5 Eylül 2011

CÜMLE


Bir duyguyu, düşünceyi, durumu, dileği. tam olarak anlatan,
kendi içinde bir anlam ve yargı bütünlüğü taşıyan sözcük ya
da sözcük topluluğuna cümle denir.
– Oraları her geçen gün daha çok özlüyorum.(duygu)
– Çevremizi her zaman temiz tutmalıyız. (düşünce)
– Çalıştığı iş yerinden oldukça memnunmuş. (durum)

ÖZDEŞ CÜMLE
Temel kavramların, konuya bakış açısının, anlatılan duygu,
düşünce ya da durumun aynı olduğu cümledir.
- Ne yaşanan her olay öyküye dönüştürülebiliyor ne de
öyküye özgü kurallar, her zaman gerçeği aynen anlatmaya
uygun düşüyor.
- Baştan geçen her olaydan öykü çıkarılamaz; öykünün
yapısı olup biteni olduğu gibi yansıtmaya izin vermez.
(Yukarıdaki cümlelerde düşünce korunmuş; ancak söyleniş
değiştirilmiştir.)
Bir yazar şöyle diyor: “Düşüncenin canı kısa sözde, onun
yoğun anlatımındadır.”
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
(ÖSS–2005)
A) Derinliği olmayan düşünceler daha kolay anlaşılabilir.
B) Güçlü anlatım, sağlam bir düşünce yapısı gerektirir.
C) Bir düşünceyi özetlerken ana noktalar üzerinde durmak
gerekir.
D) Sözü uzatmak, anlatımı gereksiz sözlerle doldurmak
düşünceyi gölgeler.
E) Kısaltılarak anlatılan bir düşünceyi, hemen herkes anlayabilir.
Yukarıdaki cümlede düşüncenin kısa ve yoğun (özlü) bir
anlatımla can bulacağı anlatılıyor. O halde uzun uzadıya bir
anlatımla düşünce kan kaybeder (gölgelenir). Aynı düşünce,
tersinden söylenerek D seçeneğinde verilmiştir.
Doğru Seçenek: C
Karşıt (Çelişen) Cümle
Temel kavramların, konuya bakış açısının aynı olduğu;
anlatılan düşünce ya da durumun farklı olduğu cümledir.
– Bir edebi eseri değerli kılan onun nasıl anlatıldığı değil
neyi anlattığıdır.
– Bir edebi eser, konusuyla ne kadar ilgi çekici olursa
olsun dili kullanma becerisinden yoksunsa değerli sayılmaz.
(I. cümlede eserin konusuyla değer kazanacağı söylenmiş;
II. cümlede ise anlatımla değer kazanacağı savunulmuştur.)
Her ressam, aynı doğa parçasını tuvaline farklı biçimlerde
yansıtır.
Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygun olmaz? (ÖSS–
2005)
A) Doğa, her sanatçı için değişmez bir konu alanıdır.
B) Çünkü olaylara, durumlara bakış açısı sanatçıdan sanatçıya
değişir.
C) Bu, aynı zamanda biçemle ilgili bir durumdur.
D) Bunda sanatçının doğayı algılama biçiminin etkisi vardır.
E) Bunu, yaratıcılığın bir gereği sayabiliriz.
Bir cümleden sonra getirilemeyecek cümle ya farklı bir konu
ya da çelişen bir yargıya sahip olmalıdır. Her ressam aynı
doğa parçasını farklı biçimlerde resmediyorsa bu; bakış
açısının, algılama biçiminin, biçemin (üslubun) ve yaratıcılığın
farkı olmasıyla açıklanabilir. Ancak her sanatçının konu
olarak doğayı ele alması, yukarıdaki cümlenin bir açıklayıcısı
değildir.
Doğru Seçenek: A
Nesnel Cümle
Anlatıcının, yorum ve duygularını katmadığı, kanıtlanabilen
cümleye nesnel cümle denir.
- Türk tarihinin ilk yazılı belgelerinden olan Göktürk Yazıtları’nda
hakan Türk milletine seslenir.
- Doğu Karadeniz Bölgesi sürekli ve çok yağış aldığından
buğday üretimine elverişli değildir.
Öznel Cümle
Anlatıcının, kişisel yorum ve duygularını yansıtan, kanıtlanamayan
cümleye öznel cümle denir.
– İnsanı büyüleyen bu çamlıkta ailece oturduk; unutulmaz,
tatlı bir gün yaşadık.
– Victor Hugo, romantizmin başarılı örneklerini vererek
sadece Fransa’da değil tüm dünyada beğenilmiştir.
4
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
(I) Bu yayınevi bir süredir kendi olanakları içinde sessiz,
sedasız, değerli ürünler ortaya koyuyor. (II) Kırkı aşkın kitap
çıkaran bir bu yayınevinin dikkati çeken bir özelliği çok iyi
kitaplar seçmesi. (III) Bunlar kimsenin aklına gelmeyen,
titizlikle araştırılıp bulunmuş kitaplar. (IV) Ayrıca bu yayınevi,
kitapların basımına özen gösteriyor, çevirilerin düzgün ve
doğru olmasına dikkat ediyor. (V) Her kitabın sonuna, yazar
ve yapıt adlarını gösteren bir dizin ve kaynakça ekliyor. (V)
Bu özelliklerin hepsi nitelikli bir baskı ile buluştuğunda ortaya
iyi kitaplar çıkıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel
düşüncelere yer verilmemiştir? (ÖSS–2004)
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
I. de ürünlerin “değerli” olması, II. de kitapların “çok iyi”
olması, III. de kitapların “titizlikle” araştırılması, IV. de kitapların
basımına özen gösterilmesi, VI. da ortaya “iyi” kitapların
çıkması kişisel düşünceler (duygu, yorum)dir. V. de böyle bir
sözcük kullanılmamıştır.
Doğru Seçenek: E
Doğrudan Anlatım
Birinin sözünü, ağızdan çıktığı şekliyle aktaran cümledir.
– Başkan: Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyeceğiz.”
dedi.
– Öğrencileri için her fedakârlığı yapar, diyorlar.
Dolaylı Anlatım
Birinin sözünü, ağızdan çıktığı şekliyle değil değiştirerek
aktaran cümledir.
– Başkan, konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyeceğini
açıkladı.
– Kimsenin izin almadan dışarıya çıkmaması gerektiğini
söyledi.
Neden-Sonuç Cümlesi
Yargıyı nedeniyle birlikte içeren cümledir. Bazen biri, bazen
diğeri önce söylenir.
– Bizim derdimizi anlamadığından bize bir yararı olmadı.
(gerekçe-sonuç)
– Akşam erken yattı; yarın iki yazılısı varmış.
(sonuç-gerekçe)
Neden sonuç ilişkisi, bağımsız iki cümle için de söz konusu
olabilir.
Ne sen gelin oldun ne ben güveyi (neden)
Onun için açık gider gözlerim (sonuç)
Aşağıdakilerin hangisinde yargının nedeni belirtilmemiştir?
(ÖSS–2003)
A) Ülke toprakları yanlış kullanım yüzünden yok olup gitmektedir.
B) Ülkede tarımsal üretimi geliştirmeye yönelik çalışmalar
yıldan yıla azalmaktadır.
C) Tarıma yeterince önem verilmediğinden bu ülke, pamuk,
sebze, meyve üretiminde dünya sıralamasında gerilerde
yer almaktadır.
D) Kimi ülkelerde, tarıma dayalı üretimin bilinçli bir biçimde
yapılmaması, halk sağlığı bakımından tehlike oluşturmaktadır.
E) Çevre bilincinin yeterince gelişmemiş olması, hava ve su
kirliliğine yol açmaktadır.
A'da toprakların yok olup gitmesinin nedeni, yanlış kullanım
C'de üretimde gerilerde olmasının nedeni tarıma yeterince
önem verilmemesi
D'de tarıma dayalı üretimin halk sağlığını tehdit etmesinin
nedeni, üretimin bilinçli yapılmaması
E'de hava ve su kirliliğinin nedeni, çevre bilincinin yeterince
gelişmemesi olarak verilmiş. Bütün bunlar "hangi nedenle"
sorusunu düşündürüyor.
B'de çalışmaların giderek azalmasının nedeni verilmemiş. Bu
cümlede aşamalı bir durum söz konusudur.
Doğru Seçenek: B
Amaç-Sonuç Cümlesi
Yargıyı amacıyla birlikte içeren cümledir. Bazen biri, bazen
diğeri önce söylenir.
– Tatilimizi köyde geçirmek üzere biz de bugün yola çıkıyoruz.
(amaç-sonuç)
– Yurt dışına gitti; iyi bir öğrenim görmek istiyor.
(sonuç-amaç)
Çoğu zaman aynı sözcüklerin hem neden-sonuç hem de
amaç-sonuç ilgisi kurduğu görülür.
5
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
Şart (Koşul) Cümlesi
Yargının gerçekleşmesinin bir koşula bağlı olduğu cümledir.
– Onu görürsen buraya gelmesi gerektiğini ona söyle.
– Bana bir saat içinde geri dönmek üzere izin verdi.
– Bu kitabı okudukça bilgim artıyor.
(I) Halk türkülerimizi, ezgi ve şiir bakımından kıvamını bulmuş
sanat eserleri sayabiliriz. (II) Bunları söyleyenlerin
seslerindeki ve okuyuşlarındaki pürüzler ayıklanınca klasik
denecek kadar sağlam eserler çıkar ortaya. (III) Ne var ki
türküleri söyleyen ve aşık diye anılan halk sanatçılarının
kimilerinin sesleri, bu eserlerin değerini gölgeliyor. (IV) Kimileri
de türküleri aşırı bir duygusallıkla söylüyor. (V) Bunlarda
türkünün özüne göre değişen bir incelik, bir yorum görülmüyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
yargı, bir koşula bağlanmıştır? (ÖSS–1999 iptal)
A) I. B) II. D) III. D) IV. E) V.
II. cümlede halk türkülerini söyleyenlerin seslerindeki ve
okunuşlarındaki pürüzler ayıklanınca(ayıklanması koşuluyla,
ayıklanırsa) klasik denecek kadar sağlam eserler ortaya
çıkar deniyor.
Doğru Seçenek: B
Karşılaştırma
En az iki kişi, varlık, kavram ya da durum arasında eşitlik,
üstünlük ya da farklılık bakımından diğerleriyle kıyaslayan
cümledir.
– Konuya çalış ki derece alabilesin.
– Bundan daha güzel resimler yapabilirsin.
– En güzel baklavayı ninem yapardı.
– Seni gördüğümde mutlu oluyorum.
– Öykülerini şiirleri kadar beğenmedim.
(I) Roman yazarken konuşmalara yer vermek çoğunlukla
kaçınılmazdır. (II) Hatta salt konuşmalardan oluşan romanlar
bile vardır. (III) Bu romanlarda herhalde amaç, tip yaratmaktır.
(IV) İki satırlık bir konuşma, bir karakteri on sayfalık bir
betimlemeden daha başarılı bir biçimde çizebilir. (V) Bunun
başarılı örneklerine M.Ş. Esendal'ın Ayaşlı ve Kiracıları adlı
yapıtında rastlıyoruz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
"karşılaştırma" yapılmıştır? (ÖSS-2001)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
IV. cümlede bir karakteri çizebilmedeki başarısı açısından iki
satırlık bir konuşma ile on sayfalık bir betimleme karşılaştırılmış.
"Daha" üstünlük derecesi de belirtilmiştir.
Doğru Seçenek: D
Karşıtlıklardan Yararlanma
Varlıkların birbirine karşıt olabilecek durumlarını içeren
cümledir.
– Evi birbirine katan, küçük yaramaz, babası eve gelince
süt dökmüş kedi gibi bir köşeye siner, sesi soluğu çıkmazdı.
(aynı varlığın karşıt durumları)
– İnsanlar kanlı bıçaklıysa bile, çiçekler sevgi taşır pencereden
pencereye.(farklı varlıkların karşıt durumları)
(I) Günü gününe pek uymaz bu kentin.(II) Bir bakarsın, yaz
ortasında buz kesmişsin; bir bakarsın, kasım ortasında ceket
fazla gelmiş. (III) Geçen eylül ayının son günü kente yağmur
yağarken, kentin sırtını dayadığı dağa kar yağıyordu. (IV)
Ertesi gün ise mayıs sonu güneşine benzeyen, pırıl pırıl bir
hava... (V) Neredeyse tüm ekim ayı, böyle geçti. (VI) Oysa
daha güneyimizdeki bir başka kente çoktan kış gelmişti.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
kendinden önceki cümlenin açıklaması durumundadır?
(ÖSS–2000)
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
I. cümlede kentin günü gününe pek uymadığını, II. cümle
örnekleyerek açıklamaktadır. Bir bakarsın yaz ortasında buz
kesmişsin (günü gününe uymadığının ispatı için bir örnek);
bir bakarsın kasım ortasında ceket fazla gelmiş (günü gününe
uymadığının bir diğer örneği).
Doğru Seçenek: A
Değerlendirme (Eleştiri)
Sanatçı ya da eser hakkında hüküm veren cümledir. Nesnel
veya öznel, olumlu veya olumsuz olabilir.
– Reşat Nuri, hemen hemen her romanında ideal bir tip
sergiliyor. (nesnel)
– Bana oyun yazarlığında daha başarılı geliyor. (öznel)
– Bu romanda sanatçı kişileri gerçek hayattan almakla okunurluğunu
artırmak istemiş. (olumlu)
– Bu konudaki titizliği çevresine zarar veriyor.(olumsuz)
– Bilinen konuları işlemesine rağmen farklı üslubuyla umut
veren bir sanatçı. (olumlu ve olumsuz)
– Romanlarında, yaşananları hiç değiştirmeden anlatıyor.
(olumlu mu olumsuz mu belli değil)
6
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
(I) Bu yapıt, romantik romanın bütün özelliklerini taşımaktadır.
(II) Romandaki olaylar bilinçli olarak seçilmemiştir.
(III) Romancı, olayları istediği biçimde geliştirmek için rastlantılardan
büyük ölçüde yararlanmıştır. (IV) Olaylar öyküleyişteki
neden-sonuç kopukluğuna karşın, kişilerin konuşmalarını
yansıtmadaki başarısı romanın en güçlü yanlarından
biridir. (V) Kişiler, kültür düzeylerine uygun biçimde konuşturulmuştur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde, sözü
edilen yapıtın "hem olumlu hem de olumsuz" yönleri bir
arada verilmiştir? (ÖSS-2002)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
IV. cümlede neden – sonuç kopukluğu (olumsuz), konuşmaları
yansıtmadaki başarısı (olumlu) bir değerlendirme (eleştiri)
dir.
Doğru Seçenek: D
Yorumlama (Tahmin, Sezgi)
Bir duruma bakarak çıkarım yapma ifadesi taşıyan cümledir.
– Mala çok düşkün biri olduğunu konuşmalarından
çıkarmıştım.
– Ameliyata gerek kalmayacağını ben önceden
anlamıştım.
— Bu konuyu, öğretmeninle rahatça konuşmuş
olabileceğini düşünüyorum.
(I) Anadoluhisarı'nın bulunduğu bölgenin tarihi, eskiye dayanıyor.
(II) Kaynaklara göre, Anadoluhisarı, Boğaz'dan geçişleri
kontrol etmek amacıyla Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış.
(III) Yapılırken kullanılan malzemeler arasında, Bizans
yapılarından alınmış taşlar da var. (IV) Bu durum, burada
eski bir Zeus Tapınağı'nın bulunduğu yolundaki düşünceleri
daha da güçlendiriyor. (V) Boğaz'ın en dar yerinde, Göksu
Deresi kıyısında bulunan bu bölgenin, bugün olduğu gibi,
Osmanlı öncesinde de yerleşim alanı olarak kullanıldığı
çeşitli kaynaklarda belirtiliyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
belirtilenler "tahmin" niteliği taşımaktadır? (ÖSS-2000)
A) I. B) II. O) III. D) IV. E) V.
IV. cümlede, “Bu durum, burada eski bir Zeus Tapınağı’nın
bulunduğu yolundaki düşünceleri (tahminleri) daha da güçlendiriyor.
Yani bu, henüz kanıtlanmadı.
Doğru Seçenek: A
Tanımlama
“…nedir” sorusuna cevap veren cümledir. Genelde iki öğeli
isim cümlesidir.
– Sıfatlar, isimleri niteleyen veya belirten sözcüklerdir.
Açıklama
Bir kişi, kavram, olay, nesne veya durumla ilgili bilgi veren
cümledir. Öncesindeki yargıya “yani, şöyle ki, çünkü” gibi
sözcüklerle bağlanabilir.
– Bazen keşke televizyon olmasaydı diyorum. Televizyonun
zamanımı çaldığını düşünüyorum.
– Yalnızlıktan çok korkuyor; birisi olmadan evde kalamıyordu.
Aşamalı Anlatım
Bir durumun zamanla olumlu ya da olumsuz değişmesini
anlatan cümledir.
– Halkımız günden güne bilinçleniyor.
– Ayşe gün geçtikçe güzelleşiyor.
– Okudukça yeni şeyler öğreniyor, öğrendikçe kendine
güveniyor, güveni arttıkça daha da başarılı oluyor.
Üslup Cümlesi
Bir sanatçının söyleyiş özelliği, kelimeleri seçme ve kullanma
tarzıdır.
– Herkes aynı konuyu işliyor, ama o aynı konuyu halk
diliyle, halk söyleyişleriyle şiirleştiriyor.
– Öykülerinde çok yalın bir dil kullanır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üslupla ilgili bir özelliğe
değinilmemiştir? (ÖSS-2004)
A) Sağlam bir roman tekniğinin yanı sıra canlı, en az sözcükle
çok şey anlatmayı amaçlayan, yoğun bir anlatımı
vardı.
B) Şiirlerindeki, okurun değişik duygularını etkileyen imgeleri,
sıradan sözcüklere yeni anlamlar yükleyerek oluştururdu.
C) Yapıtlarındaki karakterler, halk arasından seçilmiş, zengin
bir duygu dünyası olmayan, tek boyutlu kişilerdi.
D) Şiirlerini oluştururken sözcükleri, ses, anlam ve çağrışım
yönünden sıkı bir değerlendirmeden geçirerek kullanırdı.
E) Betimlemelerinde gözlem gücü ağır basar, özentili ve
coşkulu bir söyleyişten özellikle kaçınırdı.
7
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
A'da yoğun bir anlatım, B'de sıradan sözcüklere yeni anlamlar
yükleyerek, D'de sözcüklerin belirli ilkeler gözetilerek
kullanılması, E'de üzüntü ve coşkulu bir söyleyiş nasıl anlatılmakta
sorusunu düşündürür. Yani dilin ve sözcüklerin nasıl
kullanıldığını belirtiyor.
Doğru Seçenek: C
İçerik Cümlesi
Sanatçının ele aldığı konuyu, anlattıklarını içeren cümledir.
– Yaban, Kurtuluş Savaşı yılları Anadolu’sunu başarıyla
bize aktarıyor.
– Yunus Emre, bugünkü insanların yeterince gönüllerinde
hissedemediği insan sevgisini şiirleştirmiştir.
(I) Bu kitabın dört bölümü, aslında birer uzun makale olarak
düşünülmüş. (II) Dördü de ayrı ayrı temaları işliyor. (III) Bu
temalar: Osmanlı-Türk müziğinin öğretimi, icra üslûbu, makamları
ve bunları kuşaktan kuşağa aktarma yöntemleri...
(IV) Yani Türk müziğinin belirleyici özellikleri... (V) Bütün
bunlarla, geleneksel Osmanlı-Türk müziğinin çeşitli yönlerine
ışık tutuluyor ve onun belirgin nitelikleri ortaya konuyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi sözü
edilen kitabın içeriğiyle ilgili değildir? (ÖSS-1996)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
I. cümlede uzun birer makale olarak düşünülen dört bölüm,
içerikle ilgili "neler anlatılmakta" sorusunu düşündürmüyor.
Oysa diğer cümlelerde "neler anlatıldığı" tek tek belirtiliyor.
Doğru Seçenek: A
Varsayım
Gerçekte olmayan bir durumu bir süre için var kabul etmektir.
– Diyelim ki büyük ödülü sen kazandın.
– Varsayalım ki Fatih, İstanbul’u fethetmedi.
Öneri
Bir sorunun çözülmesi, bir eksikliğin giderilmesi için yapılması
gerekeni belirten kişisel görüştür.
– Kitabınızın sonuna bir kaynakça eklemeniz okurun yararına
olacaktır.
– Konuyu iyi kavramak için bol bol soru çözmeliyiz.
Aşağıdaki cümlelerin hangisi bir öneri içermektedir?
(ÖSS-1998)
A) Planınızı değerlendirdiğimizde onun beklentilerinizi
tümüyle karşılamadığını gördük.
B) Planınız güzel, ama onun bizim amacımıza uygun olduğunu
söyleyemeyiz.
C) Planınızı yeniden gözden geçirmenizin doğru olacağını
düşünüyoruz.
D) Planınız kolayca uygulanabilmesi için kimi yerlerinde
değişiklik yaptık.
E) Planınızın titiz bir çalışmanın ürünü olduğu belli; ama biz
daha farklı özellikler arıyorduk.
C seçeneğinde “Planınızı yeniden gözden geçirmenizin
doğru olacağını düşünüyoruz.” yani “Bunu size öneriyoruz.”
deniyor.
Doğru Seçenek: C
Tasarı
Kişinin yapmayı düşündüğü, istediği şeydir.
– Önümüzdeki yıl yeni bir ev almayı düşünüyorum.
– Bu kitaba yeni bir şiir ekleyeceğim.
Olasılık (İhtimal)
Bir eylemin gerçekleşip gerçekleşmeme ihtimalidir.
- Mahkeme bugün sonuçlanmayabilir.
- Şimdi bizim oralara bahar gelmiş, havalar ısınmıştır.
- Bütün dediklerimi duymuş olmalı.
Takdir (Beğeni)
Bir kişiyi, sözü, eseri, davranışı... iyi ve güzel bulmadır.
– Kardeşim, çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle herkesin sevgi
ve saygısını kazandı.
– Kurtuluş Savaşımız, bağımsızlık mücadelesi veren diğer
uluslar için örnek olmuştur.
Ön Yargı
Bir kişi, varlık, sanatçı, sanat eseriyle ilgili olarak önceden
edinilmiş olumlu ya da olumsuz kesin kanıdır.
- Köprülü kavşaklar trafik sorununa asla bir çözüm getiremez.
- Hiç kimse ciltlerce kitap okumadan iyi bir şair olamaz.
Yakınma
- Bir kişiden, sözden, durumdan memnun olmamak, sızlanmak,
huzursuzluğu dile getirmektir.
- Vurdulu kırdılı filmlerin çocukların saf dünyasını kararttığı
da bir gerçek.
- Olur olmaz işlerle uğraşması hepimizi üzüyor.
8
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
Hayıflanma
Bir olay ya da durum karşısında üzüntü duymak, yaptıklarından
pişman olmaktır. Bu durum “vah, eyvah, yazık, keşke” gibi
sözcüklerle ifade edilir.
- Keşke sınavlarıma daha iyi çalışsaydım.
(I) Ortaokul yıllarımda arkadaşlarla dersten çıkar çıkmaz,
okulumuzun bulunduğu tepeden iner, güzelim gül bahçeleriyle
çevrelenmiş evlerin önünden geçerek kıyıya koşardık. (II)
Dalgalarla oynarken içimizden biri bağırırdı: “Yunuslar geçiyor!”
(III) Sonraları hangi denize baksam, böyle sürü halinde
geçen yunuslar canlanırdı gözlerimde. (IV) Açıklardaki tek bir
yunusu fark edip sevinç çığlıkları atanları gördükçe gerçekten
çok etkilenirdim. (V) Yıllarca yunusların sürü gözlerimin
önünde geçtiğini, zamanın hepimizi, az rastlanılan anların
son tanıklarına çevirdiğini nasıl anlatabilirdim onlara?
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yakınma
söz konusudur? (ÖSS–2005)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Parçanın son cümlesinde yazar, yunusların neslinin tükenmekte
olduğunu yakınarak (üzülerek, sızlanarak) anlatıyor.
Yunusların sürü sürü geçişinin az rastlanılan bir olay olduğunu,
kendisinin de son tanıklarından olduğunu ve bunu yunuslara
anlatmanın olanaksız olduğunu yakınarak dile getiriyor.
Doğru Seçenek: E
Kinayeli Anlatım
Sözün imalı olarak tam karşıt bir anlam içerebilecek biçimde
kullanmaktır.
— Çok başarılı olduğun karnendeki sıfırlardan belli.
Küçümseme
Bir kişi ya da durumu olduğundan az ya da küçük gösterme
ifadesi taşıyan cümledir.
– O okuyacak, adam olacak da bize bakacak.
Cümle Tamamlama
Boş bırakılan yere getirilebilecek ifade verilen bölümle anlamca
paralel olmalıdır. Dolayısıyla cümlenin verilen bölümü
doğru anlaşılmalıdır.
– Gölge oyununun kültürümüzden silinip gitmesinin nedeni…
Cümlede boş bırakılan yere olumlu bir durumun getirilmesi
yanlış olur. Çünkü silinip gitmek olumsuz bir durumdur.
…bir zamanlar Osmanlı yaşayışının aynası olmasıdır. (yanlış)
…yeni ve özgün söyleyiş ortaya koyamamasıdır. (doğru)
(Bu test için tavsiye edilen süre 16 dakikadır.)
1. İnsanlar kötülüğe sel gibi akıp giderler, çünkü yol düz ve
kısadır. Fakat iyiliğin önüne Allah alın terini koymuştur...
Yukarıdaki sözler, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) İyilik yapmak o kadar zor değildir.
B) Bu sebeple iyilikte zorluk vardır.
C) İyilik yapmak pek önemli sayılmaz.
D) Kötülük, insanın kişiliğini yansıtır.
E) Kötü insanlardan kaçınmak gerekir.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sitem söz konusudur?
A) Masamı toparlayayım da hemen geleyim.
B) Ankara’ya gelmişsin de bize uğramamışsın.
C) Ödevini yapsın da nasıl yaparsa yapsın.
D) Arkadaşlarla bizde konuştuk da konuştuk.
E) Sözümü dinlesin de onu bağışlayayım.
3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi öznel bir yargıdır?
A) Sözcükleri, değişik anlamlarda kullanmaktan kaynaklanan
çarpıcı bir anlatımı vardı.
B) Öykülerin konularını genellikle gerçek yaşamdan,
çevresinde olup bitenlerden almıştır.
C) Yazarın, ilk kitabındaki dil yanlışlarına bu eserde
rastlayamazsınız.
D) Şiirlerinde, edebi sanatlar, özellikle kişileştirme ve
benzetmeye yer veriyor.
E) Roman kahramanlarını Anadolu insanlarından seçmiş,
onları gerçeğe uygun bir şekilde betimlemişti.
4. (I) Herkes toplumdaki okuma alışkanlığının kısırlığından
söz ediyor. (II) Günden güne az okuyan, hatta okumayan
bir toplum oluyoruz. (III) Okullarımızda bile, birkaç edebiyat
öğretmeninin gayreti hariç, öğrencilere okuma alışkanlığı
kazandırılamıyor. (IV) İş, yetişkinler olarak bize
düşüyor, evde çocuklarımıza televizyon seyrettirmek yerine
sürekli kitap okumalarını sağlamalıyız. (V) Televizyon
seyrederek çocukların sadece o zaman diliminde
hoş vakit geçirdiğini ama gelecekte onlara bu durumun
hiçbir yararı olmadığını bilmeliyiz.
Paragraftaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
“öneri” söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
5. Bir fenalık ettinse, arkasından hemen bir iyilik yap ki o
fenalık, defterinden silinsin.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır?
A) Bir insan, yaptığı kötülükleri ancak iyilik yaparak ortadan
kaldırır.
B) Her insan iyilik yapmakla sorumludur ve yeri geldiğinde
iyilik yapmalıdır.
C) İyilik yapmak kadar kötülük yapmak da insana özgü
bir davranıştır.
D) Sürekli kötülük yapan birinden iyilik beklememek gerekir.
E) Kimi insanlar iyilik yapayım derken farkında olmadan
kötülük yaparlar.
6. (I) Son günlerde eleştiri yazısı okumuyorum. (II) Bugünlerde
çoğu eleştirmen yazılarında öznel davranıyor. (III)
Gerçi objektif tutum sergileyen eleştirmenler de yok değil.
(IV) Bilindiği gibi, eleştirmenin sanat anlayışı ne olursa
olsun, eleştirmenin tarafsız olması gerekir. (V) Tarafsızlığın,
eleştirmenin en temel özelliği olduğunu her okur
biliyor. (VI) Tarafsızlığını yitiren eleştirmenin değerlendirmelerini
okumak sıkıyor insanı.
Paragraftaki numaralanmış cümlelerden hangisi
kendinden önceki cümlenin nedenidir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI
7. (I) Her şiiri severek, içten okumam, ancak bu şiir gerçekten
farklı. (II) Şair, sözcükleri gelişigüzel dizmemiş, sanki
gönlünü sayfalara aktarmış. (III) Şiirde büyülü sözcüklerin
egemenliği söz konusu. (IV) Ancak birkaç sözcüğün o
şiirde işi ne diye de düşünmedim değil. (V) Şiirin kulağa
hoş gelen müzikalitesini ise inkâr edecek değilim.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
olumsuz eleştiri söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
8. (I) Yarın bir toplantım var diye aramızdan ayrıldı. (II)
Doğru Keçiören’deki annesinin evine gitmiş. (III) Babası
eve gelene kadar annesiyle konuşmuş. (IV) Annesinin
hazırladığı yemeği yiyip hemen evine geri dönmüş. (V)
Yeterince çalışamamış ve erken yatmış.
Parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
neden-sonuç ilişkisi söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde öznel değerlendirme
söz konusudur?
A) Damlaya damlaya göl olur.
B) Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
C) Bakarsan bağ olur; bakmazsan dağ olur.
D) Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna.
E) Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını.
10. (I) Bugüne kadar elliden fazla eser yazmış ve yayımlamıştır.
(II) Şiirden çok düzyazıya önem vermiştir. (III)
Eserlerinin çoğunu roman ve öyküleri oluşturmaktadır.
(IV) Roman ve öykülerinde kısa ve devrik cümleler kullanır.
(V) Konu seçiminde kendini pek sınırlamaz, her şey
onun eserlerinin konusu olur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisi, sözü
edilen yazarın üslûbuyla ilgilidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
11. “Uluslararası alanda yer alabilmemiz ancak Anadolu’yu
dile getiren yapıtlarla mümkündür.”
Bu görüşte olan bir yazarın, aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenmez?
A) Ulusal motifleri tanımadan evrensel sanata ulaşılamaz.
B) Bir yazar için konu değil, konunun işlenişi ö-nemlidir.
C) Bir yazar, kentten en uzak köye kadar yerli konulara
önem vermelidir.
D) Sadece Batılı anlayışı önemseyen yazarlar büyük
eserler veremezler.
E) Yerli hayattan, halk zevkinden uzak yapıtlar yeterince
özgün değildir.
10
Uwnkwawpa.unnı®k Yaapyaınnciı.lcıko m.tr
12. I. Kurnazlıklar ve ihanetler ancak beceriksizliğin ürünüdür.
II. Bir başkasından kurnaz olabilirsiniz, ama herkesten
kurnaz olamazsınız.
III. Herkesten kurnaz olduğunu sanan insanlar sadece
kendini kandırır.
IV. Kurnaz insana dikkat ediniz, o biraz da aklını kullanır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca
birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) I. ve IV.
D) II. ve III. E) II. ve IV.
13. (I) Şiir kitabınızın ikinci baskısını da aldım. (II) İkinci
baskıya son yazdığınız uzun bir şiirinizi de eklemişsiniz.
(III) Son şiirinizde yine gurbet duygulanmalarınızı etkilenerek
okudum. (IV) Ancak bu şiirinizde ölçü gözetmemişsiniz,
şiirinizi serbest yazmışsınız. (V) Uyak kaygısı
taşımadığınızı da belirgin bir özellik olarak hemen tespit
ettim.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde şiirlerin
içeriğiyle ilgili bilgi verilmektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. (I) Yaşına başına bakmadan oğlu gibi, mürebbiyenin
tuzağına düşer. (II) Yazarın ona “Dehri” adını vermesi,
ukalâlığını yüzüne vurmak içindir. (III) “Dehri” Osmanlıcada
“dünyanın sonsuzluğuna inanıp öte dünyayı inkâr
eden” anlamına gelir. (IV) Çirkin, en karaktersiz bir kadın
olan Potich, onun budalalığından bol bol yararlanır. (V)
Dehri Bey zengin, yakışıklı ama kültürsüz bir delikanlıdır.
Yukarıdaki cümlelerden hangisi “tanımlama” cümlesi
niteliği taşımaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi “olasılık” bildirmektedir?
A) Bu saatten sonra artık onu aramak istemiyordu.
B) Okuduğu herhangi bir metni anlayamadığından şikâyet
ediyordu.
C) Toplantının sonuna kadar, sataşsalar da, hiç konuşmayacaksın.
D) İnşallah, bugünden sonra bir daha bizi rahatsız etmez.
E) Kardeşim, öğleden sonra beni bir daha telefonla arayabilir.
16. (I) Okumaya başlamadan önce oturacağım yeri seçerim.
(II) Kimi şiirleri sesli okuduğumdan, örneğin yatarak şiir
okuyamam. (III) Herkes gibi şiirleri, onları yazanlar kadar
güzel okumak isterim. (IV) Şiir okumanın insanı dinlendirdiğini,
gönlünü ferahlattığını bilirim. (V) Çocuklarıma
da şiir okumanın zevkini tattırmak, şiiri sevdirmek hayalimdir.
Paragraftaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
eşitliğe dayalı karşılaştırma yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
1-B 2-B 3-A 4-D 5-A 6-A 7-D 8-A 9-D 10-D 11-B 12-D 13-C
14-C 15-E 16-C

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder