolay ulaşılır.
ÖRNEK: Dil, pek çok işlevi olan bir iletişim
aracıdır. Dil, bir yandan eskiyi bize taşıyarak, içinde bulunduğumuz topluma
uyum sağlamamızı, diğer yandan, onu kullandığımız sürece düşüncelerimizin
oluşmasını ve bunları geleceğe taşımamızı olanaklı kılar.
Parçadan dil ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
(ÖOS-2003)
A) Düşünce yaşamının
en önemli aracı olduğu
B) Kendine özgü
kuralları olduğu
C) Toplumsal
kişiliğin gelişmesini sağladığı
D) Toplumsal
ilerlemeyi hızlandırdığı
PARAGRAFIN
YARDIMCI DÜŞÜNCELERİ
Her paragraf tek bir konu üzerinde durur ve
bir ana düşünceyi işler.
Paragrafta bunun dışında, ana düşüncenin
daha iyi açıklanmasını sağlayan, onu daha belirgin hâle getiren, işlediği
konunun sınırlarını çizen düşünceler de vardır. Bu düşüncelere de paragrafın yardımcı düşünceleri denir.
Bir paragrafta ana düşünce bir tane iken yardımcı düşünce sayısı birden fazla
olabilir.
Yardımcı düşünceyle ilgili sorular çoğu
zaman olumsuz biçimdedir. Bir parça üzerinde yardımcı düşünceleri inceleyelim.
"İyi yazmak ya da güzel konuşmak, kültürlü her insanın edinmek istediği erdemlerin başında gelir. Bu erdemlere sahip olmanın yolu, okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer. Okuma, kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır."
"İyi yazmak ya da güzel konuşmak, kültürlü her insanın edinmek istediği erdemlerin başında gelir. Bu erdemlere sahip olmanın yolu, okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer. Okuma, kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır."
Şimdi bu parçadan bazı yardımcı düşünceler
belirleyelim.
Parçanın son cümlesindeki "Okuma,
kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır." cümlesinden
"Okumakla bilgi hazinemizin genişlediğinden" ifadesi;
Parçadaki "...güzel konuşmak.... Bu
erdemlere sahip olmanın yolu, okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer."
sözlerinden "İfade güzelliğinin okumakla elde edileceğinden" ifadesi;
Parçadaki "Okuma, kültürün temeli
olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır." cümlesinden "Okumanın,
bilgi kaynaklarının en önemlisi olduğundan" ifadesi çıkarılabilir.
Ancak böyle bir parçadan "Bilgili
insanların toplumda saygı gördüğünden" yargısı çıkarılamaz. Çünkü parçada
bundan hiç bahsedilmemiştir.
ÖRNEK:Bir insan, kendisi
için istediğini, diğer insanlar için de istemedikçe olgunlaşmış sayılmaz.
Toplumda, bu olgunluğa erişmiş insanların sayısı arttıkça; esenlik ve mutluluk
yaygınlaşacak, dostluklar daha sağlam temeller üzerine kurulacak ve kalıcı
olacaktır.
Parçadan
aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? (ÖOS-2001)
A) Dostluğun temelinde özveri ve paylaşım
bulunmalıdır.
B) İnsan ilişkileri ile mutluluk arasında
güçlü bir bağ vardır.
C) kendine güveni olmayan bireylerin
dostlukları geçicidir.
D) Bencil insanlar, toplumsal mutluluğa
katkıda bulunamazlar.
B)PARAGRAFIN YAPI YÖNÜ
PARAGRAFIN
YAPISI
Paragrafın; bir makalenin,
denemenin ya da başka bir yazının küçültülmüş biçimidir. Nasıl bu tür yazıların
giriş, gelişme ve sonuç bölümleri varsa, bir paragrafın da bu tür bölümleri
vardır. İşte paragrafın yapısıyla ilgili sorular böyle bir bölümlemeyi ortaya
çıkarmak için sorulur.
Giriş
bölümü
Paragraftaki konuyu, bakış
açısını belirten cümle ya da cümlelerdir.Genelde tek cümleden oluşan giriş
bölümünde parçada anlatılacak konu verilir.Çoğu kez bir cümledir.
“Sanatçı, toplumun sorunlarına
duyarlı olmalıdır.”
cümlesi giriş cümlesi olabilir.
Giriş bölümü cümlesinde, sanki
giriş cümlesinden önce bir cümle varmış anlamını verebilecek olan "bu
yüzden, bundan dolayı, kaldı ki, yine de, ama, fakat, oysa, çünkü, bunun için,
ise..." gibi bağlayıcı ifadeler yer almaz.
Örneğin;
"Demek ki bizden gizlediği
bazı şeyler var."
"Ağaç sevgisi de bizim
önemli değerlerimizden biridir.”
"Çünkü kitabın kıymetini
okuyan bilir."
"Şimdi de ağaç üzerine bir
şeyler söyleyelim."
Yukarıdaki cümlelerden hiçbiri,
bir parçanın giriş, yani ilk cümlesi olamaz. Çünkü bu cümlelerin hepsinde
kendilerinden önce başka cümlelerin de olduğunun işaretlerini veren bağlayıcı
ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadelerin altı çizilmiştir.
Gelişme
bölümü
Konunun örnek, alıntı,
karşılaştırma gibi yöntemlerle geliştirildiği, düşüncenin somutlaştırıldığı
kısaca konunun her yönüyle ortaya konduğu bölümdür. Düşüncenin açılması için
anlatım yollarından yararlanılır.
Sonuç
bölümü
Gelişme bölümünde anlatılan
olay, düşünce ya da duyguların bir sonuca bağlandığı bölümdür. Çoğu zaman ana
düşünceyi veren cümle ya da cümlelerdir. Paragraf tamamlama soruları bu bölümle
ilgilidir.
PARAGRAF
TAMAMLAMA
Parçanın son cümlesi bir bitiş
bildirir. Ya anlatılanlardan bir sonuç çıkarılır ya da bir olayın bitişini
gösterir. Bu soruların çözümünde cümlelerin anlamca bağlılığı yanında yapısal
olarak bağlanmalarına da dikkat edilmelidir.
"Kalemi elime aldığım zaman
bir şey yazmadan kalıyorum diyorsanız, bilgi tokluğu ve duygu zenginliğine
sahip olmak için bol bol okuyunuz. Küçük yaşlardan itibaren kitaplarla dost
olunuz. Kitapların o geniş dünyasına kulaç açtığınız zaman kendinizi daha mutlu
ve güvenli hissedeceksiniz. Okudukça yazmaya karşı ihtiyacınız artacak ve
..."
ÖRNEK:
Yabani hayvanları çok sever ve yakından tanırım.Çocukluğum dağlık bir yörede
geçti.Orada biz çocuklara oyuncak yerine ayı yavrusu, kokarca, tavşan, tilki ya
da sincap getirilirdi. ….
Parçadaki
düşüncenin akışına göre, son cümle aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?
(LGS-2000)
A) Oyuncak zevkini pek tadamadık.
B) Onlarla zevkle oynayıp, eğlendirdik.
C) Pahalı oyuncaklarla oynamadık.
D) Büyük kentlerin özlemiyle yanardık.
ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerle
bir paragraf oluşturulduğunda, hangisi son cümle olur? (LGS-2003)
A) Hava henüz karanlıktı.
B) Odanın içine karanlığın serinliği doldu.
C) Önce hoşa gidiyor, sonra üşütüyordu
insanı.
D) Pencereyi ardına kadar açtım.
PARAGRAF OLUŞTURMA
Bir paragraf oluşturabilecek
cümleler dağınık olarak verilir ve öğrencinin bunlardan bir paragraf
oluşturması istenebilir. Bu tip sorularda cümlelerin anlamca ve yapıca
birbirine bağlanabilmesi aranmalıdır. Burada dikkat edilecek noktalar
şunlardır:
Öncelikle cümlelerin hepsi
okunarak bu cümlelerin ne anlattığı belirlenmeye çalışılmalıdır.
Eğer bir olay anlatılıyorsa
olayın gerçekleşme sırası belirlenmelidir. (Zaman akışı)
Eğer bir fikir işleniyorsa bu
düşüncenin mantık sırası belirlenmelidir.
Aşağıdaki karışık cümlelerle bir
paragraf oluşturalım.
I. Çanakkale sırtlarını
bombardıman ettiler.
II. Bir topçu bölüğünde yalnız
Seyit ve Ali adlı iki topçu eri kaldı.
III. Oradan geçip İstanbul'u
almaya çalışıyorlardı.
IV. 1915 yılında düşman gemileri
Çanakkale Boğazı'na gelmişlerdir.
V. Oradaki askerlerimizin çoğu
şehit düştü.
Bu cümlelerin hepsini okuduğumuzda
Çanakkale Savaşı ile ilgili bir olayın hikâye edildiğini görmekteyiz.
Yapacağımız iş olayın gerçekleşme sürecini belirlemek.
"Önce boğaza gemilerin gelmesi anlatılmalı. (IV) Gemilerin
geliş amacı verilmeli. (III) Sonra bombalama anlatılmalı.(I) Bombalamadan sonra
anlatılması gereken olay askerlerimizin şehit düşmesi olacaktır. (V) Yalnız
şehit düşmeyen iki topçumuz vardır.(I) " Olay mantıken böyle sıralanmalı.
Çünkü eylemlerden birinin gerçekleşmesi diğerine bağlı.
Bu parçadan bir paragraf oluşturulduğunda sıralama "IV - III - I - V - I" şeklinde olmalıdır.
Bu parçadan bir paragraf oluşturulduğunda sıralama "IV - III - I - V - I" şeklinde olmalıdır.
ÖRNEK:1.Bu sebeple, gerçek bilgiye asıl
ulaşabilecek kişi bilgiden ziyade sanatkardır.2.Ayrıca, aklın gücü, mutlak
hakikati tanımaya yetmez.3.Bilim bize dışı öğretir.4.Sezgi daima aklın önünde
yürür.5.Edebiyat ise öğretmez, sezdirir.
Yukarıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda
sıralama nasıl olur? (DPY 8-2003)
A) 5-1-3-2-4 B) 3-5-4-2-1
C) 4-5-1-2-3 D) 4-2-3-1-5
DÜŞÜNCENİN
AKIŞINI BOZAN CÜMLE
Paragrafı oluşturan cümlelerin
hepsi aynı düşünce etrafında örgülenir, aynı konuyu anlatır.Bazen parçalarda
bir konu anlatılırken farklı bir düşünce veya konunun farklı bir yönü bir cümle
hâlinde araya girer. Düşüncenin akışını bozan cümlelerin sorulduğu sorularda
bizden istenen işte bu farklı cümleyi bulmaktır.
Bu soruların çözümünde yapılacak
iş; her bir cümlenin ne anlattığını, bir iki kelimeyle tespit etmektir. Sonra
bu tespitlerimizi karşılaştırmaktır. Görülecektir ki bir cümle haricinde hepsi
aynı konudan veya konunun aynı yönünden bahsediyor. Farklı şeylerden bahseden
cümle düşüncenin akışını bozan cümledir.
"(1) Ne güzel de süzülüyor
martılar gökyüzünde. (2) Hep onlar gibi özgür olmak istemişimdir. (3) Her şey
gözlerinde küçücük .... (4) Altlarında mavi deniz, üstlerinde masmavi
gökyüzü..."
Bize yukarıdaki parçadan
hareketle: "Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?" şeklinde bir soru sorumuş olsunlar.
Yapacağımız ilk iş cümlelerde ne
anlatıldığını birer kelimeyle belirlemektir. Parçadaki 1., 3. ve 4. cümlelerde
"martıların uçuşundan" bahsedilirken 2. cümlede yazarın
"martılara öykünmesinden" bahsedilmektedir. Öyleyse farklı olan, yani
düşüncenin akışını bozan cümle 2'dekidir.
PARAGRAFIN
BÖLÜNMESİ
Düşüncenin akışıyla ilgili bir
diğer soru tipi de, parçanın iki paragrafa bölünebilmesiyle ilgilidir. Bu tip
parçalarda, parçanın bir bölümünde bir düşünce, ikinci bölümünde başka bir
düşünce işlenir.
Yazar konuyu işlerken her bir
paragrafta konunun farklı bir yönünü işler. Anlattığı bir şeyden farklı bir
şeye geçiş yaptığında yeni bir paragrafa da geçmesi gerekir. Sınavlarda iki
ayrı düşüncenin işlendiği bölümler bir paragraf olarak verilir ve bizden bu
paragrafı bölmemiz istenir.
Bu tip sorularda yapılacak iş
her bir cümlede anlatılanı bir iki kelimeyle belirlemektir. Daha sonra
belirlenen bu ifadeler karşılaştırılmalıdır.
Görülecektir ki bir kısım
cümlelerde bir konudan bahsedilirken diğer cümlelerde ise başka bir konudan
bahsediliyor. Yapılacak en son iş; yeni, farklı konuya geçilen ilk cümleyi veya
konuyla ilgili bakış açısının değiştiği ilk cümleyi tespit etmektir.
"(I) Kitap okumak için yaz,
daha uygun mevsimdir. (II) Havalar ısınmaya başlayınca, doğanın her köşesi bir
okuma yeri olur. (III) İstediğiniz yeri seçebilirsiniz. (IV) Parkta, deniz
kıyısında, bir ağaç altında gönlünüzce okuyabilirsiniz. (V) Okuma biçimi ve
yöntemi kişiden kişiye değişir. (VI) Kimileri beş on kitabı birden okumayı
sever. (VII) Kimileri de bir kitabı bitirmeden ötekine başlamaz."
Bize bu parçayla ilgili "Bu
parça açıklanan düşünceler bakımından ikiye bölünürse ikinci parça hangi
cümleyle başlar?" şeklinde bir soru yöneltilmiş olsun.
Parçadaki cümleleri tek tek
incelediğimizde I., II., III. ve IV. cümlelerde "kitap okumanın zaman ve
zemininden" bahsedilirken V,VI ve VII. cümlelerde "kitap okuma
biçiminden" bahsediliyor. Demek ki bu parçada iki düşünce işlenmiş ve
ikinci düşünceye geçilen cümle, yani bölündüğünde ikinci paragrafın ilk cümlesi
olacak olan cümle V. cümledir.
C)PARAGRAFIN ANLATIM YÖNÜ
ANLATIM
TEKNİKLERİ
Paragrafın dört temel anlatım
tekniği vardır. Bunları sırası ile görelim.
Açıklayıcı
Anlatım
Bilgi vermek amacı ile
oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir. Bu tür yazılarda amaç
okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğundan sade ve anlaşılır
bir dil kullanılır.
"Yakup Kadri Karaosmanoğlu
edebiyatımızın önde gelen sanatçılarından biridir. Roman, hikâye, anı gibi
değişik alanlarda eserler vermiş olan sanatçı daha çok romanları ile
tanınmaktadır. Romanlarında önceleri kişisel konuları işleyen sanatçı daha
sonra toplumsal konulara yönelmiştir. "Kiralık Konak"ta nesiller
arası duygu ve düşünce farklılıklarını işleyen sanatçı, "Yaban"
romanında Kurtuluş Savaşı yıllarında köy yaşamını, köylü - aydın çatışmasını
işlemiştir."
Yukarıdaki örnekte görüldüğü
gibi parçada "Yakup Kadri" okuyucuya tanıtılmış, sanatçının eserleri
ile ilgili bilgiler verilmiştir. İşte öğreticiliği esas alan bu tür anlatıma
açıklayıcı anlatım denir.
ÖRNEK: Bulutlu ve
yağışlı günde fotoğraf çekmeye
çıkarsanız ışık, güneşli bir güne göre daha az olacaktır.Bu durum film çekimini
etkiler.Normal bir filme göre biraz daha duyarlı olan “200 asalık” bir film
çoğu zaman bu havalar için yeterlidir.Güneşli bir havada da 50 veya 100 asa
film idealdir.
Paragrafta
aşağıdaki anlatım yollarından hangisi kullanılmıştır?
A) Betimleyici anlatım
B) Öyküleyici anlatım
C) Açıklayıcı anlatım
D) Tartışmacı anlatım
Tartışmacı
Anlatım
Tartışma, kişinin kendisinden
farklı düşünen kişi ya da kişileri kendi düşüncesine inandırma çabasıdır.
Farklı düşünceler, farlı kişiler olacak ki kişi, karşısındakine kendi
düşüncesini anlatma, onu kendi görüşüne inandırma çabası içinde olsun. Demek ki
tartışmacı anlatımda farklı konular işlenir ve bu farklı konulardan birinin
daha doğru, daha güzel olduğu kanıtlanmaya çalışılır.
"İyi konuşmasını bilen iyi
yazmasını da bilirmiş. Konuştuğumuz gibi yazmak olacak iş midir? Yazıda hani
bizim konuşmamızın ateşi? Sesimizi de kâğıt üzerinde gösterebilir miyiz? Yazı
hiçbir zaman konuşmanın tıpkısı olamaz. Konuşurken karşımızdakine başımız,
ellerimizin hareketleriyle sesimizin türlü yükselmeli, alçalmaları ile
anlatabildiğimiz şeyleri yazı ile anlatamaz, duyuramayız."
Bu paragrafta "iyi
konuşmasını bilenin iyi yazıp yazmayacağı" konusu tartışılmıştır. Yazar
yer yer sorular sorarak ve bu sorulara yine kendi cevaplar vere-rek biri ile
konuşuyormuş izlenimini uyandırmış ve düşüncelerini bu şekilde anlatmıştır.
Öyküleyici
Anlatım
Bir konunun, bir olayın bir ya
da daha çok kahraman etrafında, belirli bir zaman ve yer içinde anlatıldığı
anlatım tekniğidir.Öyküleyici anlatım olay kaynaklı bir anlatım tekniğidir.
Öyküleyici anlatımın olabilmesi için bir kişinin başından geçen bir ya da daha
çok olayın olması gerekir. Bir kişinin başından geçenler, bir trafik kazası,
bir futbol karşılaşması, geçmişte yaşadığı bir takım olaylar... öyküleyici
anlatımın sınırlarına girmektedir.
"Karanlık bir kış gecesi
saat üç sularıydı. Bilmem nereden eve dönüyordum. Herkes derin bir uykudaydı. O
duruma gelmiştim ki kendisini dinleye dinleye kapılan insanlar gibi "Ah,
bir polise rastlasam!" diyordum. Birden bire iki gölge gördüm. Biri hızlı
hızlı sert adımlarla doğuya doğru giden ufak tefek bir adamdı. Diğeri sekiz on
yaşlarında bir kız çocuğu."
Öyküleyici anlatımda her şey
hareket hâlindedir. Varlıklar hayatın akışı içinde devamlı bir hareketlilik ve
değişme içinde ele alınır. Yukarıdaki parçada bu görülmektedir.
ÖRNEK: Bir zamanlar
bakırcılar, bakırı ateşe tutarlar, çekiçle döverek tencere, tava, güğüm
yaparlardı.Ketenler, ahşap tezgâhlarda elle dokunur, mekikleri göz nuruyla
sarılırdı.Taş, elle yontulurdu. Kireç taşı, odun ateşi ve insan emeğiyle
yakılıp kireç yapılırdı; tuğlanın çamuru ayakla çiğnenirdi.
Paragrafın
anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? (LGS-2003)
A) Öyküleyici B) Betimleyici
C)
Tartışmacı D)
Açıklayıcı
Betimleyici
Anlatım
Yazarın dış dünya ile ilgili
gözlemlerini okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatması ile oluşan anlatım
tekniğine betimleyici anlatım denir.
Görselliğin daha ağır bastığı bu anlatıma tasvir de denmektedir.
Betimlemede bir doğa parçası,
bir bahçe, bir ev, bir dağ, hatta iç ve dış özellikleri ile bir insan ayırt
edici yönleri ile anlatılabilir. Varlıkların değişik yönleri anlatıldığından
betimlemelerde sıfatlar çokça kullanılır.
"Güneş dağların arkasından
çekilirken, son aydınlığını denize bırakıyor. Hava rüzgârsız. Deniz ince ince
dalgalanıyor. Mavi sular biraz uzakta pembe oluyor, kırmızılaşıyor. Renkler
yumuşak hatlarla birbirinden ayrılıyor. Karanlık bastırmadan önce renklerin
denizdeki valsi bu, büyüsü..."
Betimlemelerin insanı konu alan
kısmına portre denir. Portrede
insanın dış özellikleri ya da iç özellikleri yani karakteri ele alınabilir.
Bazen ikisi de bir parçada iç içe olabilir.
"Kapıda yaşlı bir adam
belirdi. Üzerinde biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı. Ceketin üst
cebinde üçgen şeklinde kıvrılmış mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Yer yer
ağarmış saçlarını sol tarafa yatırmış, hâlâ siyahlığını koruyan bıyıklarını üst
dudağının üzerini kapatacak şekilde bırakmış. Ayağında yıllar önce gençlerin
oldukça rağbet ettiği ucu sivri ucu küt biçimli ayakkabılar vardı."
Yeşil dağlar arasında Manisa,
akşamları morararak susar; ince rüzgarla dağılan ezan seslerin sonra belde,
derin bir sessizliğe dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz
lambalarının titrek ışıkları görülür.
ÖRNEK:Burgaz’dan kalkar, İstanbul’a gelirdi.Köprüde biraz
eğleşir, sonra bir kahveye oturup çay içerdi, simitle.Simidin masaya dökülen
susamlarını avucuna doldurup atıverirdi ağzına.Sırtında o eski paltosu yahut
balıkçı ceketi, başında keten şapkası…Beyoğlu’na çıkar; Nisuaz Pastenesi’nde
yahut Cumhuriyet’te dokunulmayan
yalnızlığı içinde, otururdu, buraların adamı olmayan biri gibi.
Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden
hangileri kullanılmıştır?
A) Açıklama-betimleme B) Betimleme-öyküleme
C) Tartışma-betimleme D) Karşılaştırma-benzetme
Düşünceyi
Geliştirme Yolları
a) Tanımlama : Bir
kavramın kendine has özelliklerini anlatmaya yarayan, “anlatılan nedir?”
sorusuna cevap veren anlatımdır.
Müzik,
duyguların notalarla ifadesidir.
Düşünen
kişi, düşünme yetisini elinde bulunduran, başkalarının düşüncelerine öykünmeyen
ama onlara değer veren ve akıl gücüne dayanarak, bilgilerinden,
yeteneklerinden, deneyimlerinden yararlanıp amacını gerçekleştirmek için azimle
çalışan kişidir.
b) Tanık
Gösterme : Bir düşünceyi ünlü kişilerin sözlerinden yararlanarak, inandırıcı
kılmaktır.
Yunus
“Benim işim sevgi için” mısraını sanki bugün için söylemiş gibidir.
Jean-Paul
Sartre, “Sözcükler” adlı yapıtında, yazarlığa yöneliş dönemini anlatırken büyük
babasının kendisine verdiği şu öğüdü anıyor ve özenle şunları söylüyor: “Yalnız
gözlerinin olması yetmez, onlardan yararlanmayı da öğrenmeli insan.”
c) Benzetme: Anlatılan düşünceye güç ve güzellik katmak,
bir şeyin niteliğini anlatmak için; o niteliği, tam olarak taşıyan bir şeyle
göstermektir.
Salıncak, sonbaharda yere
düşerken sallanan bir yaprak gibi sallanıyordu.
ÖRNEK: Çok zaman ölümü
düşündürür
İnsana, küçük istasyonların hali
Garip yolcuları titrer öksürür
Telgraf tellerinde kuşlar misali
Dörtlükte
aşağıdakilerden hangileri arasında benzetme ilgisi kurulmuştur? (DPY 8- 2003)
A)Zaman-ölüm B)Yolcu-kuş
C)İstasyon-yolcu D)Telgraf telleri-kuşlar
d) Örneklendirme:
Düşünceye inandırıcılık kazandırmak için düşünceyi örneklerle
açıklamaktır. Müzeler, medeniyetleri günümüze kadar taşır. Ankara’daki
Etnoğrafya Müzesi de onlardan biridir.
e) Karşılaştırma: Birden
fazla varlık ya da kavram arasındaki benzerlik ve farklılıklardan yararlanarak
düşünceyi geliştirmektir. Edebiyatın konusu insan; eleştirinin konusu ise
eserdir.
ÖRNEK:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?(LGS-2002)
A)Van Gölü’nün büyüklüğü karşısında
büyülendim.
B) Çalışkanlığıyla herkesin dikkatini
çekiyor.
C) Mektubunu betimlemelerle süslemiş.
D) Karacaoğlan’dan güzel yazan halk ozanı
var mı?
ÖRNEK: Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” yapılmıştır? (LGS-2003)
A) Yalnızlığımızı kimseyle paylaşamayız.
B) Baharın habercisi olan çiğdemi çok
severim.
C) Kendisine güvenen insanlar başarılı
olurlar.
D) Bu işin nereye varacağını kestirmek çok
zor.
f) Nesnel
Anlatım: Yazar, kendi duygularına ve düşüncelerine yer vermez,
ispatlanabilir yargılardır. İstanbul, Türkiye’nin nüfus yoğunluğu en fazla
olan şehridir.
ÖRNEK:Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde nesnel bir anlatım söz konusudur? (LGS-2003)
A) Göreceksiniz, bu maç berabere bitecek.
B) Kutuplardaki buzların erimesiyle
denizlerin seviyesi yükseliyor.
C) Yaşamın temelinde, karşılıklı sevgi ve
saygı vardır.
D) Beyaz, diğer
renklerden güzeldir
g) Öznel
Anlatım: Yazarın kişisel duygularının ve düşüncelerinin yer aldığı anlatımdır.
Yazarın yorumunu içerir. Evin yeni boyası eve yeni bir renk ve neşe
katmıştı.
ÖRNEK:Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde “öznel
bir anlatım” vardır? (ÖOS-2001)
A) Yağmur yağdı mı her taraf toprak kokar.
B) Onlar benden çok size inanırlar.
C) Yüzünde derin bir yara izi vardı.
D) Gazeteler yazım yanlışlarıyla doluydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder