26 Kasım 2011

Kelime Yapısı ve Ekler


KÖKLER

Kökler 3 ana gruba ayrılır:
1.İsim Kökleri   2.Fiil Kökleri   3.Ortak (isim+fiil) Kökleri
İsim Kökleri: İsimlerden (fiillerden oluşan) köklerdir. Göz, kitap, odun, kara, kuru, çok, az, en...
Fiil Kökleri: Fiillerden (iş, hareket, oluş) bildiren sözcüklerden oluşur. Öğret-mek, yaz-mak, kon-mak, bil-mek, sil-mek...
Ortak Kökler: Hem isim, hem fiilden oluşan köklerdir. Boya (isim), boya-mak, savaş (isim) savaş-mak, güreş (isim), güreş-mek (fiil), barış, barış-mak...
BİR SÖZCÜĞÜN SONUNA ULANAN PARÇANIN EK OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN

* Ek sanılan parça sözcükten atıldıktan sonra;
1.Kalan kısım bir anlam taşımıyorsa, büsbütün anlamsızlaşıyorsa o ek değildir.
Kalan kısım bir anlam taşısa bile sözcüğün bütünüyle bir anlam ilişkisi yoksa, o ek değildir
Örnek: Irmak: Son hecesini ek kabul edip atalım. Kalın kısım son derece anlamsız olur. Öyleyse bu sözcükteki tüm harfler (I-r-m-a-k) sözcüğün aslındadır.
Tepe: Sonundaki –e’yi atalım. Geriye tep(mek) kalıyor. Bu eylem anlamlıdır; ama tepe ile bu eylem arasında bir soy bağı yoktur. O halde tepe sözcüğünde ek yoktur.
Soru: Aşağıdakilerden hangisi “kök” durumunda bir kelimedir?
A) yetki     B) akıl    C) frenlemek   D) yazılı
EKLER: Türkçe kelimeler sonlarına eklenen seslerle türetilir yada anlamları işlerlik kazanır.
Bazı ekler eklendikleri kök yada gövdenin anlamını değiştirirler bunlara Yapım Ekleri denir.
Bazı ekler ise eklendikleri kök yada gövdenin anlamını değiştirmezler sadece miktarda değişiklik yaparlar, isim ile ilgili bulunma, ayrılma, çıkma, yönelme, aitlik, zaman, şahıs…vs.gibi anlamlar yüklerler bunlara da Çekim Ekleri denir.
GÖVDE: Yapım eki alarak türeyen kelimelere denir. Örn. gözlük→gözlükçü→gözlükçülük
Kundura-cı     Kök + yapımeki=Gövde
Yurt-taş-lık  Kök+y.e+y.e  GÖVDE
Yapım Ekleri: 1. İsimden isim yapan ekler
-ak, -ek: başak, topak, yanak      /      -cı, ci: akılcı, işçi, satıcı
-cık, -cik: elmacık,gelincik,bademcik/ -tı,-ti:pırıltı, şırıltı,gürültü
-daş, -deş: yurttaş, sesteş, ad(d)aş /  -lı, -li: köylü, akıllı, uykulu
-lık, -lik: kışlık, pilavlık, arkadaşlık /   -sal,-sel: fiziksel, bölgesel
-sız, -siz: arsız, sonsuz, kimsesiz…
2. İsimden fiil yapan ekler
-a, -e : kana, türe, boşa           /   -(a)l, (e)l : sivril, çoğal, yönel
-ar, -er : yaşar, ağ(k)ar, ever  /     -et, -at : gözet, yönet
-ık, -ik : gecik, acık, birik     /   -la, -le : izle, rahatla, havla
-ımsa, -imse : azımsa, benimse, küçü(k)mse
-kır, -kir : fışkır, haykır, hıçkır /  -lan, -len : evlen, yaşlan, canlan
-laş, -leş :şakalaş,dertleş, çocuklaş / -sa,-se:susa, garipse, önemse
-de, -da : parılda, fısılda
3. Fiilden fiil yapan ekler
-dır,-dir :öldür,güldür,küstür        /      -ar,-er: gider, çıkar, kopar
-ala,-ele: kovala,silkele,şaşala      /   -ımsa,-imse:gülümse,anımsa
-(ı)n,-(i)n:korun,gezin,kaçın         /    -(ı)r,-(i)r: içir, batır, duyur
-(ı)ş,-(i)ş:bakış, koşuş,yazış         /     -(ı)t,-(i)t: korkut, işit, kurut
-(ı)l, -(i)l: kırıl, yazıl, sevil

4. Fiilden isim yapan ekler
-ca,-ce:düşünce,eğlence            /     -acak,-ecek:gelecek,yakacak
-ak,-ek:kaçak,korkak,durak      /      -an,-en:çağlayan,yazan
-ga,-ge: bilge,süpürge              /       -gan,-gen:çalışkan,kaygan
-gı,-gi:askı,sevgi,çalgı            /      -gıç,-giç:bilgiç,başlangıç,dalgıç
-gın,-gin:yorgun,durgun,bitkin /      -ı,-i: doğu,yazı,koku
-ıcı, ici: satıcı, örücü,bakıcı       /      -ık,-ik: kesik,açık,karışık
-ım,-im:sayım,seçim,bakım       /       -ın,-in:yığın,akın,
-inç,-nç:gülünç,sevinç,korkunç   /  -ıntı,-inti:kesinti,çıkıntı,sarsıntı
-ır,-ir(-er):gelir,gider,okur          /       -ış,-iş: yürüyüş,görünüş
-ıt,-it: geçit,kesit,yakıt                 /      -ma,-me:okuma,bölme
-mak,-mek:yemek,ekmek,aramak /    -tı,-ti:kabartı,belirti,kızartı
   YAPILARINA GÖRE KELİMELER:
1.BASİT KELİMELER:Hiçbir yapım eki almayan, sadece çekim eki alan kelimelerdir. Örn. taramış, oyunlarda, yazdım, ellerim
2.TÜREMİŞ KELİMELER: Yapım eki alarak yeni anlam kazanan kelimelerdir. Örn. sevgileri, varlığımız, dalgınlıktan, acıkmışlar
3.BİRLEŞİK KELİMELER: En az iki sözcükten oluşan, tek bir kavramı karşılayan kalıplaşmış sözcüklerdir. Türemiş sözcükler gibi bunlar da gövde sözcüklerdir: Bileşik sözcükler şu yollarla oluşturulur:                                                                                                                             Bu kaynaşma sırasında sözcüklerin her ikisi anlamını kaybedebilir.                                                                                     “Bahçeden çok güzel hanımeli kokusu geliyordu.”                               Sözcüklerden sadece biri anlamını kaybetmiş olabilir.                     “Yeryüzü yemyeşil olmuştu yine.”
Sözcüklerden hiçbiri anlamını tam olarak kaybetmemiş olabilir.                                                                                                                           “Bu kış yeni bir ayakkabı almam gerek.”                                                     Bileşik sözcükler yapılışlarına göre değişik özellikler gösterir. Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz.                                                             a. İsim Tamlaması Yoluyla                                                           “Komşunun çocuğu kuşpalazına yakalanmış.”                                     “Onlar düğünden sonra balayına gidecekler.”                                “Üzerinde camgöbeği renginde bir kazak vardı.”                           “Bahçenin bir köşesine aslanağzı ekmişlerdi.”                                             NOT: Bazen bu yolla oluşan isimlerin - özellikle yer isimleri - sonunda iyelik ekinin düştüğü görülür.                              
“Edirnekapı                 ->              Edirnekapı”                         “Kadıköyü                     ->             Kadıköy”
b. Sıfat Tamlaması Yoluyla                                                                     “O ne açıkgöz adamdır bilsen.”                                                      “Buradan Acıgöl’e gidebilir miyiz?”                                                “Buralarda eskiden çok sivrisinek olurdu.”                                                                   “Bu mevsim tam karatavuk avlama mevsimidir.”
c. İyelik Ekinin Kaynaştırması Yoluyla                                              “Burası bağrıyanık insanların diyarıdır.”                                      “Çocukları fazla başıboş bırakmamalıyız.”                                                                       “O sütübozuk adama güvenir miyim hiç?”                                                       
d. İki Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla                                           “Odaya yeni bir çekyat alalım.”                                                                       “Bu denizlerde gelgit olayı pek görülmez.”                                            “Ekinler biçerdöverlerle biçilip ambarlara doldurulurdu.”                            “Onunla uyurgezer diye dalga geçerlerdi.”      cümlelerinde her iki sözcük de çekimlidir. Birleşerek kendi anlamlarından farklı bir anlam ifade etmişler, ya da tür değişikliğine uğrayıp ad ve sıfat görevinde sözcükler oluşturmuşlardır.
e. Bir İsimle Bir Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla                      “Onun gibi mirasyedi birinden, başka ne beklenir.”                              “Yeni bir ateşkes imzalanacakmış.”                                                       “Bu lokantada imambayıldı güzel yapılır.”                      cümlelerinde altı çizili sözcüklerin birincisi isim, ikincisi çekimli bir fiildir. Sözcükleri gerçek anlamlarında düşündüğümüzde bunların bir cümle özelliği gösterdiğini söyleyebiliriz.
f. İsim ve Fiilimsinin Kaynaşması Yoluyla                                          “Bu bölgede günebakan yetişmiyormuş.”                                           “Ahmet karakaçanın sırtına binmiş gidiyordu.”                                     “Böyle oyunbozanlık edersen seninle geçinemeyiz.”                                    “Bu limana bir dalgakıran yapmak lazım.”                                        “Onun gibi çöpçatan birini görmedim, doğrusu.”                         cümlelerinde birincisi isim soylu sözcük, ikincisi sıfat-fiil olan bu sözcüklerden bir bileşik sözcük meydana gelmiştir.
Bunlardan başka yollarla da bileşik sözcük oluşturulabilir. Önemli olan iki ayrı sözcüğün kaynaştığını anlayabilmektir.
Bileşik sözcüklerin kimileri oluşurken ses kaybı olabilir.
“Pazartesi günü size geleceğim.”
Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda ise iki ayrı sözcüğün varlığı bile hissedilemez.                                                                      sütlü aş  ->   sütlaç     ne asıl  >    nasıl    bu öyle    >     böyle
Kurallı Bileşik Fiiller:a)Yeterlilik Fiili: Fiillere eklenen                       –e bilmek ile yapılır.Yapmaya gücü yetmek anlamındadır. Örn. açabilirim, çözebilir misin? , bulamadım
b)Tezlik Fiili:Anlamında çabukluk bir çabukluk ifadesi olan bu fiil; -i vermek ile yapılır. Örn. yazıver, yapıvermedin, gelmeyiverdi
c)Sürerlik Fiili:Devamlılık anlamı içeren bir fiildir.Fiile eklenen –e kalmak,-e durmak, -e gelmek ile yapılır. Örn. bakakaldı, düşünedur, süregeldi.
d)Yaklaşma Fiili: “Az kalsın olacaktı.” anlamındadır.Fiile gelen –e yazmak ile yapılır. Örn. düşeyazdım, öleyazdım
Soru: Aşağıdaki seçeneklerin hangisinden çekim ve yapım eki bir aradadır?
A) Sanatçıya      B) Kalemlik     C) Vereceksiniz    D) Masadadır
E) Arkadaşlık

Bileşik zamanlı fiiller

Bir tek kip eki alan fiiller basit zamanlıdır. Yapacağım, görürsün gibi.
Basit zamanlı fiillere ikinci bir kip eki getirilerek bileşik zamanlı fiiller yapılır.
Bileşik zamanlı fiiller üç tanedir.

Hikâye Bileşik Zamanı

Basit zamanlı fiillerden sonra –di eki getirilerek yapılır.

oku+yor+du     yap+acak+tı            anlat+ır+dı              gönder+miş+ti

Rivayet Bileşik Zamanı

Oku+yor+muş        yap+acak+mış        anlat+ır+mış                           gönder+miş+miş

Şart Bileşik Zamanı

Basit zamanlı fiillere –se eki getirilerek yapılır.
Oku+yor+sa                    yap+acak+sa
anlat+ır+sa                       gönder+miş+se
                   
  ÇEKİM EKLERİ                                                                                  1.İSİM ÇEKİM EKLERİ                                                  İsim soylu sözcüklere gelerek onlara cümlede görev ve anlam kazandıran eklerdir. Sadece isimlerle ilgili olmayıp zamir, sıfat ve zarflarla da ilgili olduğundan isim soylu sözcüklerin sonunda işledik. Bu ekleri şöyle gösterebiliriz.                                     A. ÇOKLUK EKİ                                                                              Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir.          Kalemler , çantalar , defterler alındı.
B. HAL EKLERİ                                                                            İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklemle ya da diğer sözcüklerle ilgilerini sağlayan eklerdir. Bunları şu şekilde inceleyebiliriz.                                                                                         1. - i hal eki (yükleme hali)                                                              “Ev - i gördüm.”                                                                              “Odun - u yardım.” cümlelerinde kullanılan eklerdir. Fiilin neyi etkilediğini gösterir. Fiile sorulan “kimi, neyi” sorularına cevap verir.                                                                               2. - e hal eki (yönelme hali)                                                              “Eve gitti.” cümlesinde yer bildirir.                                                “Yaza gelecekler.” cümlesinde zaman bildirir; zarf yapar.        “Beş bin liraya aldım.” cümlesinde miktar bildirerek zarf yapar.                                                                                                    “Başbaşa resim çektirmişler.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış.                                                                                           Bu ek “ben” ve “sen” şahıs zamirlerine geldiğinde, zamirlerin yapısını değiştirir ve onları “bana”, “sana” şekline çevirir.                                                                                       Bu eki,                                                                                                 “Haberi duyunca koşa koşa olay yerine geldi.”                                “Elindeki taşları oraya buraya rastgele atıyordu.”                                 “Saat üçü beş geçe istasyonda buluşacağız.” cümlelerinde altı çizili eklerle karıştırmayalım. “-e” hal eki fiillerin kök ya da gövdelerine eklenmez.                                                                
3. - de hal eki (bulunma hali)                                                       “Evde bekliyor.” cümlesinde yer bildirir.                                “Ayakta bekliyor.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış.                                                                                             “3'te gelecek.” cümlesinde zaman bildirerek zarf yapmış.               “Onlar gözde insanlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmiş ve sıfat yapmış. Elbette bu durumda yapım eki olmuş.                                                                               “Buralarda saz boyunda otlar biter.” cümlesinde sıfat yapmış ancak yapım eki olmamış.
4. - den hali (çıkma durumu)                                                  “Evden çıktı.” cümlesinde yer bildirmiş.                               “Akşamdan gidelim.” cümlesinde zaman bildirmiş.      “Sıradan insanlardı onlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek sıfat yapmış ve yapım eki olmuş. “Senden iyi arkadaş bulamam.” cümlesinde karşılaştırma bildirmiş.                                                                            “Sıkıntıdan tırnaklarını yerdi.” cümlesinde neden bildirmiş.      “Her taraf kağıttan uçaklarla doluydu.” cümlesinde bir şeyin neyden yapıldığını göstermiş.                                                   “Birden ayağa fırladı.” cümlesinde durum bildirmiş.                                                                         




C. EŞİTLİK EKİ                                                                             İsim soylu sözcüklere gelip onlara değişik anlamlar katan ve anlama bağlı olarak onları sıfat, zarf yapan - ce , -ca      (-çe, -ça) ekleridir.                                                                   Böyle çocukça davranmamalısın. (benzerlik)                                Sınıfça geziye gittik. (topluluk)                                                 Kiloca o daha şişmandı. (karşılaştırma)                                   Bence bu kazak daha güzel. (kanaat)                                      Çocuğu iyice dövmüşler. (pekiştirme)                                       Onca işim arasında seni mi düşüneyim? (derecelendirme)                  Bu ve buna benzer anlamlar katan eşitlik eki ayrıca sözcüğün görevini de değiştirir. Birinci cümledeki “çocukça” sözü zarftır. Ancak bu sözcük eşitlik eki almadan çocuk ismini karşılar. Ek alınca türü değişmiştir.   D. İYELİK EKİ                                                                   Eklendiği ismin bir şahsa ya da nesneye ait olduğunu gösteren ektir. Aitlik ilgisini, kendinden önceki bir sözcüğe ya da söz öbeğine bağlayarak bildirir. Altı şahsa göre çekimlenir.       Örnek: defter, yürüyüş                                              Bazı öğrenciler gelmedi.                  Bazıları gelmedi.    Güzelim memleketi ne hale getirdiler.                                                   O canım ağaçları kesmişler.                                                           İyelik eklerini benzer eklerle karıştırmamak gerekir.
 Kitab - ı geri verdim. Öğretmenim beni severdi.
 Kitab - ı çok değerlidir onun. Öğretmenim artık ben de

E. TAMLAYAN EKİ
İyelik ekiyle çok sıkı biçimde ilgisi olan bir ektir. Eklendiği isme ait olan başka bir sözün varlığını gösterir. Bağlı olduğu isim ilgi ekli isimden sonra gelir.
Ben - im    kitabım
Sen - in    kitabın
O - nun    kitabı
Biz - im    kitabımız
Siz - in    kitabınız
Onlar -ın  kitapları
         B. FİİL ÇEKİM EKLERİ:
1. KİP VE ZAMAN EKLERİ: -di, -miş,  -yor, -ecek, -(ı)r, -meli, -sa, -a ( Emir kipinin eki yoktur.) → bildi, gelmiş, araştırıyor, konuşacak, kazanır, düşündürmeli, gülse, çalışalım, konuştur.
2. KİŞİ (ŞAHIS) EKLERİ: -im(-yim)/ -n(-sin)/ -k(-iz,-lim)/ -niz  (-iniz, -siniz)/ -ler (-sinler)  → yazacağım, anlarsın, boyadık, geliniz, beklesinler
NOT: Türkçe’mizde genellikle önce yapım ekleri, sonra çekim ekleri gelir.
ÖRNEKLER: Gözlükçülükten, sağlamlaştırıcılığını, değerlendirilmişsiniz, araştırılmak, gözlemciliğinin
Simitçi→satıcı, gerçekçi→yüzücü, şakacı→kırıcı, uysal→kumsal,  
Görsel→evrensel,benimse→gülümse,özümse→anımsa, bakım(yapım)→ sanmışım(şahıs)→köyüm(iyelik)→çocuğum(ek fiil), işittim, kocadım, bakmadım, ulaştım→kucağımda



ÖRNEKLER:
1.  Çağdaş sinemanın ünlü örneklerinden birini dün
         l                           II
gece televizyonda “izlerken korkulu dakikalar”
                                                         III           IV
yaşadım.
              V
Bu cümledeki numaralanmış sözcüklerin hangi­sinde birden çok yapım eki vardır?
        A)l.           B) II.           C) III.           D) IV.           E) V.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-e” hal eki, eklendiği
sözcüğe "amacıyla, maksa­dıyla" anlamı katmıştır?
A) Şimdi size   şaşıracağınız bir haber vere­yim.
B) Kapıda bekleyene niçin beklediğini sorun.
C) Onlar gelecek diye akşama kadar evde bekledi.
D) Kışın, turistler buraya kayak yapmaya gelirler.
E) Her teklife itiraz edeceğine sen de biraz fikir üret.
3. Kaza geçirdiğinde onu ailece ziyarete gittik.
Aşağıdaki cümlelerin hangisine “-ce, -ca" eki bu cümledeki "ailece" sözüne kattığı anlamı kazandırmıştır?
A) Bu karar toplantıya katılan ülkelerce alındı.
B) Dün geceki selden yüzlerce insan zarar gördü.
C) Seninle  aynı  fikirde  olmadığımı  açıkça söyledim.
D) Öğretmenimizin ayrılmasına sınıfça çok üzülmüştük
E) Beni dostça bir selamla yolculuğuma uğurladılar
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansımadan türemiş bir fiil kullanılmıştır?                                                                                      A) Ders çalışırken etrafındakilerin fısıltıyla konuşmasından bile rahatsız olurdu.                                                                                                    B) Şehrin en gürültülü caddesinde bile seslerden pek etkilenmezdi.                    C) Koridordan gelen ses, müdür yardımcısı­nın elindeki sopanın takırtısıydı.                                                                                                       D) Çocuk ne olup bittiğini bile   anlamadan yüzünde bir tokat şakladı.                                                                                                            E) Karanlığın içinden, var mı yok mu belli olmayan bir ışık parlıyordu.
5.      "Kapağında bir şiir yazılı bu defter onundu."
Bu cümledeki altı çizili sözcükte bulunan eklerin işlevlerine özdeş olan ekler aşağı­daki altı çizili sözcüklerin hangisinde görülmekledir?
A) Önü çalılarla kapalı bir kapıdan zorundaydılar.
B) Buraya geldiğinde hep çiçekli örtülü masa­ya otururdu.
C) Duvarda asılı duran tablolar ünlü ressam­lara aitti.
D) Böyle acıklı sahnelere kalbi hiç dayana­mazdı.
E) Şehirde bakımlı güzel bir evinin olduğunu söylerdi.
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük birden fazla yapım eki almıştır?                                                                     A) Bu kitabı okulun karşısındaki yeni kitap­çıdan aldım.                                                                                B) Lise yıllarından beri gece, yatmadan ön­ce roman okumayı alışkanlık haline getir­miştim.                                                                 C) Bir aralık ağabeyim de roman yazma gayretine girişmişti.                    D) Sabahleyin kalktığımda pencerenin önün­de küçük bir serçe duruyordu.                                                                                               E) Artık kışın bütün ağırlığı üzerimize çök­müştü.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat, yapım eki almış bir sözcüktür?                                                                                                               A) Kalabalıktan biri elini kaldırıp genç başkandan söz istedi.                                        B) Elbiselerini benim eski dolabıma koyabi­lirsin.                                                       C) Onun gibi vurdumduymaz biriyle aynı oda­da nasıl kalırım?                                                                               D) Şu paketleri bir an önce gerçek sahibine vermeliyim.                                                              E) Orada beni tanıyan birini bulabilecek mi­yim acaba?
8. Aşağıdaki cümlede geçen altı çizili sözcüklerden hangisi yapıca diğerlerinden farklıdır?                                A) Evin tam önünde ufak bir asma çardağı vardı.                           B) Havuzun kenarında, üstünde patlıcan salatası bulunan bir masa duruyordu.                                                                                    C) Etrafı şimşir ağaçlarıyla çevrilmiş yollar, buraya park manzarası veriyordu.                                                                                       D) Edremit'te  bu   bahçeden  daha   bakımlı başka bir bahçe bulmanın imkanı yoktu.                                                                         E) Akşamları havuzun kenarına bir masa çıkarılır ve özenle donatılırdı.                                                                  
9. Aşağıdaki  cümlelerin  hangisinde  bileşik sözcük sıfat görevinde değildir?                                                                                                                                          A) Saksıdaki birkaç fesleğen yaprağını elim­le ezip koklaya koklaya yürüdüm.                                                                                           B) Kapıyı açınca, karşımda başörtülü, yaşlı, zavallı bir kadın belirdi.                                                                                             C) Kızgın bir balmumu gibi tepemize yapışan güneşten iyice rahatsız olduk.                                                                                           D) Bu bölge toprakları, gayet ince, pek yalın­kat bir kabuk gibidir.                                                                                                                      E) İşlediği yüzkarası suçun ağırlığına daya­namayıp kasabadan gizlice ayrılmış.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -ce (-ca, -çe, -ça) ekini alan sözcük yapıca diğerlerinden farklıdır?                                                                                    A)  Bu şehrin tarihçesini bir bilim adamı yazmış.                                       B) Senin, aslında iyi bir ılıcaya gidip dinlen­men gerekiyor.                                                                          C) Eskiden beri büyükçe bir evde oturmak isterdi.                                                                               D)Bu ormanda bir zamanlar öyle güzel karacalar vardı ki...                                                                                        E) Konuyu bence iyi bir uzmana danışmak lazım.                                                                              
11. "Yapım ekleri edat soylu sözcüklere gelerek onlardan isim türetebilir."                                                                              Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunu örneklendiren bir sözcük kullanılmıştır?                                                                     A) Yazılarında göreceli ifadelere pek yer vermemesi, bilimselliği ön plana almasındandır.                                                     B)  Doğruluk insan için en vazgeçilmez ve olması gereken niteliklerdendir.                                                                                                     C) Bazı bağlaçlar cümleye gibilik, benzerlik anlamı da katabilir.                                                                                                               D) Her yazısında içinli, dolaylı sözlerle bazı durumlara gerekçeler hazırladığını görü­yoruz.                                                            E) Bu kadarcık bir hatamızı da hoş görmeye­cek misin yani.                                                                                                                     
12. "Yapım ekleri bileşik sözcüklere gelerek on­lardan yeni sözcükler türetebilir.”                     Aşağıdakilerden hangisinde bunu örnek­lendiren bir kullanım görülmektedir?                                                                                                         A) Resimlerinde albenisi yüksek renkler kul­lanması, onun en özgün yanıdır.                                                                                        B) Seni bugünlük affediyorum, ama bunu sa­kın bir daha yapma!            C) Seninle anayolda buluşur, yola birlikte çı­karız.                                  D) Konuşmalarındaki bu kapalılık anlatmak istediklerinin yeterince anlaşılmamasına yol açıyor.                                                   E) Kuşburnundan yapılan yiyeceklerin pazar­layıcılığını yapıyormuş.
13.         Ebedi aşığın dönüşünü bekler                                                               Yalan yeminlerin tanığı çiçekler                                   Artık olmayacak baharlar içinde                                                            Her garipsi ayak izi kar içinde                                                    Hoyrattır bu akşamüstüler daima                       
Yukarıdaki   dizelerin   hangisinde   türemiş bir sözcük kullanılmamıştır?                                                                                                   A) I.        B) II.        C) III.      D) IV.       E) V                                                                                              

14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan   sözcükler yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?                          A) Dertli dertli vurdum sazın teline.                                             B) Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş.                                                C) Açık açık anlattı bana aşkı ağaçlar.                                   D) Güneşi yudum yudum içtim şu lahzada.                                       E) İki  kardeş bakakalmış ardından şaşkın şaşkın.
15. Aşağıdaki dizelerde geçen bileşik sözcüklerden hangisi, diğerlerinden farklı bir yolla yapılmıştır?
A)Ben büyük şarkıları severim, büyük olsun                                                                                  
    Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey ve mahzun
B) Gözyaşlarını duydum yüzümde bir ara                        
      O düşümde ağladı
C) Bir kıyamettir kopacak ufuklarda
     Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin
D) Kuşlar başucuma toplanmış
     Perdeleri açılıyor sabahın
E) Herkes şiirine, düşüncene düşman
     Sarı bir ışık sızmakta gelecek yüzyıllardan
16. "İçimi güldürmüyor sensiz ay ışıkları"
Bu dizede altı çizili sözcükte bulunan ekle­rin işlevleri bakımından özdeşi aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisinde kullanılmıştır?                                                                               A) Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor.                                                B) Gözlerimiz yaşlıydı. gönüllerimiz mahzun.                       C) Parlayan bakışları gönle huzur veriyor.                                                   D) Kapakları kapayın girmesin gemiye su.                                     E) Seyredin dostlarım değirmenin taşını.                                            
17.       Çocukların ağlamasına dayanamam. Bir fe­na olurum duydum mu. Çocuklar boş yere ağlamaz. Şu dünyada çocukların ağlaması ne kadar azalırsa bilin ki kötülükler de o kadar azalmıştır. Ağlayan bir çocuk sesi duyar da ilgilenirseniz bilin ki şu bozuk düzenin sizi üzecek bir olayıyla karşılaşacaksınız.
Bu parçada kaç bileşik fiil kullanılmıştır?
A) 1         B) 2           C) 3             D) 4            E) 5
18. "Kimi bileşik sözcükler isim tamlamalarının kaynaşmaları yoluyla oluşur. Bunlar cümlede sıfat görevinde de kullanılabilir."
Aşağıdakilerden hangisinde bunu örneklendiren bir bileşik sözcük kullanılmıştır?
A) Kitabı alınca mutlaka önce onun önsözü­nü okurum.                            B) Filmin  başrolündeki  sanatçının önceden bir filmini seyretmiştim.                                                                                               C) Romandaki olayların büyük bir bölümü bir denizaltında geçiyor.                                                                                                            D) İşe alınmak için önce bir başvuru dilekçe­si hazırlamalısın.                           E) Onun,  fildişi kulesinden çıkıp halkın arası­na girme zamanı hala gelmedi mi?
1.E 2.D 3.D 4.D 5.C 6.B 7.E 8.D 9.C 10.E 11.C 12.B 13.E 14.B 15.E 16.C 17.B 18.E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder