KÖKLER
Kökler 3 ana gruba ayrılır:
1.İsim Kökleri 2.Fiil Kökleri 3.Ortak (isim+fiil) Kökleri
İsim
Kökleri: İsimlerden (fiillerden
oluşan) köklerdir. Göz, kitap, odun, kara, kuru, çok, az, en...
Fiil
Kökleri: Fiillerden (iş, hareket,
oluş) bildiren sözcüklerden oluşur. Öğret-mek, yaz-mak, kon-mak, bil-mek,
sil-mek...
Ortak
Kökler: Hem isim, hem fiilden oluşan
köklerdir. Boya (isim), boya-mak, savaş (isim) savaş-mak, güreş (isim),
güreş-mek (fiil), barış, barış-mak...
BİR SÖZCÜĞÜN SONUNA ULANAN PARÇANIN EK OLUP OLMADIĞINI
ANLAMAK İÇİN
* Ek sanılan parça sözcükten atıldıktan
sonra;
1.Kalan kısım bir anlam taşımıyorsa,
büsbütün anlamsızlaşıyorsa o ek değildir.
Kalan kısım bir anlam taşısa bile sözcüğün bütünüyle
bir anlam ilişkisi yoksa, o ek değildir
Örnek: Irmak: Son
hecesini ek kabul edip atalım. Kalın kısım son derece anlamsız olur. Öyleyse bu
sözcükteki tüm harfler (I-r-m-a-k) sözcüğün aslındadır.
Tepe: Sonundaki –e’yi atalım. Geriye tep(mek) kalıyor. Bu
eylem anlamlıdır; ama tepe ile bu eylem arasında bir soy bağı yoktur. O halde
tepe sözcüğünde ek yoktur.
Soru:
Aşağıdakilerden hangisi “kök” durumunda bir kelimedir?
A) yetki B) akıl
C) frenlemek D) yazılı
EKLER: Türkçe
kelimeler sonlarına eklenen seslerle türetilir yada anlamları işlerlik kazanır.
Bazı ekler
eklendikleri kök yada gövdenin anlamını değiştirirler bunlara Yapım Ekleri denir.
Bazı ekler ise
eklendikleri kök yada gövdenin anlamını değiştirmezler sadece miktarda
değişiklik yaparlar, isim ile ilgili bulunma, ayrılma, çıkma, yönelme, aitlik,
zaman, şahıs…vs.gibi anlamlar yüklerler bunlara da Çekim Ekleri denir.
GÖVDE:
Yapım eki alarak türeyen kelimelere
denir. Örn. gözlük→gözlükçü→gözlükçülük
Kundura-cı Kök + yapımeki=Gövde
Yurt-taş-lık Kök+y.e+y.e
GÖVDE
Yapım Ekleri: 1. İsimden isim yapan ekler
-ak, -ek: başak,
topak, yanak / -cı, ci: akılcı, işçi, satıcı
-cık, -cik:
elmacık,gelincik,bademcik/ -tı,-ti:pırıltı, şırıltı,gürültü
-daş, -deş:
yurttaş, sesteş, ad(d)aş / -lı, -li:
köylü, akıllı, uykulu
-lık, -lik: kışlık,
pilavlık, arkadaşlık / -sal,-sel:
fiziksel, bölgesel
-sız, -siz: arsız,
sonsuz, kimsesiz…
2. İsimden fiil yapan ekler
-a, -e : kana,
türe, boşa / -(a)l, (e)l : sivril, çoğal, yönel
-ar, -er : yaşar,
ağ(k)ar, ever / -et, -at : gözet, yönet
-ık, -ik : gecik,
acık, birik / -la, -le : izle, rahatla, havla
-ımsa, -imse :
azımsa, benimse, küçü(k)mse
-kır, -kir :
fışkır, haykır, hıçkır / -lan, -len :
evlen, yaşlan, canlan
-laş, -leş
:şakalaş,dertleş, çocuklaş / -sa,-se:susa, garipse, önemse
-de, -da : parılda,
fısılda
3. Fiilden fiil yapan ekler
-dır,-dir
:öldür,güldür,küstür / -ar,-er: gider, çıkar, kopar
-ala,-ele:
kovala,silkele,şaşala / -ımsa,-imse:gülümse,anımsa
-(ı)n,-(i)n:korun,gezin,kaçın /
-(ı)r,-(i)r: içir, batır, duyur
-(ı)ş,-(i)ş:bakış,
koşuş,yazış / -(ı)t,-(i)t: korkut, işit, kurut
-(ı)l, -(i)l:
kırıl, yazıl, sevil
4. Fiilden isim yapan ekler
-ca,-ce:düşünce,eğlence / -acak,-ecek:gelecek,yakacak
-ak,-ek:kaçak,korkak,durak /
-an,-en:çağlayan,yazan
-ga,-ge:
bilge,süpürge / -gan,-gen:çalışkan,kaygan
-gı,-gi:askı,sevgi,çalgı / -gıç,-giç:bilgiç,başlangıç,dalgıç
-gın,-gin:yorgun,durgun,bitkin
/ -ı,-i: doğu,yazı,koku
-ıcı, ici: satıcı,
örücü,bakıcı / -ık,-ik: kesik,açık,karışık
-ım,-im:sayım,seçim,bakım /
-ın,-in:yığın,akın,
-inç,-nç:gülünç,sevinç,korkunç /
-ıntı,-inti:kesinti,çıkıntı,sarsıntı
-ır,-ir(-er):gelir,gider,okur / -ış,-iş: yürüyüş,görünüş
-ıt,-it:
geçit,kesit,yakıt / -ma,-me:okuma,bölme
-mak,-mek:yemek,ekmek,aramak
/ -tı,-ti:kabartı,belirti,kızartı
YAPILARINA GÖRE KELİMELER:
1.BASİT
KELİMELER:Hiçbir yapım eki almayan, sadece çekim eki alan kelimelerdir. Örn.
taramış, oyunlarda, yazdım, ellerim
2.TÜREMİŞ
KELİMELER: Yapım eki alarak yeni anlam kazanan kelimelerdir. Örn. sevgileri,
varlığımız, dalgınlıktan, acıkmışlar
3.BİRLEŞİK
KELİMELER: En az iki sözcükten oluşan, tek bir kavramı karşılayan kalıplaşmış
sözcüklerdir. Türemiş sözcükler gibi bunlar da gövde sözcüklerdir: Bileşik
sözcükler şu yollarla oluşturulur:
Bu kaynaşma sırasında sözcüklerin her ikisi anlamını kaybedebilir.
“Bahçeden çok güzel hanımeli kokusu geliyordu.” Sözcüklerden
sadece biri anlamını kaybetmiş olabilir. “Yeryüzü
yemyeşil olmuştu yine.”
Sözcüklerden hiçbiri anlamını tam olarak kaybetmemiş
olabilir.
“Bu kış yeni bir ayakkabı almam gerek.”
Bileşik sözcükler yapılışlarına göre değişik özellikler gösterir.
Bunları şu şekilde gruplandırabiliriz.
a. İsim Tamlaması Yoluyla
“Komşunun çocuğu kuşpalazına yakalanmış.” “Onlar
düğünden sonra balayına gidecekler.” “Üzerinde camgöbeği
renginde bir kazak vardı.” “Bahçenin bir
köşesine aslanağzı ekmişlerdi.”
NOT: Bazen bu yolla oluşan isimlerin - özellikle yer isimleri - sonunda
iyelik ekinin düştüğü görülür. “Edirnekapısı -> Edirnekapı” “Kadıköyü -> Kadıköy”
b. Sıfat Tamlaması Yoluyla “O ne açıkgöz adamdır bilsen.” “Buradan Acıgöl’e gidebilir miyiz?” “Buralarda eskiden çok sivrisinek olurdu.” “Bu mevsim tam karatavuk avlama mevsimidir.”
c. İyelik Ekinin Kaynaştırması Yoluyla “Burası bağrıyanık insanların diyarıdır.” “Çocukları fazla başıboş bırakmamalıyız.” “O sütübozuk adama güvenir miyim hiç?”
d. İki Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla “Odaya yeni bir çekyat alalım.” “Bu denizlerde gelgit olayı pek görülmez.” “Ekinler biçerdöverlerle biçilip ambarlara doldurulurdu.” “Onunla uyurgezer diye dalga geçerlerdi.” cümlelerinde her iki sözcük de çekimlidir. Birleşerek kendi anlamlarından farklı bir anlam ifade etmişler, ya da tür değişikliğine uğrayıp ad ve sıfat görevinde sözcükler oluşturmuşlardır.
e. Bir İsimle Bir Çekimli Fiilin Kaynaşması Yoluyla “Onun gibi mirasyedi birinden, başka ne beklenir.” “Yeni bir ateşkes imzalanacakmış.” “Bu lokantada imambayıldı güzel yapılır.” cümlelerinde altı çizili sözcüklerin birincisi isim, ikincisi çekimli bir fiildir. Sözcükleri gerçek anlamlarında düşündüğümüzde bunların bir cümle özelliği gösterdiğini söyleyebiliriz.
f. İsim ve Fiilimsinin Kaynaşması Yoluyla “Bu bölgede günebakan yetişmiyormuş.” “Ahmet karakaçanın sırtına binmiş gidiyordu.” “Böyle oyunbozanlık edersen seninle geçinemeyiz.” “Bu limana bir dalgakıran yapmak lazım.” “Onun gibi çöpçatan birini görmedim, doğrusu.” cümlelerinde birincisi isim soylu sözcük, ikincisi sıfat-fiil olan bu sözcüklerden bir bileşik sözcük meydana gelmiştir.
Bunlardan başka yollarla da bileşik sözcük oluşturulabilir. Önemli olan iki ayrı sözcüğün kaynaştığını anlayabilmektir.
Bileşik sözcüklerin kimileri oluşurken ses kaybı olabilir.
“Pazartesi günü size geleceğim.”
Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda ise iki ayrı sözcüğün varlığı bile hissedilemez. sütlü aş -> sütlaç ne asıl > nasıl bu öyle > böyle
Kurallı Bileşik Fiiller:a)Yeterlilik Fiili:
Fiillere eklenen –e
bilmek ile yapılır.Yapmaya gücü yetmek anlamındadır. Örn. açabilirim,
çözebilir misin? , bulamadım
b)Tezlik
Fiili:Anlamında çabukluk bir çabukluk
ifadesi olan bu fiil; -i vermek ile yapılır. Örn. yazıver, yapıvermedin,
gelmeyiverdi
c)Sürerlik
Fiili:Devamlılık anlamı içeren bir
fiildir.Fiile eklenen –e kalmak,-e durmak, -e gelmek ile yapılır. Örn.
bakakaldı, düşünedur, süregeldi.
d)Yaklaşma
Fiili: “Az kalsın olacaktı.”
anlamındadır.Fiile gelen –e yazmak ile yapılır. Örn. düşeyazdım, öleyazdım
Soru: Aşağıdaki seçeneklerin hangisinden çekim ve yapım
eki bir aradadır?
A) Sanatçıya B) Kalemlik C) Vereceksiniz D) Masadadır
E) Arkadaşlık
Bileşik zamanlı fiiller
Bir tek kip eki alan fiiller
basit zamanlıdır. Yapacağım, görürsün gibi.
Basit zamanlı fiillere ikinci
bir kip eki getirilerek bileşik zamanlı fiiller yapılır.
Bileşik zamanlı fiiller üç
tanedir.
→Hikâye Bileşik Zamanı
Basit zamanlı fiillerden sonra
–di eki getirilerek yapılır.
oku+yor+du yap+acak+tı anlat+ır+dı gönder+miş+ti
→Rivayet Bileşik Zamanı
Oku+yor+muş yap+acak+mış anlat+ır+mış gönder+miş+miş
→Şart Bileşik Zamanı
Basit zamanlı fiillere –se eki
getirilerek yapılır.
Oku+yor+sa yap+acak+sa
anlat+ır+sa gönder+miş+se
ÇEKİM EKLERİ 1.İSİM ÇEKİM EKLERİ İsim soylu sözcüklere gelerek onlara cümlede görev ve anlam kazandıran eklerdir. Sadece isimlerle ilgili olmayıp zamir, sıfat ve zarflarla da ilgili olduğundan isim soylu sözcüklerin sonunda işledik. Bu ekleri şöyle gösterebiliriz. A. ÇOKLUK EKİ Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir. Kalemler , çantalar , defterler alındı.
B. HAL EKLERİ İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklemle ya da diğer sözcüklerle ilgilerini sağlayan eklerdir. Bunları şu şekilde inceleyebiliriz. 1. - i hal eki (yükleme hali) “Ev - i gördüm.” “Odun - u yardım.” cümlelerinde kullanılan eklerdir. Fiilin neyi etkilediğini gösterir. Fiile sorulan “kimi, neyi” sorularına cevap verir. 2. - e hal eki (yönelme hali) “Eve gitti.” cümlesinde yer bildirir. “Yaza gelecekler.” cümlesinde zaman bildirir; zarf yapar. “Beş bin liraya aldım.” cümlesinde miktar bildirerek zarf yapar. “Başbaşa resim çektirmişler.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış. Bu ek “ben” ve “sen” şahıs zamirlerine geldiğinde, zamirlerin yapısını değiştirir ve onları “bana”, “sana” şekline çevirir. Bu eki, “Haberi duyunca koşa koşa olay yerine geldi.” “Elindeki taşları oraya buraya rastgele atıyordu.” “Saat üçü beş geçe istasyonda buluşacağız.” cümlelerinde altı çizili eklerle karıştırmayalım. “-e” hal eki fiillerin kök ya da gövdelerine eklenmez.
3. - de hal eki (bulunma hali) “Evde bekliyor.” cümlesinde yer bildirir. “Ayakta bekliyor.” cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış. “3'te gelecek.” cümlesinde zaman bildirerek zarf yapmış. “Onlar gözde insanlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmiş ve sıfat yapmış. Elbette bu durumda yapım eki olmuş. “Buralarda saz boyunda otlar biter.” cümlesinde sıfat yapmış ancak yapım eki olmamış.
4. - den hali (çıkma durumu) “Evden çıktı.” cümlesinde yer bildirmiş. “Akşamdan gidelim.” cümlesinde zaman bildirmiş. “Sıradan insanlardı onlar.” cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek sıfat yapmış ve yapım eki olmuş. “Senden iyi arkadaş bulamam.” cümlesinde karşılaştırma bildirmiş. “Sıkıntıdan tırnaklarını yerdi.” cümlesinde neden bildirmiş. “Her taraf kağıttan uçaklarla doluydu.” cümlesinde bir şeyin neyden yapıldığını göstermiş. “Birden ayağa fırladı.” cümlesinde durum bildirmiş.
C. EŞİTLİK EKİ İsim soylu sözcüklere gelip onlara değişik anlamlar katan ve anlama bağlı olarak onları sıfat, zarf yapan - ce , -ca (-çe, -ça) ekleridir. Böyle çocukça davranmamalısın. (benzerlik) Sınıfça geziye gittik. (topluluk) Kiloca o daha şişmandı. (karşılaştırma) Bence bu kazak daha güzel. (kanaat) Çocuğu iyice dövmüşler. (pekiştirme) Onca işim arasında seni mi düşüneyim? (derecelendirme) Bu ve buna benzer anlamlar katan eşitlik eki ayrıca sözcüğün görevini de değiştirir. Birinci cümledeki “çocukça” sözü zarftır. Ancak bu sözcük eşitlik eki almadan çocuk ismini karşılar. Ek alınca türü değişmiştir. D. İYELİK EKİ Eklendiği ismin bir şahsa ya da nesneye ait olduğunu gösteren ektir. Aitlik ilgisini, kendinden önceki bir sözcüğe ya da söz öbeğine bağlayarak bildirir. Altı şahsa göre çekimlenir. Örnek: defter, yürüyüş Bazı öğrenciler gelmedi. Bazıları gelmedi. Güzelim memleketi ne hale getirdiler. O canım ağaçları kesmişler. İyelik eklerini benzer eklerle karıştırmamak gerekir.
Kitab - ı geri verdim. Öğretmenim
beni severdi.
Kitab - ı çok değerlidir onun. Öğretmenim
artık ben de
E.
TAMLAYAN EKİ
İyelik
ekiyle çok sıkı biçimde ilgisi olan bir ektir. Eklendiği isme ait olan başka
bir sözün varlığını gösterir. Bağlı olduğu isim ilgi ekli isimden sonra gelir.
Ben
- im kitabım
|
Sen
- in kitabın
|
O
- nun kitabı
|
Biz
- im kitabımız
|
Siz
- in kitabınız
|
Onlar
-ın kitapları
|
B. FİİL
ÇEKİM EKLERİ:
1. KİP VE ZAMAN EKLERİ: -di, -miş,
-yor, -ecek, -(ı)r, -meli, -sa, -a ( Emir kipinin eki yoktur.) → bildi, gelmiş, araştırıyor,
konuşacak, kazanır, düşündürmeli, gülse, çalışalım, konuştur.
2. KİŞİ (ŞAHIS) EKLERİ: -im(-yim)/ -n(-sin)/
-k(-iz,-lim)/ -niz (-iniz, -siniz)/ -ler
(-sinler) → yazacağım, anlarsın,
boyadık, geliniz, beklesinler
NOT: Türkçe’mizde genellikle önce yapım ekleri, sonra çekim ekleri gelir.
ÖRNEKLER: Gözlükçülükten, sağlamlaştırıcılığını,
değerlendirilmişsiniz, araştırılmak, gözlemciliğinin
Simitçi→satıcı, gerçekçi→yüzücü, şakacı→kırıcı, uysal→kumsal,
Görsel→evrensel,benimse→gülümse,özümse→anımsa, bakım(yapım)→
sanmışım(şahıs)→köyüm(iyelik)→çocuğum(ek fiil), işittim, kocadım, bakmadım,
ulaştım→kucağımda
ÖRNEKLER:
1. Çağdaş sinemanın ünlü örneklerinden birini dün
l II
gece televizyonda “izlerken korkulu dakikalar”
gece televizyonda “izlerken korkulu dakikalar”
III
IV
yaşadım.
yaşadım.
V
Bu cümledeki numaralanmış
sözcüklerin hangisinde birden çok yapım eki vardır?
A)l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
"-e” hal eki, eklendiği
sözcüğe "amacıyla, maksadıyla" anlamı katmıştır?
A) Şimdi size
şaşıracağınız bir haber vereyim.
B) Kapıda bekleyene niçin beklediğini sorun.
C)
Onlar gelecek diye akşama kadar evde bekledi.
D) Kışın, turistler buraya kayak yapmaya gelirler.
E) Her teklife itiraz edeceğine sen de biraz fikir üret.
3. Kaza geçirdiğinde onu ailece
ziyarete gittik.
Aşağıdaki cümlelerin hangisine “-ce,
-ca" eki bu cümledeki "ailece" sözüne
kattığı anlamı kazandırmıştır?
A) Bu karar toplantıya katılan ülkelerce alındı.
B) Dün geceki selden yüzlerce insan zarar gördü.
C) Seninle
aynı fikirde olmadığımı
açıkça söyledim.
D) Öğretmenimizin ayrılmasına sınıfça çok üzülmüştük
E) Beni dostça bir selamla yolculuğuma uğurladılar
4. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde yansımadan türemiş bir fiil kullanılmıştır?
A) Ders çalışırken etrafındakilerin fısıltıyla konuşmasından bile rahatsız olurdu.
B) Şehrin en gürültülü caddesinde bile seslerden pek
etkilenmezdi. C)
Koridordan gelen ses, müdür yardımcısının elindeki sopanın takırtısıydı.
D) Çocuk ne olup bittiğini bile anlamadan yüzünde bir tokat
şakladı.
E)
Karanlığın içinden, var mı yok mu belli olmayan bir ışık parlıyordu.
5. "Kapağında bir şiir yazılı bu
defter onundu."
Bu
cümledeki altı çizili sözcükte bulunan eklerin işlevlerine özdeş olan ekler
aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde görülmekledir?
A) Önü çalılarla kapalı
bir kapıdan zorundaydılar.
B) Buraya geldiğinde hep çiçekli örtülü
masaya otururdu.
C) Duvarda asılı
duran tablolar ünlü ressamlara aitti.
D) Böyle acıklı sahnelere kalbi hiç
dayanamazdı.
E) Şehirde bakımlı güzel
bir evinin olduğunu söylerdi.
6. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük birden fazla yapım eki almıştır?
A) Bu
kitabı okulun karşısındaki yeni kitapçıdan aldım.
B) Lise yıllarından beri gece, yatmadan önce roman okumayı
alışkanlık haline getirmiştim.
C) Bir
aralık ağabeyim de roman yazma gayretine girişmişti. D) Sabahleyin kalktığımda pencerenin önünde
küçük bir serçe duruyordu.
E) Artık kışın bütün ağırlığı üzerimize çökmüştü.
7.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat, yapım eki almış bir sözcüktür?
A) Kalabalıktan biri elini kaldırıp genç başkandan söz
istedi.
B) Elbiselerini benim eski dolabıma koyabilirsin.
C) Onun
gibi vurdumduymaz biriyle aynı odada nasıl kalırım? D)
Şu paketleri bir an önce gerçek sahibine vermeliyim.
E) Orada beni tanıyan birini bulabilecek miyim
acaba?
8.
Aşağıdaki cümlede geçen altı çizili sözcüklerden hangisi yapıca diğerlerinden farklıdır? A) Evin tam önünde ufak bir
asma çardağı vardı. B)
Havuzun kenarında, üstünde patlıcan salatası bulunan bir masa
duruyordu. C)
Etrafı şimşir ağaçlarıyla çevrilmiş yollar, buraya park manzarası
veriyordu.
D) Edremit'te
bu bahçeden daha bakımlı
başka bir bahçe bulmanın imkanı yoktu.
E) Akşamları
havuzun kenarına bir masa çıkarılır ve
özenle donatılırdı.
9. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde bileşik sözcük sıfat görevinde değildir?
A)
Saksıdaki birkaç fesleğen yaprağını elimle ezip koklaya koklaya yürüdüm.
B) Kapıyı açınca, karşımda başörtülü,
yaşlı, zavallı bir kadın belirdi. C) Kızgın
bir balmumu gibi tepemize yapışan güneşten iyice rahatsız olduk.
D) Bu
bölge toprakları, gayet ince, pek yalınkat bir kabuk gibidir.
E) İşlediği yüzkarası suçun ağırlığına dayanamayıp
kasabadan gizlice ayrılmış.
10.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -ce (-ca, -çe, -ça) ekini alan
sözcük yapıca diğerlerinden farklıdır?
A) Bu şehrin
tarihçesini bir bilim adamı yazmış. B)
Senin, aslında iyi bir ılıcaya gidip dinlenmen
gerekiyor.
C)
Eskiden beri büyükçe bir evde oturmak isterdi.
D)Bu ormanda bir zamanlar öyle güzel karacalar vardı ki...
E)
Konuyu bence iyi bir uzmana danışmak lazım.
11.
"Yapım ekleri edat soylu sözcüklere gelerek onlardan isim
türetebilir."
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bunu örneklendiren
bir sözcük kullanılmıştır? A)
Yazılarında göreceli ifadelere pek yer vermemesi, bilimselliği ön plana almasındandır.
B) Doğruluk insan için en vazgeçilmez ve olması gereken niteliklerdendir.
C) Bazı bağlaçlar cümleye gibilik, benzerlik anlamı da katabilir.
D)
Her yazısında içinli, dolaylı sözlerle bazı durumlara gerekçeler hazırladığını görüyoruz.
E) Bu
kadarcık bir hatamızı da hoş görmeyecek misin
yani.
12. "Yapım ekleri
bileşik sözcüklere gelerek onlardan yeni sözcükler türetebilir.” Aşağıdakilerden
hangisinde bunu örneklendiren bir kullanım görülmektedir?
A) Resimlerinde albenisi yüksek renkler kullanması,
onun en özgün yanıdır. B) Seni
bugünlük affediyorum, ama bunu sakın bir daha yapma! C) Seninle anayolda buluşur,
yola birlikte çıkarız. D)
Konuşmalarındaki bu kapalılık anlatmak istediklerinin yeterince anlaşılmamasına
yol açıyor.
E) Kuşburnundan yapılan yiyeceklerin pazarlayıcılığını
yapıyormuş.
13. Ebedi aşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı
çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde
Her
garipsi ayak izi kar içinde
Hoyrattır bu akşamüstüler daima
Yukarıdaki dizelerin
hangisinde türemiş bir
sözcük kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V
14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan sözcükler yapısı bakımından diğerlerinden
farklıdır?
A) Dertli dertli vurdum sazın teline. B) Şuraya
bir yatak ser yavaş yavaş.
C) Açık açık anlattı bana aşkı ağaçlar. D) Güneşi
yudum yudum içtim şu lahzada. E)
İki kardeş bakakalmış ardından şaşkın şaşkın.
15. Aşağıdaki
dizelerde geçen bileşik sözcüklerden hangisi, diğerlerinden
farklı bir yolla yapılmıştır?
A)Ben büyük şarkıları severim,
büyük olsun
Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey
ve mahzun
B) Gözyaşlarını duydum yüzümde bir ara
O
düşümde ağladı
C) Bir kıyamettir kopacak
ufuklarda
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin
D) Kuşlar
başucuma toplanmış
Perdeleri açılıyor sabahın
E) Herkes
şiirine, düşüncene düşman
Sarı bir ışık sızmakta gelecek
yüzyıllardan
16. "İçimi
güldürmüyor sensiz ay ışıkları"
Bu dizede altı çizili
sözcükte bulunan eklerin işlevleri
bakımından özdeşi aşağıdaki altı
çizili sözcüklerden hangisinde kullanılmıştır?
A) Bütün gemicilerin ruhu bende yaşıyor. B)
Gözlerimiz yaşlıydı. gönüllerimiz mahzun. C)
Parlayan bakışları gönle huzur veriyor.
D) Kapakları kapayın girmesin gemiye su. E) Seyredin dostlarım değirmenin
taşını.
17. Çocukların ağlamasına dayanamam. Bir fena olurum duydum mu. Çocuklar
boş yere ağlamaz. Şu dünyada çocukların ağlaması ne kadar azalırsa bilin ki
kötülükler de o kadar azalmıştır. Ağlayan bir
çocuk sesi duyar da ilgilenirseniz bilin ki şu bozuk düzenin sizi üzecek bir olayıyla karşılaşacaksınız.
Bu
parçada kaç bileşik fiil kullanılmıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
18. "Kimi
bileşik sözcükler isim tamlamalarının kaynaşmaları yoluyla oluşur. Bunlar
cümlede sıfat görevinde de kullanılabilir."
Aşağıdakilerden
hangisinde bunu örneklendiren bir bileşik sözcük kullanılmıştır?
A) Kitabı alınca mutlaka önce
onun önsözünü okurum. B)
Filmin başrolündeki sanatçının önceden bir filmini seyretmiştim.
C) Romandaki olayların büyük bir bölümü bir denizaltında geçiyor.
D) İşe alınmak için önce bir
başvuru dilekçesi
hazırlamalısın.
E) Onun, fildişi kulesinden çıkıp halkın arasına girme
zamanı hala gelmedi mi?
1.E 2.D 3.D 4.D 5.C 6.B 7.E 8.D 9.C 10.E 11.C 12.B 13.E 14.B 15.E 16.C 17.B 18.E
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder