1) NOKTA ( . )
Kullanıldığı yerler :
a) Anlamca tam cümlelerin sonunda :
Toroslar ovayı bir ay gibi çepeçevre kuşatır.
Yarım saat kadar hiç konuşmadan yan yana oturdular.
Bu Çukurova tekin değildir.
b) Cümle değerinde olan anlatımların sonunda :
_ Lütfen pencereyi kapatın.
_ Peki.
c) Kimi kısaltmalardan sonra :
Dz. Kuv. / Prof. / Dr. / vb. / mad. / Org. / s. / Fr. / İng. / cad. /
d) Sıra gösteren rakamlardan sonra :
III. Ahmet, 20. madde, XIV. Louis ...
e) Gün gösteren tarihlerin rakamları arasında :
07.12.1993
07.XII.1993
f ) Belli bir saatle artık dakikaları arasında :
Tren 15.45’te kalktı.
Tören 17.30’da, devlet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır.
BÖLÜM 11
62
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
g) Rakamlarda binler basamakları arasında :
123.647.980
h) Bir yazının alt bölümlerini gösteren rakamlardan ya da harflerden sonra :
1. , 3. , A. , B., a. , b. ( Bu görevde, nokta yerine kapama ayracı da kullanılabilir.)
NOT: Gazete, dergi, kitap, şiir, yazı ve bölüm başlıklarından sonra nokta kulla-nılmaz
: Yeni Yüzyıl / Yaşasın Edebiyat / Yer Demir Gök Bakır / Otuz Beş Yaş ...
Bunun gibi tabela ve levhalarda da nokta kullanılmaz : Giriş / Durak / Başkan /
Danışma / Arı Sineması / Sağlık Ocağı ...
2) VİRGÜL ( , )
Kullanıldığı yerler :
a) Cümle içerisinde eş görevli sözcükler arasında :
Çiçekleri, çocukları çok severdi.
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve
sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
Beni bir memur, bir tahsildar, bir öşürcü, bir jandarma, yoksa bir askerlik şubesi reisi
mi sandılar bilmem.
b) Cümlede eş görevli sözcük öbekleri arasında :
Senin sesini, gözlerinin rengini unutabilsem...
Ali, kısa boylu, biraz göbekli, kırmızı yanaklı bir çocuktur.
Aylak aylak dolaştığı sokakları, bir köşeye büzülüp yattığı kaldırımları düşündü.
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller.
63
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
c) Sıralı cümleleri ayırmada :
Canı sıkılınca parka gider, oynayan çocukları seyrederdi.
Umduk, bekledik, düşündük.
Hemen hepsi sigaralarını yakarlar, avluda çömelirler, evlerinde olanı biteni
anlatırlardı.
Bir varmış, bir yokmuş.
d) Cümlede anlam gereği özellikle belirtilmek istenen (söylenirken biraz ara verilen )
özne, tümleç gibi öğelerden sonra :
Babası, bir daha aramadı.
Orada, sevgi ve ekmek bekleyen çocuklar vardı.
Nihat, vapurun İstanbul’a girişini görmek için geceleyin uyandı.(P.Safa)
e) Cümle içinde arasözleri ve aracümleleri ayırmada :
Çocuklar, birkaçı dışında, sınava iyi hazırlanmıştı.
Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum.
Birdenbire, nasıl anlatayım, ne olduğunu anlayamadım.
f) Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan sözcükler arasında:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam !
Kopar sonbahar tellerinden
Derinden, derinden, derinden
Biten yazla başlar keder musikisi
64
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
g) Yazılarda, mektuplarda seslenme sözcüklerinden sonra :
Kardeşim, Bayanlar,
Sayın komutanım, Sevgili arkadaşım,
Çocuklar, buraya gelsenize !
h) Yazıda başkasının sözünün bittiği yerde (eğer bu söz tırnak içine alınmamışsa)
İki gün sonra buluşalım, dedi.
Zamanın varsa biraz görüşelim, dedi.
Datça’ya yarın gideceğim, dedi.
Aynı durumda olan, konuşma çizgisiyle belirtilmiş sözlerin bittiği yere de virgül konur :
Arabacı :
_Çal kapıyı, dedi.
ı) Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok,
yoo, evet, peki, tamam, öyle, haydi, elbette, hayhay gibi sözcüklerden sonra :
Hayır, onu hiç unutmadım.
_Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi.
Peki, dediğin olsun.
Evet, ben de seninle geliyorum.
Öyle, bu yılı çok hareketli geçirdik.
Bunun gibi, ünlem işaretini sonuna alan cümlelerde, ünlemden sonra virgül konur
A, ne güzel !
i) Ondalık sayılarda kesirleri belirtmekte :
356,50 TL. ; 25,250 kg ; 29,345 km.
j ) Yazışmalarda yer adlarını tarihlerden ayırmak için :
Kuşadası, 7 Şubat
65
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
3) NOKTALI VİRGÜL ( ; )
Kullanıldığı yerler :
a) Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için
Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan ; kız çocuklara ise İnci, Selma, Gönül adları
verilir.
b) Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için:
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor ; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak
istiyorum.
Çocukluk günlerini, arkadaşlıklarını unutmaz ; hepimizi tek tek arardı.
İş işten geçti ; artık gelse de olur, gelmese de...
c) Anlamca birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan cümleler arasında :
At ölür, meydan kalır ; yiğit ölür, şan kalır.
d) Virgülle ayrılmış örnekleri, farklı örneklerden ayırmak için :
Türkiye, İngiltere, Almanya ; İstanbul, Londra, Berlin.
Elma, erik, karpuz ; ıspanak, lahana, pırasa.
e) Kendisinden önceki cümleyle ilgi kuran yalnız, ancak, ama, fakat, lakin, çünkü,
yoksa, bundan dolayı, bundan başka, öyleyse, böylece, ayrıca gibi bağlaçlardan
önce :
Bizi sevmezdi ; ama hiçbirimize de kötülüğü dokunmadı.
Bu yaz çok yorgundum ; ama kısa bir dinlenme olanağı bile bulamadım.
Çok onarttımsa da arabamı adam edemedim ; çünkü artık eskidi.
Gerçek bir şiir kötü okunabilir ; lakin sahte bir şiir iyi okunamaz.
Portakal ve elma para ediyor ; ancak pazarlara ulaştırması zor.
Sana geldim ; çünkü gidebilecek bir yerim yoktu.
66
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
4) İKİ NOKTA ( : )
Kullanıldığı yerler :
a) Arkasından açıklama yapılacak ya da örnek verilecek cümlenin sonunda :
Milli Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım : Ömer Seyfettin,
Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem.
Kendimi takdim edeyim : Meclis katiplerindenim.
Yazılarda kullandığımız başlıca noktalama imleri şunlardır : nokta, virgül, noktalı
virgül...
_ Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda ?
Ziraatçi sayar :
_Yulaf, pancar, tütün...
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi
görmüşümdür : Atatürk ve İnönü !
İki nokta konulduktan sonra gelen bölüm, bir cümle oluşturuyorsa, ya da cümle
değerinde ise büyük harfle başlatılır ; tek ya da öbek olarak sıralanan sözcüklerde
büyük harf kullanılmasına gerek yoktur.
Bilmeyenlere söyleyeyim : Höyük, vaktiyla kale ve gözcü kuleleri kurulmak için toprak
yığılarak yükseltilmiş tepelere denir.
Corot’nun bir tablosu : kavaklar, iki keçi, bulanıkça bir gök, birkaç bulut ... ( Refik Halit
Karay )
Kimi eylemler soyuttur : düşünmek, anlamak, öğrenmek...
b) Alıntılarda, tırnak işaretinden veya konuşma çizgisinden önce :
Atatürk diyor ki : “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.”
Nüfus katibi :
_ Yirmi yaşında var mı bu oğlan ? dedi.
Bahadır Aybars yavaşça :
_ Ağabey ! diye seslendi.
67
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
İçlerinden biri :
_ Yorgunsun, dedi.
c) Gönderme, sıralama ve kataloglarda yazar adı ile eser başlığı arasında :
Kemal Tahir : Yorgun Savaşçı ; Halide Edip Adıvar : Ateşten Gömlek ; Kemal Tahir :
Esir Şehrin İnsanları ; Tarık Buğra : Küçük Ağa ...
5) ÜÇ NOKTA ( ... )
Kullanıldığı yerler :
a) Bitirilmemiş cümlelerin sonunda :
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı ...
Birdenbire karşımıza çıkıveren mavilik...
Onu bir yakalasam...
Bu memleketin öyle güzel bir baharı var ki...
Muharebeye gitmiyorum ki ...
Onu görebilsem, bağrıma basıp sevebilsem...
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da bu yanı ...
b) Olaylar, nitelikler, adlar sayıldıktan sonra benzerleri anlamına, cümle sonunda:
Bazı eylemler oluş bildirirler : sararmak, büyümek, buruşmak ...
_Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda ?
_ Ziraatçi sayar :
_ Yulaf, pancar, tütün...
Halkımız uysaldır, yaratıcıdır, barıştan yanadır...
68
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
c) Kaba sayılan sözcükler için :
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
d) Yazı içinde açıklanmak istenmeyen sözcükler için :
Bunları, ...’dan öğrendim.
Ben bu haberi ...’den işittim.
Dün ... adında bir genç geldi, ... köyünden olduğunu ve muhtar ... hakkında bazı
şikayetleri bulunduğunu söyledi.
Açıklanmak istenmeyen sözcüklerin baş harfi yazıldıktan sonra da üç nokta
konulabilir.
M... ile buraya geldiğini kimseye söyleme.
A...’da konuştuklarımızı unuttun mu ?
B..., 7 Nisan.
Arabacı, K...’ya yaklaştığımızı söylüyor.
e) Ünlem ve seslenmelerde anlatımı güçlendirmek için :
Gölgeler yaklaştı. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar :
_ Koca Ali... Koca Ali, be !...
f) Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplar için :
_ Yabancı yok !
_ Kimsin ?
_ Ali ...
_ Hangi Ali ?
_ ...
_ Ne arıyorsun bu vakit buralarda ?
_ Hiç ...
69
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
_ Nasıl hiç ?
_ ...
_ Yaptığını beğendin mi ?
_ ...
g) Alıntıların baş tarafından çıkarılmış sözler için :
“... masal, düşlediklerimizdir. Belki de, yaşama olanağı bulamadığımız şeylerdir.”
“... Aydın sınıfla halkın zihniyet ve amacı arasında tabii bir uygunluk olmak gerekir.
“
6) SIRA NOKTALAR ( ....... )
Bir alıntının atlanmış bölümlerinin bulunduğunu belirtmek için kullanılır. Noktaların
sayısı sınırlanamazsa da satırları noktalarla doldurmuş olmamak için beş ya da yedi
olarak saptanabilir :
Spor çok mühimdir ; ....... hatta biraz da medeniyet meselesidir. ( Atatürk )
Mektuplarınızı ....... adresine taahhütlü olarak gönderiniz. ( R. Nuri Güntekin )
Yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak
mecburiyetinde ve azmindeyiz....... Bunun için bizde zaman ölçüsü geçmiş asırların
gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mevhumuna göre
düşünülmelidir......
7) ÇİZGİ ( - , _ )
A) KISA ÇİZGİ ( BİRLEŞTİRME ÇİZGİSİ ) ( - )
Kullanıldığı yerler :
a) Satır sonuna sığmayan sözcükleri hecelerinden bölerek aşağıya geçirmek için
......................................................................................................................beşik -
ten mezara kadar
....................................................................................................................ilk sev -
giliye benzeyen ilk acı ilk ayrılık
70
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
Satır sonuna gelen özel adlardan sonra kesme işareti konulursa birleştirme çizgisi
kullanılmaz :
..................................................................................................................... Bursa’
nın ünlü yapıları arasında
................................................................................................................Cahit Sıtkı’
yı anlamak için
b) Cümle içinde arasözleri ve aracümleleri ayırmak için :
Sümerbank fabrikalarının - bunlara devlet fabrikaları da diyebiliriz - 1934 yılında ne
kadar iş çıkardıklarını gösteren birtakım rakamlar vardır.
O isterse - pek ummam ya - gidebilir.
c) İki ya da daha fazla millet, ülke, dil, kişi ve şehir adı arasında :
Türk-Alman ilişkileri, Türkçe-İngilizce Sözlük, İran-Irak Savaşı, Aydın-İzmir yolu,
Ankara-İstanbul seferi
d) İki adın, iki etkenin ortaklığını göstermek için :
Savaş öncesi Avrupa’sında devlet, daha çok hukuki-siyasi bir kuruluştur. (A. Ş.Hisar )
Neden-sonuç ilişkisi üzerinde duracak olursak ...
Saat 13.30-17.30 arasında gelebilirsin.
e) İki ya da daha çok sayı arasında süre bakımından bir bağı belirtmek istediğimizde :
1912-1913 Balkan Savaşı
1992-1993 Eğitim ve Öğretim Yılı
1914-1918 I. Dünya Savaşı
Ömer Seyfettin ( 1884-1920)
f) Dilbilgisi incelemelerinde kök ve gövdelerin sonuna, eklerin başına :
bil-, ol- , gel- , düzel-
-me , -i, -ak
71
TÜRK DİLİ - I Sever ve Diğerleri
B ) UZUN ÇİZGİ ( KONUŞMA ÇİZGİSİ ) ( _ )
Yazı içinde konuşan kişilerin her birinin sözleri başına getirilir :
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende.
Dedi :
_ Hana sağ indi, ölü çıktı geçende !
Doktor, o yana başını çevirerek :
_Kimdir o hıçkıra hıçkıra ağlayan ?
Bu soruya yine Mebrure Hanım karşılık vererek :
_ Kızım Nazmiye ...
_ Niye ağlıyor ?
İhtiyar, sesi titreyerek sordu :
_ Kızımı gördünüz mü ?
Halit, biraz heyecanlı :
_ Ne oldu, bir şey mi var ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder