Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir.
Yazıdaki
trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri
şunlardır:
1. NOKTA ( . )
„Hüküm,
yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:
Türk’üm.
Okul açıldı.
“Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu. Hasan, köşeye
büzüldü; bir şeyler soran olsa da susuyordu, yanakları pençe pençe, al al
olarak susuyordu. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık,
gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, daima susuyordu.” (Eskici; Refik Halit Karay)
„Bazı
kısaltmaların sonuna konur:
Prof., Doç., Dr., İst., s., vb., Cad., Sok., Alm., Ar., Far.,
Fr., İng.
Nokta
kullanılmayan kısaltmalar:
TBMM, TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),
m, cm, g, kg, l, C, Fe
„Sayılardan
sonra sıra belirtmek için “–ncİ” ekinin yerine kullanılır:
50. yıl kutlamaları, Cumhuriyet’in 75. yılı, yılın 365. günü
IV., II. Mehmet, XV. yüzyıl
„Üçlü
gruplara ayrılan sayılar arasına konur:
12.584.000, 325.355.254
„Tarihlerde
gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur.
05.02.1972, 119.12.1996, 29.X.1923
Ay adları
harfle yazılırsa nokta kullanılmaz:
29 Ekim 1923
„Saat
bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:
08.30, 14.40, 23.58, 00.20
„Bir
yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:
I. II. A. B. 1. 2. a.
b. i. ii.
„Bibliyografyada
her künyenin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri,
Ankara 1960.
„Matematikte
çarpı işareti yerine konur:
4.5=20
2. VİRGÜL ( , )
„Cümlede
birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına
konur:
Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktu. (sıfatlar
arasına)
Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti. (nesneler arasına)
Ali, Veli, Selâmi! Kivi getirin! (hitap
kelimeleri arasına)
Babası, annesi, dayısı ve halası onu sürekli şımartıyorlardı. (özneler arasına)
Eve gelirken insanlara, arabalara, evlere, atlara, ağaçlara
onları bir daha göremeyecekmiş gibi bakıyordu. (dolaylı
tümleçler arasına)
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (FNÇ)
„Aralarında
biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:
Umduk, bekledik, düşündük.
Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde
oradan ayrıldı.
Tozlu ve soluk kırmızı perdelerden yakıcı bir güneş taşıyor,
bütün odayı dolduruyordu.
„Cümlede
özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir
noktainazardan istifade ederiz. (Atatürk)
„Uzun
cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen
arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:
Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi
alamadığı köyünü artık unutmuştu.
„Cümlede
isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin
sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur. Yani bir
kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için
kullanılır.
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
İhtiyar, bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu.
Bu cümlede
ihtiyar kelimesinden sonra virgül olmasaydı bekçinin ihtiyar olduğu ve başka
birinin bu ihtiyar bekçiye soru sorduğu anlaşılacaktı.
„Anlama
güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu den bir kamış olsam.
(AH)
„Kendisinden
sonraki cümleye bağlı olan “hayır, yok, yoo, evet, peki pekâlâ, tamam, olur,
hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette” gibi kelimelerden sonra konur:
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor.
─Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi.
„Hitaplardan
sonra kullanılır:
Muhterem Hocam,
Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli!
Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe
demektir.
„Arasözlerin
ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda
kullanılır:
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.
Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur.
Arka sıradakilerden biri, gözlüklü olanı, bir soru sordu.
Dün Ali amcalara, eski komşumuza, gittik.
Doğup, büyüdüğü yerleri, memleketini, çok özlemişti.
Onu dün akşama doğru, saat beş gibi, Kızılay’da gördüm.
„Başkalarının
sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı
alıntılar tırnak içine alınmamışsa iki virgül
arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra
virgül konur:
Hepinizi çok iyi tanıyorum, dedi.
Onlar da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi.
Ben, buna ihtiyacım yok, dediysem de o dinlemedi.
„Yazışmalarda,
başvurulan makamın adından sonra konur:
Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,
„
Yazıların sonuna düşülen notlarda yer adıyla tarih arasına konur:
Kuşadası, 7 Şubat
„Sayıların
yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır. Nokta kullanılmaz:
22,4 2,5 125,255
„Bibliyografik
künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb. maddelerin arasına konur. Basım
yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938
„Cümle
içinde “ve, veya, yahut” bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka
noktalama işaretleri de kullanılmaz.
3. NOKTALI VİRGÜL ( ; )
„Aralarında
şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki
duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır. (Bu cümlelerin arasına nokta konabilirdi, ama
duraklama kısa olduğu için noktalı virgül konmuş.)
Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var. (çünkü)
Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama
güzel... (bununla birlikte)
Karşısında, bir şezlonga uzanmış esmer, güzel bir kız, siyah
maroken kaplı bir kitap okuyor; pencereden, çiçek, kır kokuları; deniz, dalga
fısıltıları getiren tatlı bir nisan rüzgârı giriyordu. (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin) (bu esnada; ve)
„İki
cümleyi birbirine bağlayan “ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne
yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla
birlikte, bununla birlikte” gibi bağlaçlardan önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi
okunamaz. (YKB)
Olanları anladım; ama iş işten geçmişti.
Çok söylüyorum, fakat söz dinlemiyor.
Bir aralık evden savuşmak da aklına geldi; ama, faydasız buldu.
İnsan yalanı bilmeyerek okur; ama, yalan olduğunu bildikten sonra
gene okumak ister mi?
Sıralı
cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül
koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir.
„Virgüllerle
ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada
kullanılır:
Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir
grup olsunlar.
Erkek çocuklarına Doğan, Tuğrul, Aslan; kız çocuklarına ise İnci,
Çiçek, Gönül adlarını verirler.
„Virgülle
ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak iç.in kullanılır:
kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker,
çikolata...
„Öğeleri
arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı
cümleler konur.
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar
atmak, ağlamak istiyorum.
Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var ne giden.
İster inan, ister inanma; aynen dediğim gibi oldu.
İş işten geçti; artık gelsen de olur, gelmesen de...
„İçerisinde
birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen
öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:
Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.
„Cümle
içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır:
Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu.
4. İKİ NOKTA ( : )
„Açıklama
yapılacak yerlerde kullanılır:
bestesiz:bestesi olmayan.
sıfat: İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini
bildiren kelimeler.
Kelimeler genel olarak ikiye ayrılır: İsimler ve fiiller.
Bu işin en sağlam yolu şudur: Bildiğinden şaşmamak.
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile
yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü.
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerinden Hayrullah.
„Bir
cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta
kullanılır:
Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”
O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim
„Kendisinden
sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur.
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer
Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem...
„Karşılıklı
konuşmalarda kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:
─Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçi sayar:
─Yulaf, pancar, nohut, mercimek...
Bilge Kağan: Türklerim
işitin!
Üstten
gök çökmedikçe
alttan
yer delinmedikçe
ülkenizi,
törenizi kim bozabilir sizin?
Koro: Göğe
erer başımız
başınla
senin!
„Kütüphanecilikte
yazar ve eser adı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz
„Ses
biliminde uzun okunması gereken ünlüden sonra kullanılır:
a:ile, ceva:hir, di:nen, ka:til, i:cat...
„Matematikte
bölme işareti yerine kullanılır:
45:3=15
İki noktadan
sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda
örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:
Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?
İnceleyeceğiniz kelimeler şunlar: gelmek, nakletmek, gidedurmak.
İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra
İki nokta
kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama iki nokta
kullanılmadan da kurulabilir: Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”
→Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu vb.
5. ÜÇ NOKTA ( ... )
„Art
arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini
ifade etmek için cümle sonunda kullanılır. Bu amaçla cümle sonunda
kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:
Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak,
incelmek, çoğalmak...
Güneşli fırtınalar, renk renk çiçekler... ve başka insanlarla
birlikte yeni bir hayata hazırlanıyordu.
„Bitmemiş
veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur. Bazılarında okuyucunun cümleyi
zihninde tamamlaması beklenir:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
Onu bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki...
Kar, yılın ilk karı... Belliydi yağacağı. Kaç gündür neydi o
soğuklar öyle!
El elin eşeğini elbette türkü söyleyerek arar. Hele eşek zorla
aranıyorsa. Üstelik Subaşınınsa....
Trenin pencerelerinde gülümseyen kadınlar, el sallayan
çocuklar... Keskin bir tren düdüğü... Trenin birdenbire salıverdiği yoğun bir
buhar... her şey bir su katmanının altında yok oluverdi birden. Sonra genzi
yakan o bildik kömür kokusu...
„Söylenmek,
belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen
kelimelerin yerine konur:
Olaya ... Bey’in oğlunun da adı karışmış.
Haberi ...’dan dinledim.
Toplantıya gelenler arasında ... var mıydı?
Kılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.
Yerden topladığı ...ları onun arkasından fırlattı.
... adam, yine her yeri dağıtmış.
B....., 7 Nisan (burada yer adı gizlenmiş)
„Herhangi
bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan
kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:
“...Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin
mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler...
Ah hele kırmızı feraceler... Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde
kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı...” (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin)
Bu görevdeki
üç nokta yay ayraç içerisinde de konabilir.
„Ünlem
ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden
tanıdılar:
─ Koca Ali... Koca Ali, be’ (Diyet)
„Karşılıklı
konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
─Yabancı yok!
─Kimsin!
─Ali...
─Hangi Ali?
─...
─Sen misin, Ali usta?
─Benim.
─Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
─Hiç...
─Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa?
─!... (Diyet)
6. SORU İŞARETİ ( ? )
„Soru
anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır:
Hangi elbiseyi beğendiniz?
Benimle alış verişe kim gelecek?
Soruları cevapladınız mı?
Nasıl bir kitap aramıştınız?
Evimizi, eşyalarımızı nasıl buldunuz?
Nerede ?
Kim?
Nasıl?
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
„Cevabı
zaten içinde olan soru cümlelerinde de soru işareti kullanılır:
Haksız mıyım? Liderler içinde Atatürk gibisi var mı?
Yoksa bu sözümde yalan var mı?
„İçinde
soru kelimeleri veya soru eki bulunan ama anlamca soru cümlesi olmayan
cümlelerde soru işareti kullanılmaz:
Kaça aldım, şimdi hatırlamıyorum. (soru
kelimesi nesneye dahil)
Yapar mı yapmaz mı bilmem. (soru
kelimesi nesneye dahil)
Bu olayı bize ne zaman anlatmıştı, hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil)
„Bazı
cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir. Bunlar soru
işareti ile biter. Bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir:
Yaşınız?
Sen alacaktın?
Gördün?
„Bir
bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde
kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
„Bilinmeyen
yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?), ( ?-1120)
„Soru
eki soru anlamı katmıyorsa, zaman anlamı katıyorsa soru işareti de kullanılmaz?
Akşam oldu mu sıla özlemi depreşir gurbetçilerde.
Hele bir de karların eriyip sularının akması yok mu...
7. ÜNLEM İŞARETİ ( ! )
„İçinde
ünlem ifadesi (haykırış, sevinç, kıvanç, üzüntü, acı, korku, hayret, ürperti,
heyecan, nefret vb ani coşkunluklar) bulunan ve seslenme, hitap ve uyarı
bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra gelir:
Komşular!
Babacığım!
Hemşehrilerim!
Tanrım!
Yazık sana!
Aşkolsun!
Hey baksana!
Ey Türk gençliği!
Hey! Biraz bakar mısın?
Hişt! Buraya gel!
Şşt! Sus bakayım!
Ee, yeter artık!
Aa! Bu da ne?
Ah, ne yaptım!
Eh! Fena değil.
Ay, elim!
Gitme ha!
Hah, şimdi oldu!
Hay Allah!
Vah zavallı!
Vay sersem!
Aman dikkat!
İmdat! Boğuluyorum!
Simitçi!
Çok ilginç!
Ne kadar güzel!
Çabuk eve git!
Ne olur yardım et!
Çık dışarı!
Güm!
Miyav!
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Ne mutlu Türküm diyene!
Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Kar, yılın ilk karı... Belliydi yağacağı. Kaç gündür neydi o
soğuklar öyle!
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa duşmuş, asker!
Yaş otuz beş! Yolun
yarısı eder.
Zamanla nasıl değişiyor
insan!
Gökyüzünün başka rengi de
varmış!
Ünlem
işareti, ünlem ifadesinden hemen sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda
da kullanılabilir:
Eyvah, geç kaldım! Eyvah!
Geç kaldım!
„Parantez
içinde kullanılan ünlem işareti alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama,
kinaye anlamları katar:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki
vakti yokmuş.
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Enflasyonun nasıl düşeceğini bilmeyen ekonomi bilginlerimiz (!)
var.
Gençliğinde 100 metreyi 10 saniyede koşarmış (!).
8. KESME İŞARETİ ( ’ )
„Özel
isimlere eklenen çekim eklerini ayırmak için kullanılır.
Mustafa Kemal’e, Ankara’yı, Türkiye’de, Kızılırmak’ı, Mamak
Caddesi’nde...
Ancak kurum
ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz:
Türkiye Büyük Millet Meclisine, Mamak Anadolu Lisesi Müdürlüğüne,
............... Başkanlığına, ................ Dekanlığına, ...............
Rektörlüğüne, ................... Kurumundan
]Yabancı
isimlere getirilen yapım ve çekim ekleri okunuşa göre belirlenir ve kesme
işaretiyle ayrılır:
Shakespeare’in, Moliere’e, Honolulu’lu
]Kişi
adlarına sonradan eklenen unvanlara eklenen ekler de kesme işareti ile
ayrılmaz.
Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, .......... Efendinin,
............... Paşayı...
]Sert
sessizle biten özel isimlere ünlüyle başlayan ek getirildiğinde ismin son sesi
korunur, ama söyleyişte yumuşama olur.
Zonguldak’ı (Zonguldağı), Sinop’a (Sinoba), Ahmet’in (Ahmetin)
]Özel
ismin yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve eki de
kesme işaretiyle ayrılmaz.
]Yabancı
isimler hariç diğer özel isimlere yapım ve çokluk ekleri getirilerek yapılan
kelimeler büyük harfle başlar ve ekleri de kesme işareti ile ayrılmaz. Bu
eklerden sonra gelen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.
Türklük, Türkçü, Türkleşmek, Türkçülüğün, İslâmlaşmak, Türkolog,
Darvinci, Sivaslı, Ankaralı, Ankaralıdan, Türkçecilik, Avrupalı,
Avrupalılaşmak, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Mustafa Kemallerden,
Ereğliler...
Bu özel
isimler, türetilen kelimenin içinde kalıyorsa büyük harfle başlamaz:
Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm...
„Özel
isimlere eklenen –lı, -siz, -ci yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz:
Ankaralı, Atatürkçü, İstanbulsuz...
„Büyük
harflerle yapılan kısaltmalara getirilen ekler okunuşa göre belirlenir ve kesme
işaretiyle ayrılır:
DSİ’ye, ÖSS’de, TCDD’ye, TBMM’nin...
Küçük
harflerle yapılan kısaltmalarda kelimenin okunuşu esas alınır:
kg’dan, cm’yi, mm’den
Ancak büyük
harfle yapılıp da okunuşu esas alınan kısaltmalar da vardır ki bunlar bir
kelime gibi telâffuz edilebilmektedirler:
ASELSAN’a, BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya...
Sonunda nokta
bulunan kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz. Ek kelimenin okunuşuna
göre belirlenir:
vb.leri, mad.si, Alm.dan, İng.yi, Nu.dan
„Sayılardan
sonra gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılır. Sıra sayılarında hem nokta hem
kesme kullanılmaz:
1972’de, 1881’de, 2000’den, 12’nci...
Üleştirme
sayıları rakamla değil yazıyla gösterilir:
Onar, beşer, yüz yirmişer, yüz ellişer milyon...
„İki
kelime sonradan birleştirildiğinde ve (özellikle şiirde vezin gereği) bu
kelimelerden ikincisinin ilk ünlüsü düşürüldüğünde düşen ünlünün yerine
kullanılır:
ne oldu → n’oldu, ne etsin → n’etsin, ne eylesin → n’eylesin,
Karacaoğlan → Karac’oğlan (Şiir dışında
Karacaoğlan’dır.), düştü mü ola → düştü m’ola...
„Özellikle
belirtilmek istenen ek, harf ve kelimelerden sonra kullanılır:
A’dan Z’ye, -daş’la türemiş kelimeler...
Bazı kelimelerde b’nın m’ya dönüştüğü görülür.
Ne’nin belirtisiz nesne olarak kullanımına örnek verin.
(„Aldığı
ekle bir başka kelime ile karıştırılabilecek olan kelime köklerinden sonra
kullanılır:
Tava’nın rengi neden böyle olmuş?
Bilgi’nin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.)
„Özel
adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı zaman kesme işareti yay
ayraçtan sonra konur:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)’nin
Ancak cins
isimlerinden sonra yay ayraç geliyorsa yay ayraçtan sonraki ek kesmeyle
ayrılmaz:
İmek fiili (ek fiil)nin
9. TIRNAK İŞARETİ ( “ ” )
„Başka
birinin yazısından veya sözünden, hiç değiştirilmeden yapılan aktarmalar tırnak içinde gösterilir. Alıntı
cümle(ler), büyük harfle başlar, noktayla biter. Alıntı cümleye ait olan
noktalama işaretleri tırnağın içinde kalır. Asıl cümle de daha bitmediği için
küçük harfle devam eder:
Yaşlı kadın, “Yetişin!” diye bağırdı.
Şinasi, Halil Bey'e biraz rahatlık vermiş gibiydi. “Yatsam, acaba
uyuyabilir miyim?” diye düşündü, yatıp da uyuyamamaktan korktu; ama korktuğu
başına gelmedi. Sabaha kadar yattı, hem de uyudu. (Memduh
Şevket Esendal, Saide)
Genç, esmer kız, yeni neslin son Türk kadınlarının o asla tatmin
edilemeyecek olan ebedî kederiyle bulutlanan siyah gözlerini kitabından
ayırmayarak,
"Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
"Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
Aşağıdaki cümlelerin hangisi “İlkbahar en güzel mevsimdir.”
cümlesiyle yüklemin türü bakımından benzerlik gösterir?
„Uzun
alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır:
“Küçük salonun fes renginde, kalın, ağır perdeli penceresinden
dışarı, muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir
sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor,
fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar...”
“Birden, üç dişi kalan buruşuk ağzını açtı. Esnedi. Bir mumya
uzvu kadar sararmış, katılaşmış elini başına götürdü. Kahve rengindeki
yemenisinin altında daha beyaz görünen saçlarına dokundu. Bir an düşündü.” (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
„Cümle
içinde özellikle belirtilmek istenen kelimelerden ve sözler tırnak içine
alınır. Bazen tırnak işareti kullanmak yerine bu kelimeler koyu harflerle veya
altı çizilerek de yazılabilir. Bunlar cümle değillerse küçük harfle başlarlar:
Birçoğu “edebiyat” kavramını yeni öğreniyordu.
Uzaklık ifade etmek için “ta” kullanılır.
Birçoğu edebiyat kavramını yeni öğreniyordu.
Uzaklık ifade etmek için ta kullanılır.
„Kitap
isimleri ve yazı başlıkları yazıda tırnak içinde gösterilir. Bunlardan sonra
kesme işareti kullanılmaz; çünkü tırnak işareti aynı zamanda kesme işaretinin
görevini de üstlenir:
Tanpınar’ın tek denemesi,”Beş Şehir”dir.
Faruk Nafiz, “Han Duvarları”nda, Anadolu coğrafyasını ve insanını
en güzel şekilde anlatmıştır.
Kitabınızdaki “İmlâ Kuralları” konusuna bir göz atın.
10. TEK TIRNAK İŞARETİ ( ‘ ’ )
„Doğrudan
yapılan ve tırnak işareti ( “ ” ) içinde gösterilen sözlerin içinde başka bir
alıntı söz daha varsa bu da tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) içinde verilir:
Hasan: “Yolda Yücel’i gördüm, ‘Yarın sizin sınıfla maç yapalım.’
dedi”
Annesi kıza, “Kardeşini parka götür. Baban niçin geciktiğinizi
sorarsa ‘Annem göndermedi’ dersin.” diye seslendi.
Edebiyat öğretmeni, “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var
mı? dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okudu.
„Tek
tırnak bir de dil yazılarında örnek olarak verilen kelimelerin anlamlarını
göstermek için kullanılır:
Göktürk Anıtları’nda geçen bodun ‘millet, kavim’, sab
‘söz’, tüketi ‘tamamen’ gibi kelimeler artık kullanılmamaktadır.
11. yay ayraç ( ( )
)
„Cümlenin
yapısıyla doğrudan doğruya ilgisi olmayan, yazının ve sözün aslında olmayıp,
sonradan eklenmiş olan açıklayıcı kelimeleri ve söz gruplarını göstermek için
kullanılır:
O tarihte (1980) henüz sen yoktun.
Türk edebiyatının üç kolu da (halk edebiyatı, divan edebiyatı,
yeni Türk edebiyatı) büyük farklılıklar gösterir.
Sanatçının bu eseri hatıra (Anı demek daha doğru olur.) türünün
en iyi örneklerindendir.
Türkçede bazı ekler (-yor, -ken, -leyin, -mtırak, -ki) büyük ünlü
uyumu kuralına aykırıdır.
Hakkında
açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapatıldıklarn sonra yazılır:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin
“yani” ile yapılan açıklamalar yay ayraç içine alınmaz.
Babasından, yani okumasında büyük emeği geçen insandan daha ne
isteyebilirdi ki?
„Sözün
söylendiği anda olup biteni, konuşanın hareketlerini ve durumunu belirtmek için kullanılır. Özellikle tiyatro
eserlerinde çokça kullanılır:
İhtiyar ─ (Yerinden doğrulur.) Şimdi ne olacak?
Kaymakam ─ (hiddetle) Ne olacak baba...Oğlunun katili ecnebi
tebaasıymış...
„Alıntıların
yapıldığı eser ve yazar adı yay ayraç içinde verilir:
Asıl konuşan
Hasan'dı, altı aydan beri susan Hasan... Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan,
yanakları sevincinden pembe pembe, dudakları titreyerek taze, gevrek, billûr
sesiyle biteviye konuşuyordu. Aklına ne gelirse söylüyordu. Eskici hem
çalışıyor, hem de, ara sıra "Ha! Ya? Öyle mi?" gibi dinlediğini
bildiren sözlerle onu söyletiyordu; artık erişemeyeceği yurdunun bir deresini,
bir rüzgârını, bir türküsünü dinliyormuş gibi hem zevkli, hem yaslı dinliyordu;
geçmiş günleri, kaybettiği yerleri düşünerek benliği sarsıla sarsıla
dinliyordu.
(Refik Halit Kara, Eskici)
„Herhangi
bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan
kısımlar olduğunu belirtmek için üç noktayla birlikte kullanılabilir
“(...) Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin
mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler...
Ah hele kırmızı feraceler... Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde
kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı. (...)” (Bahar ve Kelebekler; Ömer Seyfettin)
„Bir
bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda soru işaretiyle
birlikte yay ayraç kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
„Söze
alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katmak için Ünlem
işaretiyle birlikte kullanılır:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki
vakti yokmuş.
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Enflasyonun nasıl düşeceğini bilmeyen ekonomi bilginlerimiz (!)
var.
Gençliğinde 100 metreyi 10 saniyede koşarmış (!).
„Yabancı
kelimelerin okunuşları parantez içinde verilir:
Rousseau (Ruso) Fransız edebiyatında romantizmin önemli
temsilcilerinden biridir.
İngiltere'de Lord Byron (Lord Bayron), Shelley (Şelli) ve
Shakespeare (Şekspir) romantizmin kaynağı sayılırlar.
12. KÖŞELİ AYRAÇ ( [ ] )
„Ayraç
içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda dışta köşeli, içte yay ayraç
kullanılır:
Kütüphanemize Türk edebiyatı tarihi kitapları [En başta Resimli
Türk Edebiyatı Tarihi (Nihat Sami Banarlı)] alınmalı.
„Bibliyografik
künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler.
„Bilimsel
çalışmalarda, metinde bulunmadığı hâlde araştırmacı tarafından tamamlanan
kısımlar köşeli ayraç içinde verilir:
Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Küş-tegin ye[di
yaşındakaldı...]
13. KISA ÇİZGİ ( - )
„
Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş
olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda
kullanılır. Bu görevde kullanılınca birleştirme çizgisi denir.:
O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru
ağlıyor. Ses-
sizce, titreye titreye ağlıyor.
Birleşik
kelimeler de tek kelime gibi telâffuz edilerek heceleme buna göre yapılır.
.........................................................................................................................
ba-
şöğretmen Atatürk
............................................................................................
il-
kokuldayken
........................................................................................Karaosma-
noğlu’nun......................................................................................
Kelimeler
satır sonunda ve başında bir tek harf kalacak şekilde bölünmez. Aşağıdaki gibi
kullanımlar yanlıştır:
............................................................................................................................a-
rabayla ..............................................................................................................u-
çurtmamızın
.................................................................................................cami-
i .....................................................................................................................niha-
î................................................
Doğruları
şöyle olacaktır:
........................................................................................................................ara-
bayla
...........................................................................................................uçurt-
mamızın
...........................................................................................................ca-
mii
.....................................................................................................................ni-
haî................................................
Özel
isimlerde ve rakamlarda kesme işareti satır sonuna geliyorsa ve kesme
işaretinden sonraki kısmın alt satıra geçmesi gerekiyorsa bu durumda kısa çizgi
kullanılmaz:
................................................................................................
Geçen yıl Ankara’
daki akrabalarımıza ....................................................................................1996’
da .................................................
Gırtlak ünsüzü için kesme kullanılan kelimelerde
kesmeli heceler satır sonuna getirilmez.
......................................................................................................................meş’-
aleyi değil .........................................................meş’a-
leyi olacak ...........................................................
kur’-
adan değil ..........................................................kur’a-
dan. olacak
“de” ve “ki” bağlacı ile “mi” soru ekinden önceki
kelime satır sonunda kalıyor da bu ek ve bağlaçlar alt satıra iniyorlarsa araya
(satır sonuna) kısa çizgi konmaz:
.........................................................................................................
önünde kitap
da yoktu
...................................................................................................
gördüm
ki söylüyorum
........................................................................................
geçen yıl
mı kazanmış?
Özgün
imlâsıyla yazılan yabancı kelimeler satır sonunda kendi dillerinin kurallarına
göre bölünür.
„
Cümle içindeki arasöz ve ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Bütün bebekler –Zeynep hariç- çoktan uykuya dalmışlardı.
Sizinle ilgili her şeyi –gördüğüm ve bildiğim her şeyi- mutlaka
yazacağım.
Bu çocuk –sizi temin ederim ki- ilerde büyük adam olacak.
„
Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur:
İkinci dünya savaşı (1939-1945) tam altı yıl sürmüştür.
09.30-10.30
„Bazı
terimlerle kuruluş adlarında kullanılır:
isim-fiil, zarf-fiil, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi,
Fen-Edebiyat Fakültesi...
„
Birbiriyle ilgi kurulan iki isim arasında kullanılır:
Türk-Yunan ilişkileri.
Sivas-Ankara arası trenle yüz yıldır 12 saatte gidiliyor.
Türkçe-Fransızca sözlük
Ural-Altay dil grubu
Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması
Soy-dil-din üçgeni...
2000-2001 öğretim yılı...
„
Rakamlar arasında kullanılarak ila anlamı verir:
3-4 kişi
19-20 yaşlarında
1-7 Aralık 2000 tarihleri
arasında
„Matematikte
çıkartma işareti olarak kullanılır:
458-54=404
„Adreslerde
semt ile şehir ismi arasına konur:
Demirlibahçe-ANKARA
„
Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini ifade etmede, kelimeleri eklerine
ayırmada, ekleri tek başına göstermede ve kelimeleri hecelemede kullanılır:
oku-, yaz-, gönder-, sevindir-; yaz-dı-k, yol-cu-luk, -de, -i,
-ki, ge-le-bi-li-rim
„Bazı
yabancı kelimelerde kullanılır:
Sainte-Beuve, by-pass, check-up...
g. Bilimsel
yazılarda, Arapça ve Farsça tamlamalarda ve bazı ibarelerde kullanılır:
Servet-i Fünun, Divanı, Lûgati’t-türk, Aşk-ı Memnu, bülbül-i şeydâ, âteş-perest,
vatan-perver, bilâ-ücret, bî-çâre, hokka-bâz, nâ-mağûb...
14. UZUN ÇİZGİ ( ─ )
Karşılıklı
konuşmalarda konuşmanın ve konuşmacının değiştiğini belirtmek için cümlelerin
başında (satır başında) kullanılır. Konuşma çizgisi de denir.
Şinasi Halil Bey'e baktı ve:
─Bu mektup sana, dedi.
─Bana mı, kimden?
─Evden olacak!
─Evden? Ne münasebet?
Şinasi Bey mektubu aldı. Saide'nin yazısı ile şu satırları okudu:
...
Büyük nine sordu:
─Okuduğun ne, kızım?
─Bir roman.
─Neden bahsediyor?
─Hiç.
Büyük nine tekrar daldı.
Oyunlarda
uzun çizgi, konuşanın adından sonra da konabilir:
Büyük nine ─ Okuduğun ne, kızım?
Kız ─ Bir roman.
Büyük nine ─ Neden bahsediyor?
Kız ─ Hiç.
Büyük nine tekrar daldı.
Konuşmalar
tırnak içinde verildiği zaman konuşma çizgisi kullanılmaz.
15. Eğik Çizgi ( / )
„Şiirlerden
alıntı yapıldığında, yan yana yazılan mısraları ayırmak için kullanılır:
Yüzükoyun yatma diyor annem / Yatar mıyım hiç, / İster miyim /
Yüzümün / Koyun olduğunu? (FHD)
„Adreslerde
apartman ve daire numaralarıyla semt ve şehir isimleri arasına konur:
Altay Sokağı, Nu: 21/6
Kurtuluş/ANKARA
„Dil
bilgisinde eklerin ünlü ve ünsüz uyumlarına göre aldıkları farklı şekillerini
göstermek için kullanılır:
-a / -e, -an / -en, -madan / -meden, -dı / -di / -du / -dü / -tı
/ -ti / -tu / -tü
„Matematikte
bölme işareti olarak kullanılır:
125/5=25
„Bilgisayar
ve internet dilinde eğik çizgi olarak //, / ve \ işaretleri kullanılmaktadır.
16. Denden işareti ( " )
Bir yazıdaki
maddelerin sırlanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya
söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır.
a. Etken fiil
b. Edilgen "
c. İşteş "
d. Dönüşlü "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder