5 Mart 2012

PARAGRAF


Paragraf, bir düşünceyi tam olarak anlatabilmek için bir araya getirilen cümleler topluluğudur. Bir satır başından diğer satış başına kadar devam eder.  Tanımdan da anlaşılacağı gibi paragrafın iki özelliği vardır; cümlelerden oluşması ve konu bütünlüğünün bulunmasıdır.Paragrafın bütün cümleleri aynı konuyu işler ve aynı düşünceyi açıklar ya da destekler. Tek bir düşünce etrafında oluştuğundan kendi içinde bir bütünlük gösterir; kendinden önceki ya da sonraki paragraflara bir bağlılık göstermez.


Paragraf konusunu üç başlık altında işleyebiliriz:

A) Paragrafın anlam yönü
B)Paragrafın yapı yönü
C)Paragrafın anlatım yönü

Bu konuları incelemeden önce, bütün paragraf sorularının çözümünde yararlı olabilecek birkaç hususu bilmek gerekir:

1.Önce  soru okunur.
2.Daha sonra parça (metin) okunur.
3.Parça okunurken, önemli yerlerin altı çizilir. (Önemli yer, sorunun cevabı olabilecek olan yerdir)
4. Cevap bulunurken, yazıda anlatılanlar dikkate alınmalıdır. Kendi görüş ve düşüncelerimize göre hareket edilmemelidir.

Doğru seçenek bulunurken yanlış seçenekler elenmelidir.


A) PARAGRAFIN ANLAM YÖNÜ

PARAGRAFIN KONUSU
Paragrafta hakkında söz söylenen düşünce, olay ya da durumlar konuyu verir. Konuyu bulmak için "Parçada neden söz ediliyor?" diye sorabiliriz. Yani üzerinde durulan neyse konu da odur. Bununla ilgili sorular değişik soru kökleriyle karşımıza çıkar.

"Aydın karşılaştığı her meseleyi yeniden irdeleyen insandır. Fikirler, üzerinde düşünülmeyince basmakalıp hâle gelir; bir nevi batıl inanç şekline girer. Aydın, başkalarından önce kendine karşı hür olan insandır. Onun için hakikat, en üstün kıymettir."

Parça neyi anlatıyor? sorusunu bu parçaya yönelttiğimizde alacağımız cevap: "Aydın"ı anlatıyor olacaktır. Peki "Aydın"ın neyini anlatıyor? dediğimizde "Özelliklerini..." cevabını veriyoruz. Öyleyse bu parçanın konusu "Aydının Özellikleri"dir.

Bazen konu soruları şiir şeklinde de karşımıza çıkabilir.
Tema : Şiire hâkim olan duygu veya şiirde bahsedilen konuya tema denir.

Burda güneş
Orda yağmur
Güneşte de güzel dünya
Yağmurda da
Şükürler olsun tanrım
Şükürler olsun sana
Verdiğin hayat pırıl pırıl
Şimdi bu şiirin temasını bulalım.
Şair güneşi ve yağmuru anlattıktan sonra ikisinin de güzel olduğunu söylüyor. Sonra bunların güzelliğini genelleyerek yaşamın pırıl pırıl, yani güzel olduğuna değiniyor.Memnun olduğu bu güzel yaşamı bahşettiğinden dolayı da Allah'a şükrediyor. Şair yaşamı güzel bulduğuna ve şiirde bunu anlattığına göre şiirin teması "Yaşama Sevinci" dir diyebiliriz.

ÖRNEK: Çalışkan insan her yerde kendini kabul ettirir. Değil dostları, düşmanları bile ona hakkını teslim eder. Çalışkan insan elbette miskin miskin oturanla bir tutulmaz. Bu ne vicdana ne insafa sığar. Çalışkan insan başkalarına muhtaç yaşamaktan da kurtulmuştur. Her insan çalışmayı ibadet bilmelidir.

Paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir? DPY 6-2003)
      
A)İnsan ilişkileri                B) Çalışmanın önemi
C)İnsanın üstünlüğü         D)Saygınlık


PARAGRAFIN ANA DÜŞÜNCESİ

Ana fikir bir parçada esas vurgulanmak istenen düşüncedir. Yazarın okuyucusuna vermek istediği mesaj ana fikri oluşturur. Konu  araçtır; ana fikir de amaçtır.
Buna yazarın paragrafı yazma amacı da diyebiliriz. Her paragrafın belli bir ana düşüncesi vardır. Bu düşünce bazen paragrafın herhangi bir yerinde bir cümle hâlinde verilir. Diğer cümleler bu düşünceyi açıklar ya da destekler. Bazen ise belli bir cümleyle verilmez, paragrafın bütününe sindirilir.
Paragrafın ana düşüncesini bulabilmek için kendimize "Yazar bu parçayı hangi amaçla yazdı?", "Bize ne demek istedi?" gibi soruları sorabiliriz.

Ana fikir soruları çözülürken şunlara dikkat edilmelidir:
1. Ana fikir paragrafın tamamını kapsar.
2.Bazı paragraflarda ana fikir cümle halinde metnin başında veya sonunda verilebilir. Bazı paragraflarda ise direkt verilmez. Okuyucu “anlam bütünlemesi” yaparak ana fikri bulur.
3. Ana fikir bulunurken kendi düşüncelerimiz değil, paragrafta yazılanlar dikkate alınmalıdır.
4. Ana fikir bulunurken; yazar bu yazıyı niye yazmış? Veya yazarın vermek istediği mesaj nedir? Soruları sorulabilir.
5.Şiirlerin konusu ve ana fikri olmaz. Şiirlerin teması vardır.

Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir yer tutar ve gelişmelerini sağlar. Oyundan ve oyuncaklardan mahrum bazı çocukların, gelecekte asık yüzlü, somurtkan ve çekilmez kişiler oldukları görülmüştür. Oyunlar, aşırı olmadığı sürece, çocuklar için vazgeçilmez eğlence kaynaklarıdır.
Bu parçanın bütününde işlenen düşünce "Oyun ve oyuncağın, çocuğun ruhsal gelişimi için gerekli olduğu" fikridir.
Yazar bu ana düşünceyi zaten ilk cümlede "Oyun, çocukların ruhi eğitiminde önemli bir yer tutar. Ve gelişmelerini sağlar." Sözleriyle vermiştir. Daha sonraki cümlelerde ise bu düşüncesini açıklayıcı ve destekleyici yargıları vermiştir. Bazen ana düşünce şiirle de sorulabilir.

İnsan vardır fark edilmez süsünden,
Kimi farksızdır koyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle aman kapılma.
İnsan belli olmaz görüntüsünden.
Bu parçada insan ve hayvan karşılaştırılmış. İyi bir hayvanın dıştan bakılarak anlaşılabileceği, insanın tanınmasının ise zor olduğu dile getirilmiştir. Anlatılan "İnsanın ne düşündüğü, ne yapmak istediği, kısaca içyüzü belli değildir." sözleri ile özetleyebiliriz.

ÖRNEK: Beğenilen bir elbise dikmek nasıl ustalık gerektiriyorsa şiir yazmak da ustalığı gerektirir. En zengin kavramlar ve sözcükler kötü bir ozanın elinde yok olup gider; tıpkı iyi bir kumaşın kötü bir terzi elinde çarçur olması gibi. Sanat, terzilikte olduğu gibi makası kullanabilme işidir. (LGS-2002)

Bu parçada vurgulanmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanatın da, zanaatında iyi ürünleri ustalarının elinden çıkar.
B) Kullanılan araç ve gereçlerin nitelikli ve çok sayıda olması gerekir.
C) Sanatın kaynağında yaratıcılık ve özgünlük vardır.
D) Her uğraşın kendine özgü kuralları vardır.

ÖRNEK: Vatan sevgisi, sevgilerin en yücesidir. Çocuğa bu sevgi anne kucağındayken ailede verilmeye başlanmalı, okul eğitimiyle zenginleştirilerek ve pekiştirilerek geliştirilmelidir. Çünkü vatan, onu seven insanlarla ileriye daha ileriye gidecektir.

Bu parçada, vurgulanan ana düşünce aşağıdakilerden hangisidir?(ÖOS-2001)

A) Vatana hizmet onu sevmekle başlar.
B) Diğer sevgiler vatanı sevmekle başlar.
C) Vatan sevgisi insanı yaşama bağlar.
D) Bilgili insanlar vatana daha çok hizmet ederler.



BAŞLIK
Paragrafta anlatılanları en iyi özetleyen kelime ya da kelime öbeğidir.Yazıda anlatılanlara ve yazının amacına uygun olmalıdır. Başlıkta şu özellikler bulunmalıdır:
1.Başlık paragrafın tamamını kapsamalı.
2. Ana fikirden izler taşımalı, ana fikirle uyum içinde olmalı.
3.Birden çok başlık, seçeneklerde doğru gibi görünebilir. İçlerinden en uygun olanı seçilmelidir.

ÖRNEK: Bu sergimde ilk kez doğanın karşısında insan, hayvan, sanatçılar, işçiler, Pazar yerleri gibi konulara ağırlık verdim.Sanatçı her türlü konuyu işlemeli, hepsini de aşama aşama resimlerinde göstermeli. Kimi insan ögesine kimi de benim gibi doğa konusuna ağırlık veriyor.Bana göre, konulara esir olunmamalıdır.

Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

A)Anlatımın özgürlüğü    
B)Doğa sevgisi
C)Konu çeşitliliği             
D)İnsanın tükenmezliği



DUYULAR
İnsanın beş duyusu vardır. Cümlelerde bu beş duyu  organından herhangi birisiyle algılanan bir ayrıntıya yer verilebilir. Görme, tatma, duyma, dokunma ve koklama beş duyuyu oluşturur.

ÖRNEK: Şaşırdım ne söyleyeceğimi, hiçbir şey diyemedim.Hiçbir şey gelmedi o an aklıma.Kendime geldiğimde odada kimseler yoktu.Yalnızca ablamın yüzünde şaşkın bir huzur ve sevinç vardı.
Bu parçanın anlatımında hangi duyudan yararlanılmıştır?
A) Görme                           B) Dokunma
C) Tatma                           D) İşitme



DUYGULAR

Duygu beş duyu organıyla algılanmayan (kalben algılanan) hislerdir. Genellikle; sitem, ümit, ümitsizlik, coşku, sevinç, korku, merak, endişe vb. kavramlardır.

ÖRNEK:Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “yakınma” söz konusudur?

A) Duygu ve düşünce bakımından güçlü bir kişiliği vardı.
B) Yazılarını kaleme alırken dikkatli ve titiz davranırdı.
C) Bazı yayınların, gençleri toplumsal değerlere saygısızlığa  yönlendirmesi bizi üzüyor.
D) Her kitabı okumaz, kitap seçiminde belli ölçütleri vardır.

ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “yakınma” söz konusudur?
A) Duygu ve düşünce bakımından güçlü bir kişiliği vardı.
B) Yazılarını kaleme alırken dikkatli ve titiz davranırdı.
C) Bazı yayınların, gençleri toplumsal değerlere saygısızlığa  yönlendirmesi bizi üzüyor.
D) Her kitabı okumaz, kitap seçiminde belli ölçütleri vardır.

ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “küçümseme” anlamı vardır?  (LGS-2002)

A) Bu maçı kazanıp da şampiyon olacaklarmış.
B) Eline geçen fırsatları değerlendirmeliydin.
C) Ne sen, ne de ben ona bu durumu anlatamadık
D) Ne yazık ki bu konuyu her ikisi de biliyorlarmış.


PARÇADAN ÇIKARILACAK SONUÇLAR
Paragraftan çıkarılabilecek, çıkarılamayacak sonuçlar, paragrafta işlenen yan konularda bulunur. Bu tip sorular eleme yöntemiyle çözülürse sonuca daha kolay ulaşılır.

ÖRNEK: Dil, pek çok işlevi olan bir iletişim aracıdır. Dil, bir yandan eskiyi bize taşıyarak, içinde bulunduğumuz topluma uyum sağlamamızı, diğer yandan, onu kullandığımız sürece düşüncelerimizin oluşmasını ve bunları geleceğe taşımamızı olanaklı kılar.

Parçadan dil ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? (ÖOS-2003)
A) Düşünce yaşamının en önemli aracı olduğu
B) Kendine özgü kuralları olduğu
C) Toplumsal kişiliğin gelişmesini sağladığı
D) Toplumsal ilerlemeyi hızlandırdığı






PARAGRAFIN YARDIMCI DÜŞÜNCELERİ
Her paragraf tek bir konu üzerinde durur ve bir ana düşünceyi işler.
Paragrafta bunun dışında, ana düşüncenin daha iyi açıklanmasını sağlayan, onu daha belirgin hâle getiren, işlediği konunun sınırlarını çizen düşünceler de vardır. Bu düşüncelere de paragrafın yardımcı düşünceleri denir. Bir paragrafta ana düşünce bir tane iken yardımcı düşünce sayısı birden fazla olabilir.
Yardımcı düşünceyle ilgili sorular çoğu zaman olumsuz biçimdedir. Bir parça üzerinde yardımcı düşünceleri inceleyelim.

            "İyi yazmak ya da güzel konuşmak, kültürlü her insanın edinmek istediği erdemlerin başında gelir. Bu erdemlere sahip olmanın yolu, okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer. Okuma, kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır."

Şimdi bu parçadan bazı yardımcı düşünceler belirleyelim.
Parçanın son cümlesindeki "Okuma, kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır." cümlesinden "Okumakla bilgi hazinemizin genişlediğinden" ifadesi;
Parçadaki "...güzel konuşmak.... Bu erdemlere sahip olmanın yolu, okumak ve okuduğunu anlamaktan geçer." sözlerinden "İfade güzelliğinin okumakla elde edileceğinden" ifadesi;
Parçadaki "Okuma, kültürün temeli olduğu kadar bilginin de başlıca kaynağıdır." cümlesinden "Okumanın, bilgi kaynaklarının en önemlisi olduğundan" ifadesi çıkarılabilir.
Ancak böyle bir parçadan "Bilgili insanların toplumda saygı gördüğünden" yargısı çıkarılamaz. Çünkü parçada bundan hiç bahsedilmemiştir.

ÖRNEK:Bir insan, kendisi için istediğini, diğer insanlar için de istemedikçe olgunlaşmış sayılmaz. Toplumda, bu olgunluğa erişmiş insanların sayısı arttıkça; esenlik ve mutluluk yaygınlaşacak, dostluklar daha sağlam temeller üzerine kurulacak ve kalıcı olacaktır.

Parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? (ÖOS-2001)

A) Dostluğun temelinde özveri ve paylaşım bulunmalıdır.
B) İnsan ilişkileri ile mutluluk arasında güçlü bir bağ vardır.
C) kendine güveni olmayan bireylerin dostlukları geçicidir.
D) Bencil insanlar, toplumsal mutluluğa katkıda bulunamazlar.



B)PARAGRAFIN YAPI YÖNÜ


PARAGRAFIN YAPISI
Paragrafın; bir makalenin, denemenin ya da başka bir yazının küçültülmüş biçimidir. Nasıl bu tür yazıların giriş, gelişme ve sonuç bölümleri varsa, bir paragrafın da bu tür bölümleri vardır. İşte paragrafın yapısıyla ilgili sorular böyle bir bölümlemeyi ortaya çıkarmak için sorulur.

Giriş bölümü
Paragraftaki konuyu, bakış açısını belirten cümle ya da cümlelerdir.Genelde tek cümleden oluşan giriş bölümünde parçada anlatılacak konu verilir.Çoğu kez bir cümledir.
“Sanatçı, toplumun sorunlarına duyarlı olmalıdır.”
cümlesi giriş cümlesi olabilir.

Giriş bölümü cümlesinde, sanki giriş cümlesinden önce bir cümle varmış anlamını verebilecek olan "bu yüzden, bundan dolayı, kaldı ki, yine de, ama, fakat, oysa, çünkü, bunun için, ise..." gibi bağlayıcı ifadeler yer almaz.

Örneğin;
"Demek ki bizden gizlediği bazı şeyler var."
"Ağaç sevgisi de bizim önemli değerlerimizden biridir.”
"Çünkü kitabın kıymetini okuyan bilir."
"Şimdi de ağaç üzerine bir şeyler söyleyelim."
Yukarıdaki cümlelerden hiçbiri, bir parçanın giriş, yani ilk cümlesi olamaz. Çünkü bu cümlelerin hepsinde kendilerinden önce başka cümlelerin de olduğunun işaretlerini veren bağlayıcı ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadelerin altı çizilmiştir.

Gelişme bölümü
Konunun örnek, alıntı, karşılaştırma gibi yöntemlerle geliştirildiği, düşüncenin somutlaştırıldığı kısaca konunun her yönüyle ortaya konduğu bölümdür. Düşüncenin açılması için anlatım yollarından yararlanılır.

Sonuç bölümü
Gelişme bölümünde anlatılan olay, düşünce ya da duyguların bir sonuca bağlandığı bölümdür. Çoğu zaman ana düşünceyi veren cümle ya da cümlelerdir. Paragraf tamamlama soruları bu bölümle ilgilidir.

PARAGRAF TAMAMLAMA
Parçanın son cümlesi bir bitiş bildirir. Ya anlatılanlardan bir sonuç çıkarılır ya da bir olayın bitişini gösterir. Bu soruların çözümünde cümlelerin anlamca bağlılığı yanında yapısal olarak bağlanmalarına da dikkat edilmelidir.

"Kalemi elime aldığım zaman bir şey yazmadan kalıyorum diyorsanız, bilgi tokluğu ve duygu zenginliğine sahip olmak için bol bol okuyunuz. Küçük yaşlardan itibaren kitaplarla dost olunuz. Kitapların o geniş dünyasına kulaç açtığınız zaman kendinizi daha mutlu ve güvenli hissedeceksiniz. Okudukça yazmaya karşı ihtiyacınız artacak ve ..."

ÖRNEK: Yabani hayvanları çok sever ve yakından tanırım.Çocukluğum dağlık bir yörede geçti.Orada biz çocuklara oyuncak yerine ayı yavrusu, kokarca, tavşan, tilki ya da sincap getirilirdi. ….
Parçadaki düşüncenin akışına göre, son cümle aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? (LGS-2000)

A) Oyuncak zevkini pek tadamadık.
B) Onlarla zevkle oynayıp, eğlendirdik.
C) Pahalı oyuncaklarla oynamadık.
D) Büyük kentlerin özlemiyle yanardık.



ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda, hangisi son cümle olur? (LGS-2003)

A) Hava henüz karanlıktı.
B) Odanın içine karanlığın serinliği doldu.
C) Önce hoşa gidiyor, sonra üşütüyordu insanı.
D) Pencereyi ardına kadar açtım.





 PARAGRAF OLUŞTURMA
Bir paragraf oluşturabilecek cümleler dağınık olarak verilir ve öğrencinin bunlardan bir paragraf oluşturması istenebilir. Bu tip sorularda cümlelerin anlamca ve yapıca birbirine bağlanabilmesi aranmalıdır. Burada dikkat edilecek noktalar şunlardır:
Öncelikle cümlelerin hepsi okunarak bu cümlelerin ne anlattığı belirlenmeye çalışılmalıdır.
Eğer bir olay anlatılıyorsa olayın gerçekleşme sırası belirlenmelidir. (Zaman akışı)
Eğer bir fikir işleniyorsa bu düşüncenin mantık sırası belirlenmelidir.

Aşağıdaki karışık cümlelerle bir paragraf oluşturalım.
I. Çanakkale sırtlarını bombardıman ettiler.
II. Bir topçu bölüğünde yalnız Seyit ve Ali adlı iki topçu eri kaldı.
III. Oradan geçip İstanbul'u almaya çalışıyorlardı.
IV. 1915 yılında düşman gemileri Çanakkale Boğazı'na gelmişlerdir.
V. Oradaki askerlerimizin çoğu şehit düştü.

Bu cümlelerin hepsini okuduğumuzda Çanakkale Savaşı ile ilgili bir olayın hikâye edildiğini görmekteyiz. Yapacağımız iş olayın gerçekleşme sürecini belirlemek.
"Önce boğaza gemilerin gelmesi anlatılmalı. (IV) Gemilerin geliş amacı verilmeli. (III) Sonra bombalama anlatılmalı.(I) Bombalamadan sonra anlatılması gereken olay askerlerimizin şehit düşmesi olacaktır. (V) Yalnız şehit düşmeyen iki topçumuz vardır.(I) " Olay mantıken böyle sıralanmalı. Çünkü eylemlerden birinin gerçekleşmesi diğerine bağlı.
Bu parçadan bir paragraf oluşturulduğunda sıralama "IV - III - I - V - I" şeklinde olmalıdır.


ÖRNEK:1.Bu sebeple, gerçek bilgiye asıl ulaşabilecek kişi bilgiden ziyade sanatkardır.2.Ayrıca, aklın gücü, mutlak hakikati tanımaya yetmez.3.Bilim bize dışı öğretir.4.Sezgi daima aklın önünde yürür.5.Edebiyat ise öğretmez, sezdirir.

Yukarıdaki cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olur? (DPY 8-2003)

A) 5-1-3-2-4                                   B) 3-5-4-2-1
C) 4-5-1-2-3                                   D) 4-2-3-1-5



DÜŞÜNCENİN AKIŞINI BOZAN CÜMLE
Paragrafı oluşturan cümlelerin hepsi aynı düşünce etrafında örgülenir, aynı konuyu anlatır.Bazen parçalarda bir konu anlatılırken farklı bir düşünce veya konunun farklı bir yönü bir cümle hâlinde araya girer. Düşüncenin akışını bozan cümlelerin sorulduğu sorularda bizden istenen işte bu farklı cümleyi bulmaktır.
Bu soruların çözümünde yapılacak iş; her bir cümlenin ne anlattığını, bir iki kelimeyle tespit etmektir. Sonra bu tespitlerimizi karşılaştırmaktır. Görülecektir ki bir cümle haricinde hepsi aynı konudan veya konunun aynı yönünden bahsediyor. Farklı şeylerden bahseden cümle düşüncenin akışını bozan cümledir.
"(1) Ne güzel de süzülüyor martılar gökyüzünde. (2) Hep onlar gibi özgür olmak istemişimdir. (3) Her şey gözlerinde küçücük .... (4) Altlarında mavi deniz, üstlerinde masmavi gökyüzü..."
Bize yukarıdaki parçadan hareketle: "Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?" şeklinde bir soru sorumuş olsunlar.
Yapacağımız ilk iş cümlelerde ne anlatıldığını birer kelimeyle belirlemektir. Parçadaki 1., 3. ve 4. cümlelerde "martıların uçuşundan" bahsedilirken 2. cümlede yazarın "martılara öykünmesinden" bahsedilmektedir. Öyleyse farklı olan, yani düşüncenin akışını bozan cümle 2'dekidir.


PARAGRAFIN BÖLÜNMESİ
Düşüncenin akışıyla ilgili bir diğer soru tipi de, parçanın iki paragrafa bölünebilmesiyle ilgilidir. Bu tip parçalarda, parçanın bir bölümünde bir düşünce, ikinci bölümünde başka bir düşünce işlenir.
Yazar konuyu işlerken her bir paragrafta konunun farklı bir yönünü işler. Anlattığı bir şeyden farklı bir şeye geçiş yaptığında yeni bir paragrafa da geçmesi gerekir. Sınavlarda iki ayrı düşüncenin işlendiği bölümler bir paragraf olarak verilir ve bizden bu paragrafı bölmemiz istenir.
Bu tip sorularda yapılacak iş her bir cümlede anlatılanı bir iki kelimeyle belirlemektir. Daha sonra belirlenen bu ifadeler karşılaştırılmalıdır.
Görülecektir ki bir kısım cümlelerde bir konudan bahsedilirken diğer cümlelerde ise başka bir konudan bahsediliyor. Yapılacak en son iş; yeni, farklı konuya geçilen ilk cümleyi veya konuyla ilgili bakış açısının değiştiği ilk cümleyi tespit etmektir.
"(I) Kitap okumak için yaz, daha uygun mevsimdir. (II) Havalar ısınmaya başlayınca, doğanın her köşesi bir okuma yeri olur. (III) İstediğiniz yeri seçebilirsiniz. (IV) Parkta, deniz kıyısında, bir ağaç altında gönlünüzce okuyabilirsiniz. (V) Okuma biçimi ve yöntemi kişiden kişiye değişir. (VI) Kimileri beş on kitabı birden okumayı sever. (VII) Kimileri de bir kitabı bitirmeden ötekine başlamaz."
Bize bu parçayla ilgili "Bu parça açıklanan düşünceler bakımından ikiye bölünürse ikinci parça hangi cümleyle başlar?" şeklinde bir soru yöneltilmiş olsun.
Parçadaki cümleleri tek tek incelediğimizde I., II., III. ve IV. cümlelerde "kitap okumanın zaman ve zemininden" bahsedilirken V,VI ve VII. cümlelerde "kitap okuma biçiminden" bahsediliyor. Demek ki bu parçada iki düşünce işlenmiş ve ikinci düşünceye geçilen cümle, yani bölündüğünde ikinci paragrafın ilk cümlesi olacak olan cümle V. cümledir.



C)PARAGRAFIN ANLATIM YÖNÜ

ANLATIM TEKNİKLERİ
Paragrafın dört temel anlatım tekniği vardır. Bunları sırası ile görelim.

Açıklayıcı Anlatım
Bilgi vermek amacı ile oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir. Bu tür yazılarda amaç okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğundan sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
"Yakup Kadri Karaosmanoğlu edebiyatımızın önde gelen sanatçılarından biridir. Roman, hikâye, anı gibi değişik alanlarda eserler vermiş olan sanatçı daha çok romanları ile tanınmaktadır. Romanlarında önceleri kişisel konuları işleyen sanatçı daha sonra toplumsal konulara yönelmiştir. "Kiralık Konak"ta nesiller arası duygu ve düşünce farklılıklarını işleyen sanatçı, "Yaban" romanında Kurtuluş Savaşı yıllarında köy yaşamını, köylü - aydın çatışmasını işlemiştir."
Yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi parçada "Yakup Kadri" okuyucuya tanıtılmış, sanatçının eserleri ile ilgili bilgiler verilmiştir. İşte öğreticiliği esas alan bu tür anlatıma açıklayıcı anlatım denir.

ÖRNEK: Bulutlu ve yağışlı  günde fotoğraf çekmeye çıkarsanız ışık, güneşli bir güne göre daha az olacaktır.Bu durum film çekimini etkiler.Normal bir filme göre biraz daha duyarlı olan “200 asalık” bir film çoğu zaman bu havalar için yeterlidir.Güneşli bir havada da 50 veya 100 asa film idealdir.
Paragrafta aşağıdaki anlatım yollarından hangisi kullanılmıştır?
A) Betimleyici anlatım
B) Öyküleyici anlatım
C) Açıklayıcı anlatım
D) Tartışmacı anlatım


Tartışmacı Anlatım
Tartışma, kişinin kendisinden farklı düşünen kişi ya da kişileri kendi düşüncesine inandırma çabasıdır. Farklı düşünceler, farlı kişiler olacak ki kişi, karşısındakine kendi düşüncesini anlatma, onu kendi görüşüne inandırma çabası içinde olsun. Demek ki tartışmacı anlatımda farklı konular işlenir ve bu farklı konulardan birinin daha doğru, daha güzel olduğu kanıtlanmaya çalışılır.
"İyi konuşmasını bilen iyi yazmasını da bilirmiş. Konuştuğumuz gibi yazmak olacak iş midir? Yazıda hani bizim konuşmamızın ateşi? Sesimizi de kâğıt üzerinde gösterebilir miyiz? Yazı hiçbir zaman konuşmanın tıpkısı olamaz. Konuşurken karşımızdakine başımız, ellerimizin hareketleriyle sesimizin türlü yükselmeli, alçalmaları ile anlatabildiğimiz şeyleri yazı ile anlatamaz, duyuramayız."
Bu paragrafta "iyi konuşmasını bilenin iyi yazıp yazmayacağı" konusu tartışılmıştır. Yazar yer yer sorular sorarak ve bu sorulara yine kendi cevaplar vere-rek biri ile konuşuyormuş izlenimini uyandırmış ve düşüncelerini bu şekilde anlatmıştır.

Öyküleyici Anlatım
Bir konunun, bir olayın bir ya da daha çok kahraman etrafında, belirli bir zaman ve yer içinde anlatıldığı anlatım tekniğidir.Öyküleyici anlatım olay kaynaklı bir anlatım tekniğidir. Öyküleyici anlatımın olabilmesi için bir kişinin başından geçen bir ya da daha çok olayın olması gerekir. Bir kişinin başından geçenler, bir trafik kazası, bir futbol karşılaşması, geçmişte yaşadığı bir takım olaylar... öyküleyici anlatımın sınırlarına girmektedir.
"Karanlık bir kış gecesi saat üç sularıydı. Bilmem nereden eve dönüyordum. Herkes derin bir uykudaydı. O duruma gelmiştim ki kendisini dinleye dinleye kapılan insanlar gibi "Ah, bir polise rastlasam!" diyordum. Birden bire iki gölge gördüm. Biri hızlı hızlı sert adımlarla doğuya doğru giden ufak tefek bir adamdı. Diğeri sekiz on yaşlarında bir kız çocuğu."
Öyküleyici anlatımda her şey hareket hâlindedir. Varlıklar hayatın akışı içinde devamlı bir hareketlilik ve değişme içinde ele alınır. Yukarıdaki parçada bu görülmektedir.


ÖRNEK: Bir zamanlar bakırcılar, bakırı ateşe tutarlar, çekiçle döverek tencere, tava, güğüm yaparlardı.Ketenler, ahşap tezgâhlarda elle dokunur, mekikleri göz nuruyla sarılırdı.Taş, elle yontulurdu. Kireç taşı, odun ateşi ve insan emeğiyle yakılıp kireç yapılırdı; tuğlanın çamuru ayakla çiğnenirdi.

Paragrafın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? (LGS-2003)

A) Öyküleyici               B) Betimleyici
C)  Tartışmacı              D) Açıklayıcı


Betimleyici Anlatım
Yazarın dış dünya ile ilgili gözlemlerini okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatması ile oluşan anlatım tekniğine betimleyici anlatım denir. Görselliğin daha ağır bastığı bu anlatıma tasvir de denmektedir.
Betimlemede bir doğa parçası, bir bahçe, bir ev, bir dağ, hatta iç ve dış özellikleri ile bir insan ayırt edici yönleri ile anlatılabilir. Varlıkların değişik yönleri anlatıldığından betimlemelerde sıfatlar çokça kullanılır.
"Güneş dağların arkasından çekilirken, son aydınlığını denize bırakıyor. Hava rüzgârsız. Deniz ince ince dalgalanıyor. Mavi sular biraz uzakta pembe oluyor, kırmızılaşıyor. Renkler yumuşak hatlarla birbirinden ayrılıyor. Karanlık bastırmadan önce renklerin denizdeki valsi bu, büyüsü..."
Betimlemelerin insanı konu alan kısmına portre denir. Portrede insanın dış özellikleri ya da iç özellikleri yani karakteri ele alınabilir. Bazen ikisi de bir parçada iç içe olabilir.
"Kapıda yaşlı bir adam belirdi. Üzerinde biraz eski, açık mavi bir takım elbise vardı. Ceketin üst cebinde üçgen şeklinde kıvrılmış mendil, kravatıyla aynı renkteydi. Yer yer ağarmış saçlarını sol tarafa yatırmış, hâlâ siyahlığını koruyan bıyıklarını üst dudağının üzerini kapatacak şekilde bırakmış. Ayağında yıllar önce gençlerin oldukça rağbet ettiği ucu sivri ucu küt biçimli ayakkabılar vardı."

Yeşil dağlar arasında Manisa, akşamları morararak susar; ince rüzgarla dağılan ezan seslerin sonra belde, derin bir sessizliğe dalar, karanlık basınca yamaçtaki evlerde cılız gaz lambalarının titrek ışıkları görülür.


ÖRNEK:Burgaz’dan kalkar, İstanbul’a gelirdi.Köprüde biraz eğleşir, sonra bir kahveye oturup çay içerdi, simitle.Simidin masaya dökülen susamlarını avucuna doldurup atıverirdi ağzına.Sırtında o eski paltosu yahut balıkçı ceketi, başında keten şapkası…Beyoğlu’na çıkar; Nisuaz Pastenesi’nde yahut Cumhuriyet’te dokunulmayan yalnızlığı içinde, otururdu, buraların adamı olmayan biri gibi.

Yukarıdaki parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangileri kullanılmıştır?
A) Açıklama-betimleme      B) Betimleme-öyküleme
C) Tartışma-betimleme      D) Karşılaştırma-benzetme





Düşünceyi Geliştirme Yolları

a) Tanımlama : Bir kavramın kendine has özelliklerini anlatmaya yarayan, “anlatılan nedir?” sorusuna cevap veren anlatımdır.
Müzik, duyguların notalarla ifadesidir.
Düşünen kişi, düşünme yetisini elinde bulunduran, başkalarının düşüncelerine öykünmeyen ama onlara değer veren ve akıl gücüne dayanarak, bilgilerinden, yeteneklerinden, deneyimlerinden yararlanıp amacını gerçekleştirmek için azimle çalışan kişidir.


b) Tanık Gösterme : Bir düşünceyi ünlü kişilerin sözlerinden yararlanarak, inandırıcı kılmaktır.
Yunus “Benim işim sevgi için” mısraını sanki bugün için söylemiş gibidir.

Jean-Paul Sartre, “Sözcükler” adlı yapıtında, yazarlığa yöneliş dönemini anlatırken büyük babasının kendisine verdiği şu öğüdü anıyor ve özenle şunları söylüyor: “Yalnız gözlerinin olması yetmez, onlardan yararlanmayı da öğrenmeli insan.”

c) Benzetme: Anlatılan düşünceye güç ve güzellik katmak, bir şeyin niteliğini anlatmak için; o niteliği, tam olarak taşıyan bir şeyle göstermektir.
Salıncak, sonbaharda yere düşerken sallanan bir yaprak gibi sallanıyordu.

ÖRNEK: Çok zaman ölümü düşündürür
                        İnsana, küçük istasyonların hali
                        Garip yolcuları titrer öksürür
                        Telgraf tellerinde kuşlar misali

Dörtlükte aşağıdakilerden hangileri arasında benzetme ilgisi kurulmuştur? (DPY 8- 2003)

A)Zaman-ölüm               B)Yolcu-kuş
C)İstasyon-yolcu            D)Telgraf telleri-kuşlar


d) Örneklendirme: Düşünceye inandırıcılık kazandırmak için düşünceyi örneklerle açıklamaktır. Müzeler, medeniyetleri günümüze kadar taşır. Ankara’daki Etnoğrafya Müzesi de onlardan biridir.

e) Karşılaştırma: Birden fazla varlık ya da kavram arasındaki benzerlik ve farklılıklardan yararlanarak düşünceyi geliştirmektir. Edebiyatın konusu insan; eleştirinin konusu ise eserdir.

ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur?(LGS-2002)

A)Van Gölü’nün büyüklüğü karşısında büyülendim.
B) Çalışkanlığıyla herkesin dikkatini çekiyor.
C) Mektubunu betimlemelerle süslemiş.
D) Karacaoğlan’dan güzel yazan halk ozanı var mı?

ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” yapılmıştır?  (LGS-2003)

A) Yalnızlığımızı kimseyle paylaşamayız.
B) Baharın habercisi olan çiğdemi çok severim.
C) Kendisine güvenen insanlar başarılı olurlar.
D) Bu işin nereye varacağını kestirmek çok zor.



f) Nesnel Anlatım: Yazar, kendi duygularına ve düşüncelerine yer vermez, ispatlanabilir yargılardır. İstanbul, Türkiye’nin nüfus yoğunluğu en fazla olan şehridir.

ÖRNEK:Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesnel bir anlatım söz konusudur? (LGS-2003)

A) Göreceksiniz, bu maç berabere bitecek.
B) Kutuplardaki buzların erimesiyle denizlerin seviyesi yükseliyor.
C) Yaşamın temelinde, karşılıklı sevgi ve saygı vardır.
D) Beyaz, diğer renklerden güzeldir

g) Öznel Anlatım: Yazarın kişisel duygularının ve düşüncelerinin yer aldığı anlatımdır. Yazarın yorumunu içerir. Evin yeni boyası eve yeni bir renk ve neşe katmıştı.

ÖRNEK:Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öznel bir anlatım” vardır? (ÖOS-2001)

A) Yağmur yağdı mı her taraf toprak kokar.
B) Onlar benden çok size inanırlar.
C) Yüzünde derin bir yara izi vardı.
D) Gazeteler yazım yanlışlarıyla doluydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder