Zamirler (Alm. Pronomem; Fr.
Pronom; İng. pronoun) isim cinsi arasında en değişik kelimelerdir. Bunların
diğerlerinden farkları şu altı nokta etrafında toplanabilir: 1) mana, 2)
genişlik, 3) kelime yapma, 4) iyelik, 5) çekim, 6) edatlara bağlanma.
1. Mana bakımından aradaki fark
zamirlerin aslında tek başlarına, başlı başına ele alındığında manasız
olmalarıdır. Zamirler mesela toprak, kalem gibi bir nesnenin adı değildir.
Kelime olarak bir eşya, bir varlık karşılamazlar. Demek ki zamirler isim değil,
ismin yerini tutan kelimelerdir.
2. Zamirler her şahsın ve her
varlığın yerini tuttukları için kendileri kelime olarak manasız, fakat
kapsamları çok geniş kelimelerdir. Bir “o” zamiri, bir “bu” zamiri binlerde
nesneyi temsil edebilir, onları gösterebilir.
3. Zamirlerin diğer isimlerden
bir farkı da kelime yapımına onlar kadar elverişli olmamalarıdır. Ancak bir
ikisi yapım eki alır: ben-lik, sen-lik, ben-siz, ben-cil gibi.
4. Zamirler iyelik eki almazlar.
5. Zamirlerin diğer isimlerden en
büyük farkı ise çekim sırasında kök değiştirmeleridir: ben-bana, sen-sana gibi.
Türkçe eklemeli bir dildir. Çekim
sırasında kök değişmez. İşte bu konuda zamirler böylece çok büyük bir istisna
teşkil etmektedirler.
6.Zamirler edatlara bağlanırken
diğerlerinden farklı olarak ek alırlar: ben-im, sen-in için gibi.
Bütün bu farklar zamirlerin isim
cinsi içinde çok değişik bir yeri olduğunu göstermektedir. Ama tabii yine de
zamirler isim cinsi içinde kelimelerdir. Çünkü:
1.
Temsil ve işaret suretiyle de olsa, diğer isimler gibi yine nesne karşılarlar.
2.
Zamirler de yine isimler gibi çekilir: ben-den, bu-nu gibi.
3. Kelime gruplarından ve
cümlelerde isim işlemi görürüler, isim fonksiyonu ile kullanılırlar, isim
vazifesi görürler.
Zamirlerin çeşitleri şunlardır:
şahıs zamirleri, işaret zamirleri, soru zamirleri, belirsizlik zamirleri,
bağlama zamirleri.
1. Şahıs Zamirleri (kişi adılı)
: Bunlar varlıkları şahıslar halinde temsil eden kelimelerdir. Bütün
varlıklar üç şahısta toplanır, üç şahıs teşkil eder: konuşan, dinleyen, adı
geçen. Bunlara dil bilgisinde birinci şahıs, ikinci şahıs, üçüncü şahıs adı
verilir.
Şahıslar teklik de olabilir,
çokluk da. Böylece teklik ve çokluk olarak üçerden altı şahıs var demektir.
Bunları karşılaşan altına tane de zamir vardır:
Teklik
1. şahıs
Konuşan
Ben
2. şahıs
Dinleyen
Sen
3. şahıs
Adı
geçen
O
Çokluk
1.
şahıs
Konuşanlar
Biz
2. şahıs
Dinleyenler
Siz
3. şahıs Adı
geçenler Onlar
Zamirler çekim sırasında kök
değiştirdikleri için çekimlerini de gözden geçirmekte fayda vardır.
1.
şahıs zamirlerinin genitifi şöyledir:
benim
senin
onun
bizim
sizin
onların
2.
şahıs zamirlerinin akkuzatifi şöyledir:
beni
seni
onu
bizi
sizi
onları
3.
şahıs zamirlerinin datifi şöyledir:
bana
sana
ona
bize
size
onlara
4.
şahıs zamirlerinin lokatifi şöyledir:
bende
sende
onda
bizde
sizde
onlarda
5.
şahıs zamirlerinin ablatif hali şöyledir:
benden
senden
ondan
bizden
sizden
onlardan
6.
şahıs zamirlerinin eşitlik hali bugün şöyledir:
bence
sence
onca
bizce
sizce
onlarca
Şahıs zamirleri isimlerden farklı
olarak bugün ile, için, gibi, kadar edatlarına genitif şeklinde bağlanır.
ile
|
benimle
(benim ile)
bizimle
|
seninle
sizinle
|
onunla
onlarla
|
gibi
|
benim
gibi
bizim
gibi
|
senin
gibi
sizin
gibi
|
onun
gibi
onlar
gibi
|
için
|
benim
için
bizim
için
|
senin
için
sizin
için
|
onun
için
onlar
için
|
kadar
|
benim
kadar
bizim kadar
|
senin
kadar
sizin
kadar
|
onun
kadar
onlar kadar
|
Şahıs zamirlerinin ikinci tipi
durumunda dönüşlülük zamirleri (Alm. Reflexivpronomem, rückbezüğliches fürwort;
Fr. Pronom réfléchi; İng. reflexive pronoun) bulunur. Dönüşlülük zamirleri
kendi kelimesinin iyelik şekillerinden ibarettir.
Bu kendi kitabın mı?
Ben sana kendi kalemimi
vereceği.
İYELİK
EKİ
|
BELİRTME
DURUMU EKİ
|
YÖNELME
DURUMU EKİ
|
KALMA
DURUMU EKİ
|
ÇIKMA
DURUMU EKİ
|
kendi-m
|
kendim-i
|
kendim-e
|
kendim-de
|
kendim-den
|
kendi-n
|
kendin-i
|
kendin-e
|
kendin-de
|
kendin-den
|
kendi-si
|
kendisi-ni
|
kendisi-ne
|
kendisi-nde
|
kendisi-nden
|
kendi-miz
|
kendimiz-i
|
kendimiz-e
|
kendimiz-de
|
kendimiz-den
|
kendi-niz
|
kendiniz-i
|
kendiniz-e
|
kendiniz-de
|
kendiniz-den
|
kendi-leri
|
kendileri-ni
|
kendileri-ne
|
kendileri-nde
|
kendileri-nden
|
Kendi sözcüğüyle kurulmuş deyim
pek çoktur. Bazıları şöyledir:
Kendi başına: Kimseye sormadan; kimseden
yardım görmeden.
kendini göstermek: Beğenilecek niteliklerini ortaya
koymak.
kendini kendini yemek: Sürekli üzüntü içinde olmak,
çaresiz kalmak.
kendini ateşe atmak: Tehlikeli, sonu kötü olacak
işlere girmek.
2. İşaret
Zamirleri (gösterme adılı) (Alm. Zeigefürwort, demonstrativpronomem; Fr.
pronom démonstratif; İng. demonstrative pronoun): Bunlar işaret etmek,
göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimelerdir. İşaret zamirleri
şunlardır:
bu
şu
o
bunlar
şunlar
onlar
“bu” yakın, “şu” uzak işaret
zamiridir. Çoklukları da böyledir.
İşaret zamirlerinin çekimleri:
1.
Genitifi şöyledir:
bunun
şunun
onun
bunların
şunların
onların
2.
Akkuzatifi şöyledir:
Bunu
şunu
onu
Bunları
şunları onları
3.
Datifi şöyledir:
Buna
şuna
ona
Bunlara
şunlara
onlara
4.
Lokatifi şöyledir:
Bunda
şunda
onda
Bunlarda
şunlarda
onlarda
5. Ablatifi şöyledir:
bundan şundan ondan
bunlardan
şunlardan
onlardan
6
Eşitlik hali şöyledir
Bunca
şunca
onca
Bunlarca
şunlarca
onlarca
İşaret zamirleri de ile, için, gibi edatlarına genitif eki ile bağlanırlar:
ile
|
bununla
(bunu ile)
bunlarla
|
şununla
şunlarla
|
onunla
onlarla
|
gibi
|
bunun
gibi
bunlar
gibi
|
şunun
gibi
şunlar
gibi
|
onun
gibi
onlar
gibi
|
için
|
bunun
için
bunlar
için
|
şunun
için
şunlar
için
|
onun
için
onlar
için
|
kadar
|
bunun
kadar
bunlar
kadar
|
şunun
kadar
şunlar
kadar
|
onun
kadar
onlar
kadar
|
Şura, bura, ora sözcükleri de birer gösterme adılıdır:
Buraya gel !
Orada ne var?
Gösterme adılı da, her adıl gibi, bir adın, bir ad öbeğinin hatta bazen bir
tümcenin yerini tutar:
Şundan (şu elmadan, üzümden...) bir kilo ver.
Bugün tahtayı silme sırası senindir.
Bunu bilmiyordum.
Bazen böyle, öyle, şöyle sözcükleri de gösterme
adılı gibi kullanılır:
Böyleleri etraflarına zarar verir.
Ben öylelerini çok gördüm.
3. Soru Zamirleri: Bunlar nesneleri soru şeklinde temsil eden, onların
soru şeklindeki karşılıkları olan zamirlerdir. Nesneleri sormak için
kullanılırlar.
İki soru zamiri vardır: kim, ne (kimler, neler)
Kim insanlar için kullanılan soru zamiridir: kim geldi?, kime verdi? Gibi.
Ne insanın dışında kalan canlı, cansız varlıklar için kullanılır: sütü ne
içti?, neyi götürdün? Gibi.
Asıl soru zamiri olan kim ve ne’den başka soru sıfatlarının iyelik şekilleri de
soru zamiri olarak kullanılabilir: hangisi, kaçıncı, kaçıncısı gibi.
-ki ekli soru sıfatları da tek başına soru zamiri olurlar: neredeki, kimdeki,
nedeki gibi. Kiminki ve neyinki’ni de buraya ekleyebiliriz.
YAPI
BAKIMINDAN ADILLAR:
Adıl da yerini tuttuğu ad gibi, yapı bakımından üçe ayrılır:
- Yalın
adıl: Yapık
eki almamış adıl, yalın adıldır:
ben, sen, o, biz, siz, onlar
kendi, kim, ne, şu, o, bunlar, şunlar, onlar
- Türemiş
adıl: Türemiş
adıllar, bazı sözcüklerin sonuna iyelik ekleri ya da yönetme kavramı veren
-ra (-re) eki getirilerek kurulur:
ÖNAD
|
TÜREMİŞ ADIL
|
Hangi
|
Hangisi
|
bir
kişi
|
biri
|
bu
|
bura
|
şu
|
şura
|
o
|
ora
|
ne
|
nere
|
- Birleşik
adıl: Doğal
olarak, iki sözcüğün birleşmesiyle oluşur:
kimse (kim+ise)
herkes (her+kes)
İyelik eki alarak adıllaşan önadları da birleşik adıl sayabiliriz:
Öbürü (o+bir+i)
Ötekisi (o+teki+si)
Hiçbiri (hiç+bir+i)
Birbiri (bir+bir+i)
4. Belirsizlik Zamirleri (belgisiz adıllar): Belirsizlik zamirleri (Alm.
unbestimmistes Fürwort, pronomem; Fr. pronom indéfini; İng. indefinite
pronoun), nesneleri belirsiz şekilde temsil eden zamirlerdir: kimse, herkes.
Türkçede bu iş daha çok belirsizlik zamiri gibi kullanılan iyelik
şekilleri ile karşılanır: biri, başkası, hepsi, bazısı, kimi, kimisi,
birisi, hepimiz, birkaçı, birçoğu, herbiri, hiçbiri gibi.
Falan, filan, falanca, filanca, şey, şeyi, şeyisi kelimeleri de tek başlarına
kullanılınca belirsizlik zamiri vazifesi görürler.
-ki sıfat ve zamir yapma eki ile yapılan kelimeler de birer belirsizlik zamiri
gibi kullanılır: öteki, beriki, deminki, dağdaki, alttaki, benimsi, seninki
gibi.
5. Bağlama Zamirleri: İki unsuru, iki kelimeyi bir temsil ifadesi içinde
bağlayan kelimedir: ki.
Ancak “ki” Türkçede daha çok bağlama edatıdır. Tek başına kullanılmaz ve manası
yoktur. Bağlama edası olduğu gibi bağlama zamiri gibi de vazife görmektedir:
Bir eser yazdı ki görmeyin
Bir ses ki hayran kalırsınız
İnsan ki yaşamaya mecburdur elbette çalışacaktır.
“ki” bağlama zamiri olduğu zaman kendisinden önce gelen unsura ve isme işaret
eder ve onun yerini tutar:
Bir yer ki sevenler sevilenlerden eser yok. (Faruk Nafiz)
FİİL
ÇEKİMLERİ
A. BASİT ÇEKİM
HABER KİPLERİ
Görülen geçmiş zaman
Öğrenilen geçmiş zaman
Gel-di-m
gel-miş-im
Gel-di-n
gel-miş-sin
Gel-di
gel-miş
Gel-dik
gel-miş-iz
Gel-di-niz
gel-miş-siniz
Gel-di-ler
gel-miş-ler
Geniş zaman
Şimdiki zaman
Gel-ir-im
sev-iyor-um
Gel-ir-sin
sev-iyor-sun
Gel-ir
sev-iyor
Gel-ir-iz
sev-iyor-uz
Gel-ir-siniz
sev-iyor-sunuz
Gel-ir-ler
sev-iyor-lar
Gelecek zaman
Bil-ecek-im
bil-ecek-iz
Bil-ecek-sin
bil-ecek-siniz
Bil-ecek
bil-ecek-ler
DİLEK KİPLERİ
Temenni-Şart
İstek
Yaz-sa-m
koş-a-yım
Yazs-a-n
koş-a-sın
Yaz-sa
koş-a
Yaz-sa-k
koş-a-lım
Yaz-sa-nız
koş-a-sınız
Yaz-sa-lar
koş-al-ar
Gereklilik
Emir
Bul-malı-yım
-
Bul-malı-sın
koş
Bul-malı
koş-sun
Bul-malı-yız
-
Bul-malı-sınız
koş-un/koş-unuz
Bul-malı-lar
koş-sunlar
B. BİRLEŞİK ÇEKİM
HİKAYE
Görülen geçmiş zamanın hikayesi Öğrenilen
geçmiş zaman hikayesi
Sor-du-y-du-m
bil-miş-ti-m
Sor-du-y-du-n bil-miş-ti-n
Sor-du-y-du
bil-miş-ti
Sor-du-y-du-k bil-miş-ti-k
Sor-du-y-du-nuz
bil-miş-ti-niz
Sor-du-y-du-lar
bil-miş-ti-ler
Geniş zamanın hikayesi
şimdiki zamanın hikayesi
Tut-ar-dı-m
giy-iyor-du-m
Tut-ar-dı-n
giy-iyor-du-n
Tut-ar-dı
giy-iyor-du
Tut-ar-dı-k
giy-iyor-du-k
Tut-ar-dı-nız
giy-iyor-du-nuz
Tut-ar-dı-lar
giy-iyor-du-lar
Gelecek zamanın hikayesi
İsteğin hikayesi
Ağla-y-acak-tı-m
geç-e-y-di-m
Ağla-y-acak-tı-n
geç-e-y-di-n
Ağla-y-acak-tı
geç-e-y-di
Ağla-y-acak-tı-k
geç-e-y-di-k
Ağla-y-acak-tı-nız
geç-e-y-di-niz
Ağla-y-acak-tı-lar
geç-e-y-di-ler
Temenni şartın hikayesi
gerekliliğin hikayesi
Dur-sa-y-dı-m otur-malı-y-dı-m
Dur-sa-y-dı-n otur-malı-y-dı-n
Dur-sa-y-dı
otur-malı-y-dı
Dur-sa-y-dı-k otur-malı-y-dı-k
Dur-sa-y-dı-nız
otur-malı-y-dı-nız
Dur-sa-y-dı-lar
otur-malı-y-dı-lar
RİVAYET
Görülen geçmiş zaman rivayeti
(yoktur)
Öğrenilen geçmiş zaman
rivayeti Geniş zaman
rivayeti
Sat-mış-mış-ım
yürü-r-müş-üm
Sat-mış-mış-sın
yürü-r-müş-sün
Sat-mış-mış
yürü-r-müş
Sat-mış-mış-ız yürü-r-müş-üz
Sat-mış-mış-sınız
yürü-r-müş-sünüz
Sat-mış-mış-lar
yürü-r-müş-ler
Şimdiki zaman
rivayeti
gelecek zaman rivayeti
Gör-üyor-muş-um
kır-acak-mış-ım
Gör-üyor-muş-sun
kır-acak-mış-sın
Gör-üyor-muş kır-acak-mış
Gör-üyor-muş-uz
kır-acak-mış-ız
Gör-üyor-muş-sunuz
kır-acak-mış-sınız
Gör-üyor-muş-lar
kır-acak-mış-lar
Temenni şartın
rivayeti
isteğin rivayeti
Dur-sa-y-mış-ım
sal-a-y-mış-ım
Dur-sa-y-mış-sın
sal-a-y-mış-sın
Dur-sa-y-mış
sal-a-y-mış
Dur-sa-y-mış-ız
sal-a-y-mış-ız
Dur-sa-y-mış-sınız
sal-a-y-mış-sınız
Dur-sa-y-mış-lar
sal-a-y-mış-lar
Gerekliliği
rivayeti
Emrin rivayeti
Coş-malı-y-mış-ım
(yoktur)
Coş-malı-y-mış-sın
Coş-malı-y-mış
Coş-malı-y-mış-ız
Coş-malı-y-mış-sınız
Coş-malı-y-mış-lar
ŞART
Görülen geçmin zaman şartı
Gel-di-y-se-m gel-di-y-se-k
Gel-di-y-se-n
gel-di-y-se-niz
Gel-di-y-se
gel-di-y-se-ler
Öğrenilen geçmiş zaman
şartı
Geniş zaman şartı
Korkmuşsam
düşersem
Korkmuşsan
düşersen
Korkmuşsa
düşerse
Korkmuşsak
düşersek
Korkmuşsanız düşerseniz
Korkmuşsalar düşerseler
Şimdiki zaman
şartı
gelecek zaman şartı
Küs-üyor-sa-m
geleceksem
Küs-üyor-sa-n geleceksen
Küs-üyor-sa
gelecekse
Küs-üyor-sa-k geleceksek
Küs-üyor-sa-nız
gelecekseniz
Küs-üyor-sa-lar
gelecekseler
Temenni şartın
şartı isteğin
şartı
Yoktur yoktur
Gerekliliğin
şartı
emrin şartı
Sev-meli-y-se-m
yoktur
Sev-meli-y-se-n
Sev-meli-y-se
Sev-meli-y-se-k
Sev-meli-y-se-niz
Sev-meli-y-se-ler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder