Bir ismin aitlik ilgisi
bakımından daha belirli hale gelmesi için başka bir isim tarafından
tamlanmasıyla meydana gelen söz öbeğine denir.
“... camı kırıldı.”
cümlesine baktığımızda aklımıza hemen “Neyin camı?” sorusu geliyor. Demek ki bu
cümlede camın nereye ait olduğu belli değil.
Bu cümleyi,
“Arabanın camı kırıldı.”
şeklinde söylersek aitlik ilgisi tamamlanmış olur. Bu şekilde oluşan söz
öbeğine de isim tamlaması denir. İsim tamlamasında birinci isme “tamlayan”,
ikinci isme “tamlanan” adı verilir.
İsim tamlamaları dört
grupta incelenir.
1. Belirtili isim
Tamlaması
Tamlayanın ilgi,
tamlananın iyelik eki aldığı tamlamalardır. Bu tür tamlamalarda son derece
kuvvetli bir aitlik ilgisi vardır.
“Çiçeklerin kokusu etrafa yayıldı.”
cümlesinde altı çizili
söz öbeği bir belirtili isim tamlamasıdır.
- “- den” hal eki
tamlayanda kullanılan ilgi ekinin yerine geçerek belirtili isim tamlaması
kurabilir.
“Öğrencilerden ikisi
burada beklesin, diğerleri bizimle gelsin.” cümlesinde “öğrencilerden ikisi” sözü
belirtili isim tamlamasıdır. Biz bunu “öğrencilerin ikisi” biçiminde de
söyleyebiliriz.
- Bir tamlayan birden fazla
tamlanana bağlanabileceği gibi, bir tamlanan birden fazla tamlayana da
bağlanabilir.
“Ağaçların yaprakları,
dalları, gövdesi öyle görkemliydi ki....”
cümlesinde “ağaçların”
tamlayan; “yaprakları, dalları, gövdesi” tamlanandır.
“Kırların, çiçeklerin,
kuşların, böceklerin neşesi hepimizi coşturmuştu.” cümlesinde “kırların,
çiçeklerin, kuşların, böceklerin” tamlayan; “neşesi” tamlanandır.
Bu tür tamlamalar
belirtili isim tamlaması sayılır.
2. Belirtisiz İsim
Tamlaması
Tamlayanın ilgi eki
almayıp tamlananın iyelik eki aldığı tamlamalardır. Bu tür tamlamalarda bir
ismin başka bir isme aitliğinden çok bir nesne ya da kavram ismi oluşturmak
esastır.
“Ayakkabının bağını
alabilir miyim?”
cümlesindeki
“ayakkabının bağı” tamlaması belirtilidir ve belli bir ayakkabıya ait olan bir
bağdan söz etmektedir. Biz bu tamlamayı “ayakkabı bağı” şeklinde söylersek yani
“- nın” ekini kaldırırsak tamlama belirtisiz olur. Bu durumda belli bir
ayakkabıya ait olan bir bağdan değil de bir bağ türünden söz edilmiştir. Bu
özelliğinden dolayı tamlayanla tamlanan arasına başka bir öğe giremez.
3. Takısız İsim
Tamlaması
Takısız isim
tamlamalarında tamlayan ilgi eki almadığı gibi tamlanan da iyelik eki almaz.
Bunlar anlamlarına göre iki gruba ayrılır.
a. Bir şeyin neyden
yapıldığını gösterir.
“Demir kapı gıcırdayarak
örtüldü.”
cümlesindeki “demir
kapı” sözü kapının demirden yapıldığını gösterir. “Porselen vazo”, “taş duvar”,
“çelik kasa” tamlamaları da bunlara örnektir.
b. Bir şeyin neye
benzediğini bildirir.
“Menekşe gözlere
bayıldım.” sözünde “Menekşe gözler” buna örnektir ve “gözün menekşeye
benzediğini” bildirir. Aslında “menekşe” bir çiçek ismidir, burada da bir çiçek
olma özelliğini kaybetmemiştir. Aşağıdaki tamlamalar da buna benzer.
“Aslan askerler geldi.”
“Gül yanağa vuruldum.”
4. Zincirleme İsim
Tamlaması
Tamlayanın, tamlananın
veya her ikisinin kendi içinde başka bir isim tamlaması olduğu söz öbekleridir.
“Macera romanlarının okuyucusu çoktur.” cümlesinde “macera romanları” belirtisiz isim tamlamasıdır. Bu tamlamaya “-nın” ilgi eki eklenmiş ve tamlama “okuyucusu” tamlananına bağlanmış. Böylece iki tamlama iç içe girmiş ve zincirleme isim tamlaması olmuştur.
“Macera romanlarının okuyucusu çoktur.” cümlesinde “macera romanları” belirtisiz isim tamlamasıdır. Bu tamlamaya “-nın” ilgi eki eklenmiş ve tamlama “okuyucusu” tamlananına bağlanmış. Böylece iki tamlama iç içe girmiş ve zincirleme isim tamlaması olmuştur.
SIFAT TAMLAMASI
Bir ismin, bir veya daha
fazla sıfat tarafından nitelendiği ya da belirtildiği söz öbeklerine denir.
Tamlamada sıfat daima isimden önce gelir.
“Yeşil gözleri beni derinden etkiledi.” cümlesinde “göz” isim, “yeşil” sıfattır.
“O tatlı, yeşil gözler
beni derinden etkiledi.” şeklinde söylersek , bu durumda "göz” isminin,
“o”, “tatlı”, “yeşil” sıfatları tarafından belirtildiğini ve nitelendiğini
görürüz.
Sıfat Grubu (Bileşik
Sıfat)
Sıfat görevinde bulunan
söz öbeği kendi içinde isim tamlaması, sıfat tamlaması, ikileme, pekiştirilmiş
sıfat, derecelendirilmiş sıfat gibi özellikler taşıyorsa, bu sıfata “bileşik
sıfat” ya da “sıfat grubu” denir.
“Uzun boylu bir öğrenci seni sordu.”
cümlesinde altı çizili
söz “öğrenci” isminin sıfatıdır. Bu sıfatı incelediğimizde “uzun boy” sıfat
tamlamasına “- lu” eki getirilerek yeni bir sıfat oluşturulduğunu görürüz. Buna
bileşik sıfat denir.
Bazen bu tür bileşik
sıfatlarda isimle sıfatın yeri değiştirilip isme bir iyelik eki eklenir. Bu
durumda sıfat “boyu uzun” biçiminde söylenir. Buna iyelik ekli sıfat grubu
denir.
“El işi örtüyü masaya
serdiler.”
cümlesinde “el işi”
tamlaması belirtisiz bir isim tamlamasıdır ve “örtü” isminin sıfatı olarak
kullanılmıştır. Bu da bileşik sıfattır.
Aşağıdaki altı çizili
sözler de bileşik sıfat sayılır.
“Çok çalışkan bir kadındır o.”
“Güzel mi güzel bir şiir yazmış.”
“İrili ufaklı evler dağın yamacına dizilmişti.”
“Roman daha etkili
bir türdür.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder