Bir isim-fiil (mastar) ile ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimelerin veya kelime gruplarının oluşturduğu yeni gruba isim-fiil grubu denir.
Grubun
ana unsuru isim-fiildir ve sonda bulunur. Vurgu isim-fiilden önceki unsurdadır.
Mastar,
grupta yüklem görevi yapar. Ondan önce gelen kelimeler de cümlede olduğu gibi
özne, nesne, tümleç olurlar.
Onu
biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak...
Nesne dolaylı tüml. Yülem
Suda,
rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup /
zarf
Seni
/ beyaz çiçekli dallar içinde / sanmak
Nesne dolaylı tüml. Yükl.
Halk
sanatına, halk ağzına, halk hayatına / daima / açık olma...
Dolaylı
tümleçler zarf yüklem
Uzun
bir ayrılıktan sonra / sılaya / dönüş...
Zarf
tüml. Dt y.
Etrafına
/ bir keklik gibi ürke ürke / bakış(ından anladım.)
Dt zt y.
]Bu
grup, cümle ve kelime grubu içinde isim olarak kullanılır.
Etrafına
bir keklik gibi ürke ürke bakışından anladım.
Birinci
vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa
etmektir.
Bir
faciadır, böyle bir âlemde uyanmak.
4.
SIFAT-FİİL GRUBU
Bir
sıfat-fiil ve bu sıfat-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime
gruplarına sıfat-fiil grubu denir.
Grubun
ana unsuru sıfat-fiildir ve sonda bulunur. Cümleler öğelerine ayrılırken
sıfat-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmaz.
Sıfat-fiil,
grupta yüklem görevindedir. Vurgu, sıfat-fiilden önceki unsurdadır.
]Sıfat-fiilden
önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı
tümleç olarak adlandırılırlar. Bu yüzden sıfat-fiillerle ve sıfat-fiil
gruplarıyla birleşik cümleler yapılır.
Eski
İstanbul'un güzel semtlerini yaratan / Türklük
Sıfat isim
Eski
İstanbul'un güzel semtlerini / yaratan
Nesne yüklem
Bütün
hayalleri yıkılmış / insanlar
Sıfat isim
Bütün
hayalleri / yıkılmış
Özne yüklem
Her
içine girdiği odaya bir şefkat serinliği getiren / bu kız
Sıfat isim
Her
içine girdiği odaya / bir şefkat serinliği / getiren
Dolaylı tüml. Nesne yüklem
]Bu
grup, kelime grubu içinde sıfat ve isim; cümlede, özne, nesne, zarf ve yer
tamlayıcısı olarak kullanılır.
Mısralarında
nağme hissedilmeyen / bir manzume
Sıfat isim
Bu
eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını / hiç kimse bilmiyordu.
Sıfat-fiil
grubu, isim, nesne
Sabrından
saray yapan / sultanları bilirim.
Sıfat isim
]Birleşik
isim olarak kullanılan sıfat-fiiller vardır:
Vatansever,
cankurtaran, çöpçatan...
5.
ZARF-FİİL GRUBU
Bir
zarf-fiil ve bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime
gruplarına zarf-fiil grubu denir.
Grubun
ana unsuru zarf-fiildir ve sonda bulunur. Cümleler öğelerine ayrılırken
zarf-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmazlar.
Zarf-fiil,
grupta yüklem görevindedir. Vurgu, zarf-fiilden önceki unsurdadır.
]Zarf-fiilden
önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı
tümleç olarak adlandırılırlar. Bu yüzden zarf-fiillerle ve zarf-fiil
gruplarıyla birleşik cümleler yapılır.
Son
gülün karşısında / son bülbül / ah ederken...
Dolaylı
tüml. Özne yüklem
Bu
yaman dağların hayalini / hatırımdan / silince...
Nesne dlı
tüml. Yükl.
Kanatlarını
açan kocaman bir kartal gibi / kollarını / açarak...
Edat
tüml. Nesne yükl.
Pembe
hayaller / kura kura
Nesne yükl.
]Hâl
ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yaparlar.
Bunlar da birer zarf-fiil grubudur.
Müzik
başladığında / bütün salon bir sessizliğe gömüldü.
Sudur,
akar / kendi bildiğince.
Pencere,
en iyisi pencere
Geçen
kuşları görürsün hiç olmazsa
Dört
duvarı göreceğine. (OV)
]“-r,
-mez”, “-di mi”, “-di, -eli” ile kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur.
Bir
pırıltı gördü mü / gözle hemen dalıyor.
Ben
bu gurbet ele düştüm düşeli
Her
gün biraz daha süzülmekteyim.
Çamlıca’nın
bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin
köşkünün tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk.
]Bu
grup, kelime grubu ve cümle içinde zarf olarak kullanılır.
Bahar
geleli / kargalar sınırsız bir neşe içinde.
Dargınlığını
unutup / onunla barışmak istiyor.
Yokuşu
çıkar çıkmaz, / kurumuş başak
tarlalarıyla karşılaştık.
Kardan,
yağmurdan, rüzgârdan sora sora /
Bir
yol bulup / giderdim anılara.
]Zarf-fiil
grubu yüklem olarak da kullanılabilir.
Âlemde
gündüz gönlümüze işkencedir
Bence
bayram ufukta gün bitincedir.
6.
TEKRAR GRUBU (İKİLEME)
Bir
nesneyi veya hareketi karşılamak için eş görevli iki kelimenin meydana
getirdiği kelime grubudur.
Grupta
her unsur kendi vurgusunu taşır; kelimeler arasına virgül konmaz.
Eğri
büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, delidolu,
Vah
vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah,
Baka
baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek...
Yapılış
şekillerine göre çeşitleri
a.
Aynı kelimenin tekrarı
Mışıl
mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, koca koca...
b.
Yakın veya eş anlamlı kelimeler
Doğru
dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya...
Okul
mokul, çanta manta, halı malı...
c.
Zıt anlamlı kelimeler
Bata
çıka, irili ufaklı, ölüm kalım, dosta düşmana...
]Tekrarlar
anlamı kuvvetlendirir; nesneye ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik
anlamları katar.
Mini
mini çocuklar
Diyar
diyar dolaştım.
Yaza
yaza usandı.
İyi
kötü bir şeyler yaptı.
]Grubu
oluşturan kelimeler çekim eki alabilir.
evi
barkı, evini barkını, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden
tepeden...
]Çoğunda
kelimelerin yeri değiştirilemez.
Eğri
büğrü → büğrü eğri
]Tekrar
grupları, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
Sürü
sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu.
Kahve
mahve yapmam sana ben.
Dişi
aslan bu mini miniyi kendi yavruları arasında görünce, onu da doğurduğunu
sandı.
Yorgun
argın dönüyorum her akşam eve.
Çamurlara
bata çıka yürüdü.
Havuzda
su şırıl şırıldır.
Sevdiklerim
göçüp gidiyorlar birer birer.
Takınsan
kanat manat
Kuş
muş olsam seğirtsem
Maviliğin
çeşmesi gürül gürül
Ardından
bir ses kopar. Artık durul.
Dallarda
tomurcuk tomurcuk, çiçek çiçek;
Boşlukta
kuş kuş, böcek böcek;
Kovuklarda
arı arı, petek petek;
Kuytularda
menekşe menekşe, çilek çilek;
Gül
gül, zambak zambaksınız. (Arif Nihat)
Gök
mavi mavi gülümsüyordu.
Yeşil
yeşil dallar arasından.
7.
EDAT GRUBU
Bir
isim unsuru ile bir çekim edatından oluşan kelime grubudur.
“ile,
için, kadar, göre, diye, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı...” edatları ile
yapılır.
Yaşadığım
gibi, çocuklar için...
]İsim
unsuru başta, edat sonda bulunur.
İnsan
gibi, çalışmasına rağmen, bir demet çiçek ile...
]Birleşme
ismin ve edatın türüne göre ekli veya eksiz olur.
Yaşamak
için
Sen-in
gibi
Deniz-e
doğru
Bun-dan
dolayı
bu
kadar-ı-n-ı
senin
gibi-s-i
]isim
unsuru kelime grubu olabilir.
Hür
maviliğin bittiği son hadde kadar
Bozulup
dağılmak üzere
İlk
uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler gibi
]Birden
fazla isim unsuru bulunabilir.
Yorgunluğuna,
uykusuzluğuna rağmen
Bir
avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak için
]Edat
grubu cümlede ve kelime grubu içinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılır.
Bu
paranın ne kadarı sizin? (iyelik
eki almış, isim gibi kullanılmış, nesne olmuş)
Her
şey bıraktığım gibiydi. (ek-fiilin “di”li geçmiş zaman çekimi ile isim
gibi kullanılmış, yüklem olmuş)
Keskin
bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor.
Dokuzuncu
Hariciye Koğuşu’na doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm.
Vücudum,
büyük bir korku ile, öne doğru eğildi.
Derenin
sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı.
Bizim
perişanlığımız, gönülleri toplamak içindir.
O
anda utançtan ölecek gibiydi. (isim,
yüklem)
Onun
gibisi nerede bulunur? (isim, özne)
]Cümlede
çoğunlukla zarf veya edat tümleci olur.
Sabaha
kadar ders çalıştık. (zarf tümleci)
Eve
doğru yürüdüm. (edat
tümleci)
]Grubun
vurgusu isim üzerindedir.
]Edat
grupları cümleye çeşitli anlamlar katar.
Ders
çalışmak için odasına çekildi. (amaç)
Sıkıldığı
için dışarı çıktı. (neden, dışarıya çıkmanın
sebebi)
Bu
ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)
Bu
iş için kaç lira ödedin? (karşılık)
Senin
için sorun yok tabi. (görelik)
Bizim
için ne diyorlar? (hakkımızda)
Sizin
için üç kişilik yer ayrıldı. (aitlik)
Tüm
bu hazırlıklar bizim içindi. (isim,
yüklem)
Vatan
için ölenler yüreğimizde yaşarlar. (uğur,
amaç, özne)
Kurt
gibi acıkmıştım. (benzerlik)
Kurşunlar,
yağmur gibi yağıyordu. (zarf,
benzetme)
Uyandığı
gibi yataktan fırladı. (zarf, anında, zaman anlamı katmış)
Konuşmak
üzere ayağa kalktı. (amaç)
Acele
edin, güneş batmak üzere. (zamanda
yakınlık)
Konuştuğumuz
üzere yarın buluşacağım. (gibilik)
Tam
da yola çıkmak üzereydik.
Bizi
boş vaatlerle kandırdılar. (araç)
Hasan
yaşlı annesiyle oturuyordu. (beraberlik)
Arabanın
gürültüsüyle irkildi. (neden)
Biz
de onlar kadar başarılıyız. (eşitlik,
benzerlik, ölçüsünde)
Gül
kadar güzelsin. (benzerlik)
Mektubu
okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi.
(gibi)
Bir
ton kadar kömür almış (ölçü,
aşağı yukarı)
Ne
kadar güçlü bir adam... (zarf)
Evin
deniz kadar havuzu var. (sıfat)
Vefasızlığın
bu kadarını da görmemiştim. (isim, ad tamlamasında
tamlanan)
Dershaneye
kadar gidelim. (edat
tümleci)
Başbakana
göre enflâsyon düşük. (açısından)
Ayağını
yorganına göre uzat. (bakarak,
ölçüsünde, uygunluk, kadar)
Allah
dağına göre kış verir. (uygunluk)
Anlatılanlara
göre ikisi de suçluymuş. (bakılırsa,
yönünden)
Siz
bana göre daha gençsiniz. (karşılaştırma)
Edebiyata
karşı ilgim vardı. (hakkında,
yönelik)
Denize
karşı bir balkonu var. (yönelik)
Yağmur
sabaha karşı yeniden başlamıştı. (doğru)
Sabaha
karşı uyuyabildim. (zarf öbeği)
Terfi
edeyim diye yağcılık yapıyor. (amaç)
Yağmur
yağıyor diye dışarı çıkmadı. (neden)
Ormana
doğru yürüdük.
Akşama
doğru geldiler. (zarf öbeği)
Zayıflıktan
dolayı sık sık hastalanıyor.
Çalışmadığından
ötürü canı sıkılıyor.
Çok
uğraşmama karşın başaramadım.
Tanımamasına
rağmen onu takdir ediyordu.
Okuldan
beri hiç susmadı.
Kar,
sabahtan beri yağıyor.
8.
BAĞLAMA GRUBU
Bağlama
edatları (bağlaç) ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurundan
meydana gelmiş kelime gruplarıdır.
“ve,
veya, veyahut, ya da, yahut, ama, fakat, ancak, dE.....dE, gerek....gerek(se),
ha........ha, hem, hem de, hem.....hem (de), ile, ilâ, ister.....ister(se),
kâh..........kâh, lâkin, ne......ne (de), ya....ya (da), değil.”
]Bağlama
grubunda her unsur kendi vurgusunu taşır.
]Bağlama
grupları cümlede ve kelime grubunda isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
]Bağlama
edatı (bağlaç), isim unsurlarının arsında bulunur. İsimler grubun kuruluşuna
eşit olarak katılırlar.
Kırmızı
ve Siyah, babalarla oğulları, olmak veya olmamak, olmak ya da olmamak, Ayaşlı
ve Kiracıları, üç ilâ beş, çalışkan fakat şanssız, para değil mutluluk, güzel
ama vefasız, ne sevinç ne üzüntü, ne mendil ne de bir kol, eli de ayağı da, ne
yer ne yâr;
hem
annem, hem babam, hem de kardeşim
zengin
mi fakir mi;
ya
bunu, ya. şunu, ya da onu...
]İçinde
ikiden fazla isim bulunan bağlama gruplarında “ve” bağlacı son iki ismin
arasında yer alır.
Okumak,
anlamak ve uygulamak
Ufak
tefek, sinirli ve inatçı
Dağ,
deniz ve ova...
]Bu
grupta sim unsuru, kelime grubu olabilir.
Hicranla
ağaran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış
Ne
gülen, ne el sallayan, ne de bir çift lâf eden oldu.
İçeri
girmek ve annesinin niçin kovulduğunu sormak istedi.
Gelenekler,
arkasından başkaları geldiği için ve kendilerine ihtiyaç kalmadığı için
giderler. (Beş Şehir)
9.
AİTLİK GRUBU
..........................
10.
UNVAN GRUBU
Bir
şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime
gruplarıdır.
Bilge
Kağan, Bayındır Han, Osman Gazi, Mehlika Sultan, Hasan Paşa, Ali Bey, Ahmet
amca, Şinasi Efendi, Kemal Ağa, Nigâr Hanım...
]Şahıs
ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur.
]İki
unsur eksiz birleşir.
]Şahıs
ismi birleşik isim olabilir.
Mehmet
Âkif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa...
]Bu
grup, cümlede ve kelime gruplarında isim olarak kullanılır.
Zafer
yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice Nine’nin yüzüdür.
Perviz
Efendi cevap vermedi.
]Grubun
vurgusu birinci unsur üzerindedir.
]Birinci
unsuru unvan veya akrabalık ismi olan “Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer,
Profesöz Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak,
Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih” gibi tamlamalar unvan grubu değil
birleşik isimdir.
11.
ÜNLEM GRUBU
Bir
ünlemle bir isim unsurundan oluşan kelime gruplarıdır.
Ey
Türk gençliği
Ünlem
başta, isim unsuru sonda bulunur. Vurgu ünlem üzerindedir.
a
canım!, be kardeşim!, bre yalan dünya!, hey çocuklar!
İsim
unsuru, bir kelime grubu olabilir.
Ey
hanların gönlümü sızlatan duvarları!
Ey
garip çizgilerle dolu han duvarları
Ey
Türk istikbalinin evlâdı!
A
benim keleş oğlum!
Ey
mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü!
Ey
âlemi donatan ışık, toprağa can verev el!
]Cümle
kuruluşuna katılmayan bu grup hitaplarda kullanılır.
Hey
Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
İlâhî
bir kudretin, ebedî bir feyzin var, ey Türk!
Ey
tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et.
“Ey
sevgi dalımda ilk açan tomurcuk,
Kanımın
akışını yenileştiren damar,
Gül
rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,
İçime
yeni bir fecir gibi dolan çocuk.” (Orhan Veli)
12.
SAYI GRUBU
Basamak
sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur.
Sayılar
sondan başa doğru büyür. Küçük sayı sonda bulunur.
]Genellikle
ara sayılar sayı grubudur.
Bir,
beş, on, yüz, bin, milyon isim
İki
yüz, beş bin, otuz milyon sıfat
tamlaması
On
bir, doksan iki, yüz elli dört sayı
grubu
]Sayı
grupları en az iki kelimeden oluşur. İkiden fazla kelime bulunduran sayı
gruplarında her unsur kendi içinde bir kelime veya kelime grubudur.
Yedi
/ yüz sıfat
tamlaması
Yedi
yüz / elli sayı
grubu
Yedi
yüz / elli iki sayı
grubu
Yedi
yüz elli iki / bin sıfat
tamlaması
Yedi
yüz elli iki bin / altı sayı
grubu
Yedi
yüz elli iki bin / altı yüz sayı
grubu
Yedi
yüz elli iki bin / altı yüz / on dört sayı
grubu
]Sayı
grubunun sıfat tamlamasından farkı:
1.
Sayı grubunda en küçük sayın sonda bulunur:
on
/ altı, elli iki bin / dört yüz /
kırk iki
2.
Sıfat tamlamasında ilk sayı ismi sondaki sayı isminin
adedini gösterir:
Elli
/ bin, beş / yüz, beş yüz / milyon
]Sayı
grupları cümlede isim ve sıfat olarak kullanılır.
Yaptığı
sarayların adedi kırk iki idi.
Kalede
yüz elli asker kalmıştı.
]Bütün
sayı isimleri birbirinden ayrı yazılır. Ancak senet vb. evraklarda araya rakam
sığdırılmasın diye bitişik yazılabilir.
]Grubun
vurgusu küçük sayı ismindedir.
13.
KISALTMA GRUPLARI
Bu
gruplar genellikle isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil gruplarının kısalması ve
kalıplaşması sonucu oluşmuşlardır
Bu
grupların ortak özelliği, iki isim unsurundan meydana gelmeleri ve vurgunun
ikinci unsurda olmasıdır.
a.
İsnat Grubu
Sıfat-fiil
ve zarf-fiil grubundan kısalmıştır
Karnı
tok olan adam → karnı tok adam
Başı
açık olarak → başı açık
İsim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
Birleşik
sıfatlar arasında da anlatıldı.
gözü
tok (insan), eli açık (arkadaş), sohbeti tatlı (insanlar), cebi dolu (adam)...
iki
düğmesi kopuk (palto)...
Dili
bir, gönlü bir, imanı bir insan
yığını
Görüyor
varlığının bir yere toplandığını
Kaç
gözü yaşlıyı teselli etti.
Şu
çenesi düşüğe sen aldırma
Gurbet
akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum.
Bekir
önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı.
b.
Yükleme Grubu
Sıfat-fiil
ve isim-fiil grubundan kısalmıştır
Yüzü
aşkın olan → yüzü aşkın
Kitabı
tetkik etmek → kitabı tetkik
Birinci
unsur belirtme hâl eki alır.
İnsanı
takdir, memuru teftiş, küçük çocukları af, evi iyice tamir..
Bu
grup, cümlede ve kelime gruplarında isim ve sıfat olarak kullanılır.
Yüzü
aşkın insan meydanda toplanmıştı.
Kitabı
tetkik için görevliden izin istedi.
c.
Yaklaşma Grubu
Yaklaşma
eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.
Birinci
unsur yaklaşma eki alır.
Birleşik
sıfatlarda anlatıldı.
]Fiilimsilerden
kısalmıştır
evine
bağlı olan → evine bağlı
fikrine
müracaat etmek → fikrine müracaat
başına
buyruk olarak → başına buyruk
Tatile
düşkün (insanlar), cana yakın (arkadaş), geçmişe bağlı (bir yazar), sözüne
sadık (dost), içe dönük (tehdit), dile kolay(işler)...
Güzel
sanatlara meraklı (kız), geleneklere çok bağlı (adam)...
]Bu
grup, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve sarf olarak kullanılır.
Mehlika
Sultan’a âşık yedi genç
Gece
şehrin kapısından çıktı.
Yanında
yirmiye yakın muhabir vardı.
Adam,
sırıklara bağlı fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü.
Saatlerdir
kapıya dönük oturuyordu.
Yemeği
gece yarısına yakın yediler.
d.
Bulunma Grubu
Bulunma
eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.
Birinci
unsur bulunma eki alır.
Haftada
bir, dörtte üç, solda sıfır, yükte hafif, beş günde bir,
]Cümlede
ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
Arada
bir o meşhur kahkahasını atardı.
Ekmeğin
dörtte birini yanındakine uzattı.
İşinde
usta insanlarla bir arada çalışıyor.
e.
Uzaklaşma Grubu
Uzaklaşma
eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.
Birinci
unsur uzaklaşma eki alır.
İçten
pazarlıklı (adam), kendisinden emin (adımlarla), benden gizli (iş), gözden ırak
(bir köşe), yandan çarklı (kahve), estetik endişeden uzak (eserler)...
]Cümlede
ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
Bin
yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
Bir
öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan.
Uzun
bir yolculuktan sonra köye varmıştık.
Sakin
ve kendinden emin çalışıyor.
Ondan
daha idealistine rastlamadım.
Evde
çekirgeden bol ne var!
f.
Vasıta Grubu
Vasıta
eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.
Birinci
unsur vasıta eki alır.
Seninle
dost (insanlar), bayrakla süslü (sınıflar), sırmayla işli (cepken)...
Bu
grup da sıfat-fiil veya zarf-fiil grubundan kısaltılmıştır.
Seninle
dost olan (insanlar) →
Seninle dost (insanlar),
bayrakla
süslü olan (sınıflar) →
bayrakla süslü (sınıflar),
sırmayla
işli olan (cepken) → sırmayla
işli (cepken)
parayla
yüklü olarak →parayla
yüklü
]Cümlede
ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.
Garip
çizgilerle dolu han duvarları
Annesiyle
dargın gitti.
Bu
kısaltma gruplarının dışında bazı kısaltma grupları daha vardır ki bunlar da
çeşitli cümlelerden ve kelime gruplarından kısaltılmıştır.
Derinden
derine ırmaklar ağlar
Uzaktan
uzağa çoban çeşmesi
Kokusuyla
baş başa kaldı çiçekler
Bir
nefes olmuşum Fatih’in ordusunda
Yürüyorum
omuz omuza sipahilerle
Aynalar
baştan başa tenha
Başka
bir çerçevedir gitgide dünya artık.
El
ele tutuşarak yola koyuldular.
14.
BİRLEŞİK İSİM
Burada
bahsedilecek olan birleşik isimler sadece özel kişi isimleridir.
Bir
kişinin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur.
Muharrem
Ergin, Yavuz Sultan Selim, Ali Şir Nevai,
Yahya Kemal Beyatlı, Arif Hikmet Par, Ahmet Turan Alkan, Ömer Seyfettin,
Ahmet Haşim, İkinci Kılıç Arslan, Kaşgarlı Mahmut, Yıldırım Beyazıt...
Unvan
sıfatları, insanların sosyal seviyelerini, makamlarını, mevkilerini,
rütbelerini, statülerini bildirmek için isimlerden önce kullanılan sıfatlardır.
Unvan sıfatları isimden önce gelirse unvan grubu veya sıfat tamlaması değil
birleşik isim oluşur.
Sultan
Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesöz Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens
Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih...
Birinci
unsuru sıfat, ikinci unsuru özel isim olan kelime grupları zamanla sıfat
tamlaması olmaktan çıkmış, birleşik isme dönüşmüşlerdir. Sıfat tamlamasında
başta bulunan vurgu da bu birleşik isimlerde ikinci unsura kaymıştır.
Ulubatlı
Hasan, Deli Dumrul, İkinci Selim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder