Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öğe nesnedir.
Dolayısıyla sadece fiil cümlelerinden yüklemi geçişli fiil olanlar
nesne alır. Az da olsa isim cümleleri de nesne alabilir.
Düz tümleç de denir.
Yükleme sorulan “ne?, neyi?, kimi?” sorularının cevabıdır.
Burada son fırtına son dalı kırıyordu.
Bütün bu yalılar, eski Boğaziçi hatıralarını sayıklar.
Türk halkı bağımsızlığını, Ulu Önder’e ve onunla birlikte
savaşanlara borçludur.
Türü
]İsimler, zamirler, adlaşmış sıfatlar, tamlamalar, fiilimsiler, soru
kelimeleri, kısaca özne olabilen bütün kelimeler, kelime grupları ve iç
cümleler nesne olabilir.
Babam gazetesini okuyor; annem de yemek kitabından
öğrendiği tarifleri kendi hükümdarlığında uyguluyordu.
İyilik eden iyilik bulur.
Ayıkla pirincin taşını.
Bugün bana ne getirdin?
Siz bunlardan hangisini istersiniz?
Çocuk sevinçle, “Bitirdim!” dedi.
Atalarımız, “Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.” demişler.
Sabahları odadan odaya gezinerek düşünmeyi severim.
Çeşitleri
Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır.
Belirtme hâl eki alanlara belirtili; yalın hâlde olanlara da
belirtisiz nesne denir.
Her gün gazete okuyorum.
Gazeteyi her gün okuyorum.
]Belirtisiz nesnenin kullanılması ile belirtili nesneninki arasında
belirgin anlam farkı vardır. Nesnenin yeri de önemlidir. Belirtili nesnenin
cümle içinde belirli bir yeri yoktur. Kullanıldığı yere göre cümleye değişik
anlamlar katar.
Bunu bana bir çocuk anlatı. Vurgulanan:
herhangi bir çocuk
Bir çocuk bana bunu anlattı. Vurgulanan:
bu
Her hafta bir kitabı okurum. Belirli
kitaplardan birini
Bir kitabı her hafta okurum. Belirli bir tek kitabı
]Belirtisiz nesne daima yüklemden hemen önce gelir. Yüklemle
belirtisiz nesne arasına “de, dahi, bile” edatlarından başka bir kelime
giremez.
Her hafta bir kitap okurum.
Bu günlerde herkes böyle şeyler anlatıyordu.
Gezi sırasında sincap bile gördük.
Bazı nesneler belirtme hâl eki almadıkları hâlde anlamca belirtili
nesnedir.
“Küçük bir çırak tutmalıyız.” derdi.
Gaz lâmbası ışığında Ömer Seyfettin okurduk.
Sayısı
Bir cümlede birden fazla nesne bulunabilir. Ancak bu nesneler
belirtili veya belirtisiz olma bakımından aynı özelliği taşımalıdır.
“Gurbette duyduğum sonu gelmez hüzünleri,
Yaprakların döküldüğü hicranlı günleri,
Andım birer birer, acıdım kendi hâlime.” (YKB)
Dağılmış eşyaları, titreyen çocukları, oraya buraya şaşkın koşuşan
kadınları buğulu buğulu gördü.
Uçurtmalar biraz gök, açık hava, rüzgâr ister.
®Bazı cümlelerde ikinci nesne, birincinin açıklayıcısıdır.
Surların önünde, kemerlerinden hâlâ o ilk girişten bir akis
saklayan kapılara bakarak, Türk tarihinin en güzel ve en büyük iklimlerinden
biri olan o “Mayıs günü”nü, bize bu şehri ve onun emsalsiz güzelliklerini
hediye eden günü beraberce yaşardık. (AHT)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder