Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı
yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen öğedir. Yani yapanı veya olanı
karşılayan unsurdur.
Çocuklar
bahçede oyun oynuyorlar.
Elimdeki
defter yere düştü.
Özne, yükleme sorulan “ne?, kim?” sorularının cevabıdır.
Göçmen
kuşlar yine yolculuğa başladı.
─Kim?
/ Kim başladı? / Başlayan kim?
─Göçmen
kuşlar
Kitaplar
raflara rastgele dizilmişti.
─Ne?
/ Ne dizilmişti? / Dizilen ne?
─Kitaplar
Özellikleri
Özne olan kelime(ler) cümlede hiçbir hâl eki almadan
kullanılırlar. Herhangi bir hâl eki alırlarsa özne değil, nesne, dolaylı
tümleç, zarf tümleci olurlar.
Ama çoğul ekini ve iyelik eklerini alabilir.
Ankara
halkı kaldırımlarda yürüyememekten rahatsız değil galiba.
Depremzedeler
hâlâ vaat edilenlerin gerçekleştirilmesini bekliyorlar.
Durumu
Özne; yüklemi isim olan cümlelerde pasif (edilgen); fiil
olan cümlelerde aktif (olan veya yapan)tir.
Hava
durgundu. Özne,
olan
Muayene
odasının kapısı açılır. Özne,
olan, yapılan
Cevdet
Bey, bahçeyi suluyordu. Özne,
yapan
Genç
kız, her geçen gün biraz daha iyileşiyordu. Özne,
olan
Türü
İsimler, adlaşmış sıfatlar, isim ve sıfat tamlamaları,
fiilimsiler, zamirler, soru kelimeleri, gerçek ya da sözde özne olabilir:
Yağız
atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
Bir
dakika araba yerinde durakladı.
Neden
sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin
önünden geçti kervansaraylar...
Dakikalar
ilerledikçe yangın daha da şiddetleniyordu.
İhtiyar,
çocukların kendisine neden yer vermediğini bir türlü anlayamıyordu.
Kapı
tokmağı hızlı hızlı vuruluyordu.
Okumak
bir erdemdir; doğru şeyler okunduğu müddetçe.
O,
benim can dostumdur.
Kim bu
işleri bir saatte bitirebilir?
Köprü
altında balık tutanlar, bezgin değildi.
Türklerin
bu yalçın kayalar üzerine ne zaman konduğu bilinmez.
Çeşitleri
Sözde ve gerçek özne
Sayısı
Bir cümlede birden fazla özne bulunabilir.
Her
saz, her ot, her kanat çırpınışı, bütün kenarlar ve renkler gibi gümüş bit
parıltı içinde erir.
Güneş,
yer, gök, deniz iç içe kaynaşır.
Bazı cümlelerde özneden hemen sonra öznenin açıklayıcısı
gelir.
Etrafa
hoş ve olgun bir koku, yeni kesilmiş geçkince bir karpuz kokusu yayıldı.
Bazı cümlelerde birkaç özne sıralandıktan sonra, tümü
yeniden “hepsi” zamiriyle ifade edilir.
Tarih,
sanat eserleri, gelenekler, hepsi, cemiyetin süreklilik şuurudur.
Öznesiz Cümleler
Özne, anlamdan çıkarılabileceği ve tekrardan dolayı
anlatımda bozukluk yaratabileceği için söylenmeyebilir. Özne söylenmediği zaman
gizli özne dadını alır. Gizli özne yüklemin taşıdığı şahıs ekinden anlaşılır.
Yüklemin taşıdığı şahıs ekinin gösterdiği zamir öznedir.
Gizli özne bir özne çeşidi değildir.
Dün
beni aramışsın. Sen:
gizli özne
Karanlığın,
yağmurun, rüzgârın içinde dört nala uzaklaştı.
Geniş
merdivenlerden yukarı kata çıktı.
Sözde ya da gerçek öznesi olmayan cümlelerin yüklemleri,
edilgen ve geçişsiz fiillerdendir.
Bu
sıcakta uyunmaz.
Bu
söze gülünür.
Yarın
pikniğe gidilecek.
Burada
kalınacak.
Dışarı
çıkıp bir şişe süt almalı.
Özne-yüklem Uyumu
Özne ile yüklem olumluluk-olumsuzluk ve tekillik-çoğulluk
yönlerinden uyum göstermelidir.
a. Olumluluk-olumsuzluk Uyumu
Özne olumlu ise yüklem de olumlu; öznede olumsuzluk anlamı
varsa yüklem olumsuzdur.
Yarın
herkes dersten önce kütüphanede toplansın.
Hepsi
burada toplanacak.
Öznenin olumlu olduğu hâllerde yüklem bazen olumsuz da
olabilir.
Akşam
yemeğine herkes katılmadı.
Yağmur
yağdığı için öğrencilerin tamamı gelmedi.
Özne “kimse, hiçbiri, hiç kimse” kelimelerinden oluşuyorsa
yüklem olumsuz olur.
Üç
günden beri kimse uğramadı buraya.
Hiç
kimse bu paraya bu işi yapmaz.
Hiçbiri
anlatılanlara inanmadı.
“ne....ne” olumsuzluk bağlacı kullanılan cümlenin yüklemi
olumludur.
Ne
baş ağrısı yapar, ne de bünyeye zarar verir.
Ne
ölenlere ne de kalanlara yer bulunabildi.
b. Tekillik-çoğulluk Uyumu
Özne tekilse yüklem de tekil; özne çoğulsa yüklem de çoğul
olur.
Köylüler
birer birer pazar yerine geliyorlar.
Çocuk
annesini çağırdı.
Ali’yle
Yusuf yarın Ankara’ya gelecekler.
Bitki, hayvan, cansız varlık, vücudun organları, soyut
kavramlar, isim-fiiller, zaman isimleri, topluluk isimleri özne olduğunda
yüklem genellikle tekil olur. Bitki ve hayvan isimleri bazen çoğul yükleme
bağlanır.
Bu
erikler çok tatlıdır.
Otlar
kurudu.
Aradan
uzun yıllar geçti.
Gözlerim
yaşardı.
Fikirler
baskıyla benimsetilmez.
Dışarıdan
bağrışmalar duyuluyordu.
Sıfatlar
çekim eki almaz.
Ordu
yola çıktı.
Martılar
bağrışıyorlar.
Özne insan cinsinden ve çoğul ise yüklem tekil de olabilir
çoğu da.
Çocuklar
erken uyur.
Öğrenciler
teneffüse çıkmış.
Memurlar
hak aradı.
Askerler
eğitim alanında toplandı.
Öğrenciler
birer ikişer gelmeye başladılar.
Özneyi tekil veya çoğul “1. ve 2.”, “1. ve 3.” , “1., 2.,
ve 3.” şahıs zamirleri oluşturuyorsa yüklem birinci çoğul şahıs eki alır.
Ahmet’le
ben yarın gideceğiz.
Ben
ve o, beraberce içeri girdik.
Bu
işi sen ve ben yapmalıyız.
Ben,
o çocuk ve sen burada hazır bulunacağız.
Biz,
siz ve onlar, birbirimize daima destek olmalıyız.
Öznesi tekil veya çoğul 2. ve 3. şahıslar olan cümlenin
yüklemi 2. çoğul şahsa göre çekimlenir.
Sen
ve o, bu işi yapmalısınız.
Siz
ve onlar, bu eşyaları taşıyacaksınız.
Öznenin üçüncü tekil şahıs olduğu bazı durumlarda saygı ya
da alay anlamı katmak için yüklem çoğul yapılır.
Sayın
Vali, madalyaları elleriyle taktılar.
Cumhurbaşkanı,
okulumuzu ziyaret edecekler.
Küçük
bey henüz uğramamışlar.
Öznesi sayı sıfatlarıyla veya “birkaç, birçok” gibi
belgisiz sıfatlarla kurulmuş bir sıfat tamlaması tekil yükleme bağlanır.
İki
çocuk içeri girdi.
Birçok
insan böyle davranışlara tepki gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder