13 Haziran 2011

ANLATIM BOZUKLUKLARI 4


ANLATIM BOZUKLUKLARI
 
  Anlatım bozuklukları, kelime grupları ve cümlelerle ilgilidir. Kelimelerin eksik veya fazla olması, gereksiz tekrar edilmesi, sıralarının karıştırılması, aralarındaki bağlantıların yanlış kurulması anlatım bozukluklarına yol açar. Metne bakmadan yapılan konuşmalarda anlatım bozuklukları bir dereceye kadar normal karşılanabilir; ancak ideal olan, doğru cümleler kurmaktır. Aşağıda sınıflandırarak vereceğimiz örneklerden önemli bir kısmı irticalî konuşmalardan alınmıştır. Hata türlerinin görülmesi açısından bunların verilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.


  8. 1. Fazlalık

  Anlatım bozukluklarından birisi de “fazlalık”tır. “Haşiv” de denilen “fazlalık”, cümlede bir veya birkaç kelimenin gereksiz olarak kullanılmasıdır. Fazlalık, çok defa eş anlamlı kelimeleri arka arkaya kullanmak şeklinde ortaya çıkar. Konuşma sırasında, kullanılan bir kelimenin, dinleyenlerden bazıları tarafından çok iyi anlaşılmadığı düşünülerek aynı anlamda başka bir kelimeyle açıklanması normaldir. Bunun için çok defa açıklama sözlerine başvurulur veya kısa bir duraklamadan sonra eş anlamlı kelimeyle konuşmaya devam edilir. Ancak hiç ara vermeden ve herhangi bir açıklama yapmadan eş anlamlı sözleri arka arkaya kullanmak doğru değildir. Aşağıdaki örneklerde fazla olan kelimeler eğik dizilmiştir.

  “...dolayısıyla bunun yeri ve mekânı yetkili kurullardır.”. HBB, Haber, 09.06.1999, 18.39.

  “...bunun yeri ve mekânı yönetim kurullarıdır.”. HBB, Bugün, 10.06.1999, 07.42.

  Örneğin meselâ, al bunu, getir bana, derim, getirir.”. TGRT, Bir Başka Âlem, 09.05.1999, 06.34.

  Meselâ örneğin diyelim ki...”. HBB, Mozaik, 11.06.1999, 23.53.

  -Meselâ, örneğin sana bi şey söyleyim yine.”. Meltem, Top Ağlarda, 07.10.1999, 21.39.

  “...maddî olanağımız imkân verirse...”. TRT 1, Günden Güne, 14.05.1999.
  doğrusu: maddî olanağımız (imkânımız) olursa

  “İmkânlarım olanaklarım dahilinde devam edeceğim.”. atv, A’dan Z’ye, 19.05.1999, 15.10.

  “Yaralıları buradan çıkarmak zor güç oldu.”. atv, Haber, 03.07.1999, 13.00.

  “Kasetin satışları nasıl, ilgi, alâka nasıl?”. Kanal 7, Türüt Show, 11.05.1999, 23.17.

  “Kapalı spor salonu ful dolu.”. NUMBER 1, Geveze Show, 11.05.1999, 22.11.
  doğrusu: hıncahınç dolu, dopdolu

  “Bir anlamda prestij ve saygınlık kaybı, uzun vadede müşteri kaybı anlamına da gelecektir.”. NTV, Portreler, 08.06.1999, 02.56.

  “Bir edebiyatçı ve yazın insanı olarak...”. NTV, Portreler, 08.06.1999, 02.51.

  Bilâhare sonra tırnakları törpülemek için...”. TGRT, Bir Başka Âlem, 09.05.1999, 06.41.

  Fıtraten yaratılış itibariyle...”. TGRT, Huzura Doğru, 09.05.1999, 09.03.

  “...Ragga bu müzikte bir tarz şekli aslında.”. HBB, 2’den 4’e, 14.06.1999, 01.27.

  “Ben de onlardan faydalanıp onu öğrencilerime ve talebelerime anlatırım.”. HBB, Haber, 15.06.1999, 18.59.

  “...yasalar, kanunlar örümcek ağına benzer; güçlüler deler geçer; zayıflar takılır kalır.”. HBB, Mozaik, 11.06.1999, 23.55.

  Acayip tuhaf hissediyorum kendimi.”. HBB, 2’den 4’e, 02.06.1999, 02.02.

  “Genç Millî Takımımız Slovakya ile birlikte beraber bugün saat 11’de...”. STV, Spor, 05.10.1999, 00.29.

  “Türkiye’nin şartları  ve koşulları birtakım reformları gerektiriyor.”. Kanal D, Teke Tek, 13.07.1999, 00.21.

  “Neden böyle bir gereksinime ihtiyaç duydunuz?”. Kanal D, Duygulu Türküler, 05.07.1999, 06.13.
  doğrusu: böyle bir şeye

  “Bunlar da çekici cazibe unsurları oluyor.”. FLASH, Eko Bugün, 02.07.1999, 19.00.

  Biraz bayağı uzun bir ara oldu.”. FLASH, Kurdela, 12.07.1999, 15.30.

  “...en yakın, kısa bir zamanda...”. HBB, 15.06.1999, 12.18.

  “...ana temel sorunudur.”. FLASH, Söz Esnafın, 02.07.1999, 20.30.

  “Ciddî çaba ve gayret göstermesi lâzım.”. Kanal 7, Türkiye Bülteni, 14.05.1999, 15.10.

  “Padişahların, arzu ve isteklerine bağlı olarak.”. NTV, Kartpostal, 14.07.1999, 01.34.

  “Tam verimli randıman olmuyor.”. NTV, Haber, 09.07.1999, 09.12.

  “Ben kendim konservatuvarlıyım.”. Kanal A, Günün Konuğu, 02.10.1999, 09.53.

  “Böyle bir şey basın ahlâkına etiğine de uymaz.”. STV, Sabah Esintileri, 18.05.1999, 10.30.

  “İlginize ve alâkanıza yürekten teşekkür ediyorum.”. STV, El Ele Türkiyem, 16.05.1999, 16.48.

  “Hepinizin ilgi alâkasını bekliyorum.”. Kanal A, Müzikalite, 16.06.1999, 19.00.

  “Tansu Oyuncak’tan sevgili Yücel ağbimiz var. Bizlere göstermiş olduğu ilgi ve alâkaya her zaman olduğu gibi teşekkürlerimizi sunuyoruz.”. Meltem, Çocuk Bahçesi, 10.10.1999, 15.05.

  “Bu sizin arada ilginize, alâkanıza çok çok teşekkür ediyorum.”. Kanal A, Yarışmaca, 04.07.1999, 18.55.

  “Çünkü gördük ki, güzel bir ilgi, güzel bir alâka  var.”. STV, Sporda Bugün, 29.05.1999, 21.40.

  “Aslında futbolun ve futbol yıldızlarının gördüğü bu olağanüstü ilgi ve alâka dünyanın bu en yaygın oyununu insanoğlu için ne anlam ifade ettiğini biraz da düşündürücü bir tarzda algılıyoruz.”. STV, Yüzyılın Hikâyesi, 24.05.1999, 21.44.

  “Bu ilginin, alâkanın devam etmesini istiyoruz.”. STV, Yarışma Zamanı, 27.05.1999, 17.38.

  “Çünkü yüzyılın maçı. Son yüzyılın maçı ve de asrın maçı kabul ediliyor.”. Meltem, Top Ağlarda, 07.10.1999, 21.39.

  “Müşerref Hanım şimdi şu an sizin bu davranışınız davranışından önce size kutluyoruz.”. STV, Yarışma Zamanı, 24.05.1999, 18.13.

  “Kara-yer harekâtı oyalanıyor manşetinin başlığına dönmek istiyorum.”. ctv, Sabah Postası, 03.06.1999, 08.54.

  Faydalı ve yararlı işler yapmak diğ mi?”. STV, Yarışma Zamanı, 18.05.1999, 18.22.

“ Birazdan hemen bu saatlerde ... İmralı’ya bağlanacağız”. atv, Kahvaltı Haberleri, 31.05.1999, 06.33.

“Bütünüyle komple opera dinliyorum”. OLAY, Portreler, 07.10, 21.00.

  “Afet bölgesinde bugüne kadar yaklaşık 2000’e yakın bina çökertildi.”. NTV, Haber, 15.10.1999, 20.31.

  “uzaklık mesafesi”. Kanal A, Klipmatik, 29.06.1999, 13.50.
  doğrusu: uzaklığı

              “Evet sayın seyirciler, şimdi şu anda bebeği çalınan anne Elif ve eşi Osman’la birlikteyiz”. Kanal 6, Cümbüş Sokağı, 01. 07. 1999, 13.34.

  “Oradan birisi söyledi, dedi...”. Kanal 6, Tartışma, 21.05.1999, 00.15.

  “Sanki bir pastırma yazını yaşıyoruz gibi.”. TRT 1, Sabah Haberleri, 02.10.1999, 09.35.

  “Çok az düzeyde eğitim seviyesi var.”. Kanal 6, Tartışma, 21.05.1999, 00.04.

“Allahıma binlerce şükür yarabbim!”. atv, Gelin Kaynana, 17.05.1999, 12.30.

“Ülkenin zaman kaybedecek vakti yok.”. atv, Haber 19, 21.05.1999, 19.04.

“... istidadı olan kabiliyetli olan bu işi yapabilir.”. OLAY, Güldeste, 07.10.1999, 22.00.

“O röportaj eleştirilere yol açarak eleştirildi.”. OLAY, Portreler, 08.10.1999, 21.00.
doğrusu: eleştirilere yol açtı

“Kremlin’de Çeçenistan’a ait bir kara harekâtı zikrediliyor mu, söyleniyor mu?”. TRT 1, Sabah Haberleri, 02.10.1999, 09.12.

“... yani benim suçum yok yani”. TGRT, Magazin Müzik, 08.07.1999, 18.12.
 
“Beklenti kalmamış olması olarak gösteriliyor.” TGRT, Borsa Haberleri, 06.07.1999, 12.24.

“Size diyorum, hoş geldiniz diyorum.”. TGRT, Zirvedeki Rüzgârlar, 03.07.1999, 14.17.

Hafta sonu çok güzel bir hafta sonu geçirdim.”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 04.10.1999, 10.58.

“Randevu saati, saat 16 olarak belirlendi.”. Kanal 6, Haber, 28.05.1999, 13.00.

  “Bugün haber akışımız farklı akıyor.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 07.05.1999, 07.00.

  “ÖSS sınav sonuçları yarın açıklanacak.”. Kanal D, Haber, 10.07.1999, 19.31.

  “... ÖSS sınavının iptali...”. TGRT, Haber 24, 04.05.1999, 00.39.
  doğrusu: ÖSS’nin

  “... DGM’nin sivilleştirilmesine değinerek değindi.”. HBB, Haber, 02.06.1999, 13.15.

  ...var olan bir hastalığı varsa...”. Kanal A, Hayatın Rengi, 28.06.1999, 11.00.

  “Konuk okulumuzun misafir bir dans gösterisi olacak.”. atv, Şimdi Sıra Sizde, 22.05.1999, 00.04.

  “Valla ben şahsen kendim olarak bu işin olmadığına seviniyorum.”. Star, Yangın Ayşe dizisi, 04.07.1999, 07.20.

  Sohbet ve söyleşi yapacağız.”. Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.
  doğrusu: Sohbet edeceğiz / Söyleşeceğiz.

  “...toprak arazilerinin amaç dışı kullanılması.”. KENT, Heycanlı, 05.06.1999, 22.24.
doğrusu: arazilerin

  “Etrafınızdaki yoksulları, fakirleri gözetiyorsunuz.”. Arifan Radyo, Nur Yumakları, 04.05.1999.

  “... numune ve örnek olurlarken...”. TGRT, 01.07.1999, 23.34.

  “Birdenbire, aniden ortaya çıkan durum...”. Kanal D, Haber, 09.10.1999, 09.49.

“Eskiden, geçmişte gerçekten yayıncılık daha zormuş.”. Ey, Gün Başlıyor, 17.05.1999, 09.09.

  “Hastalığın nedeni ve sebebi bulunmadan...”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.

  “...kendi tabiri ve deyimiyle...”. CNN TÜRK, Türk Masası, 17.10.1999, 21.24.

  “Bu çok ilginç, enteresan.”. atv, Sabah Haberleri, 31.05.1999.

  “Buradan kendilerine saygılarımı ve hürmetlerimi iletiyorum.”. Kanal 7, Ekonomi Politik, 12.07.1999, 23.34.

  “Neden böyle karamsar ve pesimist bir görüş vardır?”. OLAY, Portreler, 10.05.1999, 09.26.

  “...göz bebekleri çok büyük, gerçekten normal standardın dışında.”. HBB, 2’den 4’e, 07.06.1999, 15.35.

  “Olay, yerinde bulunan arkadaşımız Esra Poyraz bulunuyor.”. TV 9, Aktüel Haber, 04.06.1999, 10.31.

“Enflâsyonun kaç puan üstünde siz kredi istiyorsunuz siz sanayiciler olaraktan?”. TV 9, Ekonomi Çağı, 01.06.1999, 19.28.

  “Merkezî sistemle yapılan ilk devlet memurluğu sınavı yapıldı.”. CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 16.03.

“...bir Alman ya da İskandinav kadınla Bavyeralı ya da Sicilyalı bir kadın arasında benzer bir davranış tarzı benzerliğinden söz etmek kolay değildir.”.  Kanal 7, Belgesel “Fas”, 07.05.1999, 15.21.

“Biletleri temin edebileceğiniz yerler ise Capitol, Vakko Rama, Carousel mağazalarından temin edebilirsiniz.”. NUMBER 1, Müzik Dünyasından Haberler, 13.05.1999, 15.23.

“Biletleri bir şekilde temin edip bu konsere gidebilirsiniz, aynı zamanda bir anlamda Kosova mağdurlarına ve şehit polis ailelerine bir anlamda yardımcı olacaksınız.”. NUMBER 1, 06.05.1999, 15.56.

Görünüyor ki Cher’in listesindeki tırmanışı daha sürecek gibi görünüyor.”. NUMBER 1, 06.05.1999, 16.00.

“Beşiktaş, Almanya’daki beşinci hazırlık maçını iki bir kaybederken ortaya da kötü bir futbol ortaya koydu.”. SHOW, Lige Doğru, 13.07.1999, 23.16.

“Hastahanede herhangi bir yangın merdiveni, yangına karşı herhangi bir önlem bulunmuyor.”. SHOW, Haber, 09.05.1999, 15.42.

“Kendisinin başında bulunduğu kurumun şu anki durumunun  ne kadar vahim bir durumda olduğundan bahsediyor.”. STV, Merhaba Yenigün, 07.10.1999, 07.44.
 
“Elik gibi sanatçılar da gecede söyledikleri şarkılarla geceye renk kattı.”. Ey, Haber, 31.05.1999, 17.08.

“İstanbul’da dün gece bombalı bir gece yaşandı.”. STV, Merhaba Yenigün, 07.10.1999, 08.1999.

  Bayan Dilek Hanım ...”. Kanal 7, Avrupa’daki Türkiye, 08.05.1999.

  Millî Mücadele’ye başlamadan önce Atatürk mücadeleyi burada başlattı.”. TRT 1, Perde Arkası, 06.05.1999.
  doğrusu: Atatürk, Millî Mücadele’yi burada başlattı.

  “Bugün son derece Türkiye’nin en önemli konularından birini konuşacağız.”. FLASH, Düzlem Ayna, 05.07.1999, 20.30.

  Bu delikten insanın yetişebileceği kadar delik açılmış.”. Kanal A, Madalyon, 30.06.1999, 14.30.
  doğrusu: Buradan

  “...süren davaya ilişkin tartışmalar sürüyor.”. FLASH, Haber, 06.06.1999.

*          *          *

  Bazı kelime veya kelimeler kaldırıldığında cümlede ve anlatılmak istenen şeyde hiçbir eksiklik ortaya çıkmaz; bu tür kelimeler de fazlalıktır.

  “Bu da bir aklımızda olsun.”. HBB, 2’den 4’e, 01.06.1999, 15.03.

  “Bir parça ara veriyoruz, bu ara esnasında...”. HBB, Bugün, 10.06.1999, 07.49.
  doğrusu: bu esnada

  “...çok büyük ısrarlar etmişti.”. etv, Günlük, 28.06.1999, 14.20.
  doğrusu: çok ısrar

  “Kaf Dağı, gökyüzüne en yüksek olarak yakın olan dağ.”. FLASH, Çocuk Bahçesi, 02.07.1999, 09.05.

  “Eğer ki çarliston yoksa dolmalık biber kullanabilirsiniz.”. HBB, Günün Menüsü, 01.06.1999, 10.28.

  “Bizi iyi kale almayan insanlar...”. FLASH, Söz Esnafın, 02.07.1999, 20.30.

  “Karnıbaharı nasıl pişince seviyorsun?”. TRT 1, Evvel Zaman İçinde, 04.05.1999.

  çok muhtemelen”. Kanal 7, Haber, 03.05.1999, 13.00.
  doğrusu: büyük bir ihtimalle

  “İtalya’nın bu Türkiye aleyhindeki tutumu karşısında Türkiye nota verdi.”. FLASH, 23. Saat, 08.07.1999, 23.00.

  “Bina gece yarısı büyük bir gürültüyle birlikte çöktü.”. FLASH, Gün Ortası Haber, 05.07.1999, 13.00.

  Bugünün genç kızlarımıza...”. FLASH, Söz Esnafın, 09.05.1999, 20.40.

  “Koalisyon protokoluna son derecede indirilmiş bir darbedir.”. FLASH, Gün Ortası Haber, 12.07.1999, 17.00.

  “15 yıl öncesinden beri sürüyor.”. FLASH, Belgesel, 11.07.1999, 17.00.
  doğrusu: 15 yıldan beri

  “Bizim Türk gençlerimizle Alman gençleri el ele birlikte vererek...”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 01.10.1999, 10.15.

  “Biraz sonraki süre içersinde siz de göreceksiniz.”. Kanal A, Seçmen Soruyor, 27.06.1999, 21.30.

  “Haftanın altıncı Cumartesi gününde sizlerle beraberiz.”. Kanal A, Günebakan, 19.06.1999, 09.00.

  “Serüven yapmak gibi bir şey...”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 12.05.1999, 16.45.

*          *          *

  Tane, parça, adet gibi kelimeler de çok defa gereksiz olarak kullanılmaktadır.

  “Birkaç tane daha haber vardı.”. STV, Merhaba Yenigün, 01.10.1999, 08.30.
  doğrusu: Birkaç haber daha

  “Ortalama doksan tane tebliğ sunulur.”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 03.05.1999, 11.00.

  “...yirmi bir tane İtalyan gazeteci...”. HBB, Haber, 01.06.1999, 08.33.

  “Yılda yirmi tane fuar düzenliyoruz.”. HBB, Fuarcılık, 04.06.1999, 08.36.

  “150 adet asker müdahale etmiş.”. HBB, Haber, 10.06.1999, 18.59.

  “Deri üç parça tabakadan oluşur.”. atv, Sabrina, 09.07.1999.

*          *          *

  Bazı fazlalıklar anlam bakımından mantıksızlığa yol açarlar. İki kelime arasında ya bir çelişki vardır, yahut da bir kelime diğerinin anlamını zaten taşımaktadır.

  uzmanlaşmış profesyoneller”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 04.05.1999, 16.15.
                Profesyonel kelimesinde uzmanlaşma kavramı zaten vardır.

  “Hoş geldiniz ama gündemi bir de emekli açısından değerlendirebilir misiniz?”. Kanal A, Günden Geceye, 24.06.1999.

     Konuğun gündemi değerlendirmesiyle, konuğa hoş geldiniz denmesi arasında bir çelişki olamayacağına göre ama denilmesi doğru değildir; bir bakıma konuğa saygısızlıktır.

  “Başkanlığını İstanbul Valisi Erol Çakır’ın yapacağı kriz masası kurulacak. Bunun yanında Adana Osmaniye’de dört bomba etkisiz hâle getirildi.”. HBB, Haber, 01.06.1999, 08.28.
     İki cümle arasında bağlantı olmadığı hâlde bunun yanında denilmesi anlamsızdır.

  “Böyle çabuk çabuk acele etmesinler.”. HBB, Sağlıklı Sabah Sohbeti, 01.06.1999, 09.21.

  ilk başlangıç”. Kanal 7, Profesyoneller, 14.05.1999, 16.30.

  Kuzey Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıl dönümü...”. FLASH, Gün Ortası Haber, 12.07.1999, 17.00.

  “Halkımız üzerinde de bir vergi bilinci gelişmeye başladı.”. FLASH, Ankara Gündemi, 02.07.1999, 20.00.
  Bilinç, halkın üzerinde değil halkta oluşur.

  Mevcut tüm yasalar çıkıncaya kadar...”. FLASH, Haber, 07.06.1999, 15.00.

  “Konumuz biraz yarım kalmıştı.”. FLASH, Kurdela, 08.06.1999.
     Yarım’ın biraz’ı olmaz.

  “Şimdi ilk bir giriş yaptıktan sonra...”. HBB, 4 Mevsim, 10.06.1999, 11.30.

  “... erkek oğlum olsun diye...”. TGRT, Babacan, 13.05.1999, 23.21.

  “... öncelikle etv mensuplarına ve şahsınızda size teşekkür etmek istiyorum.”. etv, Yorum, 24.06.1999, 08.42.

  “... hastahane yönetimini yöneteceklerin...”. etv, Kulis, 24.06.1999, 23.41.
  doğrusu: hastahaneyi yöneteceklerin

  “Motorlu taşıt vasıtası sahipleri...”. FLASH, Söz Esnafın, 02.07.1999, 20.30.

  “Mağaranın ilk girişindeyiz.”. Kanal A, Madalyon, 30.06.1999, 14.30.

  Her akşamüzerleri...”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 13.05.1999, 11.00.

  “... beklemediği bir sürprizle karşılaştı.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 08.00.
              Sürpriz zaten beklenmedik bir şeydir.

  “... olumlu yararlar sağlayacaktır.”. TRT 1, Bu Toprağın Sesi, 11.05.1999.
                Yarar, zaten olumludur.

  “... ne ölçüde yeterli olup olmadığı...”. TRT 1, Haber, 12.05.1999, 13.00.

  “Bu rivayetin ne derece doğru olup olmadığını...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 06.05.1999, 21.00.
                Rivayet ya doğrudur, ya değildir; derecesi olmaz.

  “Yıldırım düşmesi sonucu sekiz hayvanın hayatına mal oldu.”. Kanal A, Günebakan, 15.06.1999, 08.30.
                Mal olmak zaten sonuçtur.

  “... bir tayyör kıyafeti ile geldi.”. Kanal 7, Ankara Gündemi, 05.05.1999, 08.45.

  “Başörtülü olduğu için böylelikle yemin edemedi.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 07.00.

  “Türkiye’de bu kadar 65.000.000 insan varken...”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 01.05.1999, 20.00.

“Kosova’da Türk Mehmetçiği görev yapacak.”. FLASH, 23. Saat, 05.07.1999, 23.00.
Sadece Türk askerine Mehmetçik denildiğine göre Türk fazladır.

  “... görünen görüntü ...”. Kanal A, Haber, 30.06.1999, 14.30.

  “Mustafa Yıldız’ın cansız cesedi yolda yatarken...”. Kanal A, Haber, 21.06.1999, 20.30.

  “Biz bunları karşı karşıya yaşamaya başladık.”. Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.

  “Geçmiş birikimlerinden yararlanarak yapılması gerekenler hakkında düşüncelerimi...”. Ey, Haber, 16.05.1999, 18.10.

Bu acılara mecburen katlanmak zorunda kalıyoruz.”. OLAY, Türkü Diyenler, 01.05.1999, 21.47.
     Zorunda kalmak fiilinde zaten zorunluluk, mecburiyet ifadesi olduğu için mecburen kelimesi fazladır.

  “Bu sandık sayılarının adedi de dört yüz elli beş binmiş.”. btv, Seçim 1999, 18.04.1999, 22.28.
doğrusu: sandıkların adedi

  “Elimizdeki var olan stokların siparişlerimizi karşılayıp karşılamayacağını...” OLAY, Bilgisayar Dünyası, 02.05.1999, 13.07.

     Elimizdeki kelimesi “elimizde var olan” anlamında olduğu için var olan ifadesine gerek yoktur.

  Dışarıdan ithal ediliyor.”. SHOW, Moda Show, 15.05.1999, 13.20.

     İthal etmek fiili, “dışarıdan getirtmek, dışarıdan satın almak” anlamındadır. Ayrıca dışarıdan kelimesini kullanmaya gerek yoktur.

  Örnek verirsek, meselâ biz 20 tane okul yaptık.”. FLASH, 23.Saat, 07.10.1999, 23.54.

     Bu cümlede meselâ, zaten örnek verileceğini anlattığı için örnek verirsek ifadesine gerek yoktur.

  “Dileriz ki her şey bir an evvel normal rayına girsin.”. FLASH, Maça Doğru, 07.10.1999, 21.20.
 
  “Dünyadan Yansımalar, bütün olanca hızıyla devam ediyor.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 03.07.1999, 19.56.

     Bu cümlede bütün ve olanca kelimeleri aynı anlamı karşılar. İki kelimeden biri fazladır.

  Dilerim ki yürümesini gönülden arzu ediyorum.”. Ey, Gündem, 25.05.1999, 00.35.

  “Yozlaşmayan tek ve başarılı programların başında geliyor.”. atv, Harika Pazar, 09.10.1999, 20.32.

  Ellerimizin parmak uçlarıyla hissederiz.”. atv, A’dan Z’ye Kadar, 05.10.1999, 16.27.
  doğrusu: parmaklarımızın uçlarıyla

  “Bu kavanozun içi bizi arayan ve şifremizi doğru bilen hanımlarla dolu.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 08.10.1999, 11.17.

     Bilmek fiili “doğru” kavramını da içinde taşır. “Yanlış bilmek” gibi bir kavram olamayacağı için, doğru bilmek kavramı da olamaz.

  “Halil Şıvgın’la birlikte arkadaşımız Affan Güngör söyleşecek.”. btv, Seçim 1999, 18.04.1999, 23.22.

  “Feridun Altuğ adlı kişi kahvehanede bulunan ev sahibi Nazif Şeker’i silâhından çıkan tek kurşunla öldürdü.”. OLAY, Haber, 14.05.1999, 12.44.
     Kurşun zaten silâhtan çıkacağına göre silâhından çıkan ifadesi fazladır.

  “Sabah gazetesinin manşet başlığı şöyle.”. Kanal 7, Haber, 13.07.1999, 07.13.

  Karşılıklı bir diyalog kurmak suretiyle bu tedbirleri de alıyor.”. Ey, Gün Başlıyor, 25.05.1999, 12.06.

  “Sevgili izleyiciler, emeklilik yaşının yükseltilmesine yönelik işçilerin tepkisi sürüyor.”. SHOW, Güne Merhaba, 15.07.1999, 07.02.

  “Önce yaşayan günün haber başlıkları.”. OLAY, Son Nokta, 06.05.1999, 23.33.

  “Ve eski gelenek, yüzyıllardır devam ediyor.”. btv, Anahtar, 26.04.1999, 01.47.

  “Yaklaşık olarak otuz bin dolar civarında para çaldılar.”. Kanal D, 24.05.1999, 03.53.

  “Güvenoyu alacak belki altı yedi değişik alternatif hükûmet modeli var.”. OLAY, Yeni Gün, 03.05.1999, 08.00.

  Ülke insanının sıcaklığı ve konukseverliği ile ün salan bir başka ülke sayabilir misiniz?”. OLAY, Portreler, 11.05.1999, 09.25.

  “Başsavcı esas hakkındaki mütalâasını kitap hâline getirdi ve kendi parasını cebinden ödeyerek üç bin adet bastırdı.”. atv, Haber, 06.10.1999, 12.00.

  Sıkıcı bir angarya gibi yaşanıyor.”. atv, Haber, 07.10.1999, 08.39.

  “Bana pek doğru gelmiyor gibi.”. FLASH, Güne Başlarken, 05.10.1999, 20.32.

  “Öğrenci daha sonra okul dışına uzaklaştı.”. SHOW, Haber, 13.05.1999, 19.36.
  doğrusu: okuldan uzaklaştı

  “En sert tepki ise DSP genel başkanı Bülent Ecevit tarafından geldi.”. OLAY, Yeni Gün, 03.05.1999, 07.31.
  doğrusu: Ecevit’ten

  “Sevgili seyirciler, zorlanmamızın sebeplerinden biri de tarihî eserlerimize iyi bakamamızdan dolayı kaynaklanıyor.”. btv, Yaşadıkça, 21.04.1999, 07.31.
  doğrusu: bakamamamızdandır.

  “Ve biz bu problemi dinledik onun tarafından.”. SHOW, Film Gibi, 08.07.1999, 23.06.
  doğrusu: ondan

  “Emekliler yaşadınız. ... emeklilik yaşı için uzlaşmaya uzlaşıldı”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 06.55.

  “.... insanların 18 yaşını doldurduklarında kazma kürekle insanların yol yapmak mecburiyeti vardı”. NTV, Belgesel, 09.10.1999, 22.19.

  “Dolayısıyla tekrarlanması ve örnek alınması olasılığı mümkün ki olabilir ama dilerim olmaz”. NTV, Gündemdekiler, 08.10.1999, 19.24.

  Bütün milletçe bir deprem felâketi yaşadık”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.07.

  Bunu ben doğrusu bu hâdiseyi konjonktürel bir hâdise olarak görüyorum”. STV, Düşünce Ekseni, 15. 10. 1999, 22.49.

  “...iki milyona yakın sayıda genç...”. TGRT, Haber, 02.05.1999, 08.01.

  “Apo davasının son günlerinde bizzat ben de bulundum.”. Kanal A, Günün Konuğu, 07.10.1999, 08.35.

  “Pera Palas Oteli’nin yüz bir numaralı odası da normal günlerde dahi ziyaretçi akınına uğruyor.”. NTV, Merhaba Yeni Gün, 20.05.1999, 07.50.

  Suların, köprünün altından çok sular akmış bulunuyor.”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 08.50.

  “İnegöl nüfusunun yüzde elli kişisi mobilyacılıkla geçinir.”. Kanal A, Belgesel, 05.10.1999, 18.04.
  doğrusu: yüzde ellisi

  “Bazı kapıları sen açtın. Ve tekrar geri kapatmak zor olacaktır.”. ctv, Dizi, 08.06.1999, 21.11.

  Yanında iki güvenlik görevlisi eşlik ediyor.”. ctv, Haber, 01.06.1999, 13.00.

  “Sırbistan’ın birçok büyük bir kesiminin karanlıkta olduğunu bildirdi.”. TGRT, Haber, 03.05.1999.

  “Türk askerî taburunun ilk konvoyu Makedonya’ya ulaştı.”. NTV, Haber, 13.07.1999, 23.00.

  “Bu ev her zaman boş olduğunda, her zaman çok kötü bir yalnızlığa kapılıyorum.”. ctv, Film, 07.06.1999, 10.20.

  “İşçilerimize muhakkak ay başında en asgarî yarım maaş veriyoruz.”. Kanal A, Haber, 01.10.1999, 09.45.

  “Sonbaharda ağacın yaprakları ağaçtan dökülür.”. ctv, Baskı Altında, 08.06.1999, 15.38.

“İnsanlar yanlış anlamasın neden diye”. OLAY, Türkü Diyenler, 09.10.1999, 21.00.

“Biz insanoğulları, Türk milleti hiçbir millete benzemiyoruz”. tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
  doğrusu: Biz, Türk milleti

“İnci Oto bu uzmanlardan bir tanesi”. tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
  doğrusu: uzmanlardan biri

“Ebedî bir hayatımızın mahvı olur”. Arifan Radyo, Hakikat Duygusu, 02.05.1999, 16.30.

“Bizim hiç kimseye hakaret diye bir kastımız olamaz”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 03.05.1999, 08.00.

“İzahı hele mümkün olmayan şeyler”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 05.05.1999, 08.00.

“Bir buçuk saatten fazla süre baş başa görüştü”. atv, Kahvaltı Haberleri, 21.05.1999, 07.02.

Havada herhangi bir uçağın ya da helikopterin uçmasına izin verilmiyor”. atv, Haber 11, 19.05.1999, 11.02.

“Şimdi sanki bir telefonumuz varmış”. TGRT, Mehtaplı Geceler, 14.07.1999, 22.14.

“Sabah kahvaltısı inanılmaz çok kuvvetli yapılması gerekiyor”. brt, Damak Tadı, 08.10.1999, 12-15.
  doğrusu:  kahvaltısının çok kuvvetli

  “İdealim, hayalim iyi bir modelist olmak işte, yani, onu ilerletmek istiyorum.”. NUMBER 1, 1 Numara Seç, 05.05.1999, 09.05.

  “Biz üzerimize düşen olumlu katkıyı yapmayı... kamuoyuyla paylaştık.”. Star, Haber, 17.05.1999, 19.45.

  “Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan ilerleme raporunun konsey tarafından çok nadiren kabul edilmediğini...”. NTV, Güne Bakış, 15.10.1999, 07.17.
  doğrusu: nadiren

  “Size dedim ki konuklarımız olacak dedim.”. NUMBER 1, Doritos Men e Men, 07.05.1999, 21.48.

  “Ünlü sanatçı şimdilik bu tür gelen teklifleri reddediyor.”. NUMBER 1, Number One News, 02.05.1999, 16.03.

  8. 1. 1. Ek fazlalığı   

  “Bu tür türkülerimizin tekrardan gündeme gelmesi için başka tür çalışmalarınız olduğunu biliyoruz.”. Kanal D, Duygulu Türküler, 24.05.1999, 06.08.
  doğrusu: tekrar

  “Bütün eski şeyler tekrardan gündeme geliyor.”. FLASH, Kâmuran Akkor Şov, 08.10.1999, 21.13.
  doğrusu: tekrar

  “Özel teşebbüs olaraktan bu çok yararlı tesisi hizmetinize sunmakla şeref duyuyorum.”. SHOW, Yerli Film: Korkusuz Korkak, 09.07.1999, 22.16.
  doğrusu: olarak

“Hepsini sunaraktan ağırlıyoruz”. Kanal 6, Kadın Programı, 31.05.1999, 15.45.
  doğrusu: sunarak

  “Bir yandan yiyerekten...”. Star, Sabah Sohbeti, 08.10.1999, 11.30.
  doğrusu: yiyerek

  “Uyarıyor daha büyük deprem diyerekten”. Kanal 7, Sabah Haberleri, 06.10.1999, 08.17.
doğrusu: diyerek

  “Şu güzelliği uzunca yıllar güzel bir şekilde sürdürürüz.”. Ey, Haber, 20.05.1999, 11.12.
doğrusu: uzun

  “Hepimizin içlerini parçalayacak kadar gerçekten acı bir hikâye”. SHOW, Film Gibi, 15.07.1999, 22.09.
  doğrusu: içini

  “Demokratik Sol Partisi...”. SHOW, Haber, 02.05.1999, 20.26.
  doğrusu: Parti

  “Başına ateş eden bir kişinin o andaki şuuru yerinde olur mu?”. SHOW, Ceviz Kabuğu, 10.07.1999, 00.23.
  doğrusu: o anda

  “Bu olayların benzerinin daha önce biliyorsunuz ABD’de yaşanmıştır.”. SHOW, Güne Merhaba, 14.05.1999, 07.42.
  doğrusu: benzeri

  “Avrasya gastesinin renkli sayısındaki bugün manşetten yer alan haber “Azerbaycan Rusya’ya teminat vermiş” başlığını taşıyor”. NTV, Günaydın Kafkasya, 04.10.1999, 06.24.
doğrusu: sayısında

  “Birçok gıda maddeleri Türkiye’den direk gelmektedir”. NTV, Dünya Gözü ile Anadolu, 06.10.1999, 22.11.
              doğrusu: maddesi

“Kalmak için mekânlar var mı?” Kanal 6, Kadınca, 21.05.1999, 15.32.
  doğrusu: mekân

Başılı örtülü...”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 04.05.1999, 08.00.
  doğrusu: Başı

Sözlerimi İstanbul’a vermek istiyorum”. STV, Haber 13.00.
  doğrusu: Sözü

Tekraren aktaralım”. Arifan Radyo,Seher Vakti, 03.05.1999, 08.00.
  doğrusu: Tekrar

  “Böyle bir albüm yapmak anlamsız geldikleri için Türkçe albümle Türk müzik piyasasına girdiler.”. NUMBER 1, 03.05.1999, 16.32.
doğrusu: geldiği

  “Yüzden fazla eserleri bulunan Fikret Muallâ”. NTV, Gece-Gündüz, 09.02.1999, 10.30.
doğrusu: eseri

  “Çok fazla bir kaza olma durumu olmuyor.”. NTV, Oto Yarışları, 04.07.1999, 15.18.
 
  “...çığırından çıkma durumuna gelmezdi.”. NTV, Haber, 13.07.1999, 00.09.
                        doğrusu: çıkmazdı.

  “Öncelikle hoş geldiniz demek istiyorum.”. ctv, Çizgi Film, 06.06.1999, 09.20.
  doğrusu: diyorum

  “Cumhurbaşkanını halkın seçmesinde çok iyi fayda vardır.”. Kanal A, Ankaralı Diyor ki, 05.10.1999, 13.28.

*          *          *

  Bir kelimesinin çokluk biçimindeki bir ismi belirtmesi de mantıksızdır.

  “Başka bir hastalarla ilgilen.”. FLASH, Yabancı Film (Adalete Dönüş), 06.06.1999.

  “...asgarî bir müştereklerde birleşmek lâzım.”. TGRT, Alternatif, 06.05.1999, 16.36.

  “Bununla ilgili bir görüşlerinizi alacağız.”. Kanal A, Günebakan, 25.06.1999.

*          *          *

  Olmak, yapmak, almak vb. fiillerin de sık sık fazladan kullanıldığı görülmektedir.

  “Mümkün olduğu kadar kısa olarak cevaplarsanız...”. Kanal A, Politik A, 16.06.1999, 22.20.

  “Eylemlerle hükûmete olan tepkilerini dile getiriyorlar.”. FLASH, Haber, 10.07.1999, 19.30.

  “İlkokul çağlarından itibaren resme olan eğilimim vardı.”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 13.05.1999, 11.00.

  “Bozuk bir durumda olarak sürecek.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 06.05.1999, 07.00.

  “Üniversite sınavlarında yapılan hâdiseleri biliyorsunuz.”. FLASH, 23. Saat, 05.07.1999, 23.00.
  doğrusu: sınavlarındaki hâdiseleri

  “İtalya’da yapılan gelişmeler...”. FLASH, 23. Saat, 08.07.1999, 23.00.
  doğrusu: İtalya’daki gelişmeler

  “Arkadaşlarımın aldığı bazı sıkıntılar var.”. Kanal A, Politik A, 30.06.1999, 21.00.
  doğrusu: Arkadaşlarımın bazı sıkıntıları

  “Nevin Gökçek’in de katılım gösterdiği sergide...”. Kanal A, Haber, 15.06.1999, 20.30.
  doğrusu: katıldığı

  “Onu tuttuğu kararından kim alıkoyabilirdi?”. Kanal A, İslâm ve İnsan, 30.06.1999.

*          *          *

  Durum sözü de bazen gereksiz kullanılmaktadır.

  “Müdahale etmek durumuyla kendilerini vazifeli görmüyorlar.”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
  doğrusu: Müdahale etmekle

  “Barajın altında kalma durumunu siz neye bağlıyorsunuz?”. Kanal A, Seçmen Soruyor, 20.06.1999, 21.15.
  doğrusu: kalmayı / kalmış olmayı

*          *          *

  Bazen cümlenin bir ögesinin söylenildiği unutulmakta ve aynı öge başka bir şekilde tekrar edilmektedir.

  “Sağlık programımız müthiş tuttu köşemiz.”. FLASH, Kurdela, 09.06.1999.

  8. 2. Eksiklik

  Anlatım bozukluğuna yol açan sebeplerden biri eksikliktir. Anlatım için gerekli olduğu hâlde bazı kelimelerin ve eklerin kullanılmamış olmasına eksiklik denir. Aşağıda buna dair örnekler verilmiş; eksiklik bulunan yerlere çarpı işareti konulmuştur.

8. 2. 1. Kelime ve kelime gruplarında eksiklik

  “Çernobil gibi uzun X etkili olmayacağı...”. Kanal 6, Haber,01.10.1999, 19.00.
  doğrusu: uzun süre

  “Yargılamanın kısa X bitmesinin sebebi...”. FLASH, Mudanya Haberleri, 01.06.1999, 18.00.
  doğrusu: kısa sürede

  “Hükûmet kesin X pazarlıklardan sonra...”. atv, Kahvaltı Haberleri, 02.07.1999.
  doğrusu: kesin sonuçlu

     Anlatılmak istenen, pazarlığın çetin geçtiği ise sıkı pazarlıklar denilmelidir.

  “Biz bu iddiayı taraflarıyla tartışmaya koyduk.”. atv, Ana Haber, 15.07.1999.
  doğrusu: taraflar arasında (tartışmaya açtık.)

  “...Saddam Hüseyin belki de Kuveyt’i işgal etmekle hayatı boyunca X yanlışlarına bir büyük yanlış ekledi.”. TGRT, Baş Başa, 01.05.1999, 08.31.
  doğrusu: yaptığı yanlışlara

  “... hâlen kayıp olan iki kişi X ise Trabzon’dan gelen balık adamlar çalışmalarına başladı.”. TGRT, Haber, 11.05.1999, 12.11.
  doğrusu: iki kişi için

  “Efendim, sigarayı bıraktıktan sonra biraz kilo aldım. Sigarayı içerkenki hâlimden çok daha sağlıklı...”. TGRT, Dünya Dönüyor, 11.05.1999.
  doğrusu: Sigara içtiğim dönemdeki

  “... kısırlıklar var, birtakım...problemler var... Şöyle ben aklıma gelenleri X ve sanırım ... en çok kapınızı çalan problemlerden bunlar.”. HBB, 2’den 4’e, 10.06.1999, 15.21.
  doğrusu: aklıma gelenleri sayayım

  “... onlardan X edilen biyolojik kapaklardır.”. HBB, 2’den 4’e, 03.06.1999.
  doğrusu: elde edilen

  “En zor bakanlık en X kaderiyle baş başa bırakılmış bakanlık ...”. etv, Politikanın Nabzı, 19.06.1999, 22.09.
  doğrusu: en çok

  “Çankaya Köşkü’nde toplanan Millî Güvenlik Kurulu X son buldu.”. etv, Haber 16, 23.06.1999.
  doğrusu: Kurulu toplantısı
     Aksi takdirde Kurul son bulmuş, yani ortadan kalkmış olur.

  “Ateşenin hizmetlisi X eşi ve oğlunu öldürdü...”. Kanal D, Haber, 12.07.1999, 19.30.
  doğrusu: ataşenin eşini

  “...Yekta Güngör Özden bir rahatsızlık geçiriyordu; X evinde ziyaret ettik.”. FLASH, 23. Saat, 01.07.1999, 23.00.
  doğrusu: kendisini evinde

  “İtalya’nın Abdullah Öcalan’ı talep etme noktasında X olduğu soruldu Ecevit’e.”. FLASH, Günortası Haber, 02.07.1999, 13.00.
  doğrusu: olup olmadığı

  “Berk, Yağmur ve Gözde yarın öğle namazında X toprağa verilecek.”. FLASH, Ana Haber, 02.07.1999, 19.30.
  doğrusu: namazından sonra

  “Bu gençlerin bir kısmı yüksek lisans X olarak devam edecek.”. FLASH, Ana Haber, 03.07.1999, 19.30.
  doğrusu: yüksek lisans öğrencisi

  “Yörüğün en güzel hayatı yayladır.”. Kanal 7, Bu Ülke, 12.05.1999, 23.40.
  doğrusu: yayla hayatıdır

  “Seçimlerin huzur X ve demokratik bir ortamda yapılmasını X söyledi.”. Kanal 7, Haber, 02.05.1999, 15.00.
  doğrusu: huzur içinde, yapılması gerektiğini

  “Sızdırma olayının Uluğbaydan X önce olduğunu söyledi.”. FLASH, Haber, 09.05.1999, 19.30.
  doğrusu: Uluğbay’ın intihar girişiminden

  “Hep birlikte dedelerle ilgili bir magazin X seyredelim mi?”. STV, Kırmızı Bisiklet, 01.10.1999, 08.40.
  doğrusu: magazin programı

  Öcalan X duruşmanın ikinci günü İmralı adasında sürüyor.”. Kanal A, Haber, 24.06.1999, 16.30.
  doğrusu: Öcalan davası

  “Ben her zaman çay X veya yoğurt yiyorum.”. Kanal A, Müzikalite, 30.06.1999, 19.30.
  doğrusu: çay içiyor

  “Bölgedeki ağaçlar, sahiplerine hazırlık X tanımadan kesilmeye başlanmış.”. Kanal A, Haber, 27.06.1999, 20.30.
  doğrusu: hazırlık süresi

  “Hiçbir sürücümüzün, alkollü X direksiyon başına geçmesini tavsiye etmiyorum.”. Kanal A, Günebakan, 29.06.1999, 08.00.
  doğrusu: alkollü olarak

  “...yasalara X ya da birtakım yerlere hakaret etmemek kaydıyla...”. HBB, Mozaik, 11.06.1999, 23.32.
  doğrusu: yasalara uymak

  “Ne kadar zarara uğruyorsunuz yılda, telefonları tamirden X...”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.13.

  doğrusu: tamir etmek için


  “Her ne kadar çok hızla yitirilen bir toplumsal benliğimiz varsa X birkaç gün Türkiye’nin gündemine oturmuştu”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 01. 07. 1999, 08.12.
  doğrusu: varsa da

  “İşte benzine yapılan son zamma gelen tepkiler benzinin X önlenemeyen yükselişi”. Kanal 6, Haber, 02. 07. 1999, 19.11.
  doğrusu: benzin fiyatlarının önlenemeyen

  “Cenk Bey çok X çözüm X birisiniz”. Kanal 6, Müebbet Muhabbet, 04. 07. 1999, 00.31.
  doğrusu: sorunlara çözüm bulan

  “Geleceğiniz için barajı X destekleyin”. .”. Kanal 6, Çocuk sineması, 06. 07. 1999, 09.06.

  doğrusu: baraj yapımını destekleyin

 
  “Hava durumunun ayrıntılarıyla X birazdan beraber olucaz”. NTV, Güne Başlarken, 01.10.1999, 07.01.
  doğrusu: ayrıntılarını anlatmak üzere

  “Kâğıt para kimsenin eline geçmezdi bizim çocukluğumuzda. Herkes madenî para X onun üçün de bir cüzdan vardı”. NTV, Belgesel, 09. 10, 1999, 22.20.
  doğrusu: para kullanırdı

  “Bu geçişlerden sonra X gibi söylüyorsunuz”. STV, Düşünce Ekseni, 15. 10. 1999, 23.32.
  doğrusu: sonra olmuş

  YÖK’ün X atanmasıyla ilgili...”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 08.18.
  doğrusu: YÖK başkanının

  “Bu benim X fırsatımdı.”. ctv, Dizi, 03.06.1999, 23.12.
  doğrusu: benim için fırsattı

                        “Keçiörenli vatandaşların büyük takdirini kazanan Keçiören Belediyesi geleneksel hâle X sünnet şöleninin altıncısına yarın start veriyor.”. Kanal A, Günebakan, 03.07.1999, 10.18.
  doğrusu: hâle gelen

  “Binin üzerinde canlı X var.”. ctv, Film, 13.06.1999, 20.00.
  doğrusu: canlı türü

  “Batıda .... vergi kaçağı olduğu takdirde de ciddî X üstüne gidiliyor.”. Kanal 9, Ekonomi Çağı, 12.06.1999, 01.17.
                        doğrusu: ciddî olarak üstüne

  “O şiirin X olduğu bir şiir antolojisi vardı.”. Arifan Radyo, 8. Renk, 02.05.1999, 18.00.
  doğrusu: şiirin içinde olduğu

  “Son derece bir X hareket hâkim.”. Kanal 6, Haber, 31.05.1999, 06.49.
  doğrusu: derece canlı

  “Gerçek anlamda hukuk devletinin X tatbik edildiği bir sistem.”. Kanal D, Haber, 02.10.1999, 14.00.
  doğrusu: kurallarının / yasalarının

  Devlet Personel X Başkanlığı”. TRT 1, Haber, 03.10.1999, 02.05.
  doğrusu: Devlet Personel Dairesi Başkanlığı

  “İstanbul’da balık X yasağı kalktı.”. atv, Kahvaltı Haberleri, 04.10.1999, 13.59.
doğrusu: balık satışı yasağı

     Güncel olayları takip etmeyen bir insan, bu cümleden, İstanbul’da balık avlanma yasağı olduğunu zannedebilir. Çünkü balık yasağı tamlaması, çeşitli şekillerde algılanabilecek bir tamlamadır. Burada yasaklanan, balık satışlarıdır. Ancak “İstanbul’da balık satışı yasağı kalktı.” gibi bir cümleden bu anlam çıkabilir.

  “Şimdilik ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve DYP milletvekili İsmet Sezgin hakkında inceleme başlatılırken, çok yakında ittifakın diğer üyelerine X gelecek.”. btv, Güncel, 08.04.1999, 12.03.
     doğrusu: sıra gelecek

  “Ecevit bugün de yirmişer X gruplar hâlinde milletvekillerini dinleyecek.”. OLAY, Haber, 04.05.1999, 09.58.
doğrusu: yirmişer kişilik

  “ X ne kadar iyi bir yorumcu olmasa da... yozlaşmış müziğe doğru adım atan gençlere en azından örnek oldu.”. OLAY, Türkü Diyenler, 15.05.1999, 21.04.

     Türkçede bazı kalıp ifadeler vardır ki bunlarda yapılacak küçük bir değişiklik kulağı rahatsız eder. Her ne kadar... kalıp bir ifadedir;  bozulamaz. Cümlede ise her kelimesi kullanılmamıştır.

  “X ağır bir baskı altında hissediyor musunuz?”. SHOW, Ceviz Kabuğu, 10.07.1999, 00.33.

     Cümle, bu hâliyle anlaşılmakla beraber dil mantığı bize burada kendinizi kelimesinin eksik olduğunu haber veriyor. Hisset- fiili, nesne alabilen bir fiildir. Cümlenin doğru olabilmesi için nesneli kullanılması gerekir: “Kendinizi ağır bir baskı altında hissediyor musunuz?” Nesnesiz kullanılış, İngilizce etkisiyle ortaya çıkmıştır.

  “İntihar girişiminin ardından Hikmet Uluğbay ilk kez kameralara X çıktı.”. SHOW, Haber, 13.07.1999, 10.05.
doğrusu: kameraların karşısına

  “30 günde X iade edebilirsiniz.”. SHOW, Reklâm, 13.05.1999, 09.10.
doğrusu: 30 gün içinde

  Albüm X kaç ay oldu?”. SHOW, Klip 1999, 04.05.1999, 11.36.
doğrusu: Albüm çıkalı

  “Bursaspor’un kendi sahasında Fenerbahçe X maçı var.”. OLAY, Spor Masası, 02.05.1999, 22.33.
doğrusu: Fenerbahçe ile

  “Sizi buraya bir saniyeliğine X olsa bekliyoruz.”. FLASH, Serpil Barlas, 01.10.1999, 15.46.
doğrusu: bir saniyeliğine de olsa

  “Talihsiz öğretmeni başından X öldürmüş.”. SHOW, Haber, 13.05.1999, 19.35.
  doğrusu: başından vurarak

  “Acaba Abdullah Öcalan idam cezasına çarptırıldıktan sonra bu X uygulanmalı mı uygulanmamalı mı?”. SHOW, Güne Merhaba, 01.07.1999, 07.20.
  doğrusu: bu ceza

  “Yepyeni oyunlar X, harika şarkılar dinleyeceğiz.”. Kanal D, Şahane Pazar, 23.05.1999, 22-23.30.
  doğrusu: oyunlar seyredeceğiz

  “Sakinleştirici ilâçlarda X patlama oldu.”. FLASH, Haber, 03.10.1999, 19.47.
  doğrusu: ilâç satışlarında

  “... belki de bireysel olarak nasıl bu sorunlara X katkıda bulunabiliriz diye ...”. Kanal 7, Selin Dilmen Sizlerle, 06.07.1999, 11.55.
  doğrusu: sorunların çözümüne

  “Peki, Yasemin kurtulduktan sonra X nasıl hissettiniz?”. STV, Haber, 07.10.1999, 00.10.
  doğrusu: kendinizi nasıl

  “Ama boğazımdaki o kahrolası yanma da sona erdi. X Çok iyi hissediyorum.”. SHOW, Çizgi Film, 02.07.1999, 15.21.
  doğrusu: kendimi çok iyi

  “Peki bu, X iyi hissetmeni sağladı mı?”. SHOW, Yabancı dizi: Cesur ve Güzel, 14.07.1999, 17.04.
  doğrusu: kendini iyi hissetmeni

                        Türkiye’ye gelmelerinden X sadece iki saat geçti.”. NUMBER 1, Doritos Men e Men, 07.05.1999, 22.46.
  doğrusu: Türkiye’ye gelişlerinden bu yana aradan sadece iki saat geçti.

  “Günün X tahminleri ile karşınızdayız.”. atv, Hava Durumu, 18.05.1999, 16.08.
  doğrusu: hava tahmini

  “Çinliler üç vardiya X büyük bir tempoyla çalışıyor.”. atv, Sabah Haberleri, 31.05.1999, 09.55.
  doğrusu: üç vardiya hâlinde

  “Kayahan, X 28 yaş küçük sevgilisiyle evlendi.”. SHOW, Haber, 02.10.1999, 20.24.
  doğrusu: kendisinden 28 yaş küçük

  “Yılmaz, köşk X sonrası yarına işaret etti.”. Star, Haber, 17.05.1999, 19.36.
  doğrusu: köşkten ayrıldıktan sonra

  8. 2. 2. Eklerde eksiklik

  “Bazı yerleşim birimi de sular altında kaldı.”. STV, Haber, 07.10.1999, 17.11.
doğrusu: birimleri

  “Bizim bu fikirlerimizin ne kadar eksik ve hata olduğunu anlamayan ...”. atv, A’dan Z’ye, 05.10.1999, 16.32.
doğrusu: hatalı

  “Bu biraz geri zekâ galiba.”. SHOW, Huysuz Show, 01.07.1999, 23.40.
doğrusu: zekâlı

  “Onunla yolculuğuna devam ediyorlar.”. OLAY, Türkü Diyenler, 15.05.1999, 21.29.
  doğrusu: yolculuklarına

  “Yorgunluklarını üzerinden atmak istiyorlar.”. SHOW, Lige Doğru, 02.07.1999, 00.16.
  doğrusu: üzerlerinden

  “Sabah gazetesinin taraf ve şişirme haberleri devam ediyor.”. btv, Güncel, 16.04.1999, 19.35.
  doğrusu: taraflı

  8. 3. Sırasızlık

  Cümle ögelerinin ve kelimelerin belli bir düzen içinde sıralanması anlamayı kolaylaştırır. Kelimeleri en uygun yere koymak bu bakımdan önemlidir. Bazen baş tarafa alınıp diğer ögelerle karışmasın diye virgülle ayrılan bir öge, uygun yere konulduğunda virgüle ihtiyaç kalmaz. Konuşmada duraklama veya vurguyla ögeyi ayırarak sırasızlığı telâfi etmek isteriz. Kelimeler kendi yerlerinde kullanılırsa duraklamaya hiç gerek yoktur. Sıfatlar ve zarflar çoğunlukla kendilerinden sonraki kelimeleri belirtir. Bu bakımdan belirtecekleri kelimelerden önce yer alırlar. Yerleri değiştirilirse başka kelimeleri belirtip yanlış anlamaya da yol açabilirler. Aşağıda yanlış yerde bulunup sırasızlığa yol açan kelimeler eğik dizilmiş, doğru biçim örnekten sonra gösterilmiştir.

  Yol boyunca buluştuğumuz rahip de bunu doğruluyor.”. FLASH, Belgesel, 05.06.1999, 24.03.
  doğrusu: yol boyunca bunu doğruluyor.

  “...birazcık tatlı kaşığı tuz...”. HBB, Günün Menüsü, 15.06.1999, 10.27.
  doğrusu: tatlı kaşığıyla birazcık tuz.

  “...vücut o kadar güzel ki yaratılmış.”. HBB, Spor, 15.06.1999, 09.38.
  doğrusu: güzel yaratılmış ki

  “Başbakan Bülent Ecevit çifte davetle ilgili basın mensuplarının sorularını Başbakanlık merkez binasına gelirken yanıtladı.”. HBB, Haber, 12.06.1999, 18.40.
  doğrusu: basın mensuplarının çifte davetle ilgili sorularını

  “Siz deneyimli, geçmiş bürokrat olduğunuz dönemlerde hükûmette de program taslağı hazırlamış...”. HBB, Ankara Gündemi, 07.06.1999, 09.31.
  doğrusu: bürokrat olduğunuz geçmiş dönemlerde

  “...ilk İtalya’ya gittiğinde...”. HBB, Haber, 01.06.1999, 22.18.
  doğrusu: İtalya’ya ilk gittiğinde

  “...iki hazineden anlayan arkadaşımız...”. HBB, Ankara Gündemi, 01.06.1999, 23.49.
  doğrusu: hazineden anlayan iki arkadaşımız

  “Ben çok kısa Ankara’nın bütün gündeminden söz ettikten sonra...”. HBB, Ankara Gündemi, 03.06.1999, 09.33.
  doğrusu: Ankara’nın bütün gündeminden çok kısa söz ettikten

  “...biraz daha farklı yaza girmek istiyoruz.”. HBB, Bugün, 10.06.1999, 08.31.
  doğrusu: yaza biraz daha farklı girmek

     Farklı, yaz’ı değil, girmek’i belirttiği için girmek’ten önce olmalı. Aksi takdirde yaz’ın farklı olduğu anlaşılır.

  “...düpedüz bu perişan insanlarla alay etmektir.”. etv, Haber, 19.06.1999, 20.12.
  doğrusu: bu perişan insanlarla düpedüz alay etmek

  “Komisyoncu çok fiyatları kırıyor.”. FLASH, Gerçek Kesit, 02.07.1999, 09.55.
  doğrusu: fiyatları çok kırıyor

  “Almanya, İtalya ve Ermenistan’da ağırlıklı olarak gerçekleştirilen gösterilerde...”. FLASH, Ana Haber, 02.07.1999, 19.30.
  doğrusu: Ağırlıklı olarak Almanya

  Başka gözden kaçan hususlar da var.”. FLASH, Ekonomik Panorama, 03.07.1999, 21.30.
  doğrusu: Gözden kaçan başka hususlar

  Her böyle geçen günün akşamı özür dilemek için geri döner.”. FLASH, Sine-top, 04.07.1999, 10.50.
  doğrusu: Böyle geçen her günün akşamı

  “...eski hazineden sorumlu bir yetkili...”. FLASH, Gün Ortası Haber, 05.07.1999, 13.00.
  doğrusu: hazineden sorumlu eski bir yetkili

  Göremediğimiz toprak içindeki bakteriler...”. Kanal A, Haber, 30.06.1999, 18.30.
  doğrusu: Toprak içindeki, göremediğimiz bakteriler

  “Türban konusundaki MHP anlayışını açıklarken...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 15.05.1999, 07.30.
  doğrusu: MHP, türban konusundaki anlayışını

  Her türlü ortaya çıkacak olan oluşum...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 13.05.1999, 07.00.
  doğrusu: Ortaya çıkacak olan her türlü oluşum

  Üslûbu çok seviye olarak düşük...”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
  doğrusu: Seviye olarak üslûbu çok düşük

  Her türlü lâiklik karşıtı etkinlikleri kararlılıkla önlemek...”. Kanal 7, Haber, 12.05.1999, 13.00.
  doğrusu: Lâiklik karşıtı her türlü etkinliği

  “Onu da fazla mecburen ciddîye almıyorlar.”. Kanal 7, Ankara Gündemi, 14.05.1999, 08.40.
  doğrusu: mecburen fazla ciddîye

  Bütün futbolu bırakmış eski oyuncular...”. Kanal 7, Haber, 14.05.1999, 18.30.
  doğrusu: Futbolu bırakmış bütün eski oyuncular

  DYP’deki Tansu Çiller’in muhaliflerine...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 07.05.1999, 07.00.
  doğrusu: Tansu Çiller’in DYP’deki muhaliflerine

  “...barajı aşmış bütün parlâmentodaki partiler...”. Kanal 7, Haber Saati, 05.05.1999, 21.00.
  doğrusu: parlâmentodaki barajı aşmış bütün partiler

  En küçük dört basamaklı sayı nedir?”. Kanal 7, Hedef 4, 04.05.1999, 09.10.
  doğrusu: Dört basamaklı en küçük sayı

  Dün, oldukça söylediğiniz gibi sıcak geçti.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 07.00.
  doğrusu: Söylediğiniz gibi dün oldukça sıcak

  “...mükemmel topa vurma özelliği var.”. Kanal 7, 91. Dakika, 02.05.1999, 22.30.
  doğrusu: topa mükemmel vurma

  Birçok Avrupa’dan ünlü takımların menajerleri geliyor.”. Kanal 7, 91. Dakika, 02.05.1999, 22.20.
  doğrusu: Avrupa’dan birçok ünlü takımın

  “...yarınki iptal edilen sınav...”. Kanal 7,  Haftasonu Haberleri, 01.05.1999, 21.00.
  doğrusu: iptal edilen yarınki sınav

  Konuyla ilgili YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün bir açıklaması var.”. Kanal 7,  Haftasonu Haberleri, 01.05.1999, 21.00.
  doğrusu: Kemal Gürüz’ün konuyla ilgili bir açıklaması

  Devamlı Türkiye’de baskı yapacaklardır.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 01.05.1999, 20.00.
  doğrusu: Türkiye’ye devamlı baskı

  Hiçbir başka sağlık programını...”. FLASH, Kurdela, 05.07.1999, 16.00.
  doğrusu: Başka hiçbir sağlık programını

  “Bununla ilgili Maliye’den, henüz bir sonuç çıkmadı.”. FLASH, Ekonomik Panorama, 10.07.1999, 20.30.
  doğrusu: Maliye’den bununla ilgili bir sonuç henüz çıkmadı.

  Nasıl borsamıza yarar sağlayacağını konuşacağız.”. FLASH, Ekonomik Panorama, 10.07.1999, 20.30.
  doğrusu: Borsamıza nasıl yarar sağlayacağını

  Pek eşleri müsaade etmiyor çalışmalarına.”. FLASH, Söz Esnafın, 09.05.1999, 20.40.
  doğrusu: Eşleri pek müsaade etmiyor

  “Han sahibinin üç tane çok meraklı kızları vardı.”. FLASH, Çeker Cadı, 14.07.1999, 18.45.
  doğrusu: çok meraklı üç kızı

  “Hastahaneden Başbakan Bülent Ecevit, Hüsamettin Özkan ve eşiyle birlikte çıkan Hikmet Uluğbay...”. FLASH, 23. Saat, 13.07.1999, 23.00.
  doğrusu: Hastahaneden eşi, Başbakan Bülent Ecevit ve Hüsamettin Özkan’la birlikte çıkan
  Söz konusu olan Hüsamettin Özkan’ın değil, Uluğbay’ın eşidir.

  İstanbul’daki devlete yaramayan malları...”. FLASH, 23. Saat, 12.07.1999, 23.00.
  doğrusu: Devlete yaramayan İstanbul’daki malları.
                İstanbul’da ayrı bir devlet yok.

  “Haksızlıklara tahammül hiç edemeyen bir insanım.”. FLASH, Kurdela, 10.07.1999, 16.00.
  doğrusu: hiç tahammül edemeyen

  Canlı telefonla bağlantı yapacağız.”. FLASH, Kurdela, 15.07.1999, 16.00.
  doğrusu: Telefonla canlı bağlantı

  Hiçbir devletten yardım almadan...”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 09.00.
  doğrusu: devletten hiçbir yardım almadan

  “KOSGEB’in birçok kurmuş olduğu enstitüden biri...”. Kanal A, Günebakan, 28.06.1999, 08.00.
  doğrusu: birçok enstitüden biri

  Birçok buradaki ürünü veriyoruz.”. Kanal A, Klipmatik, 15.06.1999, 14.40.
  doğrusu: Buradaki birçok ürünü

  “...etkisinde yavaş yavaş kalmaya başlıyor.”. Kanal A, Kumar, Aile ve Toplum, 17.06.1999, 12.40.
  doğrusu: yavaş yavaş etkisinde kalmaya

  “Bu konulardaki onların fikirlerini alıyoruz.”. Kanal A, Teleklinik, 19.06.1999, 11.30.
  doğrusu: Onların bu konulardaki fikirlerini

  Sürekli telefonlarının kapandığını söylüyorlar.”. Kanal A, Haber, 28.06.1999, 20.30.
doğrusu: sürekli kapandığını

  “Elli metrelik bu dev balon, bu iki tane gördüğünüz pervaneler sayesinde havada kalıyor.”. SHOW, Haber, 03.07.1999, 20.37.
doğrusu: gördüğünüz bu iki pervane sayesinde

  “...bu akşam da yetmiş yedi tane otomobil, bütün Türkiye’ye dağıtıcaaz.”. SHOW, Eğlence programı, 02.07.1999, 22.45.
doğrusu: bütün Türkiye’ye yetmiş yedi otomobil

  Tam kesin sebebi bilemediğimiz için tespit etmemiz mümkün değil.”. atv, A’dan Z’ye, 08.10.1999, 15.48.
doğrusu: Kesin sebebi tam bilemediğimiz

  “Ankara Üniversitesi, 1946’da kurulan Anadolu’da ilk modern üniversite olma özelliğine sahiptir.”. OLAY, Bilgisayar Dünyası, 09.05.1999, 13.01.
doğrusu: 1946’da kurulan Ankara Üniversitesi

  “Sürücülerin daha dikkatli araçlarını kullanmaları gerekiyor.”. OLAY, Yeni Gün, 06.05.1999, 07.34.
doğrusu: araçlarını daha dikkatli kullanmaları

  “Yaralıya olay yerinde ilk müdahale yapıldı.”. OLAY, Yeni Gün, 03.05.1999, 08.26.
doğrusu: ilk müdahale olay yerinde

  “Ankara’da galiba bununla ilgili bir çabamız oldu, yanlış aklımda kalmadıysa.”. Kanal 7, Profesyoneller, 09.07.1999, 17.39.
  doğrusu: aklımda yanlış kalmadıysa

  “İtalyan tenisçi hem çiftlerde, hem teklerde İtalya’dan buraya şampiyon olmak için âdeta gelmiş.”. Cine 5, Tenis maçı, 20.06.1999, 17.30.
     Bu cümlede unsurların yeri karışmıştır. Cümle şöyle olmalıdır: İtalyan tenisçi, İtalya’dan buraya âdeta hem çiftlerde hem teklerde şampiyon olmak için gelmiş.

  “Size 50 milyonluk hemen hediyelerini sayayım.”. Kanal D, Çarkı Felek, 17-18.05.1999, 20.40.
  doğrusu: Size hemen 50 milyonluk hediyeleri

  Mutlaka genellikle sanat camiasında yapılan evlilikler boşanmayla noktalansa da işte böyle güzel birleşmeler de olabiliyor.”. SHOW, Klip 1999,, 15.07.1999, 10.23.
  doğrusu: Genellikle sanat camiasında yapılan evlilikler mutlaka boşanmayla

  “Vallahi senin bu düşünceni duyan, değil üniversiteli taşralı bir kız olduğunu sanır.”. OLAY, Film, 01.05.1999, 08.40.
  doğrusu: üniversiteli değil

  “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde son gerçekleştirilen operasyonda 22 terörist ölü ele geçirildi”. Kanal 6, Haber, 02. 07. 1999, 12.36.
doğrusu: gerçekleştirilen son

  Bu konuda bi karar henüz alınmış diğil pek”. NTV, Ekodiyalog, 08.10.1999, 21.11.
doğrusu: Henüz bu konuda bir karar alınmış değil.

  “Festival bugün yapılacak olan film gösterileri ve çeşitli animasyon ve kültür etkinliklerinin ardından saat 21.00’de başlıycak olan kapanış ve ödül töreniyle sona erecek”. NTV, Gece Gündüz, 05.10.1999, 18.19.
doğrusu: ödül töreni ve kapanışla

  O kadar güzel Sayın Yıldızdoğan şarkılar söylüyor ki...”. STV, Yarışma Zamanı, 18.05.1999, 18.09.
doğrusu: Sayın Yıldızdoğan o kadar güzel şarkılar söylüyor ki...

  Kurul öncelikle gündeminde radyo-televizyon yayınları ve Öcalan davası var.”. STV, Haber 16, 28.05.1999, 16.09.
  doğrusu: Kurul gündeminde öncelikle

  Ankara yine oldukça gündemi yoğun.”. STV, Merhaba Yeni Gün, 21.05.1999, 08.35.
  doğrusu: Ankara gündemi yine oldukça yoğun.

  “Ben izin verirseniz yalnız kendi bu konudaki görüşlerimi sizlere arz etmiş olayım.”. Meltem, Gönül Sohbetleri, 08.10.1999, 00.17.
  doğrusu: bu konudaki kendi görüşlerimi

  Göçmenlerin cumhurbaşkanı bir an önce evlerine, yurtlarına dönmeleri gerektiğini söyledi.”. ctv, Haber, 12.06.1999, 00.12.
  doğrusu: Cumhurbaşkanı göçmenlerin

  Asla yalan söylemek bana göre değil.”. NTV, Portreler, 10.07.1999, 04.31.
  doğrusu: Yalan söylemek asla bana göre değil.

  Bir köprü görevi görecek daha sonraki uygulama ile şimdiki program arasında...”. NTV, Basın Toplantısı, 02.07.1999, 15.19.
  doğrusu: Şimdiki program ile daha sonraki uygulama arasında bir köprü görevi görecek

  Otobüs İstanbul-Ankara kara yoluna girdi. Ankara mevkiinden geliyordu. Ankara’dan İstanbul’a gidiyordu.”. NTV, Haber, 03.07.1999, 17.02.
  doğrusu: Otobüs Ankara-İstanbul kara yoluna girdi.

Fazlaca konuya girmeden...maç sonrasına gidelim”. atv, Stadyum, 17.05.1999, 00.11.
  doğrusu: Konuya fazlaca girmeden

“Halk, önce mahalleye kendilerinin geldiğini söylüyor”. Kanal D, Haber, 01.10.1999, 08.54.
  doğrusu: mahalleye önce kendilerinin

Cesur sorunları çözmeye hazır hükûmet istiyoruz”. Kanal 6, Haber, 24.05.1999, 19.41.
  doğrusu: cesur hükûmet

“En önemli konu, terör örgütünün sözde silâhlı mücadeleyi bırakmak kararıydı”. TRT 1, Haftanın Olayları, 02.10.1999, 09.41.
  doğrusu: silâhlı mücadeleyi sözde bırakmak

“Amerikan hukukunda ne gibi insan hakları açısından farklılıklar var?”. btv, Barlaslarla, 19.06.1999, 11.08.
  doğrusu: İnsan hakları açısından Amerikan hukukunda ne gibi farklılıklar var?

“Hukukun üstünlüğü diye insanlarda bir güven var mı?”. btv, Barlaslarla, 19.06.1999, 11.45.
  doğrusu: İnsanlarda hukukun üstünlüğü konusunda bir güven var mı?

Çok güzel İzmit’in şiirleri var”. Kanal 6, Kadınca, 28.05.1999, 15.15.
  doğrusu: İzmit’in çok güzel ...

“Ayakları son derece sağlam yere basan bir insan...”. Kanal 6, İşte Hayat, 25.05.1999, 19.58.
  doğrusu: Ayakları yere son derece sağlam basan

Bir stratejik güç birliği anlaşması...”. Kanal D, Haber, 02.10.1999, 12.00.
  doğrusu: Stratejik bir güç birliği

“Oldukça  bir yoğun görüşme trafiği...”. TGRT, Haber, 14.07.1999, 17.07.
  doğrusu: Oldukça yoğun bir görüşme

“Haftanın tek zarardaki sektörü...”. TGRT, Para Piyasaları, 10.07.1999, 12.23.
  doğrusu: Haftanın zarardaki tek sektörü

“Tabiî değişik heyecan verici bir duygu”. TRT 1, Sabah Haberleri, 02.10.1999, 09.28.
  doğrusu: Tabiî heyecan verici, değişik bir duygu...

“Dünyanın en iki basit yemeği...”. TRT 1, Talk Show, 03.10.1999, 01.36.
  doğrusu: Dünyanın en basit iki yemeği

“86 tane daha yasak var”. TGRT, Haber, 08.07.1999, 19.10.
  doğrusu: Daha 86 yasak

“Beşiktaşlı Persolaç, ‘bir yıllık daha sözleşmem var’ dedi”. TGRT, Spor Haber, 01.07.1999, 20.23.
  doğrusu: daha bir yıllık sözleşmem

“Artık sevmiyorsunuz, anladım, beni!”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 06.10.1999.
  doğrusu: Artık beni sevmiyorsunuz

“...tekrar üstüne kadayıf koyuyoruz”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 04.10.1999, 11.06.
  doğrusu:  Üstüne tekrar kadayıf

Çok fazla güneşin altında kalmayın”. TGRT, Klip Saati, 09.07.1999, 13.30.
  doğrusu:  Güneşin altında çok fazla kalmayın.

Birbirinden lezzetli Osmanlı mutfağının yemekleri sunuldu”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 20.10.
  doğrusu: Osmanlı mutfağının birbirinden lezzetli

“Biz sağlığına neden dikkat etmeyen millet olmuşuz?”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
  doğrusu: Neden biz sağlığına

  “...ancak bazı uygulamada yaşanan sorunların aşılması için...”. TV 9, Ekonomi Çağı, 08.06.1999, 19.14.
  doğrusu: uygulamada yaşanan bazı sorunların

  “Bugün de geldik salı gününü tükettik sonuna”. Star, Ebruli Günler, 13.07.1999, 16.04.
  doğrusu: Bu salı gününün de sonuna geldik. Bir salı gününü de böylece bitirdik.

*          *          *

  Belirtisiz isim tamlamaları, kavramları karşılayan kelime gruplarıdır. Bu tamlamada unsurlar arasında araya başka bir unsur getirilemeyecek kadar sıkı bir bağ vardır. Buna rağmen son zamanlarda belirtisiz isim tamlamalarının arasına sıfat sokularak bu yapı bozulmaktadır.

  “ANAP Eski Milletvekili...”. SHOW, Haber, 03.05.1999, 23.53.
  doğrusu: Eski ANAP Milletvekili

  “Bugüne kadar adaylığını açıklayan tek isim Dışişleri eski Bakanı Turan Güneş’in oğlu Hurşit Güneş oldu.”. Kanal D, Çalar Saat, 18.15, 06-09 arası.
  doğrusu: eski Dışişleri Bakanı

  “Lütfi Koç, yaptığı açıklamada, beldede Belediye eski Başkanı Selâhattin Parlak tarafından kurulan...”. KENT, Haber, 12.07.1999, 13.50.
  doğrusu: eski Belediye Başkanı

  8. 4. Uyumsuzluk

  Gerek kelime gruplarının, gerek cümlelerin ögeleri arasında belli bir uyum vardır. Söz gelişi, sayılarla kurulan sıfat tamlamalarında, belli durumlar dışında, belirtilen ismin teklik biçiminde olması gerekir. Bundan dolayı üç kalemler denmez; denirse sıfatla isim arasında bir uyumsuzluk var demektir. Cümlede veya çekimsiz fiil gruplarında isimler fiile belli hâllere girerek bağlanırlar. Eve girilir, evde oturulur, evden çıkılır. Eve oturmak yahut evde çıkmak denirse isimle fiil arasında uyumsuzluk var demektir. Uyumsuzluk cümle yanlışlıklarına yol açan, anlatımı bozan en önemli kusurdur ve maalesef bu kusura çok sık rastlanmaktadır. Uyumsuzluk örnekleri aşağıda sınıflandırılarak verilmiştir.

  8. 4. 1. Özne-yüklem uyumsuzluğu

  Bilindiği üzere özne mutlaka yalın hâlde bulunur. Eğer özne yalın hâlde değilse özne-fiil uyumsuzluğu ortaya çıkar. Ayrıca özneyle fiil arasında teklik-çokluk ve şahıslar bakımından da uyum söz konusudur. Konuşma sırasında zaman zaman bu uyumların da bozulduğu görülür.

  Aşağıdaki örneklerde bazı öznelerin belirtme hâlinde (-i hâli), bazılarının da ilgi hâlinde (-in hâli) olduğu görülmektedir. Oysa belirtme hâli nesneler için, ilgi hâli de tamlayanlar için söz konusudur. Dolayısıyla aşağıda verilen örneklerde özne-fiil uyumu sağlanamamıştır.

  “...bir mektubunu verdiğini de öğrenildi.”. TGRT, Haber, 04.05.1999, 06.30.
  doğrusu: verdiği
  Öğrenildi geçişsiz bir fiildir, dolayısıyla nesne almaz.

  “Cumhuriyet trenine saldırısı girişimini son anda önlendi.”. HBB, Haber, 09.06.1999, 00.48.
  doğrusu: girişimi
Ayrıca saldırısı değil saldırı olacaktır.

  “Burayı beğendiler. Buranın insanını, halkın sıcaklığını, onların kendilerine daha yakın olmalarını kovaladı.”. STV, Spor, 05.10.1999, 00.30.
  doğrusu: olmaları

  “...hafta sonları da programını denk düşmediği için...”. Kanal D, Beyaz Show, 10.07.1999, 17.45.
  doğrusu: programı

  Bunu geçmişte yapıldı.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 15.05.1999, 20.00.
  doğrusu: Bu

  “...süregelen güzel kültürel faaliyetlerini ortaya çıkaran programınızı...”. Kanal 7, Sıra Gecesi, 15.05.1999, 16.05.
  doğrusu: faaliyetleri

  “İkinci tura başlayacağını ifade ediliyor.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 15.05.1999, 07.30.
  doğrusu: başlayacağı

  “Başbakan Bülent Ecevit’e Demirel’in kendisine bir telkini olup olmadığını soruldu.”. Kanal 7, Gündem 13.00, 05.05.1999, 13.00.
  doğrusu: olmadığı

  “Teroristin gözaltı durumunun sürdüğünü olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.”. OLAY, Haber, 15.05.1999, 12.35.
  doğrusu: sürdüğü

“Yanındakilerin saldırgan tutumunu sürerken...”. SHOW, Haber, 08.05.1999, 03.49.
  doğrusu: tutumu

  “Emeklilik yaşını yükseltilmeden...”. FLASH, Gün İçi Haber, 13.07.1999, 15.00.
  doğrusu: yaşı

  “Müthiş derecede uygun olduğunu söylenen diyetler var.”. Kanal A, Hayatın Rengi, 28.06.1999, 11.00.
  doğrusu: olduğu

  “...Löw’ün istediği için sattınız.”. HBB, Spor, 13.06.1999, 23.54.
  doğrusu: Löw

  Sizin sorduğunuz için ifade ediyorum.”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
  doğrusu: Siz

  “...çok sayıda kişinin göz altına alındı.”. TGRT, Haber, 08.05.1999, 08.11.
  doğrusu: kişi

  Benim de o zamanlar daha yeni yeni tanınma safhasındaydım.”. Kanal D, Bir Sevda Masalı, 15.07.1999, 00.31.
  doğrusu: Ben

  Bunların elde edilemeyebiliyor.”. Kanal 7, Ankara Gündemi, 14.05.1999.
  doğrusu: Bunlar

  İnsanların neyin yanlış olduğunu biliyorlar.”. ctv, Haber, 01.06.1999, 21.51.
  doğrusu: insanlar

  “Olayın faillerinin polisin yaptığı operasyon sonrası kıskıvrak yakalandı.”. FLASH, Haber, 09.07.1999, 18.00.
  doğrusu: failleri

*           *           *

  Aşağıdaki örnekte ise özne eşitlik hâline sokulmuştur.

  Sizce son gelişmeleri yeterli görüyor musunuz?”. TRT 1, Günden Güne, 04.05.1999.
  doğrusu: Siz

*           *           *

  Türkçede özne çokluk olunca fiilin de çokluk olması şartı yoktur. “Akıllı olmayan” varlık ve nesneler özne olursa, bu özneler çokluk biçiminde bulunsa bile, fiil teklik olur: Hayvanlar koşar, yapraklar düşer, kalemler kırılır. Ancak akıllı varlıklarda fiil de çokluk biçimine girebilir: Şoförler araba kullanırlar, polisler güvenlik işlerine bakarlar. Söylemeye gerek yoktur ki özne teklik ise fiil de teklik olur. Akıllı bir varlığı temsil eden özne birden fazla ise (başında herhangi bir sayı sıfatı varsa) fiil yine teklik olur: Üç adam geldi, iki çocuk koştu. Ayrıca topluluk ifade eden pek çok belirsizlik zamiri ve kelime de fiilin teklik biçimiyle kullanılır.

  Aşağıdaki örneklerde, yukarıda belirtilen şartlara uyulmamış, fiil çokluk biçimine sokulmuş ve dolayısıyla özne-fiil uyumsuzluğu ortaya çıkmıştır.

  “Hatta bir televizyon kanalı... ‘bu insan Öcalan’ın öldürülmesini istiyorlar.’ şeklinde de bir açıklama yaptılar.”. HBB, Haber, 01.06.1999, 08.30.
  doğrusu: istiyor, yaptı

  “Bu kadar güçlü devlet bu savaşı neden durduramıyorlar?”. TRT 1, Haber, 02.05.1999, 16.00.
  doğrusu: durduramıyor

  “Bu üç devlet bakanı o görüşmelere katıldılar, Bakanlar Kurul toplantısına katılamadılar.”. HBB, Haber, 11.06.1999, 13.02.
  doğrusu: katıldı, katılamadı

  “Herkes kedinin hemcinslerinde ortaya çıkan özelliklerini bilmektedirler.”. etv, Belgesel, 27.06.1999, 17.56.
  doğrusu: bilmektedir

  “Herkes o dergilerdeki rejimleri kullanamıyorlar.”. Kanal A, Hayatın Rengi, 28.06.1999, 11.00.
  doğrusu: kullanamıyor

  “Roma’da iki yüz bin kişilik bir grup toparlandılar.”. HBB, Haber, 01.06.1999, 08.33.
  doğrusu: toparlandı

  “Yüz binlerce kişi doğal hayatı görmeye gelirler.”. FLASH, Belgesel, 04.07.1999, 03.00.
  doğrusu: gelir

  “Halk bize keçi sürüsü değiliz, diyorlar.”. FLASH, Belgesel, 04.07.1999, 18.00.
  doğrusu: diyor

  “Ve sarı masa, bütün soruları doğru olarak cevaplandırdılar.”. Kanal 7, Hedef 4, 05.07.1999, 17.56.
doğrusu: cevaplandırdı

  “Bu mektuplar geri geldiler.”. Cine 5, Yabancı Film, 20.06.1999, 01.00.
  doğrusu: geldi
Özne cansız olduğuna göre yüklem teklik olmalıdır.

  “Sevgi, bizlerin gerçekten yüreğinde, dilinde, elinde ve ağzında olması gereken şeyler.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 07.10.1999, 08.43.
  doğrusu: şey
    
  “Bu da hakikaten hoş şeyler değil.”. FLASH, Ankara Gündemi, 10.10.1999, 20.17.
doğrusu: bir şey

  “Uçaklar düşürüldüler.”. Kanal D, Haber, 28.05.1999, 19.35.
  doğrusu: düşürüldü

  “İki ülke kulaklarını tıkadılar.”. Kanal D, Haber, 28.05.1999, 19.35.
  doğrusu: tıkadı

“... bölgeden gelen belediye itfaiye araçları sürekli yangın bölgesinde oldukça hareketli çalışmalara sahne oluyorlar”. NTV, Haber, 01.10.1999, 17.02.
doğrusu: oluyor

  “İri timsahlar...yemek yemeden durabilirler.”. STV, Safari, 04.07.1999, 22.36.
doğrusu: durabilir

  “Vahşi itler... güvenle dolaşıyorlardı.”. atv, Lassie, 16.05.1999, 10.20.
doğrusu: dolaşıyordu

“Soslar servise hazırlar.”. atv, A’dan Z’ye, 17.05.1999, 15.47.
doğrusu: hazır

  “Pankartlar dün buraya asıldılar.”. atv, Kahvaltı Haberleri, 31.05.1999, 06.46.
doğrusu: asıldı

  “Komisyonlar çalışmaya başlayacaklar.”. atv, Haber, 21.05.1999, 16.00.
doğrusu: başlayacak

“Orkideler o kadar güzeller ki...”. ctv, Dizi, 01.06.1999, 14.43.
  doğrusu: güzel

  “Denizdeki dalgaları görmeliydin; çok büyüktüler.”. ctv, Dizi, 13.06.1999, 09.20.
  doğrusu: büyüktü

  “Evler çok güzel ama çok pahalılar.”. ctv, Belgesel, 09.06.1999, 00.36.
  doğrusu: pahalı

  “Plâktonlar besin zincirinin çok önemli bir halkasını oluşturmaktadırlar.”. Kanal A, Belgesel, 05.10.1999, 10.51.
  doğrusu: oluşturmaktadır

“Büyük kentler sanat için tabiî ki gerekliler.”. ctv, Belgesel, 06.06.1999, 19.06.
  doğrusu: gerekli.

  “... başlığı ile duyuran Yunan basını, uzun zamandır ilk kez bir ihlâl olduğunu belirttiler.”. NTV, Haber, 15.10.1999, 13.02.
  doğrusu: belirtti

  “Albümden biraz ipuçları veren grup, uzun süreden sonra kendi şehirleri Glascow’da konser verecekler.”. NUMBER 1, Number One News, 01.05.1999, 15.56.
  doğrusu: konser verecek

*          *          *

Aşağıdaki örnekte görülen uyumsuzluk ise öznenin çokluk eki almamasından kaynaklanmaktadır.

  “Aslında bu, son derece yanlış şeyler.”. FLASH, 23. Saat, 12.07.1999, 23.00.
  doğrusu: bunlar

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde özneyle fiil arasında şahıs bakımından uyumsuzluk vardır.

  “Peki biz konumuza dönmek istiyorum.”. HBB, Çevre Aktüel, 01.06.1999, 17.43.
  doğrusu: dönelim

  Biz, bütün otellerde... bu arkadaşlarımıza imkân tanıyorlar.”. etv, Muhabbet Pınarı, 25.06.1999, 03.50.
  doğrusu: Onlar
     Aslında cümle biz sözüyle başlamış, sonra başka bir yöne gitmiştir.

  “Biraz sonra ben de, uzman arkadaşım da söyleyecek ki...”. Kanal D, Teke Tek, 13.07.1999, 00.17.
  doğrusu: söyleyeceğiz

  “... biz de çok yorulduk, siz de çok yorulduk...”. Kanal D, Haber 13, 13.07.1999.
  doğrusu: yoruldunuz

  “Bu arada arkadaşlarım Şerife Hanıma ulaşana kadar ben Şerife Hanımın neler kazandığına bir bakalım.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 08.10.1999, 11.18.
  doğrusu: biz

Ben Ziraat Fakültesini bitirdik.”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
doğrusu: bitirdim

  “Biz de sizlere hep teşekkür borçluyum.”. FLASH, Kurdela, 02.07.1999, 16.00.
  doğrusu: borçluyuz


  8. 4. 2. Nesne-yüklem uyumsuzluğu          

  Bilindiği üzere belirtili nesneler -i (-ni) ekini alırlar. Nesne-fiil uyumsuzluğu, ya -i (-ni) ekinin kullanılmaması, ya da yanlış bir ekin (-in, -e) kullanılmasıyla ortaya çıkar.
  Aşağıdaki örneklerde belirtme hâli eki (-i, -ni) kullanılmamıştır.

  “...ölenlerin çoğu çocukların oluşturduğunu açıkladı.”. TGRT, Sabah Haber, 08.05.1999, 08.21.
  doğrusu: çoğunu

  “57. hükûmet... ilk Bakanlar Kurulu toplantısı dün yaptı.”. HBB, Haber, 12.06.1999, 10.02.
  doğrusu: toplantısını

  “Tüm bu problemler bir üroloji uzmanına... başvurduğu takdirde çözebilir.”. HBB, 2’den 4’e, 15.06.1999, 15.00.
  doğrusu: problemleri

  “...görüşme yapıldığı yolundaki söylentiler de sert bir dille yalanladı.”. HBB, Haber, 07.06.1999, 22.00.
  doğrusu: söylentileri

  “...Türkiye Cumhuriyeti koruyan, kollayan güçleri küçük düşürmek olmaz mı bu?”. etv, Günün Yorumu, 23.06.1999, 21.24.
  doğrusu: Cumhuriyeti’ni

  “...müdahil avukatların talepleri de göz önüne alarak...”. etv, Doğru Rota, 27.06.1999, 21.22.
  doğrusu: taleplerini

  “Önce günün gelişen olayları öğrenmek üzere...”. etv, Muhabbet Pınarı, 22.05.1999, 11.54.
  doğrusu: olaylarını

  “Bir çürük elma birlerce sağlam elma arasına koyun, onu çürütür.”. Kanal A, Terazi, 30.06.1999, 23.45.
  doğrusu: elmayı

“En iyi sonuç almak için...”. SHOW, Reklâm, 13.05.1999, 09.12.
  doğrusu: sonucu

“MHP kapıları açarsa bu değerlendiririz diyor, Posta gazetesinin haberinde.”. STV, Merhaba Yeni Gün, 19.05.1999, 07.30.
  doğrusu: bunu

“Bana kalırsa durum daha da iyi anlayabilmek için karada olmamız gerekiyor.”. Meltem, Belgesel, 05.10.1999, 23.07.
  doğrusu: durumu

  “Prim gün sayısı da 8300’e çıkaran yasa...”. FLASH, 23. Saat, 13.07.1999, 23.00.
  doğrusu: sayısını

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde belirtme hâli eki (-i, -ni) yerine, yönelme hâli eki (-e) kullanılmıştır.

  Kamplara ziyaret etmeleri isteniyor.”. TRT 1, Spor, 03.05.1999.
  doğrusu: Kampları

  “...daha sonra Fazilet Partisi’nin kapatılmasına değerlendirdi.”. TGRT, Haber 16.00, 07.05.1999, 16.03.
  doğrusu: kapatılmasını

  “...Türkiye, Amerika’nın bölgede en güvendiği ülke konumuna elde edecek...”. TGRT, Dünya Turu, 11.05.1999, 04.01.
  doğrusu: konumunu

  “...özel kanallara pek ziyaret edemiyordunuz.”. HBB, 2’den 4’e, 09.06.1999, 00.53.
  doğrusu: kanalları

  “Tebrik ediyoruz sizlere.”. Kanal D, Aileler Yarışıyor, 09.07.1999, 17.57.
  doğrusu: sizleri

  “Oktar Babuna kampanyasına gözaltına alan Sağlık Bakanlığı...”. Kanal A, Haber, 30.06.1999, 12.30.
  doğrusu: kampanyasını

  “...daha yeni birbirimize anlamaya başladık.”. Kanal D, Pazar Magazin, 04.07.1999, 18.25.
  doğrusu: birbirimizi

  “Bu mesleğe ne zaman başladınız ve kaç yıldır yapıyorsunuz?”. Ey, Gün Başlıyor, 26.05.1999, 08.59.

     Bu ifade iki cümleden meydana gelmiştir. Birinci cümlede “mesleğe başlamak”tan bahsedilmektedir ki iki kelime arasında yapı bakımından bir uyum vardır. İkinci cümlede ise mesleğe kelimesi, yapıyorsunuz fiilinin de tamlayıcısı olabileceği düşünülerek tekrarlanmamıştır. Hâlbuki mesleğe taşıdığı ekle yapıyorsunuz fiiline uyum göstermemektedir. Yani mesleğe yapıyorsunuz şeklinde bir ifade olamaz. Cümleye mesleği kelimesini ilâve etmekle bu yanlışı düzeltebiliriz. “Bu mesleğe ne zaman başladınız ve bu mesleği kaç yıldır yapıyorsunuz?”.

  “Teknik direktör Fatih Terim yapılan transferlerin yetersiz olduğu yönündeki eleştirilere cevaplandırdı.”.
  doğrusu: eleştirileri
 
  “Ancak hükûmetin verdiği zamla memurlara ikinci sınıf vatandaş görme geleneğini sürdürdüğünü belirtti.”. KENT, Haber 10.07.1999, 21.07.
  doğrusu: memurları

  “Ben de açıkçası bu habere çok fazla inandırıcı bulmadığımı söylemek istiyorum.”. SHOW, Güne Merhaba, 01.07.1999, 07.42.
  doğrusu: haberi

  Kendine harap ediyor, bu da onun için hiç normal değil.”. STV, Uzay Adası, 19.05.1999, 16.31.
  doğrusu: kendini

  “TGRT ailesi olarak biz de size tebrik ediyor...”. TGRT, Haber, 04.10.1999, 17.14.
  doğrusu: sizi

  “...olaya müteakip...”. NTV, Haber, 02.07.1999, 02.03.
  doğrusu: olayı

  “Güvenlik Konseyi’nin kararları buna amirdir.”. NTV, Kıbrıs Özel Programı, 15.07.1999, 15.47.
  doğrusu: bunu

  Yaşadıkları duyurmaya geçtiğimiz haftalarda başarabilmişlerdi.”. NTV, Haber, 04.07.1999, 09.36.
  doğrusu: yaşadıklarını duyurmayı

*          *          *


  Aşağıdaki örneklerde ise belirtme hâli eki yerine ilgi hâli eki (-in, -nin) kullanılmıştır.

  “...memurların içinde bulunduğu durumun yürekler acısı olarak belirtti.”. HBB, Haber, 11.06.1999, 18.45.
  doğrusu: durumu

  “...iddianamenin mahkemeye sunan savcı...”. HBB, Ankara’da Gündem, 11.06.1999, 09.36.
  doğrusu: iddianameyi

  “Yarı bilimsel cümlelerin arka arkaya sıralarsanız etkin de olabilirsiniz.”. atv, A’dan Z’ye, 05.10.1999, 16.50.
  doğrusu: cümleleri

  “IMF’nin Türkiye gezisinin üç gün uzatmasının...”. etv, Tam Sırası, 28.06.1999, 22.42.
  doğrusu: gezisini

  “İki takımın kurtarma olayı çok zor.”. Kanal 7, Haber, 03.05.1999, 19.00.
  doğrusu: takımı

  Konunun Haymana’da toplanacak Başkanlar Kuruluna havale ettiğini söyledi.”. Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.
  doğrusu: Konuyu

*          *          *

  Aşağıdaki örnekteyse -la eki kullanılmıştır.

  “Memur zamlarıyla ilgili hükûmetin artık erteleyecek zamanı kalmadı.”. FLASH, Eko Bugün, 08.07.1999, 19.00.
  doğrusu: zamlarını

  8. 4. 3. Zarf-yüklem uyumsuzluğu

  Zarflar; tarz, vasıta, sebep, zaman ve yer bakımlarından fiilleri belirtirler. Zarflar bu görevlerini eksiz olarak yapabilecekleri gibi bazı eklerle de yerine getirebilirler. Ancak hangi zarfın hangi ekle fiile bağlanacağına dikkat etmek gerekir. Aşağıdaki örneklerde yanlış ekler kullanılarak zarf-fiil uyumu bozulmuştur. Bazen de gerekli ek kullanılmadığı için uyum sağlanamamıştır.

  “...müthiş ümitler bağlanıyoruz.”. atv, Haber, 01.07.1999.
  doğrusu: ümitlerle

  “Gün geçtikçe kendisini daha fazla ilgilenmeye başladı.”. HBB, Bugün, 10.06.1999.
  doğrusu: kendisiyle

  “İnsanların vergiye daha bir sempati bakması...”. FLASH, Ankara Gündemi, 02.07.1999, 20.00.
  doğrusu: sempatiyle

  “Bizim sağlık sorunlarımızı...ilgilenecekler.”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 13.05.1999, 16.13.
  doğrusu: sorunlarımızla

  “İşimizi ciddiyetle seviyoruz.”. Kanal A, Damlayan Mısralar, 18.06.1999, 22.30.
  doğrusu: ciddî olarak

  Gençlere her türlü sportif faaliyeti yapacağız.”. Kanal A, Seçmen Soruyor, 27.06.1999, 21.30.
  doğrusu: Gençler için

  Size en çok kaç yaşları arasında düşük yaşanıyor Türkiye’de?”. FLASH, Kurdela, 05.07.1999, 16.00.
  doğrusu: Sizce

  “Ben bir şarkı söyleyip ondan sonra görüşürüz.”. TGRT, Gülbence, 12.05.1999, 10.38.
  doğrusu: söyledikten sonra

  Fotokopide kısaltıldı.”. Kanal D, Haber, 28.05.1999, 19.15.
  doğrusu: Fotokopiyle

  “Gonzales’in vuruşunda takımını 2-0 öne geçiriyor.”. OLAY, Dünyadan Spor, 01.05.1999, 17.22.
  doğrusu: vuruşuyla
Cümlenin öznesi de Gonzales’in değil Gonzales şeklinde olmalıdır.

“Ben aslında bu müziği bayağı uzun zamanlar söylüyorum”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.35.
doğrusu: uzun zamandır

*          *          *

  İnşallah, lütfen gibi kalıplaşmış zarfların fiilleri belli kiplerde olmak zorundadır. Aşağıdaki örneklerde fiiller zarfa uygun düşmemiştir.

  “İnşallah bundan sonra huzurlu, rahat, güzel aylar temenni ediyorum.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 01.10.1999, 09.30.
  doğrusu: geçirirsiniz

  “Lütfen bizden ayrılmıyorsunuz.”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 09.00.
  doğrusu: ayrılmayınız

*          *          *

  Aşağıdaki örnekte zarfla yüklem arasında zaman bakımından uyumsuzluk vardır.

  Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin gündeminde neler var?”. etv, Yorum, 28.06.1999, 08.42.
  doğrusu: vardı

*          *          *

  Şu örnekte fiil düştüğü için bir kısaltma grubu ortaya çıkmış; ancak kısaltma grubunun ögeleri arasında uyum sağlanamamıştır.

  “Türkî cumhuriyetlerine ilişkilerimizde şuna dikkat etmemiz gerekiyor.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 01.05.1999, 20.00.
  doğrusu: cumhuriyetlerle

  8. 4. 4. Yer tamlayıcısı-yüklem uyumsuzluğu

  Yer bildiren ögeye yer tamlayıcısı denir. Fiilin yerini bildiren üç hâl vardır: 1. Yönelme (-e) hâli, 2. Bulunma (-de) hâli, 3. Çıkma (-den) hâli. Fiile bağlanan yer tamlayıcılarına doğru eki getirmek gerekir. Söz gelişi evden çıkmak yerine evde çıkmak, okula gitmek yerine okulu gitmek denirse uyumsuzluk ortaya çıkar.

  Aşağıdaki örneklerde yönelme hâli eki -e yerine başka ekler kullanılmıştır. Bazı örneklerde ise herhangi bir hâl eki kullanılmamıştır.

  “İş yerinde molotof kokteyli atıldı.”. FLASH, Gün Ortası, 11.06.1999, 12.58.
  doğrusu: yerine

  “Ayrıca 15 zarf içinde konmuş kaset ve tutanaklar...”. HBB, Haber, 04.06.1999, 13.06.
  doğrusu: içine

  “...duruşmayı ceza evinde bulunan Halûk Kırcı katılmadı.”. HBB, Haber, 14.06.1999.
  doğrusu: duruşmaya

  “...neler olacağı dönmeden evvel...”. HBB, Günün Menüsü, 11.06.1999, 10.22.
  doğrusu: olacağına

  “...cep telefonlarının da virüs bulaşacağı iddiaları ortalığı karıştırdı.”. TGRT, Haber 24, 04.05.1999, 00.01.
  doğrusu: telefonlarına

  “İnsanlar hafta sonları pikniklerde gidiyorlar.”. HBB, Günün Menüsü, 14.06.1999, 10.43.
  doğrusu: pikniklere

  “...bizler birazcık daha kendimizi dikkat etmek zorunda kalıyoruz.”. HBB, 2’den 4’e, 14.06.1999, 01.30.
  doğrusu: kendimize

  “Profilo alış veriş merkezinde düzenlenen defile ünlü mankenler katıldı.”. HBB, Haber, 13.06.1999, 13.11.
  doğrusu: defileye

  “Kızıl Tugaylarla atfedilen bir kısım terör ve şiddet hareketleri...”. HBB, Haber, 01.06.1999, 08.32.
  doğrusu: Tugaylara

  “Mutfağa girince sizin gibi neşeli olmak çalışıyorum.”. HBB, Günün Menüsü, 03.06.1999, 10.36.
  doğrusu: olmaya

  “...bu mütalâasında Abdullah Öcalan’ın samimî olmadığını değindi.”. HBB, Haber, 08.06.1999, 18.46.
  doğrusu: olmadığına

  “Evet sevgili izleyiciler, haberleri şöyle bir göz attınız.”. HBB, Bugün, 10.06.1999, 08.04.
  doğrusu: haberlere

  “Bu dönem sosyal güvenlikle ilgili kanunumuzun çıkacağını ve tüm insanlarımızın sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınacağını inanıyorum.”. etv, Kulis, 24.06.1999, 22.55.
  doğrusu: çıkacağına, alınacağına

  “İlk soruyu Antalya’dan başlamak istiyorum.”. etv, Tam Sırası, 22.05.
  doğrusu: soruya

  “Bu filmimiz yalnız bu sene Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin yarışmasını kalmayacaktır; bütün yurt içi, yurt dışı film festivallerde katılacaktır.”. etv, Haber 18, 29.06.1999, 19.12.
  doğrusu: yarışmasına, festivallerine

  “...yedi bin korsan kaset  ve bu kasetlerin çoğaltılmasında kullanılan cihazlara el kondu.”. Kanal D, Haber, 10.07.1999, 20.00.
  doğrusu: kasete

  Turizmde bir sekte vuruldu.”. FLASH, Kâmuran Akkor Şov, 01.07.1999, 20.30.
  doğrusu: Turizme

  “...bunları bir bütün olarak bakmak gerekiyor.”. FLASH, Ekonomik Panorama, 03.07.1999, 21.30.
  doğrusu: bunlara

  “Devamlı onları baskı koymuşuz.”. Kanal 7,  Dünyadan Yansımalar, 15.05.1999, 20.00.
  doğrusu: onlara

  “Türkî cumhuriyetleri çok özel bakılacağı ortada.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 08.05.1999, 20.00.
  doğrusu: cumhuriyetlere

  “Bu hükûmetin ANAP, MHP, DSP koalisyonu olacağı kesin gözüyle bakılıyordu.”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 15.05.1999, 21.00.
  doğrusu: olacağına

  Davada avukat olarak katılan...”. FLASH, Gün İçi Haber, 12.07.1999, 15.00.
  doğrusu: Davaya

  “...bizimle konuk olunuz.”. TRT 1, Günden Güne, 12.05.1999.
  doğrusu: bize

  Sözlerini ekonomik bunalımın boyutlarını anlatarak başladı.”. Kanal A, Günebakan, 29.06.1999, 08.00.
  doğrusu: sözlerine

  “Hastalar, Bakan’dan ilâç kuyruklarından şikâyetçi olurken...”. SHOW, Haber, 03.07.1999, 20.44.
  doğrusu: Bakan’a
    
  “Siyasetçinin görevi nedir?” bunu çok iyi bakmak lâzım.”. FLASH, 23. Saat, 05.10.1999, 20.32.
  doğrusu: buna

  “Ben burada 9 numaralı Ülfet ve 3 numaralı Kayabey için şans tanıyorum.”. OLAY, Padok, 04.05.1999, 12.11.
  doğrusu: Kayabey’e

  “Ben bunu bakmak istiyorum.”. SHOW, Güne Merhaba, 11.05.1999, 07.45.
  doğrusu: buna

“Deprem bölgesindeki çiftçilerimizin hem TMO’dan hem de birliklerden alacaklarının ödenmesinde öncelik tanıyoruz.”. FLASH, Haber, 10.10.1999, 20.12.
  doğrusu: ödenmesine

  Töreni Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç ve eşi Suna Kıraç’la Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren, öğretim üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı.”. Kanal 7, Haber, 03.07.1999, 18.54.
  doğrusu: Törene

  “Ermeniler yıllardır dünya kamuoyunu geçmişte Türklerin kendilerini soy kırıma tâbi tuttukları iddiasını yaydılar.”. TRT 1, Haber Turu, 08.10.1999, 00.41.
  doğrusu: kamuoyuna

  “...yanlarında getirdikleri çilingirle evin kapısını açtırıp içeri girdiler.”. SHOW, Haber, 02.07.1999, 03.38.
  doğrusu: çilingire

“Anayasa mahkemesinde dava açan...”. TGRT, Haber, 07.05.1999, 12.09.
  doğrusu: mahkemesine

*          *         *

  Aşağıdaki örneklerde bulunma hâli eki -de yerine başka ekler kullanılmıştır. Bazı örneklerdeyse herhangi bir hâl eki kullanılmamıştır.

  “Bugün Beyoğlu’nu yürürken karşılaştığımız sokak çocukları...”. FLASH, Ana Haber, 03.07.1999, 19.30.
  doğrusu: Beyoğlu’nda

  “...ifadesini hiçbir baskı altı kalmadan verdiğini söyledi.”. HBB, Haber, 02.06.1999, 12.09.
  doğrusu: altında

  “...Firiştine hava alanından bulunan tankların...”. HBB, Haber, 14.06.1999, 18.53.
  doğrusu: alanında
     Ayrıca Firiştine değil Priştine olacak.

  “...bütün TÜRK-İŞ kongrelerine yaşamınız boyunca böyle alkışlanacaksınız.”. Kanal D, Haber (Yorum), 14.07.1999, 20.27.
  doğrusu: kongrelerinde

  “Çocuğun bir yere bakılması gerekiyor.”. Kanal A, Hayatın Rengi, 16.06.1999, 11.00.
  doğrusu: yerde

  “...değişik plâtformlarla yapılan tartışmalarla geçiriyor.”. etv, Haber 20, 17.06.1999, 20.21.
  doğrusu: plâtformlarda

  “İçeri girerken, dışarı çıkarken basın mensupları bayağı tedirgin bir davranış vardı.”. SHOW, Lige Doğru, 04.07.1999, 23.33.
  doğrusu: mensuplarında

  Annenizin çok genç bir yaşta erken bunama denen bir hastalığın etkili olması.”. OLAY, Portreler, 10.05.1999, 09.28.
  doğrusu: annenizde

  “Haftaya başka bir konuyla görüşmek üzere.”. OLAY, Şeker Portakalı, 02.055.1999, 10.45.
  doğrusu: konuda

  “...tanık olarak dinlenen bomba amiri olay yerinden bombalama bulgusuna kesinlikle rastlanmadığını söyledi.”. SHOW, Güne Merhaba, 06.07.1999, 07.32.
  doğrusu: yerinde
Cümledeki bomba amiri ifadesi de bomba uzmanı olmalıdır.

  “Dört dörtlük bir şekliyle bu millete hizmet etmiştir.”. Kanal A, Günün Konuğu, 08.10.1999, 08.42.
  doğrusu: şekilde

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde çıkma hâli eki -den yerine başka ekler kullanılmıştır. Bazı örneklerdeyse herhangi bir hâl eki kullanılmamıştır.

  “Hiç bahsetmiyoruz konuya.”. FLASH, Kurdela, 13.07.1999, 16.00.
  doğrusu: konudan

  “Neler yapacağını bahsettin.”. TRT 1, Haber, 05.05.1999, 11.00.
  doğrusu: yapacağından

  “Öcalan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs kesiminin destek aldıklarını bir kez daha doğruladı.”. HBB, Haber, 03.06.1999, 07.34.
  doğrusu: kesiminden

  “...kendisi üzerinde şüphelensin.”. Kanal A, Teleklinik, 26.06.1999, 11.00.
  doğrusu: kendisinden

  “...ilgili yasanın parlâmento çıkmasıydı.”. HBB, Mozaik, 11.06.1999, 23.25.
  doğrusu: parlâmentodan

  “Protokolün basına sızdırılması üzüldüğünü söylüyor.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 08.00.
  doğrusu: sızdırılmasından (dolayı)

“Sizi tanımakta mutlu oldum.”. FLASH, Dizi film, 03.10.1999, 18.40.
  doğrusu: tanımaktan

  8. 4. 5. Sıfat-isim uyumsuzluğu

  Bir, her, birçok, birkaç, bir parça, herhangi bir, bazı vb. belirsizlik sıfatları ile isim arasında sık sık uyumsuzluk ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki örneklerde bir sıfatından sonra gelen isimlerin çokluk biçiminde olmamaları gerekir.

  “...bir dörtlüklerde dile getirdi.”. Kanal A, Dilden Gönüle, 28.06.1999, 21.50.
  doğrusu: dörtlükte

  “Bir baremler konmuş.”. Kanal A, Günebakan, 16.06.1999, 08.00.
  doğrusu: barem

  “Çok güzel bir çalışmalar...”. Kanal A, Günebakan, 25.06.1999.
  doğrusu: çalışma

  “...kalktı, bir itirazlarda bulundu.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 08.50.
  doğrusu: itirazda

  “Başka bir odalara gidiyor.”. Kanal A, Madalyon, 30.06.1999, 14.30.
  doğrusu: odaya

*          *          *

  Her, birçok, bu kadar, bir grup, herhangi bir sıfatlarından sonra gelen isimler de teklik biçiminde olmalıdırlar. Aşağıdaki örneklerde isimlerin yanlış olarak çokluk biçimine sokulduğunu görüyoruz.

  “Her il ve ilçelerde çalıştım.”. Kanal A, Klipmatik, 18.06.1999, 13.00.
  doğrusu: ilçede

  “Her sohbetlerimizde, her konuşmalarımızda...”. Kanal A, Klipmatik, 29.06.1999, 13.50.
  doğrusu: sohbetimizde, konuşmamızda

  “...birçok okullarda oynadı.”. Kanal A, Klipmatik, 30.06.1999, 14.55.
  doğrusu: okulda

  “Birçok senaryolar üretildiler.”. Kanal A, Gündemin İçinden, 18.06.1999, 21.45.
  doğrusu: senaryo
    Fiil de üretildi olacaktır.

  “...bu kadar elimizde olan malzemelerle...”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 03.05.1999, 12.00.
  doğrusu: malzemeyle
     Bu kadar sıfatı malzeme’den önce gelmelidir.

  “Bir grup teroristlerin...”. TRT 1, T.S.K. Saati, 15.09.1999.
  doğrusu: teroristin

*          *          *

  Türkçede sayıların belirttiği isimler, çokluk olarak gelmez. Kırk Haramiler, Üç Silâhşorlar, Beşevler gibi kalıplaşmış ve özel isim hâline gelmiş örnekler bu kuralın dışındadır. Üç kalemler, kırk odalar gibi örnekler Türkçeye aykırıdır. Yüzlerce, milyonlarca gibi belirsizlik sıfatları için de durum aynıdır. Aşağıda söz konusu kurala aykırı örnekler görülmektedir.

  “Sekiz yüz bin üyelerine iletiniz.”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 08.47.
  doğrusu: üyesine

  “Belki de milyarlarca saydığım liralara aldığımız buzdolapları...”. Kanal A, Hayatın Rengi, 25.06.1999, 11.30.
  doğrusu: liraya
     Saydığım sözü de fazladır.

  “Milyonlarca insanlar ölüyorlar.”. FLASH, Kurdela, 14.07.1999, 16.00.
  doğrusu: insan
Ölüyorlar fiili de ölüyor olmalıdır.
  “...iki üç dosyalar dolusu teşekkür mektupları var.”. SHOW, Moda Show, 10.07.1999, 13.21.
doğrusu: dosya

  “İnsanoğlunun geride bıraktığı binlerce yıllar...”. OLAY, Yörelerin Hatırası, 09.05.1999, 15.11.
doğrusu: yıl

  “Birkaç tane küvet oyuncakları çizseydin.”. SHOW, Show Kids, 13.05.1990, 09.30.
doğrusu: oyuncak

  “Felâketten 48 gün sonra yeni bir mucize umutları doğdu.”. atv, Kahvaltı Haberleri, 06.10.1999, 06.57.
  doğrusu: umudu

  “İki yüz bin adet el ilânları bastırdım.”. SHOW, 08.05.1999, 22.48.
  doğrusu: ilânı

  “Bu dokuz adaylar arasında çekilenler oldu, çekilmeyenler oldu.”. atv, Gece Yarısı Haberler, 23.05.1999, 00.34.
  doğrusu: aday

*          *          *

  Aşağıdaki örnekte sıfata getirilen çokluk eki uyumsuzluk yaratmıştır.

  “...ıslah edebilecekler duruma...”. HBB, Politika Gündemi, 08.06.1999, 22.35.
  doğrusu: edebilecek

*          *          *

  Aşağıdaki örnekte sıfat tamlaması kullanılması gerekirken isim tamlaması kullanılmış ve uyumsuzluk ortaya çıkmıştır.

  “62 yaşına itirazlar yükseldi.”. FLASH, Ana Haber, 01.07.1999, 19.30.
  doğrusu: yaşa

  8. 4. 6. Tamlayan-tamlanan uyumsuzluğu

  Tamlayan-tamlanan uyumsuzluğu isim tamlamalarının iki ögesi arasında ortaya çıkan bir uyumsuzluktur. Bilindiği üzere belirtili isim tamlamalarında tamlayan (ilk öge), ses uyumlarına göre değişebilen -in / -nin ekini; tamlanan (ikinci öge), yine ses uyumlarına göre değişebilen -i / -si ekini alır. Belirtisiz isim tamlamalarında ise sadece ikince öge ek alır. İşte bu eklerden birinin kullanılmaması veya fazladan kullanılması, bu ekler yerine başka bir ekin kullanılması uyumsuzluklara yol açar. Pazartesi gün-ü, pencere cam-ı, elma ağac-ı örneklerinde görüldüğü gibi belirtisiz isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına başka kelime giremez. İki öge arasına herhangi bir kelime girecek olursa tamlayan mutlaka -in / -nin ekini alır ve tamlama belirtili hâle döner: pencere-nin beyaz cam-ı. Ayrıca ikinci öge bir sıfat-fiil (geldiği, alacağı) olursa, araya başka kelime girse de girmese de birinci öge -in / -nin ekini alır: kalemin kırıldığı, adamın alacağı.

Aşağıdaki örneklerde tamlayan ile tamlanan arasında başka kelimeler yer aldığı hâlde, tamlayan için gerekli -in / -nin eki kullanılmamıştır.

  Türkiye bu bölgede saygın bir imkâna sahip olması gerekiyor.”. Kanal A, Günebakan, 25.06.1999.
  doğrusu: Türkiye’nin

  Sorular bir yerden çalındığı ortaya çıkınca...”. Kanal 7, Başkent Kulisi, 02.05.1999, 11.50.
  doğrusu: Soruların

  “MHP’nin genel başkanı temkinli bir yaklaşımı söz konusu.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 07.45.
  doğrusu: genel başkanının

  “Bu adamlar hiç böyle bir niyetleri yok.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 15.05.1999, 20.30.
  doğrusu: adamların

  “...Türkiye’den gidecek olan devlet yetkilileri muallâkta kalmış olmaları...”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 15.05.1999, 20.32.
  doğrusu: devlet yetkililerinin

  “İki yüz yirmi beş tanesi bilimsellikle yakından uzaktan ilgisi yok.”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 13.05.1999, 11.00.
  doğrusu: tanesinin

  “...Şemdin Sakık TCK’nin 125. maddesi gereğince ölüm cezası ile cezalandırılmasına.”. Kanal D, Haber 17, 07.07.1999, 17.05.
  doğrusu: Şemdin Sakık’ın

  “...sivil taraflar önce kendi içinde uzlaşabilmesi lâzım.”. HBB, Odak, 09.06.1999, 23.58.
  doğrusu: tarafların

  Patlıcanlarımız orada istediğimiz kıvama gelmesi için...”. HBB, Günün Menüsü, 04.06.1999, 10.24.
  doğrusu: Patlıcanlarımızın

  “Rusya’da Boris Yeltsin dün başbakanı görevden alması ortalığı karıştırdı.”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 16.00.
  doğrusu: Boris Yeltsin’in

  “...Babuna Türkiye’ye geldiği zaman söylediği ilk sözler...”. HBB, Haber, 12.06.1999, 13.16.
  doğrusu: Babuna’nın

  “...devlet adamları yapmış olduğu çok ikna edici konuşmalar var.”. STV, Saat 06.00, 05.10.1999, 01.54.
  doğrusu: devlet adamlarının

  “Bu eğitimi alacak kişiler yararlanabilecek pek çok yer var.”. Kanal D, Duygulu Türküler, 12.07.1999, 06.17.
  doğrusu: kişilerin
     İkinci ögenin de yararlanabileceği olması gerekir.

  “...makarnalarımız yapışmaması için...”. HBB, Günün Menüsü, 08.06.1999, 10.29.
  doğrusu: makarnalarımızın

  “Partinin Bursa kulislerinde, gelecekteki il başkanı kim olması gerektiği tartışılıyor.”. OLAY, Haber, 04.05.1999, 19.50.
  doğrusu: başkanının

“Şu anda Ecevit’in görüşmesi devam ettiği, bize gelen son bilgiler arasında.”. Hilâl Radyo, Haber, 06.01.1999.
  doğrusu: görüşmesinin

“...Ekvador’un başkenti Kuito ile Zimbabve’nin başkenti Harare en ucuz kentler olduğu bildirildi.”. KENT, Haber, 01.07.1999, 10.54.
  doğrusu: Harare’nin

Üniversiteler açılmasıyla birlikte yine birtakım olaylar var.”. TRT 1, Haber Kuşağı, 07.10.1999, 18.34.
  doğrusu: Üniversitelerin

“Çünkü bizi izleyen çok seyircinin kafasında bu olduğunu tahmin ediyorum.”. OLAY, Olay-Forum, 01.05.1999, 12.01.
  doğrusu: bunun

“1803 yılında Başkan Thomes Jefferson Louisiana eyaletin tamamı için Napolyan’a 15.000 dolar ödedi”. Kanal 6, Belgesel, 02. 07. 1999, 06.26.
doğrusu: eyaletinin

“Parti temsilcileri adaletin yerini bulması için hâkimler ve savcıların hayat standartları yükseltilmesi gerektiği düşüncesinde birleşti”. Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.08.

doğrusu: standartlarının


“BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu geçmiş değerlendirilmesi sadece sağıyla değil, soluyla da değerlendirilmelidir, dedi.”. STV, Merhaba Yeni Gün, 17.05.1999, 07.06.
  doğrusu: geçmişin

“Bu arada Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, bedelli askerlik hizmetin er eğitim tugaylarının bulunduğu tüm illerde yapılacağını açıkladı.”. TGRT, Haber, 05.10.1999, 00.31.
  doğrusu: hizmetinin

  “Harem bölümün en büyük salonlarından birindeyiz.”. NTV, Kartpostal, 13.07.1999, 22.20.
  doğrusu: bölümünün

*          *          *

  Aşağıdaki örnekte Seul kelimesine -ün ekinin getirilmemesi anlam karışıklığına yol açmıştır.

  “Kore’nin başkenti olan Seul Belediyesi heyetini...”. Kanal A, Haber, 25.06.1999, 18.30.
  doğrusu: Seul’ün belediye heyetini
-ün konmayınca başkent Seul değil, Seul Belediyesi oluyor.

*          *          *

  Şahıs zamirlerinin tamlayan olması durumunda -in / -nin (birinci şahıslarda -im) ekine mutlaka ihtiyaç vardır. Aşağıdaki örneklerde şahıs zamirlerinden sonra ek kullanılmamıştır.

  Ben bu hafta evlenme durumum var.”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 03.05.1999, 11.00.
  doğrusu: Benim

  Biz bu seçimlerdeki başarısızlığımızın sebebi de...”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
  doğrusu: Bizim

*          *          *

  Şahıs zamirlerinin tersine dönüşlülük zamirinde eke ihtiyaç yoktur.

  Kendimizin irademize göre...”. Kanal D, 32. Gün, 02.07.1999, 00.03.
  doğrusu: Kendi irademize

  Ocak ayı, Salı günü, savaş yılları gibi belirli zamanları gösteren tamlayanlarda da -in /
-nin
eki kullanılmaz.

  “İkinci Dünya Harbi’nin yıllarında...”. Kanal A, Yorumlar ve Yankılar, 30.06.1999, 22.15.
  doğrusu: Harbi

*          *          *

  İsim tamlamalarında ikinci ögenin (tamlananın) iyelik eki (-i / -si) alması şarttır. İyelik ekinin kullanılmaması, tamlayan ile tamlanan arasında uyumsuzluk yaratır.

  “şehit anneler”. TGRT, Anneler Günü, 09.05.1999, 15.05.
  doğrusu: şehit anneleri

  “Kanlı eylem plânlarla...”. TRT 1, Gece Haberleri, 06.05.1999, 24.00.
  doğrusu: plânlarıyla

  “Hastalık derecede titiz.”. FLASH, Kâmuran Akkor Şov, 01.07.1999, 20.30.
  doğrusu: derecesinde

  “Türkiye dünyadaki 55 İslâm ülkeden biri.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 13.06.1999, 07.00.
  doğrusu: ülkesinden

  “C vitamin”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 12.05.1999, 16.50.
  doğrusu: C vitamini

  “Görüşlerinin yakın olduğu sonuca varıldı.”. Kanal 7, Haber Saati, 04.05.1999, 21.30.
  doğrusu: sonucuna

  “Cumhurbaşkanı Pazartesi gün hükûmeti kurma görevini Ecevit’e verdi.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 07.30.
  doğrusu: günü

  “Perşembe ve Cuma gün.”. Kanal A, Klipmatik, 30.06.1999, 14.00.
  doğrusu: günü

  “Çocuk giyimden bayan, erkek giyimine kadar...”. Kanal A, Yarışmaca, 20.06.1999, 19.00.
  doğrusu: giyiminden

  “yatak örtü, masa örtü.”. FLASH, Söz Esnafın, 09.05.1999, 20.40.
  doğrusu: örtüsü

  “Yıllardır el dokuma halı üretiyoruz”. Kanal 6, Reklâm, 02. 07. 1999, 21.58.
doğrusu: el dokuması

“Yalnızca Türkî cumhuriyetlerden gelen Türk cumhuriyetlerden gelenler değil...”. STV, Haber, 19.05.1999, 10.52.
  doğrusu: Türk cumhuriyetlerinden

“Fatboy Slim, Arman Van Helden karşılaşması, 12 Haziran Cumartesi günü Londra Briston Akademide yapılacağı açıklandı.”. NUMBER 1, Number One News, 07.05.1999, 17.21.
  doğrusu: Briston Akademisinde

  Fazilet Parti’de çatlak...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 07.30.
  doğrusu: Fazilet Partisi’nde

*          *          *

  Aşağıdaki örnekte bir isim tamlaması olmadığı hâlde -su eki kullanılmıştır.

  “İnsanın inandığı doğrultusunda...”. Kanal 7, Haber Saati, 04.05.1999, 21.30.
  doğrusu: doğrultuda
     İnandığı doğrultu, sıfat tamlamasıdır.

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde -in / -nin eki yerine -i / -ni eki kullanılmıştır.

  “Mevsimin en sıcak dönemini yaşandığı...”. atv, Gece Yarısı Haberleri, 11.07.1999, 01.07.
  doğrusu: döneminin

  “... asıl sahibini açıklama yapması ...”. HBB, Haber, 02.06.1999, 13.46.
  doğrusu: sahibinin

“Bu çelişkiyi inşallah ileride düzeltilmesini biz ümit ediyoruz.”. btv, Diyalog, 16.04.1999, 17.27.
  doğrusu: çelişkinin

“Mahkeme, bebeğini öldüren anneyi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesinde tedavi edilmesine karar verdi.”. OLAY, Haber, 10.05.1999, 19.56.
  doğrusu: annenin

“Bu değişik formülleri de ele alınmasını bekliyor.”. SHOW, Haber, 12.05.1999, 17.00.
  doğrusu: formüllerin

“Biz bu provokasyonu sona erdirilmesini istiyoruz.”. SHOW, Haber, 03.05.1999.
  doğrusu: provokasyonun

“İmza çarpık çurpuk olsun onu senin elinden çıktığını hiçbir ilimsel iddia edemezler.”. Kanal A, Gözden Kaçanlar, 03.10.1999, 22.24.
  doğrusu: onun

  Girişimcileri dikkatini çekmek istedik.”. FLASH, Söz Esnafın, 04.06.1999.
  doğrusu: Girişimcilerin

  “Kıbrıs konusunu da ağırlıklı olarak masaya yatırılması bekleniyor.”. FLASH, Gün Ortası Haber, 14.07.1999, 13.00.
  doğrusu: konusunun

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde -in / -nin eki yerine -e gibi yanlış ekler kullanılmıştır.

  Vatandaşlarımıza bütün Bolu Dağı’ndan geçerken rampa aşağı çok sür’atli geçmemeleri lâzım.”. Kanal D, Haber, 04.07.1999, 01.38.
  doğrusu: Vatandaşlarımızın

  “...bu işe sorumluluğunu almış bir bakan isem...”. etv, Politikanın Nabzı, 19.06.1999, 21.51.
  doğrusu: işin

  “Bu gençlerde okumak istediklerini düşünüyorum.”. TRT 1, Haber, 01.05.1999.
  doğrusu: gençlerin

*          *          *

  Aşağıdaki örneklerde belirtisiz isim tamlamaları vardır; dolayısıyla tamlayanın eksiz olması gerekir. Ancak örneklerde -ta, -nı ekleri görülmektedir.

  “Amerikalı pilot yirmi kişinin ölümüne neden olmakta suçundan yargılandığı...”. TGRT, Haber 16.00, 11.03.1999, 16.04.
  doğrusu: neden olmak suçundan

  “Hükûmet arayışlarının tıkandığını iddiasını reddeden Ecevit...”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 13.00.
  doğrusu: tıkandığı iddiasını

  “Sağlığa kavuşmalarını dileğimizi iletelim.”. Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.
  doğrusu: kavuşmaları dileğimizi

*          *          *

Aşağıdaki örnekte ise –nın ekine gerek yoktur.

  Amerika’nın Kongresi’nin söz konusu iddiaları araştırmak için kurduğu komisyon...”. STV, Haber, 26.09.1999, 20.46.
  doğrusu: Amerika Kongresi’nin

*          *          *

  Tamlayanla tamlanan arasında bazen şahıs ve teklik-çokluk bakımlarından da uyumsuzluk görülmektedir.

  “...ben burada, sizler de ekranı başınızda...”. HBB, 07.06.1999, 10.23.
  doğrusu: ekranınızın başında / ekran başında

  Hepimizin bulup çıkarmamız gereken pek çok ipucu var.”. FLASH, Gündem, 11.07.1999, 22.00.
  doğrusu: hepimizin bulup çıkarması

  “Bu çalışmaları İçişleri ve Adalet bakanı yürütecek.”. atv, Haber, 06.07.1999, 01.00.
  doğrusu: İçişleri ve Adalet bakanları

  1433 yıllarında Osmanlı ülkelerini gezen...”. Kanal A, Mülk Sultanları, 25.06.1999, 17.05.
  doğrusu: 1433 yılında
     1433 tek bir yıldır.

  Dört teroristin yargılanmalarına başlandı.”.  FLASH, Haber, 14.07.1999, 19.30.
  doğrusu: yargılanmasına

  8. 4. 7. Bağlaç-yüklem uyumsuzluğu

  Birçok bağlacın fiille bir bağlantısı yoktur. Bazı bağlaçlar ise fiille bağlantılıdır. Bu tür bağlaçların bulunduğu cümlelerde fiiller rastgele kullanılamazlar; bağlacın istediği biçimde kullanılmak zorundadırlar. Son zamanlarda eğer, her ne kadar, ne ...ne bağlaçları sorun yaratmaktadır.

  Eğer bağlacı şart kipindeki fiillerle kullanılır: Eğer istersen, eğer yağmur yağarsa. Eğer kelimesinin takdirde, bile gibi edatlarla kullanılması yanlıştır.

  “Eğer siyasî baskı yapılmadığı takdirde...”. HBB, Haber, 10.06.1999, 16.04.
  doğrusu: yapılmazsa

  “Eğer yasa bugün Meclis’ten geçtiği takdirde...”. TRT 1, Haber, 07.05.1999, 13.00.
  doğrusu: geçerse

  “Eğer Lefkoşa’nın restorasyon plânı tamamlansa bile...”. FLASH, Kıbrıs Belgeseli, 03.06.1999.
  doğrusu: tamamlanırsa
     Mutlaka bile kullanılacaksa eğer kullanılmamalıdır.

*          *          *

  Her ne kadar bağlacı mutlaka ise de şekline bağlanmalıdır.

  “Her ne kadar bir numaralı mesele Meclis’ten güvenoyu alma meselesidir.”. Kanal 7, Haber, 02.05.1999, 13.00.
  doğrusu: meselesi ise de

*          *          *

Ne ... ne (de) bağlacı olumsuz fiille kullanılmamalıdır; çünkü bu bağlacın kendisi olumsuzluk ifadesi taşır. Ancak 19. yüzyıldan beri bu bağlacın özellikle uzun cümlelerde olumsuz fiillerle de kullanıldığı ve bu yüzden sürekli olarak tartışıldığı bir vakıadır. Cümle uzadıkça ne ... ne’nin taşıdığı olumsuzluk anlamı zayıflamakta ve yazarlar olumsuzluğu ifade etmek için başka olumsuz anlatım yolları denemektedir. Kısa cümlelerde ise fiilin olumlu olması gerekir.
  Aşağıdaki örneklerde fiilin olumsuz olması uyumu bozmuştur.

  “Ne ırk ne dil ayrımı yapılmadı festival gösterilerinde.”. FLASH, Haber, 13.07.1999, 19.30.
  doğrusu: yapıldı

  “Şu anda Türkiye’de ne konsolidasyonu ne de devalüasyonu gerektirecek bir durum söz konusu değildir.”. FLASH, Gün Ortası Haber, 05.07.1999, 13.00.
  doğrusu: söz konusudur

  “Bunu ne Nursel ne de Fevzi yapamaz.”. FLASH, Gerçek Kesit, 13.07.1999, 10.15.
  doğrusu: yapabilir.
En sağlam şekil şudur: Bunu ne Nursel yapabilir, ne de Fevzi.

  “Ne kuşları, ne yıldızları göremeyebilirsiniz.”. FLASH, Şeker Cadı, 14.07.1999, 18.45.
  doğrusu: görebilirsiniz

  “Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almadıkça bu devlet ne sosyal devlet olabilir, sosyal devlet olmadıkça da hukuk devleti olamaz.”.
  doğrusu: ne sosyal devlet olabilir, ne de hukuk devleti.

Hukuk devletiyle sosyal devlet arasında mutlaka bağlantı kurulacaksa ne ... ne’li yapıdan vazgeçmek gerekir: ...bu devlet sosyal devlet olamaz; sosyal devlet olmadıkça da hukuk devleti olamaz.

  “Ne yemek ne bir sandviç yemedim.”. etv, Politikanın Nabzı, 19.06.1999, 21.56.
  doğrusu: yedim

  8. 5. Tekrarlar

  Aynı kelimelerin gereksiz olarak cümlede tekrar edilmesi anlatımı bozar. Konuşma sırasında söylendiği unutulan kelimeler cümlenin bir başka yerinde tekrarlanarak bu bozukluğa yol açarlar.

  Bu yönde, ne Almanya’da ne İtalya’da bu yönde terör örgütlerine hiçbir fırsat tanınmamıştır.”. Kanal A, Günden Geceye, 24.06.1999.

  “Şehir Hatları kentin biraz kentin büyüklüğüne göre ulaşımı biraz daha ağır kalabilen bir sefer yolculuk yapıyor.”. FLASH, Eko Bugün, 13.07.1999, 19.00.
Yolculuk da fazladan kullanılmıştır.

  “Fakülte birincilerinin adını yaş kütüğüne adını çakmalarıyla devam eden diploma töreni...”. FLASH, Haber, 05.07.1999, 19.30.

  “Eğitim düzeyinin sürekli irdelenerek eğitim düzeyinin yükseltilmesi lâzım.”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 03.05.1999, 16.30.

  “... görüşmelerin sonucunu almak ve ... yansımaları almak üzere ...”. atv, Haber 19, 21.05.1999, 19.03.

  “... çay içildi, fincanda çay içtiler.”. atv, Haber 19, 21.05.1999, 19.03.

*          *          *

  Bazı tekrarlar gereksiz olmamakla birlikte dil zevkine aykırı düşerler. Bu tür tekrarlara engel olmak için başka başka kelimeler seçmek yerinde olur.

  “Ancak hükûmet bütçe koşullarını gerekçe göstererek ancak % 20 zam yaptı.”. FLASH, 23. Saat, 14.07.1999, 23.00.
  seçenek: sadece

  “Protokol metni olarak yayınlanan metni değerlendirdi.”. TRT 1, Gece Haberleri, 14.05.1999.
  seçenek: anlaşmayı

  “Her konu üzerinde değişik konuları ele alıyoruz.”. Kanal A, Haber, 18.06.1999, 20.30.
  seçenek: hususları / noktaları

  “Fatih Belediyesinin başlattığı kampanyayı Belediye Başkanı Eşref Albayrak başlattı.”. FLASH, Ana Haber, 03.07.1999, 19.30.
  seçenek: açtı

  “Başbakan Bülent Ecevit de Meclis’te yaptığı konuşmada şöyle konuşmuştu.”. HBB, Haber , 08.06.1999, 13.49.
  seçenek: demişti

  “Yağışlı hava su baskınlarına neden olurken bazı yerlerde de ilginç olayların yaşanmasına neden oldu.”. Kanal A, Günebakan, 15.06.1999, 08.30.
  seçenek: yol açarken

  “...sayıda düşüklük varsa, sayının azalmasına neden olan nedenleri araştırıyoruz.”. HBB, 2’den 4’e, 10.06.1999, 15.29.
  seçenek: yol açan

  “Galiba bu iş konseyi anlaşmak üçün bir araya geldiği üçün çok önemli”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.38.
seçenek: amacıyla, için

  “Üçlü zirvenin en önemli konusunu, bakanların dağılımı konusu oluşturacak.”. Kanal 6, Haber, 24.05.1999, 18.00.
seçenek: maddesini / sorununu

  “...duruşmayı izlemek üzere, şu anda izlediğiniz deniz otobüsünün içinde...”. atv, Kahvaltı Haberleri, 31.05.1999, 07.36.
seçenek: gördüğünüz

  atv’ye verdiği bir röportajda çok açık bir mesaj veriyor.”. atv, Haber 13, 24.05.1999, 13.07.
seçenek: atv’deki

  “Yatacak yer bulunmadığından yakınmada bulunmuşlardır.”. atv, Haber 19, 28.05.1999, 19.26.
seçenek: yakınmışlardır

  “Sıkıyönetim savcılığında görevli bir görevliyim.”. atv, Kahvaltı Haberleri, 31.05.1999, 08.30.
seçenek: kişiyim

  “Her konu çıktığı zaman araştırmaya bazen vaktimiz olmaz.”. KENT, Genç Düşünenler, 09.06.1999, 19.59.
seçenek: çıktığında

  “Bu çalışmalarıyla İlâhiyat Fakültesinde gayretli çalışmalara ... imza atan...”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 14.05.1999, 09.30.
seçenek: eserleriyle

  “Her şeyden önce bunlar geliyor gibi, geliyor bana...”. TRT 1, Tatil Gecesi, 01.10.1999, 21.32.
seçenek: bunlar geliyor, sanıyorum

  “Ancak bunu söylerken şunu söylüyorum.”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 04.10.1999, 11.00.
seçenek: demek istiyorum

  “...ekonomik gelişmelerde söyleyemeyeceğini söyledi.”. Kanal D, Haber, 03.10.1999.
seçenek: belirtti

  “Bu zaman olarak da çok zamanımızı alıyor.”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 06.10.1999, 11.22.
seçenek: Ayrıca bu, çok zamanımızı alıyor.

  “Bilinçli bir insanın yapmaması gereken şey, günah yapmamak.”. TGRT, Huzura Doğru, 03.07.1999, 09.01.
seçenek: günah işlemek

  “Türkiye’yi yatırım yapılamaz noktasına getiren noktadan ...”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 12.02.
seçenek: duruma getiren

  “Ona göre atılacak adımlar atılabilir.”. TGRT, Haber, 11.07.1999, 19.11.
seçenek: olabilir

  Şok baskınında şok eden açıklamalar...”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 19.46.
seçenek: şaşırtıcı / sarsıcı açıklamalar

  “Yurdumuzun etkisine girdiği sıcak hava dalgası etkisini kaybedecek.”. TGRT, Hava Durumu, 10.07.1999, 19.32.
seçenek: Yurdumuzu etkileyen

  “Hem kültürel bakımdan yani eski değerleri falan filân gitmiş bakımından.”. tv 8, Kültürel Gündem, 30.06.1999, 21.00.
seçenek: kültürel açıdan

  “Uzmanlık alanı içerisinde yaz dönemi içinde”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 08.06.1999, 09.00.
seçenek: döneminde

  “İçerdiği sonuçlar açısından da olumsuz sonuçları var.”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 28.06.1999, 09.00.
seçenek: olumsuzluklar var

  “Buranın bir tarihî eser olarak tarihe geçmesi...”. tv 8, Haber, 28.06.1999, 18.00.
seçenek: yaşatılması

  “Yeniden ele alınıp sizin çalışmalarınız da dikkate alınır.”. OLAY, Portreler, 07.10.1999, 21.00.
seçenek: değerlendirilir

  “Değişik alt yapılarla yapılan türküleri severim.”. OLAY, Portreler, 07.10.1999, 21.00.
seçenek: alt yapıları olan

  “İstanbul doğumlu biri olarak doğal olarak...”. OLAY, Portreler, 07.10.1999, 21.00.
seçenek: tabiî ki

  “Onun hazırlığını Çukurova Üniversitesi hazırladı.”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 18.10.
seçenek: yaptı

  “Özetlemek gerekirse beklenti bekliyor diyebilir miyiz?”. TV 9, Para ve Sermaye, 02.06.1999, 16.01.
seçenek: beklentisi var

  “...ekonomik sisteme yönelik ciddî eleştiriler yöneltiyorsunuz.”. CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999, 13.45.
seçenek: sistemle ilgili

  “Ligin en heyecan verici oyunlarından biri olarak gösterilen ve Michael Jordon’un tahtını ele geçirmeye en büyük aday olarak gösterilen Kopebright’ın elini kırdığı ve ...salonlardan uzak kalacağı açıklandı.”. NTV, Spor, 16.10.1999, 06.30.
seçenek: oyunlarından biri kabul edilen

  “Bu olaya şahit olduktan sonra, burada bizimle olmayı tercih edeceksiniz.”. NUMBER 1, Coca-Cola Light Küçük Bir Ara, 08.05.1999, 20.19.
seçenek: bulunmayı

  Tekrar merhaba diyoruz ve konuğumuzla tekrar konuşmaya devam ediyoruz.”. NUMBER 1, Bir Numara Seç, 05.05.1999, 09.50.
seçenek: Yeniden merhaba

  “NUMBER 1 TV ekranlarında Barış Manço, ekranlarımızdaydı.”. NUMBER 1, Müzik Dünyasından Haberler, 13.05.1999, 16.49
seçenek: TV’de

  “Bütün annelerin de benim gibi düşüneceklerini düşünüyorum.”. Kanal 7, Müveddet Anter’le İyi Akşamlar, 07.05.1999, 16.17.
seçenek: tahmin ediyorum / sanıyorum

  “Suriye makamları Hafız Esat’ın hiçbir sağlık problemi olmadığını belirterek plânlandığı gibi bugün halkın karşısına çıkacağını belirtti.”. NTV, Güne Başlarken, 02.06.1999, 08.15.
seçenek: olmadığını ve

  “Ancak ‘Mürettebatta bulunan iki kişi bulunamadı’ denildi.”. NTV, Haber, 20.00, 01.06.1999, 20.44.
  seçenek: Mürettebattan iki kişi

  “Polis, helikopterle alçaktan uçuş yaparak ve helikopterden çağrı yaparak öğrencilerin dağılmalarını, aksi hâlde tutuklanacaklarını bildirdi.”. SHOW, Haber, 14.07.1999, 14.03.

     Bu cümlede hem helikopter hem de yaparak kelimesi gereksiz olarak tekrarlanmıştır. Cümle “Polis, helikopterle alçaktan uçarak çağrı yaptı ve öğrencilere dağılmalarını, aksi hâlde tutuklanacaklarını bildirdi”, şeklinde olabilirdi.

  “Liderler nerelerde oy kullandı ve oy kullandıktan sonra, sandık sonrasında yani ne dilek ve ne temennilerde bulundular/”. btv, Seçim 1999,, 18.04.1999, 22.11.

     Bu cümlede gereksiz olarak tekrarlanan birkaç kelime vardır. Cümlenin doğrusu, “Liderler nerelerde oy kullandı ve oy kullandıktan sonra ne dileklerde bulundular?” şeklinde olmalıydı.

  “Ankara’da hava nedir? Görüşlerini alalım ve sonuçları alalım senden.”. btv, Seçim 1999, 21.25.
     Burada alalım kelimelerinin yakın aralıklarla tekrar edildiğini görüyoruz. İbarenin ikinci kısmı “Görüşlerini ve seçim sonuçlarını alalım senden” olabilirdi.
 
  “Bugün hiçbir partinin programında, bu kadar geliştirilmiş, bu kadar hazırlanmış bi program işitmedik, duymadık.”. btv, Demokrasi Yolunda, 21.04.1999, 22.54.

     Bu cümlede birden fazla hata bulunmaktadır. Cümle şöyle olabilirdi: “Bugün hiçbir partinin bu kadar geliştirilmiş bir programı olduğunu duymadık.”.

  “Bu şekilde bağıran ama farklı şeyler isteyen, farklı kişileri şikâyet eden kişiler de vardı.”. STV, Haber, 07.10.1999, 13.06.

     Burada kişiler kelimesinin tekrarı kulağı rahatsız etmektedir. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır: “Bu şekilde bağıran, ama farklı şeyler isteyen, farklı kişileri şikâyet edenler de vardı.”.

  Kara yoluyla gittiği yolunda haberler var.”. Hilâl Radyo, Haber, 05.01.1999.
doğrusu: gittiğine dair

  “Kutan, 18 Nisanda yapılacak seçimler için Fazilet Partisi olarak hedeflerini yüzde otuz olarak belirlediklerini açıkladı.”. Hilâl Radyo, Haber, 20.01.1999.

Bu cümlede olarak kelimesini tekrarlamamak için cümle şöyle değiştirilebilir: “Kutan, 18 Nisanda yapılacak seçimler için hedeflerini yüzde otuz olarak belirlediklerini açıkladı.”.

  “Bayan futboluna bir şeyler katabilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.”. FLASH, Maça Doğru, 07.10.1999, 21.10.

    Burada yakın aralıklar yapılmış bir şeyler ifadesinin tekrarını önlemek için cümlede şöyle bir değişiklik yapılabilirdi: “Bayan futboluna katkıda bulunabilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.”.

  “Çankırı Valisine bombalı operasyon düzenleyen TİKKO’ya yönelik bir operasyon düzenlendi.”. SHOW Haber, 05.05.1999, 04.04.

     Burada operasyon kelimesinin iki defa ve farklı eylemler için kullanılması doğru değildir. TİKKO’nun yaptığı bombalı operasyon değil bombalı saldırı’dır. Devletin düzenlediği ise operasyon’dur. Cümle bu fark dikkate alınarak şöyle düzeltilebilir: “Çankırı Valisine bombalı saldırıda bulunan TİKKO’ya yönelik bir operasyon düzenlendi.”.

  “Konuğumuzla birlikte tekrar sizlerle birlikte olacağız.”. Ey, Gün Başlıyor, 27.05.1999, 08.05.
seçenek: Konuğumuz ve ben

  “Yüzümde sivilce şeklinde birtakım şekiller oluşmaya başladı.”. atv, Harika Pazar, 09.10.1999, 20.32.
seçenek: sivilceye benzer

“İtfaiye teşkilâtının geliştirilmesi ve yangın ve kurtarma ekipmanlarının daha da zenginleştirilmesi için bir fon oluşturuldu.”. KENT, Haber, 12.07.1999, 06.33.
seçenek: geliştirilmesi, yangın ve

  Hastahanelerde yaralı, hastahanelerin bir kısmı hastahane bahçesine çıkarılmış.”. TGRT, Haber, 05.10.1999, 06.33.
doğrusu: Yaralıların bir kısmı hastahane bahçesine çıkarılmış.

  “On yedi Ağustos’ta meydana gelen büyük depremin ardından meydana gelen beş nokta sekizlik artçı sarsıntının...”. TGRT, Haber, 03.10.1999, 12.04.
  seçenek: Ağustos’taki

  “Kendi kullandığı teknolojiyi çok iyi kullanamamasının etkisi var.”. NTV, Gündemdekiler, 09.07.1999, 10.39.
seçenek: bilmemesinin

  “Kurultayın öğleden sonraki oturumunda açılış oturumu yapılacak.”. NTV, Haber, 02.07.1999, 10.05.
  seçenek: programında

  “Harika bir iş bu. Çünkü harika bir öğretmenim var benim. Bugünkü harika performansınızı neye borçlusunuz acaba?”. ctv, Dizi, 13.06.1999, 09.02.
  Seçenek: Çok güzel bir iş bu... yüksek performansınızı

  “Kritik pozisyonda olan takımlar bu hafta biraz daha kritik pozisyona geldiler.”. Star, Futbolig, 17.05.1999, 00.05.
  seçenek: zor duruma

  “DSP, MHP, ANAP koalisyonunun alt yapısını oluşturmak için oluşturulan komisyonlar çalışmasını bitirdiler.”. STV, Merhaba Yeni Gün, 28.05.1999, 07.28.
  seçenek: kurulan

  “İcraatlarıyla her gün, ama her gün haber bültenlerine haber oluyordu.”. STV, Haber, 31.05.1999, 05.57.
  seçenek: konu oluyordu

  Cami, bu bölgede ayakta kalan en eski ve tek cami.”. STV, Bizim İller, 26.05.1999, 03.34.
  seçenek: tek yapı

*          *          *

Aynı kökten türetilmiş kelimelerin birbirine yakın aralıklarla tekrarı da tenafüre yol açmaktadır. Örneklerde ol- fiilinden türemiş kelimelerin sıkça tekrarına rastlanmıştır. Bu yanlışın sebeplerinden biri bazı fiil köklerini gereğinden fazla işletmektir. Böyle olunca ortaya ses yapısı birbirine benzeyen kelimeler çıkmakta, bu da kulağı rahatsız etmektedir. Yanlışın diğer bir sebebi ise zihnimizdeki kelime dağarcığının fakirliğidir.

  Olay nasıl oldu?”. STV, Haber, 07.110.1999, 00.04.
     Kökleri ortak olan olay, oldu kelimelerinin bu kadar yakın aralıkla kullanılması doğru değildir. Böyle kısa bir cümlede “Olay nasıl meydana geldi?” denilebilirdi.

  “Eylemci minibüsçüler olay yerine gelen polisin uyarısı üzerine olaysız dağıldı.”. Hilâl Radyo, Haber, 06.01.1999.
     Cümlede olay ve olaysız kelimelerinin yakın tekrarını önlemek için ifade “Eylemci minibüsçüler polisin uyarısı üzerine olaysız dağıldı.” şeklinde değiştirilebilir.

  “Kendi boylarına göre rakip bulmakta zorlanan cüceler takımının oldukça iddialı oldukları, her hâllerinden belli oluyor.”. SHOW, Haber, 02.07.1999, 21.29.

     Bir cümlede ol- fiili farklı eklerle üç defa kullanılmıştır. Bu durum kulağı rahatsız ediyor. Cümledeki oldukça kelimesi Türkçede son zamanlarda gerçek anlamı dışında kullanılmaktadır. Cümle, “Kendi boylarına göre rakip bulmakta zorlanan cüceler takımı çok iddialı. Bu, her hâllerinden belli oluyor.” şeklinde bölünebilirdi.

  “Ona bir sürü getiri getirdi.”. FLASH, Belgesel 02.10.1999, 02.01.

     “Getiri getirdi.” ifadesinde getir- fiilinden yapılan bir isim ve bir çekimli fiilin yan yana kullanıldığını görüyoruz. Eğer bu cümlede mutlaka getiri kelimesini kullanmak istiyorsak, yanına getireceğimiz fiili değiştirebiliriz. Bu takdirde cümle “Ona bir sürü getirisi oldu.” şeklinde söylenebilir.

  “Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yemin törenine türbanla girme girişiminde bulunarak krize yol açan...”. OLAY, Haber, 12.05.1999, 12.33.
 
Girişim kelimesi, teşebbüs yerine kullanılan Türkçe bir kelimedir. Burada girme kelimesinin arkasından girişim kelimesini kullanmak, aynı kökten türemiş iki kelimeyi yan yana getirmekte, bu da kulağı rahatsız eden bir ses tekrarına yol açmaktadır. Teşebbüs kelimesi de, bilinen ve kullanılan bir kelime olduğuna göre, bu cümlede girme girişimi yerine girme teşebbüsü ifadesine yer verilebilirdi.

  “İnsanların karşılaştığı güçlükler karşısındaki çaresizliği...”. OLAY, Cine Cafe, 01.05.1999, 13.21.

     Bu cümlede yakın tekrarı önlemek için karşılaştığı kelimesi kullanılmayabilirdi. “İnsanların güçlükler karşısındaki çaresizliği...” ifadesi de yukarıdaki ifadeye denk bir anlam taşımaktadır.

  “Başvurması bile gerekmemesi gerekiyor.”. OLAY, Alternatif Bakış, 16.05.1999, 00.15.

     “Gerekmemesi gerekiyor.” ifadesinde hem ses, hem de anlam bakımından bozukluk vardır. Cümle “Başvurması bile gerekli olmamalı.” şeklinde düzeltilmelidir.

  “Türkiye, oldukça önemli gelişmelerin yaşandığı günler yaşıyor.”. OLAY, Yeni Gün, 13.05.1999, 07.41.

     Bu cümlede yaşa- fiilinden genişlemiş iki kelimenin yakın aralıklarla tekrarlandığını görüyoruz. Yaşandığı kelimesini değiştirerek bu tekrar kusurunu ortadan kaldırabiliriz: “Türkiye, çok önemli gelişmelerin olduğu günler yaşıyor.”

  “Gençlerin bakış açısına nasıl bakıyorsunuz?”. OLAY, Türkü Diyenler, 15.05.1999, 21.20.
seçenek: bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz

  “Üstünde biraz çalışıp yapmaya çalışır herkes.”. atv, Harika Pazar, 09.10.1999, 20.38.
  seçenek: durarak

  “Önümüzdeki günlerde bu konunun bütün ayrıntılarını göreceğiz gibi görünüyor.”. SHOW, Güne Merhaba, 11.05.1999, 07.44.
  seçenek: anlayacağız / öğreneceğiz

  Görüntülerden gördük muhteşem bir yer.”. SHOW, Lige Doğru, 02.07.1999, 00.15.
seçenek: görüntülerini seyrettik

  8. 6. Çatı uyumsuzluğu

  Etken çatı yerine edilgen çatı kullanılması bir çatı uyumsuzluğu ortaya çıkarır. Aynı şekilde diğer çatıların da birbirine karıştırılması uyumsuzluk yaratır. Aşağıdaki örneklerde çatı uyumsuzluğu görülmektedir.

  “... İtalyan işgal kuvvetlerinin karargâh olarak kullanıldığı bina ...”. etv, Yorum, 25.06.1999, 08.46.
  doğrusu: kullandığı

  “PKK’nın uyuşturucu ticareti yapıldığına ilişkin iddiaları dolaylı olarak kabul eden sanık Öcalan ...”. HBB, Haber, 01.06.1999, 22.00.
  doğrusu: yaptığına

  “... bazı olaylı illerde de emniyet müdürlüğü yapıldığı, gözü pek bir emniyetçi olduğuna dikkat çekiliyor.”. HBB, Haber, 09.06.1999, 13.11.
  doğrusu: yaptığına

  “Ukraynalı bilim adamı uzun çalışmalar sonunda kansere ilâç bulundu.”. Kanal A, Günebakan, 19.06.1999, 09.00.
  doğrusu: buldu

  “Bir partinin genel başkanı, onlar dinlensinler gibi ... şık olmayan sözler kullanılmıştır.”. HBB, Ankara’da Gündem, 14.06.1999, 09.56.
  doğrusu: kullanmıştır

  “Gecikmenin bir nedeni olarak da Yugoslav yönetiminin mayınlarının yerlerinin Fransız birliklerine geç bildirilmesi gösteriliyor.”. HBB, Haber, 14.06.1999, 10.08.
  doğrusu: bildirmesi
     Ayrıca yerlerinin, yerlerini olacaktır.

  “CHP’de ön seçim olunacağı belliydi.”. Kanal A, Seçmen Soruyor, 20.06.1999, 21.15.
  doğrusu: olacağı

  “Neden kadının çalışılmasına izin vermez?”. Kanal A, Klipmatik, 22.06.1999, 13.30.
  doğrusu: çalışmasına, verilmez

  “...beni kürsüden indirmeye mecbur ettiler.”. HBB, Ankara’da Gündem, 09.06.1999, 09.44.
  doğrusu: inmeye

  “...düşünülmeden çıkan bir olay.”. Kanal A, Hayatın Rengi, 30.06.1999, 11.00.
  doğrusu: çıkarılan

  “Yangını meydana gelecek olan unsurları ortadan kaldırırlar.”. Kanal A, Haber, 18.06.1999, 12.30.
  doğrusu: getirecek

  “...teroristler bugün İstanbul Güvenlik Mahkemesine getirilerek hâkim karşısına çıktılar.”. FLASH, Haber, 14.07.1999, 19.30.
  doğrusu: çıkarıldılar

  “Polis, saldırının kız meselesi yüzünden gerçekleştirdiği üstünde duruyor.”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 15.30.
  doğrusu: gerçekleştirildiği

  “...ülkede konuşlandıracak barış gücü birlikleri...”. HBB, Haber, 13.06.1999, 16.01.
  doğrusu: konuşlandırılacak

  “İstanbul’da bu akşam Avcılar’dan gelen haber gerçekten de yürekleri cız etti”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.56.
doğrusu: ettirdi

  “Ankara’da sevgili meslektaşım Funda Tuna var. Ona da dişimizi sıkacak, sıkmıycak haberler var mı diye soruyoruz”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 01. 07. 1999, 08.47.
doğrusu: sıktıracak

  “... çocuğu olana da isterse evlât edinilebilme olanağı getirilmekte...”. NTV, Haber, 08.10.1999, 17.29.
doğrusu: edinebilme

  “ ‘Kızılay’ın kan merkezlerine büyük rağbet görülüyor’ diye konuştu.”. NUMBER 1, On Dakika, 05.05.1999, 22.29.
  doğrusu: Kızılay’ın kan merkezleri büyük rağbet görüyor.

*          *          *

  Birleşik fiiller, iki fiilin birleşmesinden meydana gelmiştir. Böyle fiiller edilgen yapılırken, edilgenlik eki asıl fiile getirilir. Yardımcı fiilin de edilgenlik eki taşımasına gerek yoktur.

  “Bu süre uzatılabilinirdi.”. OLAY, Alternatif Bakış, 15.05.1999, 22.26.
  doğrusu: uzatılabilirdi

  “Bazı şeyler kullanılabiliniyor artık.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 08.10.1999, 11.19.
  doğrusu: kullanılabiliyor

  8. 7. Mantıksızlık

  Ögeler arasında yalnız şekil bakımından değil anlam bakımından da bağlantı bulunur. Söz gelişi “Yarın gittim.”cümlesi biçimce yanlış değildir ama anlamca hatalıdır. Konuşmalarda bu tür hatalara da rastlanmaktadır.

  “...bu olanakları ileride yaşayan insanlara hazırlasınlar.”. etv, Gün Başlıyor, 25.06.1999, 09.25.
  doğrusu: yaşayacak olan

  “...hayatımızın tehlikesini, yaşamımızın önemini bilimle çözeceğiz.”. Kanal 6, Haber, 07.07.1999, 09.00.
  doğrusu: hayattaki tehlikeleri

     Hayat bir tehlike değildir. Önem ve tehlikeler bilimle çözülmez. Tehlikelere bilimle çare aranır.

  “...yıllar önce, düne kadar, 35 yıla kadar geriye gidelim.”. Kanal D, Haber (Yorum), 14.07.1999, 20.26.
  doğrusu: yıllar önceye, 35 yıl kadar geriye

*          *          *

  Düşünülmeden kullanılan sıfat ve zarflar, bazen cümlede bir anlam çelişkisine sebep olmaktadır. Nesneler, kendi yapılarına uygun sıfatlarla nitelendirilebilir. Aksi takdirde ortaya mantıksızlık çıkar. Aynı şekilde bir fiil de birbirinden farklı zamanlarda gerçekleşemez. Bu yüzden cümle içinde aynı fiille ilgili farklı zaman ifadeleri kullanılamaz.

  Şimdi birazdan yarışmalara geçicaz.”. FLASH, Panayır, 03.10.1999, 03.11.

     Bu cümlede yarışmalara geçme zamanı şimdi ve birazdan kelimeleri ile anlatılmıştır. Bu iki kelime birbirinden farklı zaman dilimlerini anlattığı için ikisini bir arada kullanmak doğru değildir.

  “Ne mutlu bize ki yarına ulaşabildik.”. STV, Gün Ortası, 08.10.1999, 13.29.
doğrusu: bugüne / bugünlere ulaşabildik

     Ulaşabildik fiilinde kullanılan ek, hareketin olup bittiğini anlatmaktadır. Bu sebepten fiilin bildirdiği zaman ile yarın kelimesi arasında bir anlam uyumsuzluğu bulunmaktadır. Bu cümlede bugüne / bugünlere kelimeleri kullanılabilirdi.

  “Binaların içinde can veren binlerce insan cesedi...”. FLASH, Flaş Haber, 10.10.1999, 19.51.
doğrusu: binlerce insan
Cesetler can vermez.

  “Binanın ilk katından sonra diğer katlarının yıkımına geçildi.”. Hilâl Radyo, Haber, 13.01.1999.
     Bu cümleden binanın önce ilk katının yıkıldığı anlaşılmaktadır. Binanın ilk katı yıkıldığında bütün bina çökeceği için diğer katların yıkımına da ihtiyaç duyulmayacaktır. Cümlede bu bakımdan bir uyumsuzluk bulunmaktadır.

  “İstanbul polisi yine bir faciayı başlamadan bitirdi.”. Kanal D, Haber, 24.05.1999, 14.05.
  doğrusu: İstanbul polisi yine bir faciayı önledi.

     Bu ifadede, başlamayan bir şeyin bitirilmesi anlatılmaktadır ki başlamayan bir şeyin bitmesi söz konusu değildir.

  “Hem yurt içinde hem yurt dışında dış gelişmeleri sizlere vermeye devam ediyoruz.”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 03.07.1999, 19.57.
  doğrusu: gelişmeleri

     Yurt içinde dış gelişme olamayacağı için, ifadede bir mantıksızlık vardır. Ayrıca içinde ve dışında kelimelerinin de içinden, dışından şeklinde olması gerekir.

  “Sabahın ilk saatlerinde, saat ona doğru.”. atv, Gün Ortası, 31.05.1999, 13.17.

     Sabahın ilk saatlerinde deyince akla sabahın 6’sı, 7’si, 8’i geliyor. Burada ise saat 10’dan bahsediliyor.

  “Mudanya iskelesindeki hareketliliğe benzer bir iskele de Gemlik iskelesinde vardı.”. atv, Sabah Haberleri, 31.05.1999, 09.30.
  doğrusu: bir durum da.
İskelenin “hareketliliğe” benzemesi mantıksızdır.

  “Evet ilk görüntüleri sayın Abdullah Akalp’ten dinliyoruz.”. OLAY, Padok, 155.05.1999, 12.13.

Bu cümlede “görüntü dinlemek” şeklinde bir ifade karşımıza çıkmıştır. Hâlbuki görüntü ya “seyredilir” ya da “izlenir”. Cümlede yanlış bir fiil kullanıldığı için anlam uyumsuzluğu ortaya çıkmıştır.

  “Ayşe arkadaşımızın söylediği soruya cevap vereyim.”. SHOW, Güne Merhaba, 07.05.1999, 08.15.
     Yapı bakımından doğru bir cümledir. Ancak burada “soru söylemek” şeklinde ifade edilen kavram, cümledeki cevap vermek kavramı ile uyumlu değildir. “Soru söylemek” yerine “soru sormak” ifadesi, cümleye uygun düşmektedir. Cümleyi şöyle düzeltebiliriz: “Ayşe arkadaşımızın sorduğu soruya cevap vereyim.” veya “Ayşe arkadaşımızın sorusuna cevap vereyim.”.

  “Tebrik edeyim sizi galiba.”. atv, Ayşe Özgün, 04.10.1999, 10.31.
     Bu cümlede fiilin kipi istek bildirmektedir. Böyle bir fiille, “ihtimal” ifadesi taşıyan galiba kelimesi kullanılamaz.

  8. 8. Zincirleme

  Zincirleme aynı eklerin arka arkaya gelmesidir. Açık bir anlatım bozukluğu olmamakla birlikte zincirleme, kulak tırmalayıcı bir tesir bıraktığından “fesahat” hataları arasında sayılmıştır.

  “En sert kayaların arasından sızıp geçip gidiyor kavi su.”. Kanal A, Madalyon, 30.06.1999, 14.30.
  seçenek: sızarak geçip

  “Olayla ilgili olarak bir kişi yakalanarak narkotik şubeye götürüldü.”. FLASH, Gün Ortası Haber, 14.07.1999, 13.00.
  seçenek: ilgili bir kişi

  “Avukat bacağına isabet eden kurşunlarla yaralanırken tetikçi olay yerinden kaçmaya çalışırken polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.”. FLASH, Gün İçi Haber, 12.07.1999, 15.00.
  seçenek: yaralandı; tetikçi

  “Bülent Ecevit sahneye çıkarak, tarihî bir açıklama yaparak...”. SHOW, Güne Merhaba, 04.05.1999, 07.45.
seçenek: çıkıp

  “Alo 177 yangın hattını kullanarak acil olarak haber vermelerini istedi.”. Ey, Haber, 30.05.1999, 20.30.
  seçenek: kullanıp

  8. 9. Fiilimsilerin yanlış kullanımı

  Fiilimsiler, fiillerden türeyip cümlede isim, sıfat, zarf görevi yapan kelimelerdir. Bir kısmı görevce birbirine yakın olmakla birlikte çoğunlukla biri, diğerinin yerine kullanılmaz. Kullanılırsa uyumsuzluk doğar.

  “Kartel gazeteleri bir parti gibi siyaset yapan patronları ve yöneticilerine kimsenin hiçbir şey diyememesini yeni fark etmiş.”. btv, Güncel, 25.04.1999, 10.18.
  doğrusu: diyemeyişini

  “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin başörtülü adayların sınava girip girmemesini salon başkanının takdirine bırakması, yeni sorunları da beraberinde getiriyor.”. btv, Haber, 26.04.1999, 19.20.
  doğrusu: giremeyeceğini

  “Okul daha açıldığı bir hafta oldu.”. SHOW, Yabancı Film (İftira), 04.07.1999, 02.01.
  doğrusu: açılalı

  “Ama bu cezanın infaz edilip edilmemesi hâlâ tartışılıyor.”. SHOW, Haber, 03.07.1999, 20.18.
  doğrusu: edilmeyeceği

  “İkinci çocuk okula başlamak yaşına geldi.”. OLAY, Sevgili Öğretmenim, 12.05.1999, 23.28.
  doğrusu: başlama

  “Size ilgi duymasını nasıl ifade ediyordu?”. SHOW, Film Gibi, 15.07.1999, 22.53.
  doğrusu: duyuşunu

  “Doktorların on gün sonra konuşmasını tahmin ettikleri Bakan Hikmet Uluğbay ...”. SHOW, Haber, 09.07.1999, 03.16.
  doğrusu: konuşacağını

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder