a. Çokluk eki
b. Hal ekleri
c. Eşitlik eki
d. İyelik eki
e. İlgi eki
A. ÇOKLUK EKİ
Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir.
Kalemler , çantalar , defterler alındı.
B. HAL EKLERİ
İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklemle ya da diğer sözcüklerle ilgilerini sağlayan eklerdir. Bunları şu şekilde inceleyebiliriz.
1. - i hal eki (yükleme hali)
“Ev - i gördüm.”
“Odun - u yardım.” cümlelerinde kullanılan eklerdir. Fiilin neyi etkilediğini gösterir. Fiile sorulan “kimi, neyi” sorularına cevap verir.
2. - e hal eki (yönelme hali)
“Eve gitti.” cümlesinde yer bildirir.
“Yaza gelecekler.” cümlesinde zaman bildirir; zarf yapar.
“Beş bin liraya aldım.” cümlesinde miktar bildirerek zarf yapar.
“Başbaşa resim çektirmişler.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış.
Bu ek “ben” ve “sen” şahıs zamirlerine geldiğinde, zamirlerin yapısını değiştirir ve onları “bana”, “sana” şekline çevirir.
Bu eki,
“Haberi duyunca koşa koşa olay yerine geldi.”
“Elindeki taşları oraya buraya rastgele atıyordu.”
“Saat üçü beş geçe istasyonda buluşacağız.” cümlelerinde altı çizili eklerle karıştırmayalım. “-e” hal eki fiillerin kök ya da gövdelerine eklenmez.
3. - de hal eki (bulunma hali)
“Evde bekliyor.” cümlesinde yer bildirir.
“Ayakta bekliyor.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış.
“3'te gelecek.” cümlesinde zaman bildirerek zarf yapmış.
“Onlar gözde insanlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmiş ve sıfat yapmış. Elbette bu durumda yapım eki olmuş.
“Buralarda saz boyunda otlar biter.” cümlesinde sıfat yapmış ancak yapım eki olmamış.
4. - den hali (çıkma durumu)
“Evden çıktı.” cümlesinde yer bildirmiş.
“Akşamdan gidelim.” cümlesinde zaman bildirmiş.
“Sıradan insanlardı onlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek sıfat yapmış ve yapım eki olmuş.
“Senden iyi arkadaş bulamam.” cümlesinde karşılaştırma bildirmiş.
“Sıkıntıdan tırnaklarını yerdi.” cümlesinde neden bildirmiş.
“Her taraf kağıttan uçaklarla doluydu.” cümlesinde bir şeyin neyden yapıldığını göstermiş.
“Birden ayağa fırladı.” cümlesinde durum bildirmiş. Bu tür örnekler çoğaltılabilir. Önemli olan, eklerin cümle içindeki anlamını kavramaktır.
C. EŞİTLİK EKİ
İsim soylu sözcüklere gelip onlara değişik anlamlar katan ve anlama bağlı olarak onları sıfat, zarf yapan - ce , -ca (-çe, -ça) ekleridir.
Böyle çocukça davranmamalısın. (benzerlik)
Sınıfça geziye gittik. (topluluk)
Kiloca o daha şişmandı. (karşılaştırma)
Bence bu kazak daha güzel. (kanaat)
Çocuğu iyice dövmüşler. (pekiştirme)
Onca işim arasında seni mi düşüneyim? (derecelendirme)
Bu ve buna benzer anlamlar katan eşitlik eki ayrıca sözcüğün görevini de değiştirir. Birinci cümledeki “çocukça” sözü zarftır. Ancak bu sözcük eşitlik eki almadan çocuk ismini karşılar. Ek alınca türü değişmiştir.
D. İYELİK EKİ
Eklendiği ismin bir şahsa ya da nesneye ait olduğunu gösteren ektir. Aitlik ilgisini, kendinden önceki bir sözcüğe ya da söz öbeğine bağlayarak bildirir. Altı şahsa göre çekimlenir.
defter
- im
|
silgi
- m
|
defter
- in
|
silgi
- n
|
defter
- i
|
silgi
- si
|
defter
- imiz
|
silgi
- miz
|
defter
- iniz
|
silgi
- niz
|
defter
- leri
|
silgi
- leri
|
İyelik eklerinin değişik işlevleri vardır. Bunlardan önemli olanları açıklayalım.
- Belgisiz sıfatların, belgisiz
zamir durumuna dönüşmeleri sırasında, düşen ismin yerine iyelik eki
getirilir.
Bazı
öğrenciler gelmedi.
Bazıları
gelmedi.
- Yer bildiren zamirlerde
kullanılır.
Burası çok
sıcak.
- İsim tamlaması yapar. Bunu birazdan
ayrıntılarıyla açıklayacağız.
- Sıfat görevinde bulunan bazı
sözcüklerde bulunur. Ancak bu durumda iyelik eki olma özelliğini tamamen
kaybeder:
Güzelim
memleketi ne hale getirdiler.
O canım
ağaçları kesmişler.
İyelik
eklerini benzer eklerle karıştırmamak gerekir.
Kitab - ı geri
verdim.
Kitab - ı çok
değerlidir onun.
cümlelerinde
altı çizili eklerin şekil olarak aynı olduklarını görüyoruz. Bunlardan
hangisinin iyelik eki olduğunu hangisinin olmadığını anlamak için sözcüğe
“kimin” sorusunu soralım. İyelik ekleri aitlik bildirdiğinden bu soruya cevap
verecektir. Buna göre “Kimin kitabı?” diye sorduğumuzda ikinci cümlenin cevap
verdiğini ve “Onun kitabı kayboldu.” şeklinde söylenebildiğini görüyoruz.
Öyleyse “- ı” eki ikinci cümlede iyelik eki, birinci cümlede ise “Neyi aldı?”
sorusuna cevap verdiğinden “-i” hal eki olarak kullanılmıştır.
Öğretmenim
beni severdi.
Öğretmenim
artık ben de.
cümlelerinde
de benzer ekleri görüyoruz. Hangisinin iyelik eki olduğunu aynı yöntemle
bulalım. “Kimin öğretmeni?” sorusuna sadece birinci cümle cevap verir ve “Benim
öğretmenim.” şeklinde söylenebilir. İkinci cümle ise öğretmen isminin ait
olduğu kişiyi bildirmez. Bu cümleyi ancak “Ben öğretmenim.” şeklinde
söyleyebiliriz; aitlik değil oluş bildirir. Bu anlamı veren eki ileride
“ekeylem” olarak inceleyeceğiz.
E. TAMLAYAN
EKİ
İyelik ekiyle
çok sıkı biçimde ilgisi olan bir ektir. Eklendiği isme ait olan başka bir sözün
varlığını gösterir. Bağlı olduğu isim ilgi ekli isimden sonra gelir.
Ben
- im kitabım
|
Sen
- in kitabın
|
O
- nun kitabı
|
Biz
- im kitabımız
|
Siz
- in kitabınız
|
Onlar
-ın kitapları
|
zamirlerde
bulunan ve ayrı olarak gösterdiğimiz ekler ilgi ekleridir. İlgi ekli zamire ait
olan “kitap” isminin ise iyelik eki aldığını görürüz. O yüzden bir sözcükte ilgi
eki varsa, bu eke bağlı, iyelik ekli bir sözcük, gizli ya da açık, mutlaka
vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder