* Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban adlı romanında, Yunanlıların Türklere yaptığı zulmü çok ayrıntılı bir şekilde anlatmış ve bazı Türk köylülerinin Yunanlılara kucak açmasını eleştirmiştir.(çöz de görelim )
* Kalp Arapça bir sözcüktür ve bu sözcüğün sonu sert ünsüzle bitmektedir. (çöz çözebilirsen )
* Ağlayan kadın, yaşlı gözlerle kendisine sorulanları cevaplıyordu. (çöz çözebilirsen)
*Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı olarak görmüyorum. (Çöz çözebilirsen)
*Yeni yapılan bir müze törenle hizmete açıldı.
*Adana'da otobüs bileti fiyatları yeniden ayarlandı. (çöz çözebilirsen )
*Bütün gün anlattığın o işi düşündüm.
*Mehtaplı pırıl pırıl bir gecede çiseleyen yağmur altında dolaşıyorduk.
*Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
*Birçok seneler geçti dönen yok seferinden
*Seçim döneminde her çeşit siyasal etkinliklerin yasaklanması gerekir.
*Bahçe sahibi gelince yavaş yavaş kaçıverdik.
*Son yazdığı romanına, isim bulmakta bir hayli zorlandı.
*Bu ayrılık hasreti canıma yetti.
*Politikacıların çoğu taraftarlarının oylarını cepte keklik sayıyorlar.
*Ankara, bir zamanlar surlarla kaplı bir şehirdi.
*Televizyon bize çok ucuza patladı.
*İşlediğin cezaların sonucuna katlanman gerekiyor.**
*Bölgedeki yangınların sabotaj sonucu çıktığı öngörülüyor.
*Takımlar son final maçının hazırlıklarını tamamladı.
*Bu konuda değişik alternatiflerimiz de vardı.
*Deriden yapılmış meşin bir çanta vardı elinde.
*Giyiminize ve kuşamınıza dikkat edin.
*Evleri denize karşıydı; fakat güzel bir evdi.
*Sergideki resimlerimin hepsi benim eserimdir.
*Geçen hafta kaybolan Ahmet'in kalemi bulundu.
*Babası istedi diye başka bir semte taşınan komşularına yardım ediyordu.
*Ağır ağır uzandığı yerden kalkarak balkon kapısını araladı.
*Her zaman için açıkça düşündüklerini ifade eder.
*Bu yemeğin kokusu fırında pişmiş köfteyi andırıyor.
*Seni kardeşim kadar seviyorum.
*Bana benziyordu oğlumun gözleri.
*Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler.
*Bu adam ortanca oğluna benziyordu.
*Annem ve babam aynı gün evlenmiş.
*Öldüğü günden beri onu hiç görmedim.
*Elleri bir yılanınki kadar soğuktu.
*Kitabımı komşunun oğluna verecektim ;ama onu evde bulamadım.
*Çocuklar üstlerini başlarını batırmışlar ,onları yıkamalıyım.
*Arkadaşımla gezerken babam telefon açtı,işim olduğunu söyleyip ondan özür diledim. (çöz çözebilirsen)
*İnsanlık, deprem ve sel gibi beşeri afetlerden çok zarar gördü.
*Yemekler yenildi çaylar içildi.**
*Benim buraya geldiğimi kimse istemiyor.
*Olay, arkadaşlarının ters davrandığından kaynaklandı.
*İki yılda şirketin karını dört kat arttırdık.
*Kadının saçları ağarmış olmasına rağmen hala güzeldi.
* Tavanın sapı çıktığı için artık kullanılamıyor.
*Herkes içeri girsin dışarı çıkmasın.
*Ay bir yandan sen bir yandan sar beni.**
*Çok çalışmaktan yorgun düşmüş ,sağlığım bozulmuştu.
*Saksı 2. kattan aşağı düştü.
*Kardeşini bulmak için bir aşağı bir yukarı çıkıyor.*
*Suçlunun evini bastılar yakalayıp polise teslim ettiler.
*Bu adamların ve kadınların çocuğu da bizim okuldaydı.
*Dayımın üç kız çocuklarından biri liseye gidiyor.
*Dün yağan yağmur ekinlere zarar verdi.
*Araba çekilmeye çalıştıkça daha da batıyordu çamura.
*Marmara'da ölmüş bir kadın cesedi bulundu.
*Yüzme en iyi denizde öğrenilir.
*Hem kendinde hem de arabada epey hasar varmış.
*Parayı önemserim ;ama gereğinden fazla da değer vermem.
*Bana unut dediler seni, unuttum.(çöz çözebilirsen)
* Bu şehrin üç yerinde üç ayrı gözyaşım var: Biri seni ilk gördüğüm yerde, biri beni ilk öptüğün yerde, biri de ya beni terk edip gideceğin ya da daima seveceğin yerde.
*Dünyaya yoksul geldim, yoksul gideceğim.
*Kimi insanlar odaya girdiğinde aydınlatır kimisi çıktığında
*Yıllar sonra doğduğu kasabaya gitmeyi hiçbir zaman istemedi.
*Hangi işe elimi atsam yüzüme gözüme bulaştırıyorum.
*Sen doğdun herkes güldü, bir tek sen ağladın.Öyle yaşa ki sen öldüğünde herkes ağlasın ,yalnız sen gül.
*Senin gibi çok duyarlı bir insanın aşk ile sevgi
arasındaki farkı anlamaması beklenemezdi.
* Türkler, İslamiyet'i kabul ettikten sonra , hayata bakış açılarında önemli değişiklikler olmuştur.
*Meyveler çok dolapta kaldığı için tatları değişmiş.
*Sen bunca zorluğa nasıl dayandın,nasıl başa çıktın?
*Bu durumda karşıdan gelen araçlar bizi,biz de onları görürüz.
*Sanatçı eserlerine duygularını katarak ölümsüzleştirebilir.
*Komisyon başkanının açıklamaları hiç şüphesiz olayın aydınlanmasına yardımcı olabilir.
*Koltuğuna oturmuş soğuk kanlı bir biçimde heyecanla maçı izliyordu.
*Bu tür kazalar ölüme hatta yaralanmalara yol açabilir.
*Konuyu çok değişik farklı kaynaklardan araştırdım.
*İnsanlar arasında sevgi tohumları dikmek için uğraşıyor.
*Herkes birbirini tanıyor;ama birbiriyle konuşacak konu bulamıyordu.
*Bu olay hepimizin ilgisini çekti ve derinden sarstı.
*Türk ve yabancı basında sinema üzerine yazıları ilk kez 1947 yılında yayımlandı.
*Her kuruluş bu konuda gereken önlemi alması gerekir.
*Ali'yi top oynarken gördüm.(çöz çözebilirsen )
*Kimi rüyalar insanların gelecekleri hakkında önemli ipuçları verebilirler.
*Eski eserlere önem vermeli,gelecek kuşaklara tanıtmalıyız.
*Kitapçıdaki sorular incelendi ve öğrencilere dağıtıldı.*
*Herkes bu davanın çok uzayacağına inanıyor ,kısa sürede sonuçlanacağına ihtimal vermiyordu.
*Onları görmek istemediğini dolaylı yoldan ima etti.
*Galiba hepimiz güncel hayatın karmaşası içinde sevdiklerimizi ihmal ediyoruz.
*O yıllarda evimizin bütün gerekli ihtiyacını amcam karşılıyordu.
*Bundan sonra ek ilave önlemlerin alınmasını sağlamalıyız.
*Boş vakitlerimde korku romanları okumasını çok seviyorum.
*Büyük şairlerin eserleri ne düşünce dünyasıyla ne de hayal dünyasıyla tam olarak bağdaşmaz.
*Öğretmenin yüksek sesle bağrışı,sınıfta bir sessizlik yarattı.
*Hayat herkes için kıymetlidir ;fakat anlamı kişiye göre değişir.
*Henüz uçak kazasından daha hiçbir haber alınmadı.
*Bu uçsuz bucaksız çölün ortasında bir atım ,bir de ben varım.
*Evin balkonundan akan insan selini büyük bir dikkatle izliyordu.
*Bir topluluk olarak onlar bizi ,biz de onları önemsemiyoruz.
*Pencereden uçan kuş sürülerini seyrediyorum.
*Bazı olayları sıcağı sıcağına hiç bekletmeden aktarmak gerekir.
*Bizimle birlikte sinemaya gelenler el kaldırsın.
*Bahçeye çam fidanı ,tarlaya buğday ekeceğiz.
*Bu lekeler çiçek hastalığının ilk belirtileriydi.
*Öğrencisinin başarısını övmek için yaptığı konuşmada sözünü esirgemedi.
*Çocukları aşağılık duygusuna iten ve güvensizlik veren davranışlardan sakınmalıyız.
*Annem sokağa çıkarken eşarbını ve yakası kürklü mantosunu giyer ,öyle çıkardı.
*Seni uyarmamın nedeni çok sevdiğimdendir.
*Bu sorunları sosyal ve hukuk devleti kurallarıyla çözümleyeceğiz.
*Ekmeğini ve suyunu içtiğim bu insanlara ihanet edemem.
*Yaşamı boyunca ülkesini tanıtmak ,yararlı olmak amacıyla çalıştı.
*Sanatçı yazın yaşamına şiirle başlamış ,romanla sürdürmüştür.
*O ,iş dönüşünde bize uğrar, beş on dakika sohbet ederdi.
*Hiçbiri düzenli çalışmamış,bu nedenle de sınıfta kalmıştı.
*Bazı öğrenciler bahçede toplanmışlardı.
*El dokuması kilimlerimiz,dünyanın büyük müzelerinde sergilenmesi beni mutlu ediyor.
*Şairin şiir yazdığı ortam rahatsa daha güzel şiirler yazar.
*Onunla ilgili yaşadığım anıları hatırladıkça kendimi gülmekten alıkoyamıyordum.
*Ben ansiklopedileri,arkadaşım da bilim teknik dergilerini inceliyordu.
*Birçok okuyucu bana bu konuda katılıyorlar.
*Seni bu kadar sevdiğimi bu kadar bağlandığımı bilmiyordum.
*Hazırlıksız öğrencilerin karşısına çıkmak yeni bir öğretmeni zor durumda bırakır.
*Yaşlı kadın kapıdaki çocuğa senden büyük ağabeyin var mı diye sordu.
*Gazetedeki çalışan herkes aylığının az olmasından şikayetçiydi.
*Çocuğu yönlendirirken sık sık öğüt vermek yanlıştır.
*Bana yanlış ithamlarda bulunuyorsunuz.
*Haberi hem gazetelerden hem de televizyondan izledim.
*Koca salonda ben ve bir yabancı kalmıştı.
*Ülkemizi yarın ziyarete gelen Fransa devlet başkanı iki gün sonra geri dönecek.
*Herkes sorumluluğunun bilincinde olması gerekir.
*Ülkemizdeki oto yedek parçalarının büyük bir kısmı yurt dışından ithal ediliyor.
*Ülkemizde çıkarılan bor mineralleri yurt dışına ham olarak ihraç ediliyor.
*Öğretmenler bilgiye ulaşmada öğrencilere rehber olup yol gösterendir.
*Uzanıp tutuver elimi, ne olur geri dön.(Sezen Aksu)
*Bir çizik attın gönlüme, kanattın(Tarkan)
*Eğer yazdığım şiirler tarafsız bir gözle incelenirse gerçek değeri anlaşılır.
*Bu küçük çantadan tomar tomar paralar çıktı.
*Yarışmada hepinize bol şanslar diliyorum.*
*Gerektiğinde susmasını bilmek gerekir.*
*Eldeki verilere bakarak eğitimin daha da kötüye gideceğini savundu.
*Ülkemizdeki enerji yetersizliğinden, bazı yörelerimizde elektrik kısıntısı başlayacak.
*Yaptığı resimleri ve karikatürleri bize gösterdi.
*Yazar bu romanda köy gerçekliğini ele almış.
*Testleri bizim öğretmenler hazırlamış, bir kurul tarafından da denetlenmiş.
*Eski dostları ara sıra aramak ve sohbet etmek iyi oluyor.
*Dün konuştuklarımızı anlattığını sanmıştım.
*Futbolda ortaya çıkan bu skandal nedeniyle birçok futbolcuların takımdan uzaklaştırılacağı söyleniyor.
*Bütün eski kitapların ciltlerini yeniledikten sonra raflara dizdik.
*Ben şiiri senden daha çok severim.
*Müdürümüz, sizin ve yeni işe başlayan Aslı Hanımın raporunu çok beğendi.
*Mahalledeki fakirlerle ilgilenen ,yardım eden bu adamı kimse tanımıyordu.
*Depremin olacağını herkes biliyor ama önlem almayı düşünmüyordu.
*Yemeğe arkadaşını da yanında getirdi.
*Arkadaşım eve ben sinemaya gittim.
*Başkaları için de olsa çalışmak bize zarar getirmez ,aksine yüceltir.
*Onların Orhan adında bir çocukları doğdu.
*Beğendinizse herkese, beğenmedinizse hiç kimseye söylemeyin.
*Ülkemiz giderek, Batı'ya yaklaşıyor mu, uzaklaşıyor mu bu bir tartışma konusu.
*Bilime ne denli önem verirseniz, o ölçüde yararlanırsınız.
*Dinleyicileri coşturdu,neşeli dakikalar yaşattı.
*Adlaşmış sıfat ve zamirlerden sonra virgül kullanılır.
*Yeni evleri biter bitmez taşınacaklarmış.
*Adamı tanımadığım birine benzettim.
*Müdür beyin sinirleri bir hayli bozulmuş ve ziyadesiyle üzülmüştü.
*Çocuğun elindeki balonlar patladılar.
*Sanatçı Avrupa kültürüne hayran olmuş, yakından tanımıştı.
*Türkçede sayı ve belgisiz sıfatlardan sonra gelen adlar çoğul eki almaz.
*Herkese başarılarını anlatır, kendine hayran olmasını isterdi.
*Geçirdiğim rahatsızlığı büyük bir başarıyla ameliyat ederek sağlığıma kavuşturdu.*
*O kurumda eğitim görmüş herkes,saygılı ,hoşgörülü ve esnek olmak gibi çok önemli erdemler kazanmışlardır.** öss
*Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.öss
*Ozan, 1940 yıllarında yeni şiirimizin başta gelen adlarından biriydi.*öss
*Ekonomileri daha çok, yetiştirdikleri hayvancılığa dayalı.*öss
*Birçok okullarda on yıl süreyle öğretim görmüştü.
*Bu tembellik onun sınıfta kalmasına hatta zayıf almasına sebep olacak.
*Ne sen onu ne o seni anlıyor.
*Ne sen beni unut ne de ben seni.
*Ne onlar beni aldattı ne de ben onları.
*Otobüs yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı.
*Sanır mısın ki bu sözleri millet dinler ve inanır.
*Genç yabancıya doktorun evini tarif etti.
*Üç saat süreyle görüştükten sonra basına bir açıklama yaptılar.
*Seni ömür boyu seveceğim ve değer vereceğim.
*Yaklaşık olarak tam üç yıl kaldık o şehirde.
*Yeni kurulan üniversite rektörleri cumhurbaşkanınca atanır.
*Onun tanıklığı ticari itibarımı sarsabilir, belki de hapse attırabilir.
*İyi romanlar yazmak isteniyorsa, bu romanların dil ve anlatımına özen gösterilmelidir.
*Bir işin yapılmasını istiyorsan kendin ,yapılmasını istemiyorsan başkasını gönder.
*İnsanlığın nefretine yol açan nükleer silahsızlanma görüşmeleri çıkmaza girdi.**
*Fen ve askeri liselere hazırlık kurslarımız başlamıştır.
*Spor kulübünün en iyi ciritçisi ,kulübünde branşının en iyisi olmaya çalıştığını söyledi.
*Gençlik sorunlarını iyi biliyor.
*Genel Kurul, bu kararı 68'e karşı 59 oyla almıştır.
*Arkadaşını kutladı ve tebrik etti.
*Siyasal düşüncelerinde ısrarlı ama inatçı değildi.
*Onu ne gördüm ne de bir şey söyledim.
*Arkadaşını çağırdı ve teşekkür etti.
*Asıl yanılgısı romanla öykü arasındaki ayrıcalığı göremeyişinden doğuyor.
*Sorumluluğunu kötüye kullanıp kullanılmadığı araştırılıyor.
*Üniversitelerimizin durumu düzelmedikçe, çağdaş üniversite olma niteliklerini büsbütün yitirebilir.
*Görevliler halka hizmet etmeli ve hor görmemelidir.
*İşveren, işçilerin bu çok haklı itirazlarına da göz yummuştu.
*Yazarın yetişmesine elverişli ekonomik ve kültür ortamı hazır mıdır?
*Anne ve çocuk ölümlerinde büyük ilerlemeler kaydedildi.
*Biz okula, onlar eve gidecekler.
*Harf devrimi 3 Kasım 1928 yılında yapıldı.
*Kar yağışının durması üzerine ulaşıma kapanan köy yolları açıldı.***
*Pislikten ve her türlü sağlık koşulundan yoksun olan lokanta kapatıldı.
*Çocuğu ailesi serbest bırakırsa ,çevresindeki kötü kişilerle arkadaş olabilir.
*Bu yıl ÖSS sınavı iptal edildi.
*Arkadaşım bir ,bense iki tost yedim.
*Yokuşa gelince trenin hızı yavaşlar.*
*Bu yüzden hepimiz yorgun düşer,çoğumuzun sağlığı bozulurdu.
*Tehlikenin boyutları kavranmış ve alınan tedbirlerle önlenmişti.
*Bazı gıda maddelerinin fiyatları gün geçtikçe artıyor ,önlenemez oluyor.
*Kıldığımız namazları ve oruçları kabul et,dedi.
*Çocuğu bir süre bekleyip gitti. (çöz çözebilirsen )
*Arkadaşımla, tiyatroya gitmek için akşam 20.30'da buluşacağız.**
*Kardeşim, toplantıdan hemen ayrılmak istediğini kulağıma yavaşça fısıldadı.
*Bu yıl da yine sınıfta kaldı.
*Ne engel ne sınır tanımaz.
*Uzun yıllardan bu yana bu köyde yaşardı.
*Giderken ders notlarını da yanında götürdü.
*Bundan böyle artık evin içinde sigara içmeye ve kitap okumak için daha çok zaman ayırmaya karar verdim.
*Korkunç bir patlama sesi duyuldu.
*Çok yetenekli bir çocuk ama bir o kadar da yetenekli.
*Fedakar öğretmenimiz, öğrencilerine tüm bildiklerini ve bilmediklerini öğretmeye çalışıyordu.
*Burada gördüklerini sen birine anlatmadığın sürece aramızda bir sır olarak kalacaktır.
*Bu çocuk eninde sonunda bu işi başaracak.
*Ne kadar ayrılık şarkısı varsa bu gece benim için çal.
*Bu bizim için önemli bir başarıdır ,öteki partiler de bundan ibret almalıdır.
* Tarihte bu uluslar, öteki ulusların arasına kaynaş¬mışlardır. ( ÖSS 2004)
* Çok çalıştığımız için başarı grafiğimiz ister istemez yükseliyor. (ÖSS 2004)
*Çayı demledikten sonra biraz bekletirseniz, ham olmaz.
*Nöbetçiyi çağır da şu bulaşık bardakları yıkayıversin.
*Seni üzen ve acı çektiren herkesten hesap soracağım.
*Başarılı bir öğretmen ,öğrencilerine bilgi verir ve başarabilecekleri alanlara yönlendirir.
*İddiaları yersiz ve bence pek doğru da değil
*O yaz birlikte birçok seyahat , birçok konser izlemiştik.
*Bütün sebzeler iki günde ,sanırım soğuktan, kurudular.
*Tam olmasa da altı yıl kadar orada çalıştım.
*Hem işi bırakmış hem de üstüne üstlük adamı mahkemeye vermiş.
*Dün de benimle bir buçuk saat süreyle görüştüler.
*Elimizdeki mevcut bilgiler bu işi halletmemiz için yeterli.
*Bugün ülkemizde yeni yeni insanlar sporun yararına inanıyor.
*Bu sanatçımız kendisinden on üç yaş küçük komşusunun oğluyla evlenmiş.
*Güzel güzel konuşuyor biz de onu dinliyorduk.
*Hafta sonlarında değil sadece bayram ve özel günlerde dinleniyordu.
*Gözlerinde büyük bir korkunun tedirginliği var.
*Öğleden sonra 15.45'te okulda mı yoksa daha önceden gittiğimiz çay bahçesinde mi buluşalım?(çöz çözebilirsen )
*Bayatlamış olan ekmeklerinizi de inek sahiplerine vererek ziyan etmemiş olursunuz.**
*Hasta olanlarla yaşlı olanlar bu kaplıcaya mutlaka gitmeliler bence.*
*Hükümetin deniz kenarında fabrikalar kurulması eleştiriliyor.
*Bu soruyu ne sen ne de ben çözebilirim.
*Türkler en zor koşullarda bile gülmesini ihmal etmiyor.
*Sanki birileri engellemeye çalışıyorlar bizi.
*Ağzından çıkan dumanlar gökyüzüne doğru yukarılara yükseldi.
*İnsanlar şu sıralarda çok satan kitaplara yöneliyorlar.
*Onun bu söylediklerini kulaklarımla duymasam kesinlikle inanmazdım.
*Ne kadar ayrılık şarkısı varsa bu gece benim için çal!..
*Meydanın kenarına kurulmuş olan kürsüye çıkan birinin işaret vermesi üzerine,yüz binlerce işçi, bir dakika ölen çocukların anısına saygı duruşuna geçiyor.
*Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğreteceğim.
*Kaderde bir köşe başında ölü olarak uyanmak da var.
*Baharın en güzel aylarından biridir nisan, mayıs.
*Beni duymayan arkadaşlar lütfen ellerini kaldırsın.
*Trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dilendi.
*Cenazede sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
*Galatasaray 2 - 0 yenilgiden 3 - 0 öne geçti.
*Geçtiğimiz hafta otelin toplantı salonunda saatlerce süren bir toplantı yapıldı;ancak arkadaş-
larımdan hiçbiri katılmamıştı. (çöz çözebilirsen :) )
*Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı?
* Arabada hava yastığı varsa hiçbir şey olmaz.
*Dün hastalandığımda arkadaşlarımın hiçbirisi bu duruma aldırmamıştı. (çöz çözebilirsen )
*Küllük, Tekin'in birbiri ardınca yaktığı sigara izmaritleriyle dolmuştu.(çöz çözebilirsen )
*Kısaca öğrendiklerimi beni dinleyenlere anlatacağım.
*Müzikli toplantıların düzenlendiği yerlerde gençlerden çok orta yaşlı insanlara daha fazla rastlarsınız
*Genel kurul Doğu Karadeniz'in bölgesel sorunlarını gündeme getirdi.
*Derginin ikinci cildi 12. sayfadan itibaren başlıyor.
*Herhalde hiçbirimizin başka çaresi yok gibi görünüyor.
*Onun çekimser yapısı, ilk gözümüze çarpan özelliğiydi.
*Birçok kişiler çevre sağlığı konusunda bilinçli değil.
*Bucağın beş sınıflı bir ilkokulu, bir mescidi, sayısız hocaları vardı.
*Çalıkuşu, Yaban, Vurun Kahpeye romanı Kurtuluş Savaşı yıllarını yansıtır..
*Bunlar aslında pek basit, çözümlenmesi oldukça kolay problemlerdi.
*Ne yalan söyleyeyim, biraz senden kuşku ettim.
*Arkadaşımla, tiyatroya gitmek için akşam 20.3'da buluşacağız.
*Kardeşim, toplantıdan hemen ayrılmak istediğini kulağıma yavaşça fısıldadı.
*Ahmet,hiç dersine çalışmıyor,bu yıl da yine sınıfta kaldı.
*Ne engel ne sınır tanımaz.
*Uzun yıllardan bu yana bu köyde yaşardı.
*Giderken ders notlarını da yanında götürdü.
*Bundan böyle artık evin içinde sigara içmemeye ve kitap okumaya daha çok zaman ayırmaya karar verdim.
*Her sağlığına önem veren insan,her gün spor yapmalıdır.
*Çocuğu bir süre bekleyip gitti. (çöz çözebilirsen )
*.Amaç ve ereklerini saptamış bilinçli gençler yetiştirmeliyiz.
*Yaşlı,düşen çocuğun yüzüne baktı ve onu ellerinden tutarak yerden kaldırdı.
*Genç bakkal amcasının bütün şekerlemelerini yiyip bitirmişti.
*Yabancı diller arasında İngilizce dilini hep merak etmişimdir.
*İçinizden hiçbirinizin bu duygularımı anlayabileceğini zannetmiyorum.
*Suçlu olduğuna öylesine emindim ki;bütün hareketlerinden kuşku duymuyordum.
*Daha ilk yanıma geldiğinde kafasının bozuk olduğunu anlayabilmiştim.
* Korkunç bir patlama sesi duyuldu.
*1983'te kurulan azınlık hükümetine başbakan olarak görev yapmıştı.
*Ola ki senin düşüncelerine belki katılmaz,sen yine de ısrar et.
*Kadın misafirlerine Hoş geldiniz!dedikten sonra kolonya tuttu.
*Küçük yaramaz,dün ağaca tırmanayım derken merdivenden aşağı düştü.
*Müdür,bayan memurları odasında toplayıp onlara işyerinde nasıl giyinmelerini anlattı.
*Senin buraya geldiğini eminim ki o da duymuş olmalıdır.
*Bu sözlerini ciddiye alsaydım elbette böyle olmazdı.
*Takımımızın aldığı mağlubiyet ve yenilgiler taraftarları çileden çıkarıyor.
*Marmara, nüfus sayısı bakımından Türkiye'nin en kalabalık bölgesidir.
*Bana armağan edilenler benden çok, kardeşlerimin işine daha fazla yaradı.
*İnsan bir haksızlık karşısında ister istemez elinde olmadan tepki gösteriyor.
*Üzerimdeki pantolonu geçen ay çarşıdaki pazardan satın almış.
*Bu konuyu birbirimizle görüşerek halletmeliyiz.
*Her cuma yaklaşık sabah on sularında Atike'yle ders yaparız.
*Adana'da ilk defa başlattığımız bu kampanya ile ürünlerimizi beş taksitle vereceğiz.***
*İnsanı konu edinmeyen yapıtların gelecekte yaşama şansı yoktur. (çöz çözebilirsen )
*Bu romanların hepsi farklı türde yazılmış eserlerdir.***
*Onur,başını çevirdi,sisli gökyüzüne baktı,iri iri kar tanecikleri ağır ağır,döne döne sanki birbirleriyle dans ediyormuşçasına yağıyordu. (çöz çözebilirsen )
*Arkadaşımla üç saat süresince anılarımızdan bahsettik.
*Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek
*Sınav tarihi yaklaştıkça ailelerin heyecanı artıyordu.
*Son zamanlarda durmaksızın,devamlı çalışıyor sınıfını geçmek için uğraşıyordu.
*Tsunami faciasında ölenlerin sayısının çok olması bizi düşündürüyor.
*Yaşadığı bunca olaydan sonra anasından doğduğuna pişman oldu.
*Sanat adına bir yenilik getirmeyen,eskiden beri alıştığınız biçimdeki bir yapıtı uğraşmaksızın anlamakla yetiniyorsanız sanatı gerçekten sevmiyorsunuz demektir. (çöz çözebilirsen )
*Yirmi katlı bu bina, çevredeki küçük binaların yanında dağ gibi kalıyordu
*Arkadaşıma Cağaloğlu'nda bir kitapçıda tesadüfen rastladım.
* Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban adlı romanında, Yunanlıların Türklere yaptığı zulmü çok ayrıntılı bir şekilde anlatmış ve bazı Türk köylülerinin Yunanlılara kucak açmasını eleştirmiştir.(çöz de görelim )
* Kal Arapça bir sözcüktür ve bu sözcüğün sonu sert ünsüzle bitmektedir. (çöz çözebilirsen )
* Ağlayan kadın, yaşlı gözlerle kendisine sorulanları cevaplıyordu. (çöz çözebilirsen)
*Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı olarak görmüyorum. (Çöz çözebilirsen)
*Yeni yapılan bir müze törenle hizmete açıldı.
*Adana'da otobüs bileti fiyatları yeniden ayarlandı. (çöz çözebilirsen )
*Bütün gün anlattığın o işi düşündüm.
*Mehtaplı pırıl pırıl bir gecede çiseleyen yağmur altında dolaşıyorduk.
*Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
*Birçok seneler geçti dönen yok seferinden
*Seçim döneminde her çeşit siyasal etkinliklerin yasaklanması gerekir.
*Bahçe sahibi gelince yavaş yavaş kaçıverdik.
*Son yazdığı romanına, isim bulmakta bir hayli zorlandı.
*Bu ayrılık hasreti canıma yetti.
*Politikacıların çoğu.taraftarlarının oylarını cepte keklik sayıyorlar.
*Ankara, bir zamanlar surlarla kaplı bir şehirdi.
*Televizyon bize çok ucuza patladı.
*İşlediğin cezaların sonucuna katlanman gerekiyor.**
*Bölgedeki yangınların sabotaj sonucu çıktığı öngörülüyor.
*Takımlar son final maçının hazırlıklarını tamamladı.
*Bu konuda değişik alternatiflerimiz de vardı.
*Deriden yapılmış meşin bir çanta vardı elinde.
*Giyiminize ve kuşamınıza dikkat edin.
*Evleri denize karşıydı; fakat güzel bir evdi.
*Sergideki resimlerimin hepsi benim eserimdir.
*Geçen hafta kaybolan Ahmet'in kalemi bulundu.
*Babası istedi diye başka bir semte taşınan komşularına yardım ediyordu.
*Ağır ağır uzandığı yerden kalkarak balkon kapısını araladı.
*Her zaman için açıkça düşündüklerini ifade eder.
*Bu yemeğin kokusu fırında pişmiş köfteyi andırıyor.
*Seni kardeşim kadar seviyorum.
*Bana benziyordu oğlumun gözleri.
*Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler.
*Bu adam ortanca oğluna benziyordu.
*Annem ve babam aynı gün evlenmiş.
*Öldüğü günden beri onu hiç görmedim.
*Elleri bir yılanınki kadar soğuktu.
*Kitabımı komşunun oğluna verecektim ;ama onu evde bulamadım.
*Çocuklar üstlerini başlarını batırmışlar ,onları yıkamalıyım.
*Arkadaşımla gezerken babam telefon açtı,işim olduğunu söyleyip ondan özür diledim.
*İnsanlık, deprem ve sel gibi beşeri afetlerden çok zarar gördü.
*Yemekler yenildi çaylar içildi.
*Benim buraya geldiğimi kimse istemiyor.
*Olay, arkadaşlarının ters davrandığından kaynaklandı.
*İki yılda şirketin karını dört kat arttırdık.
*Kadının saçları ağarmış olmasına rağmen hala güzeldi.
* Tavanın sapı çıktığı için artık kullanılamıyor.
*Herkes içeri girsin dışarı çıkmasın.
*Ay bir yandan sen bir yandan sar beni.
*Çok çalışmaktan yorgun düşmüş ,sağlığım bozulmuştu.
*Saksı 2. kattan aşağı düştü.
*Kardeşini bulmak için bir aşağı bir yukarı çıkıyor.
*Suçlunun evini bastılar yakalayıp polise teslim ettiler.
*Bu adamların ve kadınların çocuğu da bizim okuldaydı.
*Dayımın üç kız çocuklarından biri liseye gidiyor.
*Dün yağan yağmur ekinlere zarar verdi.
*Araba çekilmeye çalıştıkça daha da batıyordu çamura.
*Marmara'da ölmüş bir kadın cesedi bulundu.
*Yüzme en iyi denizde öğrenilir.
*Hem kendinde hem de arabada epey hasar varmış.
*Parayı önemserim ;ama gereğinden fazla da değer vermem.
*Bana unut dediler seni, unuttum.
* Bu şehrin üç yerinde üç ayrı gözyaşım var: Biri seni ilk gördüğüm yerde, biri beni ilk öptüğün yerde, biri de ya beni terk edip gideceğin ya da daima seveceğin yerde.
*Dünyaya yoksul geldim, yoksul gideceğim.
*Kimi insanlar odaya girdiğinde aydınlatır kimisi çıktığında
*Yıllar sonra doğduğu kasabaya gitmeyi hiçbir zaman istemedi.
Hangi işe elimi atsam yüzüme gözüme bulaştırıyorum.
*Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat ona yetişip geçer.
* S. D. in vücudunda estetik (ameliyat) var mı?
*80 bin civarında göz taramasından geçirilmiş ( ) hastamız var.
* Uykusuz yola ( ) çıkmayın.
Alkollü araç kullanmayın. (Aracı, alkollü kullanmayın.)
En doğal vatandaşın ( ) hakkını koruyamıyorlar.*
Mobilyalarınız ücretsiz evinize ( ) teslim edilir.
Y. Dershanesi herkesi ücretsiz üniversite sınavına ( ) hazırlıyor.
Su gibi şarapların ( ) içildiği düğünde olay çıktı
Yeni eve ( ) geldim. (evin sıfatı söylenmek istenmiyorsa)
Çırılçıplak gazetecilere ( ) yakalanan M.U. olay çıkardı. (gazeteciler çırılçıplak değilse)
Mazeretsiz sınava ( ) girmeyenler az değildi.
Dünyanın ilk üç bıçaklı ( ) tıraş makinesi
* Komutan gidince askerler kafasız kaldı. (baş)
Halının üzerine kara mürekkep döküldü. (siyah)
Allah misafiri. (Tanrı misafiri)
* Beni de düş kırıklığına uğrattın. (hayâl)
Ne hayâllerle başlamıştık bu işe. Birlikte az mı çile paylaştık. (çektik)
Reklâm aramız var şimdi onu izleyelim.
Talihsiz bir kaza sonucu araba devriliyor.
Çok üzgün bir haberle bültenimizi sonluyoruz.
Mehmet Âkif ölümünün 15. yılında törenlerle kutlandı.
Dinleyicilerimiz bu programları tepkileriyle desteklesinler.
Tevfik Fikret yaşantısının son dönemlerini bunalım içinde geçirmiştir.
Bu olay onun hasta olmasını sağladı.
O gece şehrin ortasında bir ölü ölmüştü.
Atalarımız zaman, nakittir demişler. (vakit)
Sütten dili yanan ayranı üfleyerek içer. (yoğurdu, yer)
Kafa kafaya vermeyince taş yerinden oynamaz. (Baş başa)
Matematikten geçtiğini öğrenince etekleri tef çalmaya başladı.(zil)
Kurt kocayınca ayının maskarası olurmuş. (köpeğin)
Anlayana sivrisinek az. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.)
Hoşça kalın diyorum size.
Bir cümle daha söylemek isteyeyim. (Bir cümle daha söyleyeyim.)
Kurumuş olan çiçekleri vazodan çıkardım.
Ne kadar ayıp, kulaklarımla duymasam inanmazdım.
Karşılıklı selâmlaşıyoruz.
Fazlalık, genellikle eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır:
Yarı karanlık, loş bir yerde oturdular.
Henüz sınava daha var.
Size bir örnek daha vereyim meselâ.
İptal edilen sınav yinelenecek ve tekrarlanacak.
Hayat bir yaşam mücadelesidir.
Problemi çözebilecek alternatif seçenekler sunulabilir aslında.
Çocukların eğitim ve terbiyesiyle ilgilenmeliyiz.
Eğer merak etmezseniz anlatmayayım.
Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır Konya'da oturuyorlar.
Sorunlarımızı çözmeden meselelerimizi halledemeyiz. İşte bütün problemimiz bu!.
Kısaltmalardan sonra, kısaltmaya dahil kelimenin tekrar söylenmesi fazlalıktır: ÖSS sınavı (Öğrenci Seçme Sınavı sınavı), ÖSYM merkezi (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi merkezi), GAP projesi (Güneydoğu Anadolu Projesi projesi), TBMM meclisi (Türkiye Büyük Millet Meclisi meclisi), ÜNTV televizyonu (Üniversite Televizyonu televizyonu) gibi.
Geçen Ramazan Bayramında Oktay'ı, Oktay'ın köydeki amcasını ve Oktay'ın büyük kardeşini de ziyaret ettik.
Bu yıl okuyacağımız dersler arasında ortak dersler denen dersler de varmış.
Televizyon kanallarında yeni program arayışı, aslında programlardan değil program içeriklerinden kaynaklanmaktadır.
Burkay'ın dayısının oğlunun çantasının fiyatı.
Selçuk Üniversitesinin Fen-Edebiyat Fakültesinin Doğu Dilleri ve Ede¬biyatları Bölümünün Urdu Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalının öğretim üyesi.
Merdiveni dayayıp, kayısı ağacına çıkıp, kalınca bir dala oturup, kayı¬sıları koparıp, sepetine doldurup, sepeti aşağı sarkıtıp yerdeki kovayı istedi.
Sekretere sormadan, izin almadan, kapıyı vurmadan içeri girdi.
Yerinden hızla kalkarak, pencereyi açarak, aşağıya bağırarak kardeşini çağırdı.
Biraz önce hışımla içeri giren, müdür yok mu diye bağıran, masaya vuran, yerinde tepinen sen değil miydin?
Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğreteceğim.
Kaderde bir köşe başında ölü olarak uyanmak da var.
Baharın en güzel aylarından biridir nisan, mayıs.
Beni duymayan arkadaşlar lütfen ellerini kaldırsın.
Trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dilendi.
Cenazede sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
Galatasaray 2 0 yenilgiden 3 0 öne geçti.
Geçtiğimiz hafta bir toplantı yapıldı. (Zaman yerinde duruyor biz mi geçiyoruz yoksa geçen zaman mı? Doğrusu geçen hafta olmalıdır.)
İfade kesinliği de bazen cümlelerin düşünce veya bilgi bakımından yanlışlığına yol açar:
Yahya Kemal'in Han Duvarları adlı şiir kitabı çok güzeldir. (Han Duvarları Faruk Nafiz Çamlıbel'in bir şiir kitabıdır.)
Selçuk Üniversitesinde 75.000 öğrenci (?) okuyor.
Arabada hava yastığı varsa hiçbir şey olmaz.
Kesin olarak bilinmeyen durumların veya olayların ifadesinde galiba, yanılmıyorsam, herhalde, zannedersem gibi ihtimal anlamı taşıyan bir kelime söylenirse yalancı durumuna düşülmez: Selçuk Üniversitesinde, yanılmıyorsam, 75.000 öğrenci okuyor. gibi.
Konunun olumlu ve olumsuz yönleri göz önünde bulundurularak bütün, daima, en çok, hepsi, herkes, hepsi, her zaman, hiç, hiç kimse gibi genel anlamlı kelimeler dikkatli kullanılmalıdır:
Herkes müzik dinlemekten hoşlanır.
Okulda başarılı olan herkes hayatta da başarılı olur.
Sen beni hiç dinlemezsin ki.
Dilimize Arapçadan çokluk biçimiyle giren beyanat (beyanlar), efkâr (fikirler), erzak (rızıklar), enbiya (nebiler, peygamberler), evliya (veliler), maruzat (arz edilenler) gibi kelimeler zaten çokluk olduklarından bunların Türkçe çokluk ekiyle (-lar, -ler) tekrar çokluk yapılması yanlıştır.
Dilde olmayan gramer biçimleriyle kelimeler oluşturmak da yanlıştır:
abicim (ağabeyciğim), alıkoyulan (alıkonulan), alolaşırız (telefonlaşırız), ayıpsın (ayıp ediyorsun), bakkalcı (bakkal), bi drink aliim (bir şey içeyim), bissürü (bir sürü), cep to cep (-), cepleşiriz (-), cevaplamak (cevaplandırmak), çekilebilinir (çekilebilir), çirkinletmek (çirkinleştirmek), demincek (demin), dolayında (dolaylarında), erdemliği (erdemliliği), free takıl- (-), fulle, ful yap (doldur, tamamla), geçebilemedi (geçemedi), gidebilemedi (gidemedi), güzel¬letmek (güzelleştirmek), hacın (haccın), hanımdan muhtar (hanım muhtar), haremlik (harem), icad ol- (icad olun-, icad edil-), iptal ol- (iptal edil-), kaçtı¬rıldı (kaçırıldı), kardeşâne (kardeşçe), kasapçı (kasap), koktur- (kokut-), madden (maddeten), manavcı (manav), napcaz (ne yapacağız), ne ki (ne var ki), özelliklen (özellikle), pahalılatmak (pahalılaştırmak), redetti (reddetti), sericen (sereceksin), sordu kine (sordu ki), sormiyyim (sormayayım), sorurdur (sorar), takıl bana (benimle gel), tayin ol- (tayin olun-, tayin edil-), vericeyiz (verece¬ğiz), verilebilinir (verilebilir), yaparaktan (yaparak), yeyildi (yenildi) gibi.
Hâl eklerinden birini diğerinin yerine kullanmak da yanlıştır: beni bi çay yap (bana bir çay yap), Selçuklu mağazamız saat 22.00’a kadar açıktır., nereyesun (neredesin) gibi.
ayar yap-( ayarla-), bekleme yap- (bekle-), bülten yap- (bülten çıkar-), dersini yap- (dersini ver-), etki et- (etkile-), film yap- (film çevir-), gecikme yap- (gecik-), kuşku et- (kuşkulan-), şüphe et- (şüphelen-), umut et- (um-) gibi.
Son zamanlarda bilhassa batı dillerinden yapılan yanlış çevriler sebe¬biyle al- fiili de yardımcı fiil gibi kullanılmaya başlanmıştır: banyo al-, duş al-, çay al- (çay iç-), istek al- (isten-), kahve al-, yenilgi al- (yenil-) vb. gibi.
Sen içeri (giriyorsun) ben dışarı doğru çıkıyorum. (yüklem eksikliği)
Ekonomik kriz böyle devam ederse ben işimden (olacağım) sen de parandan olacaksın. (yüklem eksikliği)
Sigarayı az, (içerim) içkiyi hiç içmem. (yüklem eksikliği)
Hastanın kanlı gömleğini çıkarıp ( ) soydu. (neyi, kimi soydu?)
Kanserin tedavisini artık bulalım ve (kanseri) yenelim. (nesne eksikliği)
Dişçi, çürük dişi çekip (çocuğu) eve yolladı. (nesne eksikliği)
Aybike'nin tehlikede olduğunu ben de biliyordum ve (onu) uyardım. (nesne eksikliği)
Yaralılarla konuşan ve (gazetecilere) bilgi veren Sağlık Bakanıdır. (dolaylı tümleç eksikliği)
Erbay ve Gürdal bu yıl sınava girecek.
Karahanlı Türkçesi, XIV. yüzyılda gelişerek, Cengiz Han'ın ikinci oğlunun adı ile Çağatay devletini kurarak, Çağatay Türkçesi ismi altında, Çağatayca ve edebiyatını meydana getirir.
Resmi ve İş Mektupları (Resmî Mektuplar ve İş Mektupları)
Hangi tür konuşma olursa olsun herhangi bir konuşmada başarılı olmak için bir takım hazırlıklar yapmak ve bazı kurallara uyulmalıdır.
ne.......ne bağlama edatı kullanılan cümlede yüklem olumsuz olursa anlatım bozukluğu meydana gelir:
Çocuğun ne annesi yokmuş ne babası.
Dahası, ne o nezahet ve nükte ne de edep ve terbiye artık kalmamış; argo, yerini yavaş yavaş küfürlere bırakmıştır.
Nesne alması gereken (geçişli) fiilden önce nesnenin kullanılmaması hâlinde, nesne-yüklem uyumsuzluğu olur. Sıralı veya bağlı cümlelerde geçişsiz (nesne almayan) fiili takip eden cümlenin geçişli (nesne alan) fiille kurulması hâlinde nesne mutlaka kullanılmalıdır:
Trafik kurallarına uyun, (uymayanları) uyarın.
Herkes uyanıkken siz uyumayın, (uyuyanları) uyandırın.
Sıfat tamlamalarında sıfat ile nitelenen veya belirtilen isim arasında anlam bakımından mutlaka bir uyum olmalıdır:
Bunlar akıllı işlerdir. (akıllı sıfatı, iş ismine uygun değildir)
Geçen yıl sıfır kollu elbiseler modaydı.(kolsuz elbise)
Sıfır hatayla projesini tamamladı. (Projesini hatasız tamamladı.)
Sıfatların veya zarfların derecesini göstermek üzere kullanılan çok, daha, en, pek gibi zarfların yerine korkunç, dehşet, inanılmaz, felâket, müthiş gibi olumsuz anlamlı kelimelerin kullanılması yanlıştır:
Babam manyak para gönderiyor.
Korkunç güzel bir programdı. (korkunç olan güzel değildir)
Şarkılarınızı inanılmaz güzel buluyorum.
Müthiş konserimize bekliyoruz. (müthiş: dehşetli, korkunç)
Birkaç, her, herhangi bir gibi kelimeler veya sayı isimleri sıfat tamla¬masının tamlayanı olursa isim mutlaka teklik olmalıdır: birkaç iyi adam, her zaman, herhangi bir anlayış; iki masa, beş öğrenci, bin konut gibi.
Beşevler, Çifte Minareler, Kırk Haramiler, Üç Kuyular, Üç Silâhşorlar, Yedi Cüceler gibi özel isim hâline gelenler müstesnadır.
İsim tamlamaları ve sıfat tamlamalarında eksik unsurların bulunması da uyumsuzluktan kaynaklanan anlatım bozukluklarına sebep olur:
Yaklaşık 80 (santimetre) ya da 1 metre çapında bir daire çizin.
Ben diyeyim 25 (gün) siz deyin bir ay sonra terhis oluyorum.
Yabancı dil yayınlar (ı) merkezi.
Küllük, Tekin'in birbiri ardınca yaktığı sigara (-ların) izmaritleriyle dolmuştu. (Tamlayan eki kullanılmazsa yakılan, sigara izmaritleri olur.)
Yine aşık olmuş.(aşık: eklem yerindeki kemik, âşık: seven)
Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? (Bu yıl kârınızı ... biçi¬minde yazılmazsa paylaşılan kâr olmaz.)
Farklı hizmet, karlı alış veriş.(Farklı hizmet, kârlı alış veriş.)
Kendisini taktir ediyoruz.(taktir: damıtma, takdir:beğenip değer verme)
Bir kelimenin kendinden sonra gelen kelimeyle yapı ve anlam bakımın¬dan ilgisi olmadığını göstermek için virgül işareti konur:
Genç doktora şikâyetini anlattı.cümlesinde anlatım bozukluğu yoktur. Genç ve doktor kelimeleri arasına virgül konmadığı için genç kelimesi doktorun sıfatı olarak kullanılmıştır. Bu cümlede genç sözü özne olarak kullanılacaksa genç kelimesinden sonra virgül işareti mutlaka konulmalıdır.
Aşağıdaki örneklerde virgül işareti kullanılmadığı için cümlelerde belirsizlik vardır:
Gürültüden ürktüğü için Ali Ağa eşeğine yollu küfürler savurdu.
Benim gibi çalışmazsan kazanamazsın.
İnsanlar ancak anadillerinin derinliklerine nüfus edebilir
*Hiçbir şiire başlarken ,bunu umuda ,umutsuzluğa, sevince ya da acıya yönlendireyim, diye başlamıyorum. (2005 öss)
*Sözünü ettiğiniz binayı ne gördüm ne de yerini bilirim. (2005 ÖSS)
*Bir ailenin verdiği insanüstü bir çabanın öyküsüdür bu. (2005 ÖSS)
* Bu kazada can kaybı yaşanmadı. (2005 ÖSS)
*Gelişme çağındaki gençler, kendinin ve çevrenin yönlendirmesiyle yanlış yapabilirler. (2005 ÖSS)
Bir fil elektrik direğinden daha yükseğe zıplayabilir mi?
elektrik direği zıplayamaz ki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder