Kelime,
anlamı veya görevi bulunan ve tek başına kullanılabilen ses veya sesler
topluluğudur. Kelimeler anlamlı veya görevli dil birlikleridir. Kelimelerin
genellikle anlamları vardır . dışarıda bir varlığı, bir nesneyi bir hareketi
karşılarlar. Kelimeyi okuduğumuz veya duyduğumuz zaman o varlık veya hareket
gözümüzün önünde canlanır: kitap, daktilo, koyun, kuzu, cetvel, koşmak ,
yazmak...
Ancak,
anlamı bulunmayan kelimeler de vardır: gibi, ile , ve , için , fakat, ama,
kadar vb. Bunların anlamları yoktur ve hiçbir varlığı veya hareketi karşılamazlar.
Cümlede anlamlı kelimelrle birlikte kullanılırlar. Onların manalarına yeni
ifadeler katarlar: aslan gibi, onun için gelmiştim, sabaha kadar ağladı
örneklerinde olduğu gibi.
Kelimeden
küçük ses birlikleri olan sesler, heceler, ekler ve bazı kökler tek başlarına
kullanılamadıkları halde kelimeler tek başlarına kullanılırlar.
Kelimeler
yapı bakımından ses veya ses topluluklarıdır. Tek sesli kelimelerin sayısı
azdır. Türkçede teksesli sadece iki kelime vardır: a, o (a birader, o kişi
örneklerinde olduğu gibi .) Bunlara “e” ünlemini de dahil edebiliriz: e
kardeşim!.
KÖKLER
1-
Kökler,
kelimelerin anlamlı parçalarıdır. Meselâ bakış kelimesinde bak köktür. Bakma iişinin anlamı
bak kökü üzerindedir. Buradan bakma işi anlamını çıkarıyoruz.
2-
Kökler,
kelimelerin parçalanamayan kısımlarıdır. Meselâ bak kökü daha fazla parçalanamaz. Parçalanırsa bakmakla ilgili
anlamı ortadan kalkar.
3-
Kökler
varlıkların ve hareketlerin yalın karşılıklarıdır. Onları bir zaman, şahsa
bağlamazlar, soyut olarak ifade ederler.
4-
Kökler,
kelimelerin çekirdekleridir. Meselâ gözlemek, gözlem, gözcü, gözcülük, gözlük
kelimeleri hep göz kökünden
türetilmiştir.
GÖZ= gözlemek,
gözlem, gözcü, gözcülük, gözetmen, gözlük, gözlükçü, gözlükçülük, gözlü,
gözsüz.....
5-
Her
varlık veya hareket için dilde bir kök yoktur. Birbirine yakın varlık veya
kavramlar aynı kök etrafında yapılan kelimelerle karşılanır. Meselâ ver kökünden vergi, verim, verimli,
verecek, verimlilik gibi.
6-
Kökler
eskiden beri var olan ve sonradan yapılamayan dil birlikleridir. Yeniden kök
yapılamaz. Ancak yabancı dillerden yeni kökler alınabilir. Radyo-cu, radyo
culuk vb.
7-
Dilde
iki çeşit kök vardır: isim kökleri, fiil kökleri. Çünkü kâinatta iki çeşit
varlıktan söz edebiliriz:
A- Nesne
B- Hareket
Insan, hayvan, bitki,
dağ, orman, taş, toprak, duygu, akıl, hastalık vsl nesnelerdir. Bunların
gelmesi, gitmesi, yanması, büyümesi, tükenmesi vs. Hareketlerdir. İşte nesneler
isimlerle, hareketlerle fiillerle karşılanmaktadır.
EKLER
1-
Eklerin
tek başına anlamı yoktur. Kelimelerin görevli parçalarıdır. Meselâ babam,
odunluk, tatlı kelimelirindeki –m,-luk, -lı eklerinin tek başına anlamı yoktur.
2-
Ekler
tek başlarına kullanılamazlar, ancak köke eklenerek kullanılış sahasına
çıkarlar.
3-
Kökler
kelimede kendisine uyulan, ekler ise köke uyan unsurlardır. Bu sebeple eklerin
büyük bir kışmı çok şekillidir. Çok şekillilik bakımından ekler dimizde ya bir
şekilli , ya iki şekilli ya dört şekilli yada sekiz şekillidir:
Bir şekilli: -m (masa-m),
İki şekilli: -an, -en (koşan,
gelen),
Dört şekilli: -ıp, -ip, -up, -üp
(alıp, verip, koşup, görüp),
Sekiz şekilli: -dı, -di,
-du,-dü,-ti,-tı,-tu,-tü (yazdı, geldi, durdu, gördü, attı, gitti, sustu,
düştü),
4-
Ekler
fazla uzun omazlar. Tekses halinde olabildiği gibi iki heceli de olabilirler.
Üç heceli eklerimiz azdır: sarı-mtırak gibi.
5-
Türkçede
ekler ya eskiden beri ek olarak vardır ya da iki ek veya kelimenin
ekleşmesinden meydana gelmişlerdir. Meselâ gelmeli kelimesindeki –meli eki –me
ve –li eklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.
6-
Dilde
iki türlü ek vardır:
A. Yapım
ekleri: Kökün
veya kelimenin anlamında değişiklik yapan eklerdir. Bunlar eklendikleri kökten
yeni bir kelime meydana getirirler. Meselâ Türk kelimesinden –çe ekiyle Türkçe
kelimesi yapılmıştır. Türk bir milletin
adı, Türkçe o milletin dilinin adıdır. Dört çeşit yapım eki vardır:
1.
İsimden isim yapma ekleri: İsim kök veya gövdelerinden
yeni isimler yapan eklerdir: yıl-lık, köy-lü, balık-çı, kuzu-cuk, ev-cil vb.
2.
İsimden fiil yapma ekleri: Isim kök veya gövdelerinden
fiil türeten eklerdir: gece-le-mek, duru-l-mak, tür-e-mek, boz-ar-mak vb.
3.
Fiilden isim yapma ekleri: Fiil kök veya gövdelerinden
isim türeten eklerdir: aç-mak, gel-me, düş-üş, geç-im, düş-kün, sırıt-kan vb.
4.
Fiilden fiil yapma ekleri: Fiil kök veya gövdelerinden
fiil yapan eklerdir: al-ın-mak, gül-üş-mek, yat-ır-mak vb.
B. Çekim
ekleri: Kökün
veya kelimenin anlamında değişiklik yapmayıp kelimeleri kullanılış sahasına
sokan eklerdir. Çekim ekleri anlama etki
etmezler, köke ve kelimeye yeni bir anlam katmazlar. Fakat bir ifade katarlar.
Bu ifade öteki kelimelerle münasebet ifadesidir. “Ev-den geldim.” Cümlesindeki
–den eki münasebet ifadesidir ve evin anlamını değiştirmemektedir.
İSİM
ÇEKİM EKLERİ
1. Çoğul
eki: İsimlerin
çokluk şekillerini ifade eder: -lar, -ler: kitap-lar, çocuk-lar, araba-lar,
ev-ler, gece-ler, sergi-ler vb....
2. Iyelik
ekleri: “İye”
Türkçede “sahip” anlamına gelir. İyelik ekleri ismin karşıladığı nesnenin bir
kişiye veya nesneye ait olduğunu gösteren çekim ekidir. Bunlar nesneyi nesneye,
yani ismi isme bağlayan eklerdir. İyelik ekleri altı şahsa göre
çekimlenebilmektedir: yani getirildikleri isimlerin ben, sen, o ,biz, siz, onlar şeklindeki
sahipliklerini ifade ederler. Aşağıdaki örneklerde şahıslara göre iyelik
eklerinin nasıl kullanıldığını inceleyiniz.
Baba-m defteri-m
Baba-n defter-in
Baba-sı defter-i
Baba-mız defter-imiz
Baba-nız defter-iniz
Baba-ları defter-leri
3. Hal
ekleri: Bu ekler
ismi bazen isme, bazen fiile bazen de edata bağlar:
Okul-a gitti. Evden gelmiş.
(fiile bağlamış)
Kitab-ın kapağı bahçe-nin yolu (isme bağlamış)
Orman-a karşı sen-in kadar (edata bağlamış)
Türkçedeki isim hal ekleri
şunlardır:
a. Yalın
hal: İsmin başka
bir kelimeye bağlı olmadığını gösteren haldir. Tekil, çoğul ve iyelik şekli
yalın haldir: okul, baba-sı, yollar.. okul teklik yalın hali, yollar çoğul yalın
hali, babası iyelik yalın halidir. Demek ki, yalın hal isimlerin hal eki
getirilebilen şekilleridir.
b. İlgi
hali:
(-ın,-in,-un,-ün,-nın,-nin,-nun,-nün)
Çocuğ-un defter-in
Evler-in anne-nin
Yol-un masa-nın
Yokuş-un akıl-ın
Onlar-ın uykusu-nun
c. Yükleme
hali:
(-ı,-i,-u,-ü)
Kapı-yı taşlar-ı
Babam-ı göz-ü
Yol-u sözlerim-i
ç. Yönelme hali:
(-a,-e)
okul-a bakkal-a
dağlar-a biz-e
d. Bulunma
hali:
(-da,-de,-ta,-te)
Ev-de çocuk-ta
Tepeler-de akıl-da
e. Ayrılma
hali:
(-dan,-den,-tan,-ten)
Karşı-dan soy-dan
Biz-den türk-ten
Çiçek-ten bilenler-den
f. Beraberlik
hali: (-la,-le)
Gönül-le kalbimle
Araba-y-la ekmek-le
g. Eşitlik
hali:
(-ca,-ce,-ça,-çe)
İnsan-ca on-ca
Ben-ce ardın-ca
h. Direktif
hali:
(-ra,-re,-arı,-eri)
Son-ra iç-eri
Dış-arı il-eri
4. Soru
eki: (-mı,-mi,-mu,-mü)
Okul mu çocuk mu
Öğrenciler mi rüya mı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder