Vurgu en kısa tarifi ile kuvvetli
söşlenmedir. Kelimelerde ses bütünlükleri olarak heceler vardır. Bu topluluklar
arka arkaya söylenerek kelimelir ve dili ortaya çıkarırlar. Demek ki
kelimelerin telaffuzu hecelerin arka arkaya söylenmesidir.
İşte bu söylenişte hir hecenin
üzerine aynı kuvvetle basılmaz. Kelimeler ve cümleler dalğalı, inişli çıkışlı
bir seyir takip eder. Bu dalgalar, bu iniş çıkışlar ise bazı hecelerin
diğerlerinden daha kuvvetli söylenmesi ile olur.
Kelimede kuvvvetli söylenen hece
üzerindeki baskıya vurgu adı verilir. Vurgulu hece, üzerine saılan, üzerine
vurulan hece demektir.
Türkçe yumuşak vurgulu, hafif dalgal
bir diildir. Türkçenin vurguları bu sebeple çok dikkat ister.
Vurguyu
bulma usulü:
Türkçe kelimelerde vurgunun hangi
hecede olduğunu anlamak için bir usul vardır. O usul şudur: kelimenin her
seferinde bir hecesi mübalağalı bir şekilde kuvvetle söylenir. Hangisi
yadırganmazsa vurgu o hece üzerinde demektir. Mesela yumurta kelimesini alınız.
Göreceksiniz ki ta hecesini kuvvetlendirerek söylemek kulağa aykırı
gelmemektedir. Şu halde vurgu son hecededir.
Türkçe
kelimelerde vurgu durumu şöyledir:
1. Türkçede kelime ne olursa olsun,
bütün hitaplarda vurgu daima ilk heced bulunur: arkadaş, dağlar, kumandan,
Atatürk gibi seslenmelerde vurgu daima ilk hecede bulunur ve kuvvetlidir.
Kelimenin asıl normal vurgusu sonda da olsa hitapta mutlaka başa alınır: Örümcek.
2. Türkçede orta hece ve heceler
vurgusuzdur.
3. Türkçede vurgu esas itibarıyla ya
son hecede veya ilk hecede bulunur. Vurgu
son hecede ise başta, ilk hecede ise sonda ikinci derecede bir vurgu
bulunur.
4. Türkçede umumi olarak,
kelimelerin en büyük kısmında vurgu son hecededir: yatırım, açık, çekingen
kelimelerinde vurgu sondadır.
5. Buna mukabil yer adlanrında,
bütün coğrafi isimlerde vurgu ilk hecede olur: Ankara, Kurtuluş, İsveç, Avrupa
gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.
6. Yalnız –istan eki ile biten
coğrafi isimlerde vurgu yine sona alınır: Özbekistan, Türkmenistan, Bulgaristan
gibi kelimelerde vurgu son hecededir.
7. Sonu –ya ile biten yer adlarında
vurgu sondan bir evvelki hecede bulunur: Sakarya, Mudanya, Almanya. Sonu a ve e
ile biten yer adları da böyle istisnalar görülür: İngiltere, Ukrayna gibi
kelimelerde vurgu sondan bir önceki hecededir.
8. Türkçede henuz tam benimsenmiş,
üzerinde az zaman geçmiş yabancı isimlerde ve keilmelerde vurgu ilk hecede
bulunur: Hitler, banka, radyo, posta gibi kelimelerde vurgu ilk hecededir.
9. Türkçede çok yerleşmiş yabancı
asıllı isimlerde vurgu son hecede bulunur: İsmail, Ömer, Mehmet gibi.
10. Türkçede bazı ekler vurgusuzdur
ve vurguyu önlerindeki heceye atarlar. Mesela uyuma, insanca, kalkmadan
kelimelerinde vurgu ma, ca, madan eklerinde önceki hecededir.
YAPIM EKLERİ
A. İSİMDEN İSİM YAPMA EKLERİ
İsimden isim yapma ekleri, isim kök ve gövdelerine getirilerek onlardan yeni
isimler yapan eklerdir.
Bu eklerle yapılmış isimlerin manaları bir önceki ismin manasına çok yaıkndan
bağlı olur. Genellikle getirildiği isimle ilgili yer, meslek, topluluk, vasıf,
bağlılık, aitlik vs isimleri gibi kelimeler yaparlar.
1. –lık,-lik,-luk,-lük
a. Yer isimleri yapar. Bu isimler nesnenin mekanını veya çok bulunduğu
yeri ifade ederler: taş-lık, orman-lık, boş-luk, kömür-lük, koru-luk, gül-lük,
ekin-lik gibi.
b. Alet isimleri yapar. Bunlar nesne ile ilgili bir alet bir eşya ifade
ederler: baş-lık, göz-lük, söz-lük, gece-lik, korku-luk gibi.
c. Topluluk isimleri yapar. Bu isimler yapıldıkları isimlerle ilgili bir
topluluk, bir bütünlük ifade ederler: genç-lik(gençlerin bütünü), türk-lük
(türklerin topluluğu, bütünü) gibi.
d. Vasıf isimleri, yani sıfat yapar: gün-lük, yıl-lık, hediye-lik,
kira-lık, kış-lık, adım-lık gibi.
e. Soyut isim yapar: güzel-lik, iki-lik, müdür-lük, temiz-lik gibi.
Bu ekin bir özelliği de bazen çekim eklerinden sonra gelerek isim yapmasıdır:
gün-de-lik, on-da-lık gibi.
2.
–cı,-ci,-cu,-cü,-çı,-çi,-çu,-çü
Bu eklerin başlıca fonksiyonu meslek ve uğraşma isimleri yapmaktır (osmanlıcada
başlangıçta c’li ve yuvarlak şekilleri yoktu.): av-cı, eski-ci, yol-cu, göz-cü,
aş-çı, bek-çi, ok-çu, süt-çü gibi.
3. –lı,-li,-lu,-lü
Esas fonksiyonu sifat olarak kullanılan vasıf isimleri yapmaktır. Kısaca ek ve
sahiplik ya da bağlılık ifade eder.
Sahiplik fonksiyonunda bir kendinde bulundurma ifadesi belirtilir: baş-lık,
kilit-li, su-lu, ölüm-lü gibi.
Bağlılık fonkisyonunda da bir mensup olma ifadesi göze çarpar: Ankara-lı,
lise-li, köy-lü gibi.
4. –sız,-siz,-suz,-süz
Bu ek –lı,-li,-lu,-lü ekinin olumsuzudur. Onun için menfi isim eki veya menfi
sıfat eki adı ile de anılır: taş-sız, iş-siz, su-suz, görgü-süz gibi.
Bu ek nadir olarak bir çekil eki olan iyelik ekinden sonra da
kullanilabilir: annem-siz, babam-sız gibi.
5. -ki
Bu ek aitlik eki adını alır. Başlıca fonkisyonu içinde blunma, bağlılık, ve
aitlik ifade etmektir. Bu fonkisyonla sıfat ve zamir yapar: şimdi-ki, karşı-ki,
sonra-ki, öte-ki, beri-ki, evvel-ki, dün-kü, gece-ki gibi.
İkinci kullanışı –da,-de,-ta,-te, çekim ekinden sonraki kullanılışıdır:
bende-ki, yerde-ki, aşağıda-ki, sende-ki, evde-ki, üniversitede-ki, gibi.
Üçüncü kullanışı –ın,-in,-un,-ün,-nın,-nin,-nun,-nün çekilm ekinden sonra
getirilmesidir: benim-ki, yolcunun-ki, adamın-ki, evin-ki, arkadaşımın-ki gibi.
Bu ekin bazı örneklerde –kü şekli de görülür: dün-kü, bugün-kü, gönülün-kü
gibi.
6.-cık,-cik,-cuk,-cük
Bu ek Türkçenin çok işlek küçültme ve sevgi ekidir. Bu iki fonsiyon bazan bir
arada, bazan da tek başına görünür: baba-cık, dudak-cık, kısa-cık, Mehmet-cik,
göl-cük, tosun-cuk gibi.
Bu
ek bazı kelimelerde kendisinden önce gelen konsonantı düşürür: ufa-cık (ufak-cık),
küçü-cük (küçük-cük) gibi.
Bu ek bazan da önüne bir
vokal alır: bir-i-cik, az-ı-cık gibi.
Bu ekin bir özel kullanılışı da
-ca, -ce, -ça, -çe çekim ekinden sonra gelmesidir: usul-ca-cık, yavaş-ça-cık,
ufa-cı-cık gibi.
Bu ekin özellikle sevgi fonksiyonu
çok işlek durumdadır. Bu fonksiyonuyla en çok iyelik eki getirilerek pek geniş
ölçüde kullanılır: anne-ciğ-i-m, kardeş-ciğ-i-m, Ahmet-ciğ-i-m gibi.
Bu
ek bazı kelimelerde kendisinden önce gelen konsonantı düşürür: ufa-cık
(ufak-cık), küçü-cük (küçük-cük) gibi.
Bu
ek bazan da önüne bir vokal alır: bir-i-cik, az-ı-cık gibi.
Bu
ekin bir özel kullanılışı da -ca, -ce, -ça, -çe çekim ekinden sonra gelmesidir:
usul-ca-cık, yavaş-ça-cık, ufa-cı-cık gibi.
Bu
ekin özellikle sevgi fonksiyonu çok işlek durumdadır. Bu fonksiyonuyla en çok
iyelik eki getirilerek pek geniş ölçüde kullanılır: anne-ciğ-i-m,
kardeş-ciğ-i-m, Ahmet-ciğ-i-m gibi.
7.
–cak, cek
Bu
da ikinci bir sevgi ve küçültme ekidir: kuzu-cak, yumur-cak, demin-cek,
sevdi-cek gibi.
8.
–cığaz, -ciğez, -cuğaz, -cüğez
Bu
ek küçültme ve sevgiden başka zavallılık da ifade eder. Acıma, şevkat ve
merhamet gösterir: bey-ci-ğez, yavru-cağaz, kız-cağaz gibi.
9.
–cağız, -ceğiz
Küçültme
ve sevginin dışında acıma da ifade eder. Yalnız bu acıma ekinin zavallılık
fonksiyonu daha kuvvetlidir: kız-cağız, hayvan-cağız, ev-ceğiz, köy-ceğiz gibi.
Bu
ekin bir de şu-n-cağız, o-n-cağız gibi kullanışları vardır.
10.
–ca, -ce, -ça, -çe
Bu
ek aslında çekim ekidir: insan-ca, yavaş-ça örneklerinde olduğu gibi.
Ancak
sonradan klişeleşerek veya fonksiyon değiştirerek yapım eki hâline gelmiştir.
Yapım eki olarak fonksiyonu dil isimleri yapmaktır: Alman-ca, İngiliz-ce,
Türk-çe, Arap-ça gibi.
Bu
ek bazan da klişeleşmiş olarak, kalıplaşmış olarak ayrı isimler yapar: ala-ca,
kara-ca, ak-ça gibi.
Böyle
klişeleşmiş şekli bilhassa yer isimlerinde çok görülür: Sütlü-ce,
Kanlı-ca, Çamlı-ca, Derin-ce, Yeni-ce gibi.
11.
–daş, -taş
Başlıca
fonksiyonları eşlik, ortaklık ve mensubiyet, bağlılık ifade etmektir:
ırk-taş, arka-daş, din-daş, soy-daş, meslek-taş, sır-daş, ülkü-daş gibi.
12.
–ncı, -nci, -ncu, -ncü
Sayı
isimleri yapmakta kullanılır. Fonksiyonu asıl sayı isimlerinden sıra, derece
ifade eden sayı isimleri yapmaktır: bir-i-nci, iki-nci, yüz-ü-ncü gibi.
Sayılar
dışında yine sıra ifade eden bir iki kelimede de bu ek görülebilir: kaç-ı-ncı,
orta-nca, son-u-ncu gibi.
13.
–ar, -er, -şar, -şer
Fonksiyonu
asıl sayı isimlerinden dağıtma, bölme, ayırma sayı isimleri yapmaktır: bir-er,
dörd-er, elli-şer gibi.
14.
–z
Sayı
ismi yapan eklerden biridir. Daha çok birden ona kadar olan sayılar arasında
kullanılır. Fonksiyonu yakınlık, eşlik ifade eden topluluk isimleri yapmaktır:
iki-z, dörd-ü-z, yedi-z gibi.
15.
–sı, -si, -su, -sü
Bir
iki kelimede görülür. Benzerlik, gibilik ifade eder: çocuk-su, kadın-sı gibi.
16.
–msı, -msi, -msu, -msü
Bu
ek de benzerlik ve gibilik ifade eden bir ektir. Bilhassa renk ve tat
isimlerinde çok kullanılır: ağac-ı-msı, ekşi-msi, mor-u-msu, acı-msı gibi.
17.
–mtrak
Bu
ek de benzerlik ve gibilik ifade eden eklerden biridir: acı-mtrak,
beyaz-ı-mtrak gibi.
18.
–rak, -rek
Bu
ek karşılaştırma ekidir. “Daha çok” ifadesi taşır. Bir iki kelimede kalmıştır:
ufa-rak (ufak-rak), küçü-rek (küçük-rek), yeğ-rek (daha iyi) gibi.
19.
–lı (-li, -lu, -lü) ........-lı ((-li, -lu, -lü)
Çift
kullanışlı bir ektir. Bu arada bulunma ifade eder. Kısacası “ve” mânâsına
gelir: iri-li, ufak-lı, gece-li, gündüz-lü, ana-lı, baba-lı, sağ-lı, sol-lu
gibi.
20.
–layın, -leyin
Bu
ek eskiden gibilik, eşitlik ifade eden bir çekim eki idi. Bugün birkaç vakit
isminde görülür: sabah-leyin, gece-leyin, akşam-leyin gibi.
21.
–cılayın, -cileyin
Bu
ek de eskiden bir eşitlik çekim eki idi. Bugün bir yapım eki gibi klişeleşip
kalmıştır. Bazı zamirlerde görülür: ben-cileyin, sen-cileyin, bu-n-cılayın
gibi.
22.
–an, -en
Bu
ek işlek değildir. Ancak bir iki kelimede görülür: oğul-an (oğlan), er-en,
kız-an gibi.
23.
–kek
Bu
da işlek olmayan bir ektir. Belki sadece er-kek kelimesinde vardır.
24.
–kan
İşlek
olmayan bir ektir: baş-kan kelimesinde vardır.
25.
–ç
İşlek
değildir, ana-ç, ata-ç, baba-ç kelimelerinde vardır. Kuvvetlendirme fonksiyonu
mevcuttur.
26.
–ka, -ge
İşlek
olmayan bir ektir. Kökün dışındaki mânâsını ifade eder. Yani bir dışındalık
fonksiyonu vardır. Aynı mânâya gelen iki kelimede görülür: baş-ka, öz-ge.
27.-
cıl, cil, -cul, -cül, -çıl, -çil, -çul, -çül
Sadece
üç beş örnek görülür. Benzetme ve mübalâğa ifadesi taşır: ev-cil, ben-cil,
balık-çıl, tavşan-cıl, ölüm-cül, kır-çıl, ak-çıl, insan-cıl, av-cıl gibi.
28.
–dırık, -dirik, -duruk, -dürük
Birkaç
kelimede görülür. Âlet isimleri yapar: boyun-duruk, çiğin-dirik (omuzluk),
eğin-dirik (sırt örtüsü, şal) gibi.
29.
–man, -men
Mübalâğa
ve benzerlik ifade eder. Üç beş kelimede görülür: ak-lan, koca-man, kara-man,
küçü-men (küçük-men) gibi.
30.
–aç, -eç
Benzetme
ve ilgi ifadesi taşır: top-aç, kır-aç, boz-aç (boza çalan, boz renginde)
kelimelerde olduğu gibi.
31.
–şın, -şin
Renk
isimlerinde görülür. Yakınlık, benzerlik ifade eder: sarı-şın, kara-şın,
gök-şin gibi.
32.
–ak, -ek
İşlek
değildir. Bir iki kelimede görülür. Benzerlik ifade eder: top-ak, sol-ak,
ben-ek gibi.
33.
–k(a), -k(e)
İşlek
değildir. Benzerlik ifade eder: top-u-k, bala-k, bebe-k gibi.
34.
–z
İlgi,
benzerlik ifade eder: top-u-z gibi.
35.-t
Denklik
ifade eder: yaş-ı-t, eş-i-t gibi.
36.
–tı, -ti, -tu, -tü
Yalnız
tabiat taklidi kelimelerde kullanılan işlek bir ektir: parıl-tı, zangır-tı,
gürül-tü, fokur-tu, kütür-tü gibi.
37.
–az, -ez
İlgi
ifade eder: ay-az kelimesinde vardır.
38.
–ay, -ey
İlgi
ifade eder: gün-ey, kuz-ey (kuz-ay) gibi.
39.
–l (-ıl, -il)
Benzerlik
ifade eder: yeş-i-l, kız-ı-l gibi.
40.
–sıl, -sil, -sul, -sül
Benzerlik,
ilgi ifade eder: yok-sul kelimesinde bu ek vardır.
41.
–sal
Yer
ifade eder: kum-sal kelimesinde vardır.
42.
–gıl, -gil, -gul, -gül, -kıl, -kil, -kul, -kül
İlgi
ifade eder: kır-kıl, iç-kil, dört-gül, gibi az kullanılan birkaç kelimede
vardır.
Bu
ekin –gil şekli bugün bilhassa ağızlarda aile ve ev ismi yapmakta çok işlektir:
Ali-gil, Uşaklı-gil, ablam-gil gibi.
43.
–la, -le
İşlek
değildir. Kış-la, yay-la kelimelerinde görülür.
Yabancı Ekler: Türkçeye bazan yabancı dilden
ekler de geçmektedir. Bu ekler önce kendi kelimeleri ile geçmekte, sonra Türkçe
kelimelere de sıçrayabilmektedir. Bunlardan iki örneği burada
gösterebiliriz:
-i
Aslında
Arapça’dan geçen nisbet î’sidir. Türkçe kelimelerin sonuna gelerek bazan
isimden isim yapma eki şeklinde kalıplaşmıştır: armudi, gümüşi, kurşuni,
varsağı gibi.
-al,
-el
Türkçeye
batı dillerinden gelen –al, -el, eki de yaygınlışmaktadır: sosyal, kültürel’in
yanında ulus-al, siyas-al, yer-el, bölge-sel gibi.
Kalıplaşmalar, Kısaltmalar: Türkçede bazı kalıplaşmalar ve
kısaltmalar da göze çarpabilir. Örneğin Fatoş, Memoş, İbiş, minnoş gibi
kısaltmalarda bir “ş” unsuru görürüz. Bu bir ek değildir, türeme bir ses
durumundadır.
Öte
yandan şappadak, cuppadak, pattadak gibi
ses taklidi kelimelerde de benzer bir –dak, -dek ‘li unsur görülür.
Şüphesiz bu da bir ek değildir ve bu kelimeler ayrı ayrı paralel ses taklitleridir.
B. İSİMDEN FİİL YAPMA EKLERİ
İsimden fiil yapma ekleri isim kök ve gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan
eklerdir. Fakat bu ekler gövdelerden fiil yapmakta çok az kullanılır, daha çok
köklerden fiil yaparlar. Gövdelerden yapılan çok az sayıdaki fiillerde de ancak
çok işlek olanları kullanılabilir. Ayrıca eklendikleri gövdeler genellikle
işlek olmayan eklerle yapılmış gövdelerdir.
Bu eklerin ayrı ayrı belirli fonksiyonları yoktur. Hepsinin ortak fonksiyonu
isimleri fiilleştirmektir. Yapılan fiilde bu ekler değil, isim kökü mânâyı
tayin eder. Bu ekler böylece isimlerden onlarla ilgili fiiller yapmış olurlar.
Başlıca isimden fiil yapma ekleri şunlardır:
1.
–la, -le
Bu ek Türkçenin en işlek
isimden fiil yapma ekidir. İsimden fiil yapma sahasına
hâkim
olan başlıca ek durumundadır. Hem olma, hem yapma ifade eden fiiller yapar:
baş-la, taş-la, el-le, gece-le, üf-le, hafif-le gibi.
Bu ekle yapılan bazı fiillerin kendileri kullanılmayıp, onlardan fiillden fiil
yapma ekleriyle meydana getirilen şekilleri kullanılır: can-la-n, bir-le-ş,
kir-le-t gibi.
Bu ek orta hecede kaldığı için çekim sırasında bazan vokali değişir: bek-li-yen
(bek-le-yen) gibi.
2.
–al, -el
Bu ek genellikle sıfatlardan fiil
yapar. Yaptığı fiiller yalnız “olma” ifade eder: sağ-al,
dar-al,
kör-el, yön-el gibi.
3.
–l
Sıfatlardan olma ifade eden
fiiller yapar: ince-l, sivri-l, duru-l gibi.
4.
–a, -e
Fazla işlek değildir. İsimlerden
yapma veya olma ifade eden fiiller yapar: yaş-a, kan-a,
tür-e,
dil-e gibi.
Çekim sırasında orta hecede kalınca ve y tesiriyle bu ek de değişebilir:
yaş-ı-yor, kan-ı-y-an gibi.
5.
–ı, -i, -u, -ü
İşlekliği kaybolmuştur. Birkaç
kelimede klişeleşmiş olarak görülür: taş-ı, uz-u (uz-un),şak-ı gibi.
6.
–ar, -er
İşleklik sahası sınırlıdır. Daha
çok renk isimlerinden fiil yapar: ağ-ar, göğ-er, kız-ar,
yeş-er
gibi.
7.
–da, -de, -ta, -te
Ses taklidi isimlerden fiil
yapmakta çok işlektir: fısıl-da, ışıl-da, gürül-de, fingir-de gibi.
Tabiat taklidi kelimeler hep
l,r,y gibi sedalı konsonantla bittiği için bu ekin hep d’li şekilleri
kullanılmaktadır.
8.
–kır, -kir, -kur, -kür
Bu ek de ses taklidi kelimelerden
fiil yapmakta kullanılan bir ektir. İşlektir, fakat ses taklitleri ile
sınırlıdır: hay-kır, tü-kür, çem-kir (terslenme) gibi.
9.
–k, -ke
Bugün yalnız birkaç kelimede
görülür: ac-ı-k, gec-i-k, bir-i-k gibi.
10. –r
şlek değildir. Deli-r, beli-r,
üfü-r gibi birkaç fiilde görülür. Fakat ses taklidi isimlerden fiil yapmakta
oldukça işlektir: bağ-ı-r, geğ-i-r, an-ı-r, aksı-r, öksü-r, hapşı-r gibi.
11. –sa, -se
İşlek değildir. Birkaç kelimede
görülür: su-sa, garip-se, yük-se, mühim-se gibi.
12. –msa, -mse
İşlek değildir, üç beş kelimede
görülür: az-ı-msa, ben-i-mse, küçü-mse gibi.
13. –ırga, irge
İşlek değildir. Bir iki fiilde
görülür: yad-ırga, es-irge gibi.
C.
FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ
Fiilden isim yapma ekleri fiil
kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan eklerdir.
Bu eklerin sayısı çok fazladır. En kalabalık yapım ekleri bunlardır. Bu da
Türkçenin fiilden isim yapmaya çok yatkın bir dil olduğunu göstermektedir. Aynı
zamanda Türkçede isimlerin büyük kısmının hareket vasfı ile belirtilen isimler
olduğunu ortaya koymaktadır. Türkçe gibi fiile dayanan bir dil için bu da pek
tabiîdir.
Bu eklerin sayıları gibi işleklikleri ve kullanış sahaları da çok geniştir.
İçlerinde işleklik ve genişlik bakımından çekim eklerine yakın olanları çoktur.
Bu eklerin bir kısmının belirli fonksiyonları vardır. Bir kısmının ise
fonksiyonları belirsizdir.
Başlıca fiilden isim yapma ekleri şunlardır:
1.
–mak, -mek
Bek bütün fiilden isim yapma
eklerinin başında gelir. İşleklik derecesi en geniş bir ektir. Bütün fiil
kök ve gövdelerine getirilir.
Fonksiyonu hareket ismi yapmaktır. Fiil kök ve gövdelerine getirilerek onları
kullanış sahasına çıkarırlar: aç-mak, yaz-mak, oku-mak, uyu-mak, gör-mek,
bekle-mek, çekil-mek, düşün-mek, sürüklen-mek, ilikle-mek gibi.
Bu ekle yapılan isimler sıfat olarak kullanılamazlar.
Bu ek fiillerin geçici hareket ismini yapar. Bu isimler ancak çok nadir olarak
klişeleşip kalıcı nesne ismi olurlar: ye-mek, çak-mak gibi.
Bu ekin bir özelliği de sonuna iyelik eki almamasıdır: bilmeğ-i-m, gez-meğ-i-n
şekilleri kullanılmaz.
2.-ma, -me
İşleklik sahası bütün fiil kök ve gövdelerini içine alan bir ektir.
Bu ekin fonksiyonu iş isimleri yapmaktır: yaz-ma, oku-ma, git-me, yaklaş-ma, oyalan-ma,
püskürt-me, ezdir-me, açıklan-ma, veriştir-me gibi.
-mak, -mek’te yürüyen canlı bir hareket ifadesi vardır. –ma, -me’de ise
bu hareketle yapılan iş anlatılır: yürümek-yürüme, kapamak-kapama gibi.
Dolayısıyla –ma, -me’de daha belirli bir isim olma vasfı vardır. Bu sebeple
böyle isimler –mak, -mek’lilerden daha fazla kalıcı nesne ismi olmaya
elverişlidirler: dondur-ma, yaz-ma (eser), dol-ma (yiyecek), iç-me nesne
isimleri gibi.
Bu ekle yapılan isimler iş isimlerinden başka, bazan kalıı niteliği dolayısıyla
sıfat olarak da kullanılabilirler: dol-ma kalem, süz-me göz, kar-ma liste.
3.-ış, -iş, -uş, -üş
Bu ek de bundan önceki iki ek gibi en işlek fiilden isim yapma eklerinden
biridir. Bu son ikisi yalnız i-mek fiiline getirilmez. Diğer bütün fiillere
gelirler. Fonksiyonu iş ismi yapmaktır: al-ış, yürü-y-üş, çekil-iş, otur-uş
gibi.
Bu ekle yapılan isimler de sıfat olarak kullanılmazlar.
4.-m
Bu ek kalıcı nesne ismi yapan işlek fiilden isim yapma eklerinin başında gelir.
Fiille ilgili çeşitli nesnelerin ismini yapar: al-ı-m, uçur-u-m, geç-im,
öl-ü-m, biç-i-m gibi.
5.-k (ka), -k (ke)
Bu ek çok işlek bir fiilden isim yapma ekidir. Harekete uğramış olan, o hareketten
doğmuş bulunan veya hareketi yapan çeşitli nesnelerin isimlerini meydana
getirir: aç-ı-k, düş-ü-k, dile-k, yat-ı-k, buruş-u-k, yuvarla-k, ele-k gibi.
6.-ak, -ek
Bu ek de çok işlek bir ektir. Fiilin tesirinde kalan çeşitli nesnelerin
isimlerini yapar. Bir mübâlâğa ifadesi de taşır: at-ak, dön-ek, kaç-ak,
tapın-ak, dayan-ak, ürk-ek gibi.
7.-n
Oldukça işlek bir ektir. Yapanı, olanı ve yapılan ifaden eder: tüt-ü-n,
ek-i-n, gel-i-n gibi.
8.-gı, -gi, -gu, -gü, -kı, -ki, -ku, -kü
Çok işlek bir ektir. Daha çok yapma ifade eden fiillere gelir. Çeşitli
isimler yapar: say-gı, sar-gı, ser-gi, bil-gi, büz-gü, gör-gü, duy-gu, sor-gu,
bıç-kı, bas-kı, iç-ki, kes-ki gibi.
Daha çok tek heceli fiillere getirildiği görülmektedir.
9.-ga, -ge
Örnekleri çok fazla değildir: bil-ge, dal-ga, yon-ga, böl-ge, süpür-ge,
kavur-ga gibi.
10.-gın, -gin, -gun, -gün, -kın, -kin, -kun, -kün
İşlek bir ektir. Esas itibariyle de tek heceli fillere getirilir. Fonksiyonunda
bir büyültme, bir aşırılık mânâsı vardır, mübâlâğa ifade eder: dal-gın,
az-gın, dar-gın, yetiş-kin, eriş-kin, küs-kün, alış-kın, bay-gın, gir-gin,
ol-gun, piş-kin, coş-kun, aş-kın, düz-gün, üz-gün gibi.
11.-gan, -gen, -kan, -ken
İşlek bir ektir. Tek heceli fiillere getirilmez. Kuvvetli bir mübâlâğa,
bir aşırılık ifade eder: alın-gan, sıkıl-gan, konuş-kan, somurt-gan, çekin-gen,
giriş-ken gibi.
12.-gıç, -giç, -guç, -güç
İşlek değildir. Birkaç misalde görülür. Bu ekte de büyültme ifadesi vardır:
dal-gıç, bil-giç, başlan-gıç, süz-geç gibi.
13.-gaç, -geç, -kaç, -keç
Bundan önceki ekin bir eşidir: yüz-geç, kıs-kaç, utan-gaç gibi.
14.-ağan, -eğen
Aşırılık, devamlılık, mübâlâğa ifade eder: ol-ağan, gez-eğen gibi.
15.-ıcı, -ici, -ucu, -ücü
Fazlalık, devamlılık anlatır: al-ıcı, ver-ici, uç-ucu, gör-ücü gibi.
16.-ç
Bir aşırılık ifade eder. Yalnız dönüşlü, yani –n’li fiillere getirilir:
kıskan-ç, korkun-ç gibi.
17.-ı, -i, -u, -ü
Çok işlek bir ektir: yaz-ı, dikil-i, ört-ü, kok-u gibi.
18.-a, -e
Bir iki kelimede görülür: yar-a, öt-e, oy-a gibi.
19.-tı, -ti, -tu, -tü
Esas itibariyle n’li fillerin gövdelerine getirilir. Çeşitli isimler yapar:
akın-tı, öden-ti, çökün-tü, kurun-tu gibi.
20.-t
Pek işlek olmayan bir ektir: öğ-ü-t, yoğur-t, um-u-t gibi.
21.-l
Bugün belki bir tek ışı-l kelimesi vardır.
22.-sı, -si, -su, -sü
Bir iki kelimede görülür: yat-sı, sin-si, yas-sı, tüt-sü gibi.
23.-anak, -enek
İşlek olmayan bir ektir: sağ-anak, gel-enek, gör-enek gibi.
24.-amak, -emek
İşlek değildir: kaç-amak, bas-amak gibi kelimeler vardır.
25.-mık, -mik, -muk, -mük
İylek değildir: kıy-mık, il-mik, kus-muk kelimelerinde bu ek vardır.
26.-aç, -eç
İşlek değildir: gül-geç, tık-aç, kelimelerinde bu ek vardır.
27.-em
İşlek değildir: tut-am, bur-am kelimelerinde bu ek vardır.
28.-al, -el
İşlek değildir: Çat-al kelimesinde bu ek vardır.
29.-alak, -elek
Birkaç kelimede görülür: yat-alak, as-alak, çök-elek gibi.
30.-arı, -eri
İşlek değildir: uç-arı, göç-eri gibi bir iki kelimede görülür.
31.-arak, -erek
İşlek değildir: tut-arak kelimesinde bu ek vardır.
32.-amaç, -emeç
işlek değildir: dön-emeç kelimesinde bu ek vardır.
33.-maç, -meç
İşlek değildir: bula-maç, tut-maç gibi kelimelerde görülür.
34.-baç, -beç
İşlek değildir. Ekin b’si fiilin n’sini m’ye çevirir: saklam-baç, dolam-baç
gibi.
35.-sal, -sel
İşlek değildir: uy-sal kelimesinde bu vardır.
36.-man, -men
İşlek değildir: az-man, seç-men, say-man kelimelerinde bu ek vardır.
37.-sak, -sek
İşlek değildir: tut-sak kelimesinde bu ek vardır.
38.-pak, -pek
İşlek değildir: kay-pak kelimesinde bu ek vardır.
39.-van, -ven
İşlek olmayan bir ektir: yay-van kelimesinde görülür.
40.-mur, -mür
İşlek değildir: yağ-mur kelimesinde bu ek vardır.
41.-ca, -ce
İşlek değildir: eğlen-ce, düşün-ce, güven-ce bu ekle yapılmıştır.
42.-cama, -ceme
İşlek değildir: sürün-ceme kelimesinde bu ek vardır.
43,-maca, -mece
İşlek olmayan bir ektir: bul-maca, bil-mece gibi.
Sıfat Fiil (partisip) Ekleri: Yapım ekleri ile çekim ekleri
arasında bir yer işgal ederler. Bazan çekim eki durumundadırlar: gel-en, gid-en
gibi. Fakat kalıcı isim yapınca tam bir fiilden isim yapma eki durumuna
geçerler. Bu sebeple onları da yine isim yapma eklerine ilave etmemiz gerekir.
44.-an, -en
Çok işlektir. Az miktarda kalıcı isim yapar: düz-en, kır-an gibi.
45.-ar, -er
Geçici isim yapmakta işlektir: koş-ar (adım), geç-er (akçe) gibi. Az
miktarda klıcı isim de yapar: gid-er, kes-er gibi.
46.-r
Geçici isim yapmakta çok işlektir: yürü-r, bil-i-r gibi. Kalıcı isim yapması
azdır: gel-i-r, yat-ı-r gibi.
47.-mış, -miş, -muş, -müş
Geçici isim yapmakta çok işlektir: susa-mış, oku-muş gibi. Az miktarda kalıcı
isim yapar: geç-miş, dol-muş, ye-miş gibi.
48.-dı, -di, -du –dü, -tı, -ti, -tu, -tü
Birkaç kalıcı isim yapmıştır: şıpsev-di, külbas-tı, beğen-di gibi.
49.-dık, -dik, -duk, -dük, -tık, -tik, -tuk, -tük
Geçici isim yapmakta işlektir: duyulma-dık, gel-di-ği gibi. Bil-dik, tanı-dık
gibi kalıcı isimler de yapar.
50.-acak, -ecek
Geçici isim yapmakta çok işlektir: açıl-acak, görül-ecek gibi. Bir miktar
kalıcı isim de yapar: yak-acak, giy-ecek gibi.
51.-ası, -esi
Birkaç kelimede görülür: yıkıl-ası, kırıl-ası gibi.
52.-maz, -mez
Geçici isim yapmakta çok işlektir: bit-mez, çık-maz gibi. Bazı kalıcı isimler
de yapar: sol-maz, yıl-maz gibi.
Ç.
FİİLDEN FİİL YAPIM EKLERİ:
Fiilden fiil yapma ekleri fiil kök ve gövdelerine getirilerek onlardan
fiil yapan eklerdir. Sayıları azdır. İşleklik dereceleri çok geniştir. Bu
eklerin bir vasfı da belirli fonksiyonlarının mevcut bulunmasıdır. Fiilden fiil
yapma ekleri şunlardır:
1.-ma, -me
imek fiili dışındaki bütün fiillere getirilir. Olumlu fiillerden olumsuz filler
yapar: yap-ma, gül-me, de-me gibi.
2.-n
Kendi kendine yapma veya olmak ifade etmektedir. Bazan geçişli bazan da
geçişsiz fiiller yapar: al-ı-n, aç-ı-n, döv-ü-n gibi.
Bu ek n sesi ile biten fiil köklerine getirilmez.
Dönüşlülük eki –n-‘den başka bir de meçhullük ve pasiflik eki –n- vardır.
Dönüşlülük: ara-n (çok arandı). Meçhullük ve pasiflik: ara-n- (her taraf
arandı) gibi.
3.-l
Pasiflik ve meçhullük ifade eder: dur-u-l, gör-ü-l, de-n-i-l gibi.
4.-ş
Ortaklaşma ve oluş ifade eder: vur-u-ş, çek-i-ş, at-ı-ş, dayan-ı-ş, gül-ü-ş,
bekle-ş, gel-iş iyile-ş gibi.
5.-r
Yaptırma ve oldurma ifade eder. ç,s,t,ğ,p,y ile biten tek heceli fiillere
getirilir: göç-ü-r, aş-ı-r, köp-ü-r, yat-ı-r gibi.
6.-t
Çok işlektir: uza-t, dire-t, inci-t, az-ı-t, ak-ı-t gibi.x
7.-dır, -dir, -dur, -dür, -tır, -tir, -tur, -tür
En işlek eklerden biridir: ye-dir, aç-tır, yağ-dır, bul-dur, as-tır, koş-tur
gibi.
8.-ar, -er
İşlek olmayan bir oldurma ekidir: kop-ar, gid-er gibi.
9.-dar, -der
İşlek olmayan bir oldurma ekidir: ön-der, dön-der gibi.
10.-z
İşlek değildir: em-z-ir (emzir) şeklinde görülür.
Katmerli Oldurma Ekleri: En çok dört ek üst üste gelebilir. Daha
fazlası normal değildir: geç-i-r-t, geç-i-r-t-tir, geç-i-r-t-tir-t gibi.
11.-a, -e
İşlek değildir: tık-a fiilinde görülür.
12.-ı, -i, -u, -ü
İşlek olmayan bir ektir: kaz-ı, sür-ü fiillerinde bu ek vardır.
13.-k (a), k (e)
İşlek değildir: gör-ü-k, çiz-i-k-tir fiillerinde bu ek vardır.
14.-p
İşlek değildir: ser-p, kır-p fiillerinde bu ek vardır.
15.-y
İşlek değildir: ko-y, do-y fiillerinde bu ek vardır.
16.-sa, -se
İşlek değildir. Ağızlardaki gör-se-t fiilinde bu ek vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder